Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Özlem Süer CUMHURİYET PAZAR İÇİN YAZDI El işçiliği modernizm ile buluştu zun bir tarihe sahip oIan lüks kavramı, Latince Luxus’tan gelen “abartma, aşırılık” anlamına geliyor… Bazıları için daha iyi yaşamaya çalışmamız için bizi iten güzellik ve iyilik tutkusuyken, bazısı için insana düş kurduran, bazısı için ise bedeli olmayan şeylere karşılık gelen, basit ekonomik düzlemde ise para, parfüm, özel yapım, marka, bedel kelimeleriyle karşılık bulan, çoğu zaman tamamen kişisel bir algı. Lüks belirlenmemiş bir özgürlük alanıyla çevrelenir, “gerekli, zorunlu, yararsız” kelimeleri onun tam da hissettirmek istediğinin tersine karşılık geIir. Çünkü yararlıylayararsızın, zorunluylazorunlu olmayanın tam da bir araya geldiği noktadır. Lüks sınırsızlıktır, yaratıcılıktır, bir varoluş biçimidir. Lükse Övgü’de Thiery Paquot’nun zihinlerimizde yaratmaya çalıştığı aydınlık; zamansessizlikenginlik değerlerinden hareketle lüksü anlatıyor. Mutluluk ve lüks; her zaman lüks mutluluğa sebep olmamıştır ama acaba mutlu olduğumuz şeyler midir lüks? Belki de Kant’ın mutluluk için dediği ve Thierry Paquot’nun lüks kavramıyla örtüştürdüğü gibi: Mutluluk hem genişlemede, yani çoklukta, hem yoğunlukta, yani düzeyde, hem de geleceğe bakışta, yani zamanda tüm eğilimlerimizin tatmin edilmesidir.” Everyday Luxury SonbaharKış 201112 Koleksiyonu, zamansız, sınırsız özgürlüklere, tüm bu çoklukta içsel keşiflere övgüdür… Paha biçilmez, size düşler kurduran ve sizi onlara ulaştıran bir yol haritasıdır bu koleksiyon… U ÖZLEM SÜER KİMDİR? KULLANIM AMACI: Uzun zamandan beri takipçilerimizi deneyim tasarımı felsefesi ile buluşturan ve bu kavrama dayalı deneysel çalışmalar ile dünya moda arenasında işler sunmaya çalışırken; 201112 Sonbahar Kış koleksiyonu oluşum aşamasında neden bu kavrama değinmiyoruz diye sesli düşünürken; Everyday Luxury mottosunun içinde bulduk kendimizi… Bu kavramı bir adım ileriye götürüp ve tüm zaman dilimlerine yaymayı ve bugüne dek olan beyin fırtınalarımızın bir özetini sunalım istedik... Günlük hayat koşturması ve şehrin yüksek dinamizmi içinde kendimize zaman ayırdığımız özel anlardan alınan keyfin, kısa süreli molalarda yaşanan anlık tatların en kaliteli seviyede yaşanmasına yönelik alternatifler üretmek olan Everyday Luxury'de; el işçiliğinin modernizm ile buluştuğu, yaş aralığı olarak ise zamansız bir koleksiyon karşımıza çıkıyor. Gece ve kırmızı halı davetlerine yönelik tasarımlar, koleksiyondaki günlük parçalar ile kombinlenebiliyorken, özgün stilinize katılan yeni yorumla size aidiyet hissi veren kostümler ortaya çıkıyor. Etek uçlarındaki bitmemişlik detayları, farklı dönemlerin sentezine dayalı kavramlar birleşmesi etkisi, koleksiyondaki deneysel görünümü kuvvetlendiriyor. Tasarımcının, yaptığı yoluculuklar esnasında farklı kültürlerden kadınların kişisel lükse bakış açısından ilham alarak geliştirdiği koleksiyonda özel dokuma kumaşların çok çeşitli yarı değerli ve doğal taşlarla birleşmesi adeta yolculuklarda tanışılan farklı kültürleri sembolize ediyor. Uyanılan her gün yeni bir başlangıç, aynaya bakılan her an hayattan keyif almak için çokça güzellik olduğunun bir işareti... Yaşanan anların, güzelliğimizin farkına varıp tadının çıkarılması ise sadece biraz daha farkındalık ile mümkün... Özlem Süer, marka takipçilerine bu defa Everyday Luxury ile hatırlatma niteliğinde bir koleksiyon sunuyor... Tasarımları dünya moda otoritelerince AvantGarde, NeoRomantik, Deneysel, Kavramsal ve disiplinler arası olarak tanımlanan Özlem Süer Tasarımcı Markası; çıkış öykülerinde farklı anlamlar barındıran ve izleyici algısında çoklu hikâyeler bırakan koleksiyonları ile her sezon Türkiye ve dünya moda platformlarında yer almaktadır. Özlem Süer, moda performanslarının yanı sıra; farklı disiplinleri kavramsal bakış açısı ile sentezlediği sanat enstelasyonları ile de dünya genelinde solo veya karma performanslar göstermektedir. Tasarımcı markası; gündüzden geceye uzanan çoklu kombin alternatifleri içeren hazır giyim, kırmızı halı davetlerine yönelik gece kostümleri, evlilik törenleri için gelinlik ve kişiye özel tasarımlar ile Türkiye ve dünya genelinde 150'yi aşkın prestijli konsept butik ve çok katlı mağazalarda moda takipçileri ile buluşmaktadır. İplikten kumaşa giden yolculukta, tasarımın doğası ile uyum içinde geliştirdiği tek dil ile; drapaj tekniğini esas alarak oluşturduğu koleksiyonlar, aidiyet hissi veren her tasarımın ruhuna ait bir detay içeren tavrı ile zamansız duruşunu korumaktadır. Celebrity’lerin de takipçisi olduğu marka her sezon gerçekleştirdiği yaratıcı atılımlarla moda gündeminde yer almaktadır. Özlem Süer tasarımcı markasının Nişantaşı Flagship mağazasında tasarımcıya ait tüm koleksiyonlar bir arada bulunmaktadır. G barı. Şampanyanın en hoş halinin kokteyl edilerek sunulduğu bir kadeh Sgroppino! C'est la Vie! Punks Wear Prada Happy Hour'ına denk gelinirse gece uzayacaktır... 10 Corso Como'da hafif atıştırmalıklar ardından gece clubbing ile devam edebilir.. Adres belli: Plastic! EN ROMONTİK KAÇIŞLAR Alışveriş torbaları çokça değil bu defa ama kendinle yaşadığın ve yeni insanlar tanıdığın en tatlı iş seyahatindi! Kabul et! Şehrin dar sokaklarında keyifle çıkılan keşif yolculuklarında girilen antikacılar, gramofonda dönen plağın cızırtılı sesi ve taş duvar kenarlarında görmeye çok da alışkın olmadığın insan manzaraları ve fonda hep aynı buğulu melodi: Martıların çığlığı ve yüksek sokak aralarından sana göz kırpan büyüleyici Boğaz manzarası... İstanbul'un dinamizmi hiç dinmeyen tüm gününde sokakta neobohem dolaşmak, sahafları talan edip, Asmalımescit’te şirin mi şirin Parantez Bar’da sıcak şarap keyfi yapmak herhalde şehir kaçışları içinde en romantik olanı... Jbrand used etkili parçalanmış dizli cool denimin üzerine giydiğin kat kat el dokuması dantel Özlem Süer uzun etek, Sorel kar botların, SUPER Sunny güneş gözlüklerin, ipod’unda kollu kaşmir kabanınla uçarsın o özlediğin gençlik aşkına! New Balance koşu ayakkabıların ve özel dokuma kumaşlı Özlem Süer evaze eteğin seni sadece eski günlere döndürmekle kalmaz, zamansız bir güzel olduğun için tasarımcı markası giymenin cool’luğunu da bir başka keyifli yaşarsın... Ibiza seyahatinde sokak pazarından aldığın vintage güneş gözlükleri, iki sokak öteden duyduğun kokusuyla seni mest eden Lush mağazası bu şehirde başka keyiflidir! Köşedeki kitapçının ise yerli yerinde durduğunu görmek, New Bond Street'te yeni açılan mağazalarla şehrin bir yandan kendini nasıl da her an yenilediğini görüp duygulanmana sebep olur... Senden en çok parçaya sahip şehirdesin ve seni bekleyen Delano’daki ultra lüks SPA keyfi şu an hiç umurunda değil. Hâlâ Elephant and Castle’daki Ministry of Sound geceleri, Guess’den bir tshirt ve altına designer jeanini giydiğin günler aklında... hep aynı o müthiş melodi: Nordic House müziğin büyüleyici sesi Kasper Bjørke YOUNG AGAIN... Üşümek mi o da ne?! Vintage Özlem Süer broş ile kişiselleştirdiğin el örgüsü etkili Hartford bere ve kağıt bardakta seninle tüm yol boyu gezen karamelli macchiato varken mi?! Şehir gez gez bitmeyen, seni büyülemekle kalmayıp her anı Holga ile görüntülenen bu kadar canlı bir caz konseri etkisindeyken mi? Şehri gusto sahibi bir turist gözüyle yaşamak, sanki şehre yeni gelmişsin hissi veriyor ve tazelendiğini hissediyorsun... Yükselen trend değil iyice bir yaşam biçimi oldu artık: Slow food! Şehirde Özlem Süer kırmızı halı kostümünün altına Jeremy Scott kanatlı Nike’larınla ve kafana da sevgilinin Amerika’dan bayılarak aldığı beyzbol şapkası ile gidebileceğin lokasyonların çoklaşması ise başka enfes bir hadise. Ceket yerine de anneannenden kalma üzerine 1 beden büyük palto ile en stilli kadın sensin! Nupera’nın içinde Lilbitz'de Max’ın elinden çıkma füzyon ama düşük kalorili lezzetlerle yaşadığın şölen Şili'den leziz bir merlot eşliğinde devam ederken, keyfine Pera Palas'ın barında nokta koyabilir ya da geceni Off Pera ile uzatabilirsin! Çantanda Tory Burch babetler taşımak hata değil, pratiklik işareti olsa gerek! STİLİNİ YANSIT Hep kendi kalan ama her gidişinde sana başka bir yüzünü gösteren Paris sokaklarında, ihtişamlı bir neoromantik Özlem Süer pudra rengi kostüm, ayağında vintage Louboutin’lerin, kolunda ise vazgeçilmez Michael Kors clutch’ın ve elinde aile geleneği haline dönüşmüş Ladurée kutusuyla turlarken soluklanmak için St. Honore’nin en cool yerine uğramadan olmaz... Hotel Costes’un barında DJ Stephane Pompougnac ile kısa bir sohbet, imzalı hatıra CD’si ile devam eden tur, kısa bir yürüyüş ile ulaşılan Colette’in hayaller ülkesi gibi kitap reyonunda ara alır... Kıyafetin, saçlarındaki barok krepe ve smoked göz makyajın burada da doğal karşılanır… Çünkü o sensin ve stilini kendinden emin yansıtıyorsun... Baget keyfine hemen civardaki büfede devam etmek ve geceye kadar çokça olan vaktini Le Marais’deki vintage butiklerde geçirmek, hoş bir deri eldiven aramak, vakti Bobo’da bir şarap keyfi ile uzatmak kadar zamanı durduran bir deneyim daha olamaz... Le Kong’da cod balığı eşliğinde roze şarap ve Montana’da French House melodilerle dolu renkli bir gece. Muhtemelen iyi dergilerin editörleri ile tanışma şansın var bu gece! G ŞEHİR DIŞINDA BİR GÜN... Everyday Luxury halleri dediğimiz yaşam senaryoları yaratarak, lüksü hayatımızın her anında yaşayabileceğimize vurgu yapmak istedik…. Şehir dışında hareketli başlayan bir gün, Via Montenapoleone'deki çarpıcı vitrinlere bakacak hiç zaman yok ama COVA’da soluklanmak ve kendinize müthiş bir tramezzini ısmarlayacak vakit daima yaratılır. Gün, koşturmayla devam etse bile Jimmy Choo'nun masaj etkili çizmeleri ve net tanımlaması asla yapılamayan, her seferinde size başka bir hikâye sunan IDOLE de Lubin parfüm günü keyifli kılmaya devam eder... Koşturmalı günün bitiminde en keyifli kaçamağa; aperitivo anına dek özgün stilin verdiği keyifle gidilen adres bellidir: STRAF Hotel'in jazzy house müzikleriyle dans etmemek için kendinizi zor tutacağınız ŞEHRİN KOKUSU... Hayat kaçışlarla daha da anlam kazanıyorsa su aralar senin için; Atatürk Havalimanı'na sevgiliyle koştura koştura yetişip gece uçağı ile 1,5 saat mesafedeki Beyrut'ta soluklanabilir ve SKY Bar'ın enfes manzarasından şehri seyre dalabilirsin.... Bound'da bir şişe Moet'e asla hayır demeyen ve kırmızı halı kostümün ile seni yarı yolda bırakmayan başka bir şehirde olmak hissi.... Tarifsiz güzel! Uzun zamandır kokusunu özlediğin şehirler olur… Nedenini bilmezsin ama şehrin kokusu kalır aklında sadece... Miami’ye giderken Londra aktarmalı bir uçuş yapıp South Kensington’da lise arkadaşlarınla buluşmak fena olmaz! Kruvaze belli Özlem Süer gömleğin ve yarasa C MY B C MY B