Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 MAYIS 2011 / SAYI 1314 11 Demokratik keşkek uğday tanesi insanoğlunun ocağına ilk kez düştüğünden beri medeniyetin seyri değişmiş, buğday bereketin simgesi olmuştur. Avcı toplayıcı toplumlardan yerleşik tarım toplumlarına geçiş yabani arpa ve buğdayın ekilebilmesiyle gerçekleşmiş ve bir anlamda medeniyetin yolu açılmıştır. Güç ve zenginlik hasat bereketi ile belirlenmiş, giderek şehirler, şehir devletler, krallıklar kurulmuştur. Tahılın ve özellikle buğdayın bolluğu veya yokluğu yüzünden savaşlar ve anlaşmazlıklar çıkmış, güç dengeleri hasada bağlı değişimlere uğramıştır. Hububatı paylaşmak, hak, hukuk, kanun kavramlarının da gelişmesine yol açmıştır. lk başak tadı alındıktan sonra Anadolu’da bütün kutlamaların temelinde buğday tanesi olmuş, Kibele’den Demeter’e bütün bereket tanrılar elinde bir demet başak taşıya gelmiştir. Anadolu toprakları ilk buğdayın yetiştiği yer. lkel buğday türleri bugün bile Anadolu’da yabani olarak yetişiyor, hatta giderek azalsa da kavılca, siyez gibi türlerin tarımı hâlâ yapılıyor. Buğdayın öğütülerek una ve ekmeğe dönüşmesi ayrı bir hikâye ama asıl buğday tanesinin Anadolu mutfağında apayrı bir yeri var. Çoğu da özel günler, AYL N kutlamalar, bayramlar için yapılıyor, nişan, düğün, doğum, ölüm, sünnet, yağmur duası gibi vesilelerle insanları ÖNEY TAN buluşturuyor, kâh sevincin, kâh hüznün paylaşılmasını sağlıyor. Keşkek başta olmak üzere, aşure, diş buğdayı, hedik gibi pek çok tatlı, tuzlu buğday lezzeti insanların geleceğe dair inançlarını pekiştiriyor. SELÇUK EREZ B Demirel susup otursun mu? Başbakan, 9. Cumhurbaşkanımız Demirel’e çıkıştı, ‘’Otur oturduğun yerde, ne işin var gazete gazete dolaşıyorsun? Otur. Otur da bey zannetsinler. 87 yaşında hâlâ ortalığı karıştırıyorsun’’ dedi. nsanların belli bir yaştan sonra yerlerinden kalkmamaları, uluorta konuşup seslerini çıkartmamaları mıdır bey sayılmalarının koşulu? Böyle mi düşünmeliyiz? Biz, mantık derslerinde bunun tersinin geçerli olduğunu öğrenmiştik. O derslerde verilmiş bir örnektir: Yolda giderken tepetaklak dönmüş, akordeon olmuş, duman tüten bir araba görüyorsun. “Bu kazadan sağ çıkan olmaz!” diyorsun kendi kendine. Koşup bakıyorsun; şoföre bir şey olmamış, oturmuş, sigara içiyor. “Gel,”diyorsun ona, “seni götürüp mezarlığa gömelim..” Neden? Çünkü hesapça ölmüş olman gerekir! Her konuda genelleme yaparsanız böyle olmayacak sonuçlara varırsınız. Gittiğiniz okullarda mantık dersi yoktuysa ya da bu derste anlatılanları yeterince sindirememişseniz çevrenize bakıp da öğrenebilirdiniz kafanızdaki hesabın çarşıya pek uymadığını: C. de Gaulle 79’una, Golda Meier 80’ine, Ben Gurion 87’sine, General Franco 82’sine dek etkindi. leri yaşlarda ussal yeteneklerin korunması için yapılması gerekenleri, konunun araştırmacısı Dr. Warner Schaie şöyle sıralıyor: *Sosyal faaliyetlere katıl, köşene çekilme. *Entellektüel ilgilerini sürdür. Stravinski’nin 88, Picasso’nun 91, Bertland Russel’in 97 yaşına kadar üretken kalmalarının sırrı bunlardır. Demirel de hâlâ formda olduğunu verdiği cevapla belgeledi, “Müflis tüccar” dedi, “iflas edince eski defterleri karıştırırmış!” Öyleyse Sayın Demirel’e seslenelim: Yetkinliğinizi sürdürmek isterseniz başbakanın öğütlerine sakın uymayın, bunun tam tersini yapın, akılla çeliştiğini gördüklerinizi her ortamda açıklayın! Başbakana da eski Yunan’dan bize seslenen Filodemos’un yaşlı Çarito hakkında dediklerini anımsatalım: Altmışını aşkındır ama saçları balta girmemiş ormanlar gibidir hâlâ, sert göğüsleri de askı tutmaz.. Sevişmek hoşunuza mı gider? Ateşli arzulardan korkunuz yok mudur? Tadını çıkarın Çarito’nun, aldırmayın yaşına, başına! G ortadan kalkmış olur. Kimseye ayrıcalıklı bir parça layık görülmesi söz konusu değildir. Bu anlamda keşkek en eşitlikçi, en paylaşımcı, en demokratik kutlama yemeklerinin başında gelir. Buğday tanesi bolluk ve bereketi, bu bolluk ve bereketi hak etmek için verilen kurbanı temsil eder. Herkes yiyebildiğinde buğday ve et yemek, bir anlamda hasat ve kurbandan eşit pay elde etme şansına sahiptir. H T TLERDEN GÜNÜMÜZE Çorum Valiliği ilin kültür değerlerine sahip çıkan projeler yürütüyor. Geçtiğimiz günlerde ‘Güneş Kursunun zinde Hitit Yolu’ projesi kapsamında bir de yemek yarışması düzenlendi. Vali Nurullah Çakır himayesinde belediyenin katkıları ve Metro Kültür Yayınları’ndan Nilhan Aras’ın danışmanlığı ile Otelcilik Turizm Meslek Lisesi ev sahipliğinde yapılan yarışmada çorba, hamur işi, sebze, et, tatlı ve Hitit yemekleri kategorileri vardı. Jürisinde bulunduğum et yemekleri kategorisine keşkek bölümü denmiş olsa neredeyse daha doğru olacakmış. Yarışmaya tam 17 değişik keşkek yemeği katılmıştı. Kazanda, tencerede, düdüklüde pişmişi, çömlekle fırına verilmişi, etlisi tavuklusu derken hepsi birbirinden farklıydı. Jüriyi paylaştığım Artun Ünsal, Sahrap Soysal ve yerel üye Mahmut Yıldırım ile birinciliği keşkeğe vermekte zorlanmadık ama lezzet farkı nedeniyle ilk sırayı oybirliği ile alan Fadime Yıldırım’dan sonra diğer keşkekler arasında seçim yapmak kolay olmadı. Bizi Hitit kıyafetleri içinde karşılayan Çorumlu gençlerin içinde elinde başak demeti Hitit tanrısı Kumarbi’nin ayrıcalıklı konumu böylece anlaşılıyordu. Keşkek besbelli bin yıllardır bütün Anadolu’da olduğu gibi Çorum sofrasında da vazgeçilmez yerini koruyor. Bu durumu pekiştirmek için Kültür Bakanlığı geçen yıl keşkek geleneğini UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine aday gösterdi. Umarız dosya kabul görür ve gerek tadı, gerek geleneği ile gerçek bir kültürel miras olan hak aşı keşkek hakkını bulur. G [email protected] E Ş T L KÇ A Ş Keşkek, en çok düğünlerin kutlamaların yemeğidir. Düğün dernek zamanı tüm Anadolu’da keşkek kazanları kurulur. Kimi yerlerde pilav ve tandıra veya kuzu çevirmeye yönelik bir kayma olsa da düğünde keşkek yemek esastır. Keşkekte kuzu çevirme gibi bir gösteriş veya zenginlik böbürlenmesi yoktur. Kazanda uzun ve zahmetli bir pişirme süreci vardır. Bir anlamda buğdaya tarlada verilen emek benzeri bir emek keşkek kazanı başında verilir. Kazan başında uzun uzun karıştırma ve dövme gerekir. Buğday ile et, adeta gelin ve damat gibi bir olur, ayrılmamacasına tek vücut haline gelir. Antropoloji, mitoloji ve yemek tarihi üzerine ilginç kitapları ve yazıları ile tanınan araştırmacı Margaret Visser, avcı toplayıcı toplumlardan beri av veya kurban etini paylaşmanın inceliklerine değinir. Toplumda her zaman en iyi parçalar ayrıcalıklı konumda olan kişilere layık görülür. Bütün kutlamalarda, ziyafetlerde, yemek paylaşılsa da paylaşım eşitlikçi olmaktan uzaktır. Genellikle grubun reisi, yönetici ve dini kesimi ve varsa onur konukları yemeğin iyisini yerken alt sınıflar ve kadınlar kalanlarla yetinir. Kurban bile kesilse bir lokma et nasip olmayanlar bile olur. Oysa keşkekte gerçek bir demokrasi söz konusudur. Et ile buğday macun gibi birbirine karışır, adeta hemhal olur. Böylelikle etin iyi parçası ya da azı, fazlası gibi bir seçenek [email protected] Tavuklu Keşkek Kazan kurmadan evde kolay usul keşkek yapabilirsiniz. Yemek yarışmasının sonuçları kitap olarak basılacağı için tarifleri önceden veremiyoruz ama yaz aylarına girerken hafif olsun diye tavuklu bir keşkek tarifi uygun olabilir. Kolaylık için düdüklü tencere imdadınıza yetişecektir. 1 tavuk (mümkünse köy tavuğu) 2 soğan, 23 diş sarımsak, 1 demek maydanozun sapları, birkaç karanfil, kaba tuz 500 gr. buğday 2 tatlı kaşığı kimyon, istenirse tane kimyon da ayrıca konabilir 2 tatlı kaşığı tuz 2 tatlı kaşığı kırmızı biber 34 yemek kaşığı gram tereyağı Buğdayı bir gece önceden ıslatın. Tavuğu yıkayın ve içine maydanoz ve üzerine karanfil saplanarak dörde bölünmüş soğanları yerleştirin. Tavuğun içini 12 kaşık tuz ile ovalayın ve tencereye yerleştirin. Üzerine bol kaynar su dökün ve 1 saat kadar pişmeye bırakın. Eti kemiklerinden ayrılacak hale gelince suyunu ayırarak süzün. Maydanoz ve soğanı atın ve tavuğun etini lokmalara bölün. Buğday ve tavuk etlerini tencereye koyun ve tavuk suyunu süzerek ekleyin. Gerekirse buğdayın üstünü 34 parmak geçene kadar daha su ilave edebilirsiniz. Kapağını kapatın ve helmelenene kadar pişirin. Servis yaparken tereyağını kırmızı biber ile kızdırıp yüzüne verin. sterseniz maydanozları da incecik kıyıp kızgın tereyağına ekleyebilirsiniz.G Espirisentır Misafir şair GAMZE Gençliğinde sevdiğin genç kızların ne anılar gizlidir gamzesinde Şair, çözebildin mi sırrını? Bu yüzden mi seraba kayıtlı o günler ömrünün gamzesi? Bir bunun için, bunun için mi anılarınla yaşlanmak istiyorsun? Refik Durbaş “Buradayım” diyen kadınlar M Petşop ahinur Dönmez, 12. kişisel sergisini bu kez kadınlara ithaf ediyor. Sergisini tüm kadınları düşünerek hazırladığını ifade eden sanatçı, toplumun her katmanında yer alan kadınları, her zaman olduğu gibi yine renkleri özgürce kullanarak anlatıyor. Çocuk anneleri, evine ekmek götürmek için çöp toplayan, çiçek satan kadınları, köylü kadınları anlatırken bir yandan topluma sanatçı olarak güzellikler getiren kadınları da anıyor. Dönmez'in tema olarak “kadın olmak”ı seçtiği sergisinde her bir resmin ismi “Buradayım”. Günümüz Türkiyesi’nde kadınların neredeyse her gün uğradığı şiddetten etkilenen ve dünyayı aslında kadınların pek çok anlamda güzelleştirdiğini ifade eden Dönmez, “Her tabloyu yaparken bir öykü anlatmaya çalıştım. Hepsine dikkatle baktığınızda bu öykünün içine siz de girdiğinizi hissedeceksiniz. Sahibinin sesi Demokrasi, iki kurtla bir kuzunun öğle yemeğinde ne yeneceğini oylamasıdır. Özgürlük ise tam teçhizatlı bir kuzunun oylamaya karşı çıkmasıdır. Fırsat..Fırsat.. Emekli yerbilimciden sınırlı miktarda, kırılmamış yerkabuğu satılıktır. Ürünlerimiz zelzeleye karşı üflenmiştir. Geçmişten bu güne hiç değişmeyen, hatta büyüyüp yumak gibi olan kadın sorunlarına bir de sanat yönünden bakılsın istedim. Örneğin annesinin çizmelerini giymek zorunda olan küçük kıza baktığınızda onun da ne hayalleri, ne duyguları vardır diye düşünün istedim. Küçük anneyi, küçük gelini, arabasıyla çöp toplayan anneyi, hayallerini unutup yaşamını buyurulduğu gibi yaşayıp giden o güzel kızı, dünyanın her yerinde bir şekilde yaşamaya çalışan o kadınları düşündüm. Tüm bu trajedilerin yanında sanatçı kadınlarımıza yer verdim. nanıyorum ki sanat yapan kadınların, toplumda bir şeyleri düzeltmeye büyük katkıları vardır. Kısacası, sergiyi izleyenler kadınları düşünsünler istedim. Tüm kadınların yanında bir de gelincikler var. Gelinciklerin umuda açtığına inanılır ben de buna inananlardan olduğum için gelincikleri de katmak istedim sergiye” diyor. Doruk Sanat Galerisi’nde yer alan sergiyi görmek için yarın son gün. (Tel: 0 212 252 05 35) G Her şeyin taklidi var, yoksa bu hayatta mı ÇAKMA be usta?! Misafir çizer: İsmet Lokman Yaparsın aabi Utandırma Servisi Hayat iyi bir öğretmendir, ancak her öğrenci gibi o da karşısında iyi bir öğrenci ister. Kemal Ateş İbrahim Ormancı Ömer Bugay C MY B C MY B Tembellik hiçbir şey yapmamak için her şeyi yapmaktır.