Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 3 N SAN 2011 / SAYI 1306 Adamlar geldi eviniz suyun içinde kalacak, taşıyın, dedi. Hemen köyün içine taşındık. Orada ineğimiz, tavuğumuz, doğal suyumuz vardı, sütü, yoğurdu, suyu satın almazdık. Burada hepsi para. Perişanız. Su sabah yedide kesiliyor, dörtte geliyor. Barajın içinde yaşıyoruz ama su ve elektrik sıkıntısı çekiyoruz. (Halfeti’den…) Biz vatansever insanlarız. Bu su için her şeyi yapmaya hazırız. Çoluk çocuğumuzla dozerin önüne de yatarız. Yeter ki suyumuz gitmesin. Her şeyimiz bu suya bağlı, hayatımız, evimiz, ailemiz. (Erzurum Tortum’dan…) nsanlar feryat ediyor ama artık fayda etmiyor. Zamanında “Başbakanımız geldi, şunu yapıyor” diye hepimiz alkışladık, ama başımıza gelene bakın. Derenin orası kurudu, burası da can çekişiyor. (Rize Güneysu’dan…) Başbakan diyor ki, suyun kullanma hakkını satıyoruz. Anadolu’nun syan’ı belgeseli internetten yüz binlerce insana Benim kullanma hakkım yok mu, bu balığın, ayının kullanma ulaştı. Kolektif bir iş bu. Anadolu’nun derelerini kurutacak hakkı yok mu? Sen kimin hakkını, kime satıyorsun! Dert çok ama savaşmaya kararlıyız. nsanlar da yavaş yavaş uyanıyor, HES’lere karşı mücadeleyi ilk ağızdan anlatıyor. Şimdilik bilenmeye başladılar. (Rize Senoz’dan…) 20 dakika, ama Anadolu’nun dört yanındaki köylülerin Devlet yetkilileri duyarsız. Ya, bir gelsinler, sizin derdiniz, şikâyetiniz ne, diye sorsunlar, dozerin Loç Vadisi sakinleri derelerine sahip çıkmak için günlerce nöbet tuttu. Ankara’ya yürüyüşünden sonra uzun metrajlı bir film olacak. önüne niye çıkıyorsunuz, niye jandarmayla karşı karşıya geliyorsunuz… Jandarmanın görevi asayişi almadan, gönüllü ekiple. Bunu yaparken de televizyon, başında saatlerce oturduğumuz bilgisayar bu fazla insan yıkımın farkına varıyor. En çok ses de, santralların sağlamak, gelip şirketleri korumak değil. Bana git kimseye teşekkür etmemeye karar verdik, çünkü yıkımı büyütüyor. “Elektrik, vadilerde yaşayanlar için etkilerini görmüş insanlardan çıkıyor: Ovayı besleyen buradan diyor, ben nereye gideceğim, burası bu herkesin sorumluluğu, destek verecekseniz bu üretilmiyor” diyor belgesel ekibi, “Şehirlerde hesapsız, derelerine HES yapılırsa, ovalarının kuruyacağını, narenciye benim köyüm! (Tortum Dikmen’den…) şartlarda verin.” kitapsız enerji tüketen insanların ihtiyacını karşılamak için yetiştiremeyeceklerini bilen Yuvarlakçaylılardan mesela, ya Bu su giderse Loç deresi ölür, biz de ölürüz. Ummadıkları kadar çok insan destek veriyor, üretiliyor. Türkiye’de şu anda yıllık tüketim 200 bin cigavat da gelişmiş doğa sevgileriyle HES için bilgilendirme toplantısı (Kastamonu’dan…) ESRA kimi harçlığından ayırıyor, kimi kamerasını saat, Çevre ve Orman Bakanı’nın kendi açıklamalarıyla bu bile yaptırmayan Doğu Karedeniz’deki Fındıklı halkından, Örnekleri çoğaltabilirim, ama sonuç değişmez; AÇIKGÖZ emanet ediyor, kaset alıyor, kimi arabasını alıp rakamın 2020’de 550 bin cigavat olacağı söyleniyor, yani vadilerini, sularını kutsal gören Munzurlulardan... Zaman hükümetin doğa tahribine herkes isyan ediyor… onlarla 1015 gün yola düşüp, ulaşım sağlıyor. 20 dokuz senede iki katından fazla artacak. TÜB TAK’a göre, zaman direniş belgesel sahiplerini bile şaşırtmış. Neden mi? şte bu isyan şimdi bir belgeselde anlatılıyor: bin kilometreden fazla yol tepiliyor, 20’den fazla bütün derelere HES kursak da, üretebileceğimiz elektrik 126 “Devletin uygulamalarını eleştirme gibi bir tecrübesi olmayan, “Anadolu’nun syan’ı”. Çoğaltmaya ve dağıtıma şehre gidiliyor, 85 saatlik çekim yapılıyor. Bilim adamlarıyla, bin cigavat saat. Yani ihtiyacı karşılayamayacak. Dolayısıyla asla bunları sorgulamamış, hatta sorgulayanlara hep açık olarak internette yayımlanan belgesel, şimdiden yüz avukatlarla, hatta HES proje müdürleri, mühendislerle bunun yapılması zorunlu proje olarak tanıtılması bir art niyet. şüpheyle bakmış, kendini milliyetçi olarak tanımlayan, iktidar binlerce insanın ilgisini çekti. Altında imza yok, çünkü kolektif röportajlar yapılıyor. Bu iş her yönüyle konuşulsun diye, Doğa üzerinde her müdahaleye hakkımız olduğunu sanıyor, partisine oy veren, o kadar farklı yelpazeden insanlar şu an bir iş bu. Türkiye’nin pek çok yerindeki doğa tahribine şahit defalarca bakanlığa başvuruluyor, hâlâ da yanıt bekliyorlar. bu kamu yararına diyoruz. Bu dünyada insanlar dışında isyan ediyor ki... mamların direnişe katıldığını da gördük, olmuş insanlarca çekildi. En ücra vadilere kadar girmiş Gelelim yol hikâyelerine… Önce Akdeniz’den başlıyorlar canlılar da var, üstelik doğadaki her canlı bizim yaşamımız camilerde HES’in yıkımını anlatan öğretim üyelerini de”. hidroelektrik santralı (HES) inşaatlarının kuruttuğu derelerin, işe, oradan Ege’ye, Karadeniz’e... Loç, Yuvarlakçay gibi için de elzem, bunu anlayamıyoruz”. Hayatına müdahale edilen herkes kendini savunur. Onların maden şirketlerinin 15002000 metre yükseklikteki ağaç kazanımı olanlarla da, sesini duyuramayan insanlarla da Yıkım en çok Doğu Karedeniz ve Akdeniz’de yaşanıyor. da tek yaptığı bu. Bunun için köylerinden kalkıp Ankara’ya kesimlerinin sadece o topraklarda yaşayan insanların sorunu konuşuyorlar. Yine de uyarmadan geçemiyorlar: Doğu Karadeniz derelerinin sayısının çok, yamaçların dik yürüyecekler. Belgesele bu yürüyüş de eklenecek, zaten olmadığını göstermek, daha çok insana yıkımı anlatmak için “Gördüklerimiz var olan yıkımın onda biri değil, çok daha olması nedeniyle HES şirketlerinin iştahını kabartıyor. Kısa internette gösterilen 20 dakikalık film sadece başlangıç, çıkıyorlar yola. Önce email atılıyor arkadaşlara: “Şu an büyük bir yıkım var.” Bu yıkımda hepimizin payı var. mesafeler içine pek çok HES sığdırılabiliyor. Üstelik nüfus da yapılmış 85 saatlik çekim yürüyüşten sonra uzun bir film Türkiye’de ciddi bir doğa yıkımı var, bunu insanlara anlatmak Yaktığımız her ampul, kullandığımız klima, açık bıraktığımız az, dolayısıyla direniş de zayıf. Yine de her geçen gün daha olacak. Yine isimsiz, yine ücretsiz yayma izniyle… G için bir film yapmayı düşünüyoruz, ancak hiç sponsor Karadenizliler, HES’e geçit vermemekte kararlı. Anadolu isyanda C M Y B C MY B