Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 N SAN 2011 / SAYI 1306 11 Masterchef Türkiye’nin sözünü sakınmayan şefi Batuhan Piatti, rol yapmadığını söylüyor. Benzer eğitimden kendisi de geçmiş. Yine de aldığı tepkilerden az da olsa rahatsız. Tepkisiz reyting olmadığını da bu şekilde öğrenmiş. ATAOL BEHRAMOĞLU Bela ve akıl A kıl her zaman iyilik getirmiyor. Hatta çoğu kez iyilikten çok kötülük, bela, sıkıntı, keder, acı getirdiğini söylemek yanlış olmaz... En azından başlangıçta ve akıllı kişinin kendisi için... Bizden ve insanlık tarihinden bunun sayısız örneğini biliyoruz. Sokrates, Galileo, Bruno akla ilk gelen örneklerdendir. Bunlar akıllarıyla, görüşleriyle, buluşlarıyla insanlığın düşünce serüveninde çığır açmış kimselerdir. Sokrates ve Giordano Bruno “aykırı” görüşlerini yaşamlarıyla öderken, Galileo bu “ceza”dan kıl payı kurtuldu. Bizim 19. ve 20. yüzyıllarımız, “akıllı” olmayı canlarını vererek ya da hapislerde, sürgünlerde ömür tüketerek ödeyenlerin örnekleriyle dolup taşar. *** 19. yy. Rus yazarı Aleksandr Sergeyeviç Griboyedov’un “Akıldan Bela” adlı ünlü oyununun dilimizde yeni bir çevirisi yayımlandı ( karos Yayınları). Yazımın girişinde akıllı olmanın getireceği olumsuzlukları sıralarken kötülük, bela, sıkıntı, keder, acı sözcüklerini birbiri ardına sırlayışım boşuna değil. Çünkü Rusça özgün netindeki “gore” sözcüğü bütün bu anlamları, daha da fazlasını içeriyor... Nitekim az önce göz attığım RusçaTürkçe sözlükte, benim saydıklarım dışında, ıstırap, gam, tasa, üzüntü sözcükleri de yer alıyor. Dilimizdeki bu sözcüklerin Rusça’da “gore” dışında çok sayıda başka karşılıkları da var. Belki de bütün dillerde bu kavramları karşılayan sözcükler; sevinç, mutluluk gibi kavramları karşılayanlardan çok daha fazla olmalı diye düşünmekten kendimi alamıyorum... *** Aleksandr Sergeyeviç Griboyedov’un kendisi de akıllı olmayı canıyla ödemiş seçkin bir 19. yy. Rus aydını. Diplomat. Sayısız dil biliyor. Tahran’da Rusya büyük elçisiyken isyancılar onu katlettiğinde 34 yaşındadır. Fakat canını orada yitirmese, kendi ülkesinde I. Nikola’nın despotik yönetimi sırasında ömrü ya Sibirya sürgününde sona erer ya da Puşkin gibi bir komploya kurban giderdi. Trajik ölümüyle ilgili olarak, kuşaktaşı Puşkin’in “Erzurum Yolculuğu”nda etkileyici bir bölüm vardır. “ ki öküz koşulubir kağnı, sarp yolda yokuş yukarı ilerliyordu. Birkaç Gürcü vardı arabanın çevresinde. “Nereden geliyorsunuz?” diye sordum. “Tahran’dan dediler. “Ne götürüyorsunuz? “Griboyedov’u.” ran’da öldürülen Griboyedov’un Tiflis’e götürülen cesediydi bu.” Yazının devamında Puşkin’in, kuşakdaşı ve arkadaşı Griboyedov’a ilişkin duygulu, düşündürücü satırları yer alıyor. “Akıldan Bela” yı ve “Erzurum Yolculuğu”ndan Griboyedov bölümünü birlikte okumak tamamlayıcı olur... *** Bana Shakespeare’inkini anımsatan özlü ve akıcı bir manzum dille yazılmış “Akıldan Bela”nın konusu kısaca şöyle: Ülkesinden sıkılarak birkaç yıl yaşamını ülke dışında geçiren genç Çatski, dönüşünde Rusya’da her şeyi daha da kötüleşmiş bulur. Kabalık, cehalet, aptallık, dalkavukluk, çıkarcılık, ikbalperestlik, ikiyüzlülük, kitap ve aydınlanma düşmanlığı, sözüm ona “aristokrat” çevrenin başlıca özellikleri olmuştur. Daha kötüsü, çocukluk arkadaşı, sırılsıklam âşık olduğu Sofiya da bir başka ve değersiz genç adama âşıktır. Oyun boyunca Çatski’nin git gide artan umutsuzluğunu, kederini, isyanını ve çevresinde de anlayışsızlık, cehalet, kötülük çemberinin nasıl daralmakta olduğunu izleriz. Sonunda, onun eleştirileri karşısında bozguna uğrayan bu çevre, çözümü elbirliğiyle Çatski’yi deli ilan etmekte bulur. Zavallı genç adam, bu boğucu ortamdan kurtulmak için kendini yeniden Rusya’nın dışına atmaktan başka çare bulamaz... Griboyedov’un oyunu dilimize Rusça’dan çevrilen ilk yazınsal yapıt olma özelliği taşıyor... (1883, çev. Mehmet Murat.) Bundan çok yıllar sonra, 1945’te Z. Akkoç ve Ş. S. çevirisi ile MEB Klasikleri arasında yer almış. Şimdi bir kez daha günümüz Türkçesinin özellikleri ve olanaklarıyla okur karşısında. ( karos Yayınları, çevirenler Cenk Gündoğdu ve Engin Toprak.). Günümüz Türkiyesi koşullarında bu bahtsız ve seçkin yazarın yapıtını okumanın ve sahneye taşımanın tam zamanıdır... G ataolb@cumhuriyet.com.tr www.ataolbehramoglu.com.tr Fotoğraflar: VEDAT ARIK Havyardan babam bile yemek yapar asterchef son günlerin en çok izlenen programı. Yemek kültürü Türk mutfağı için çok zengin denir ama bu üzerine sayısı hızla artan dünyaya ne kadar sunulmuş? programların belki de en popüleri. Hiç sunulamamış. Neden zengin mutfak Programın yıldızıysa tabii ki, Batuhan Piatti. deniliyor? O ülkede yetişen ürünlerle alakalı. Bu ünde, şeflik tecrübelerini yarışmacılarla Burada bir Akdeniz ülkesinde yetişen bütün paylaşırken bazen eleştirinin dozunu sebzeler, etler ve balıklar var. Osmanlı Saray kaçırması etkili. En çok eleştiriyi de bu Mutfağı yarışmalarına filan katıldım, orada güzel yüzden alıyor. Yine de ona göre bu normal dereceler aldım. Hoşuma gitti ama geriye dönük DEN Z hem kendi mutfağında hem de öncesinde hiçbir arşiv yok. Orayı iyi bildiğim için örnek ÜLKÜTEK N aldığı eğitimde askeri bir rejim havası veriyorum, talya'da 300 yıl önce yapılan yemeklerin olduğunu söylüyor. Yıllarca Türkiye’de reçeteleri bile tutulmuş. yaşayan, köşe yazarlığı ve makarna üzerine Bu hep annelerin kullandığı “göz kararı” denilen yaptığı programlarla tanına Donatella Piatti’nin oğlu olan Batuhan muğlak ölçü birimi yüzünden olabilir mi? Piatti, annesinin aşçılık kariyerinde önemli etkisi olduğunu söylüyor. Göz kararı doğru bir şey ama... Ölçüye Programda yarışmacılara çok sert yaklaşıyorsunuz. güvenemezsin ki. Pastane dışında hiçbir aşçı Öyle mi görünüyor. Ben etkilenmemek için eleştirileri pek takip reçeteyle yemek yapmaz. O gün koyduğun su daha etmiyorum. az kaynıyordur, unun daha az erir. Milyonlarca Aşçılık eğitiminde bu tip yaklaşım var mıdır? düşünemediğin konu var. O yüzden tadarak ölçüyü Evet vardır. Bu ustalıkçıraklık ayarlamak gerekir. Cipriani'nin ilişkisi. Aşçılık biraz daha kaba bir iş kendine özel tarifleri var. Onu olduğu için bütün mutfaklarda bu yakalamaya çalışıyoruz. Ustalar böyledir. Mobbing diyorlar ya, geliyor, “Böyle olacak” diyor. hiyerarşi içinde bir bezdirme, “ölen Tadıyorsun, yapıyorsun “olmuş ölsün kalan sağlar bizimdir” zihniyeti mu” diyorsun. Okey derse her yerde var. Tamamen askeri Kötü bir tabak mükemmel bir yemeği ne kafanda bir şey canlanıyor. G rejimle aynı. Bir general var, o kadar mahvedebilir? aşçıbaşı oluyor. Onun yardımcıları Güzel bir yemek hep güzeldir. Türkiye’de var. En son da komiler gelir. Komilere daha çok şekle önem veriyorlar ama adamın çok kızılır çünkü işe yeni girmişlerdir. yemek yapmayı bilmesi lazım. Herkesin annebabası ne kattıysa, Yapmayı en çok sevdiğiniz yemek nedir? Katı bir disiplin uygulanır. onu. Annem yemekle uğraşan bir Bir röportajınızda “iyi bir şefin iyi “Lüks” bir restoranda çalışıp birinci sınıf kadın değildi. Sadece 30 yıl malzemeler kullandığımız için karnıyarık gibi bir aşçı olmasına gerek yok ama iyi Türkiye’de kaldı. Asıl işi öğretmenlikti. ev yemeklerini tercih ediyorum. bir yönetici olmalı” demişsiniz. Bir iki televizyon programı derken Çok zor yemekleri yapan insanlar pilav, Ben mi demişim? Olabilir mi ya... “makarnacı kadın” diye ismi çıktı. makarna gibi yemekleri yaparken zorlanır mı? Lütfen yaz. Eli lezzetli olmayan hiçbir Çocukluğunuzda evde talyan Ama mesela makarna derken, talyan usta yemeğe müdahale edemez. mutfağı mı hâkimdi? mutfağında bir sürü sos var. Havyardan filan Benim en önem verdiğim şey o. Hayır, hem talyan, hem de Türk babam da yemek yapar ama makarnadan Bizim zaten derslerimiz var. lk lezzetli bir şey çıkarmak zordur. G mutfağı vardı. Noellerde talya’ya tepkiler yüksek geldi. Gelsin de... Üç giderdik. Bayramlarda babaanneye bin kişi başvurdu. Kimisi televizyonda giderdik tereyağlı börek, çörek görünmek, kimisi iyi yemek yaptığını şeklinde takılıyorduk. Her iki damak düşündüğü için geldi ama burada tadını da biliyorum. Bu da işimde çok büyük bir avantaj. Çünkü ben şeften bahsediyoruz. Şef olmayacakların da en azından mutfakla hem Türküm, hem de talyanım. Şu anda da Türkiye’deki bir talyan alakalı bir genel kültürleri olacak. nsanların konuyla alakalı hiç restoranında çalışıyorum. genel kültürü yok. Ayıp mı? Değil ama kaç saat çalışılır, nasıl bir Bugüne kadar kimlere yemek yaptınız? düzen vardır hiçbirini bilmiyorlar. Katılanların çoğunun yemeğini Kazakistan cumhuribaşkanına üç hafta baktım. nanılmaz zor bir yedik ama neler yedik tahmin edemezsin, şefim diye çıkan operasyondu. Bütün bakanlar, genelkurmay filan hepsi geldi. insanlardan. Ciddi elemeler yapıp gözlerini korkutmamız Hareket ettiklerinde ordu gibi hareket ediyorlar. Adam denizin gerekiyordu. Ben rol yapmadım. Aktör değilim sonuçta. Çoğu gitti ortasında teknede kahvaltı istiyor. Orada her şeyin hazır olması zaten, kalanlara da dersler veriyoruz. Tavuk nasıl açılır, lazım. Odada aynı şekilde. Öğlen, akşam masalar dolu, hep balık nasıl pişirilir, makarna nasıl yapılır gibi. Şimdi değiştirilmesi gerekiyor. yemekleri denetleyen doktorlar var. de Hayvanseverler Derneği'nden tepki Ölçümler yapıyorlar, zehirli mi diye. Dubai Kralı El gelecektir. Ancak tepkisiz reyting olmuyormuş. Mahdum’a ve Obama’ya da şeflik yaptım. Birkaç Onu da öğrendik. büyük işten sonra sana ya da Obama’ya servis Aşçı olmaya nasıl karar verdiniz? yapmak arasında bir fark yok. Etrafındakiler Çok kötü bir lise öğrencisiydim. büyütüyor. Bir gün adam otelde kalırken saat 12’de talyan vatandaşı da olduğum için aşağı siyahlar içinde bir sürü adam indi. Bir et, bir de burada talyan Lisesi’ne salata istiyor adam, zaten diyette. gidiyordum. Biraz serserilik de Masterchef’i tekrarlamayı vardı. Annem dedi ki “Bari düşünüyor musunuz? talya’ya gitsin, orada daha Bilmiyorum, biraz travma çok seçeneği var.” Yemek halindeyim. Çok tepki yapmayı seviyordum, okul geliyor çünkü. Ancak da biraz yontunca hoşuma ben bu süreci mutfakta gitti. Devam ettim. hep yaşıyorum. Çünkü Anneniz damak tadı bize de hep öğrenci konusunda size ne geliyor. G kattı? Önemli olan lezzet Doğru ölçü göz kararıdır M C M Y B C MY B