Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Haydi çocuklar, çalışmaya... 12 EYLÜL’DE ÇOCUKTULAR... Etkileri hâlâ sürüyor. O günleri yaşayan, yaşamayan herkesin hayatında bir yeri var. Hele bir de o dönem çocuk olanlar var ki... YIL 22 SAYI 1172 / 7 EYLÜL 2008 Deniz Ülkütekin lköğretim okullarının ilk iki sınıfları geçen hafta açıldı, diğer sınıflar ve liseler de yarın açılıyor ama altı ve 13 yaş arasında, yani sekiz yıllık kesintisiz eğitim çağında 10 milyon 398 bin 454 çocuktan 273 bin 634’i, yeni öğretim yılında okulda olmayacak. Kimisi atölyede kimisi tezgâh başında kimisi de sokakta harçlıklarını çıkarmak, daha doğrusu ailelerine “bakmak” için çalışacak. Bazısı da belki sokakta boş boş dolaşacak. Türkiye’de ne siyasi ne de ekonomik politikalar, onca tehlikeye açık ve korumadan uzak yaşayan çocuklardan yana. Bu da yetmiyormuş gibi AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen’in geçen ay hazırladığı “Gençleri Koruma Kanunu Taslağı” sonrasında bir de büyük kısıtlamalarla karşı karşıya kalacaklardı. Gelen yoğun eleştiriler sonrasında taslak geri çekildi. Sözen’e göre söz konusu taslak, Almanya’daki yasa örnek alınarak hazırlandı, oysa ne Almanya’daki yasayla alakası vardı, ne de çocuk haklarını iyileştirici bir yanı! Taslağın neler getirdiğine gelince; Çocukların ebeveynleri olmadan kafelerde, restoranlarda oturmaları yasaklanacak, çocuk cinselliğini korumak adına, cinsel yayınlara yasaklar getirilecek, porno yayınlara ulaşmak için 18 yaş şartı konulacaktı. Yasa taslağında varolan “Gençler için Tehlikeli Taşıyıcı Medyalar” başlıklı 15. madde ise Türkiye’de çocukların herhangi bir ideolojiye nasıl alet edilebileceklerini ortaya koyuyordu. Aradaki fark, Almanya‘da çocuk ve gençlerin cinselliğini ön plana çıkaracak şekilde yayın yapılması yasaklanırken Türkiye’de cinsel yayın yapan medyaya yasak geliyordu. Lafı evirip çevirmeye gerek yok, bu tür bir yasağı yürürlüğe koymak için kullanıyor olmaları, yetkililerin çocuklar hakkında ne kadar iyi niyetli ve donanımlı olduğunu gösteriyor! Onları erken yaşta çalışmaktan, fiziksel ve psikolojik istismardan korumak için yasa hazırlamakta ve yürürlüğe sokmakta ya geç ya yetersiz kalanlar söz konusu “ahlak” ve “muhafazakârlık” oldu mu, kanun hazırlamakta da çıkarmakta da yamanlar… Çocuk olmanın belki de en büyük zorluğu, hayatın getirdiği güçlüklerin tam anlamıyla fark İ Adem Kaban 15 yaşında, işe yeni başlamış. 12 Eylül 1980, savaş oyunlarını bir anda gerçeğe dönüştürdü; yasaklar, aramalar, tanklar. Kimini babasından ayırdı, kimini sokaktan... Yıldız Çelik Sayfa 4 edilememesi. Yetişkinlik çağında görülen, tanışılan seçenekler ergenlik çağına kadar geçen sürede oyunla gerçek arası bir flulukta görünüyor. Bu yüzden de kötü, hak edilmeyen, insanlık dışı şartlarda yaşayan çocuklar yaşadıklarını, doğal kabul edebiliyor… Türkiye’deki çocuklar da bu konuda gelişmiş değil, az gelişmiş ülkelerin çocuklarına yakınlar… Farklı olan Türkiye’de sayfalar dolusu kanun, yasa tasarısıyla hakları korunmaya çalışılsa da yetki ve sorumluluk karmaşasının çocuklar için net ve kalıcı çözümler üretememesi. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim, toplumun büyük kesimi tarafından olumlu tepkilerle karşılanan “Çocuk Koruma Kanunu”, kâğıt üstünde çocukların yaşantısında olumlu değişikliklere yol açabilecek adımlardı. Ancak uygulamada sıkıntı çekildi ve çekiliyor. Devamı 23. sayfada Türkiye’de çocuk olmak zor. Çocuklar için istismar ve tehlikeler dünyanın her yerinde mevcut ama Türkiye’de bu tehlikelere karşı önlemler genelde kâğıt üzerinde kalıyor ve unutuluyor. Çok sayıda çocuk, çocukluğundan, eğitiminden fedakârlık ediyor, bir yetişkin gibi mesai harcayıp ailesine bakıyor, yani rüştünü erken ispat ediyor. Yine de onlar kanunen hâlâ çocuk! Hollywood bezgini VERHOEVEN Antalya’da... Antalya Film Festivali’ne bu yıl Paul Verhoeven konuk olacak, üstelik de 4. Uluslararası Avrasya Film Yarışması seçici kurul başkanı olarak. O, kapitalizmi, ikiyüzlülüğü ve bağnazlığı eleştiren filmlerin; Temel İçgüdü, Şov Kızları ve Kara Kitap’ın yönetmeni... Aslı Selçuk Sayfa 6 KRİTON DİNÇMEN anısına... Doç. Dr. Kriton Dinçmen, saldırganlık üzerine yaptığı çalışmalarla adını duyurdu. Dinçmen’i geçen hafta kaybettik ancak söyledikleri hâlâ güncel... Kriton Dinçmen Sayfa 5 İLHAN BERK anısına... C MY B İlhan Berk de gitti. Geriye şiirleri kaldı, bir de sözleri. Biz de Dergi’deki röportajını yeniden yayımlıyoruz... Berat Günçıkan Sayfa 12 C M Y B