29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

R PAZAR 12 18/10/07 16:00 Page 1 PAZAR EKİ 12 CMYK 12 21 EKİM 2007 / SAYI 1126 Bunaltan düşüncelere son “Ben üstlenmeliyim” ya da yalancı pehlivanlık Zehirleyici etkiler: Dişlerini sıkmak, hiç mola vermemek, herkes tüyerken meydana atılmak... Gösterişli bir duruştur, ama pahalıya malolur: Bedensel rahatsızlıklar, sürekli tansiyon, çevresiyle rekabet ve çatışmalar. Yalancı pehlivanlık hoşgörüsüzlüğe iter (Kendime acımıyorum, ben!), üzüntüye (Hiç geri dönüşüm yok) ve düş kırıklığına (Hep kendimi kurban ediyorum). Sonuç: Başkalarının da bize kendimizden esirgediğimiz şeyleri vermesini istemeyiz: Haz ve onaylanma. Panzehiri: İş yapmanın zevki için iş yapmayı deneyin, Herkese parmak ısırtmak ya da performans sergilemek için değil... Sizin için zaman zaman, zen ustalarının dediği gibi "amaçsız, kâr gözetmeksizin" hareket etmeyi öğrenmek acil bir durum. Oyun oynamayı öğrenin: İçinizde ne gülmeyi ne de düş görmeyi bilen asık suratlı bir çocuk var. süreklidir, gevşeme anları yoktur. Panzehiri: Tekrarlayıcı ve yoğun etkiler doğuran duyguları kollayın (migren, kas kasılmaları ya da gerginlikleri, uyuşukluk, huzursuzluk...). Bunlar alarm belirtileridir. Hedef, “Ha gayret!” dediğinizde fişi çekmek olmalı. “Her şey bundan daha iyi olacaktı, eğer...” Zehirleyici etkiler: Bu doyumsuzluğun acı bir tat, yoksunluk ve huzursuzluk doğurmaması olanaksız değil midir, çünkü yaşamın daha hoş ve ışıklı olması için hep bir şeylerin güneşin, bir terfinin, bir randevunun... özlemini çekmez miyiz? Kim olduğumuz ve neye sahip olduğumuzla nasıl yetinmeli? Eğer sürekli doyumsuzluk bizi yürek ve ruh dinginliğini bulmaktan alıkoyuyorsa, bu bizim ilişkilerimizin önüne de engeller koyar: Suçlamalar ve beklentiler, tüm gereksinimlerimizin doyurulacağı umuduyla çevremizde ağır basar, çünkü sorunlarımızın çözümünün bizde değil dışımızda olduğuna inanmışızdır. Panzehiri: Kendinize gelin. Sizde eksik olanın peşinden koşarak kendinizi tüketmeyi bırakın, belki de her şey ellerinizin arasındadır. Kendinizi düzenli olarak gününüze verin. Düşüncelerinizi bırakın aksınlar, size sızan duyguları kabul edin. Beden gevşekliğinin tadına varın. Azar azar, zaten sahip olmaya çalıştığınızdan çok, ulaştığınız hazla doyacaksınız. “Yapmamalıydım” ya da suçluluk Zehirleyici etkiler: İçten içe, kendimizi şen şakrak ve minnet içinde hissetmemiz için yaşamın bize sunduğu armağanlara layık olmadığımızı düşünmek. Suçluluk duygusu her şeyi kafasında evirip çevirmekten doğar ve genel bir duygusal ketlenmeye yol açar: Kendime sevinç ve haz duymayı yasakladım, öyleyse toptan her şeyi yasaklamalıyım. Suçluluk, düş kırıklığını körükler ve kıskançlık ile hıncı besler, çünkü çevreyle bağımızı engeller: Çok fazla bedel ödemeden ve kendini köreltmeden yaşamaktan haz almayı becerebileceğimiz şeyleri isteriz. Panzehiri: Bu küçük ve büyük suçlulukların (başarı korkusu, kendini kurban etmeye eğilim), toplumsal, iş ve duygusal yaşamınızda ilerlemenizi nasıl engellediğini ortaya çıkarmayı deneyin. Sonra davranışınızı art arda dokunuşlarla değiştirin. Kendinize, gereksinimlerinizi ya da başkalarından önce kendi arzularınızı dinleyerek düzenli olarak küçük ödüller (boş zamanlar, bedensel sağlık) sunun. “Hep daha fazlasını yapmalıyım” ya da... Zehirleyici etkiler: Kötü mükemmelliyetçilik, iyi olanının aksine, bir itici güç değil bir frendir, her ne kadar kendini hiperaktiflikle ortaya koysa da. Bilincimizi karartır, özgüvenimizi alaşağı eder ve bizi fiziksel ve ruhsal olarak yıpratır. Yaşamsal enerjimizi tekrar tekrar çeker alır ve bir süre tükettiğimiz enerjiyle kalakalırız. Kötü mükemmeliyetçilik katı yargılara varmamıza ve çevremize zor tahammül etmemize yol açar. Sonuçları: Baskı Zihnimizi dinlenmeye bırakmak ucu belirsiz bir çabadır. Bazı düşünme alışkanlıkları bizi kendimizi koyvermekten alıkoyar. Kendimizi nasıl özgürleştirebiliriz? “Daha kötüsü ileride” ya da yaygın endişe Zehirleyici etkiler: İnsan kendine bir uçurumun kıyısında gezinirken rahat olabilir mi diye sorduğunda! Endişe süreğen olunca, her eylem, her tasarı, her an kötüye varır diye kestirilip atılır. En kötüyü beklemek eğilimi Yaygın Anksiyete Bozukluğu’nun belirgin özelliğidir. En küçük bir olay onu harekete geçirmeye yeter: Bir uçak yolculuğu, bir sağlık denetimi, çocukların getirdiği kötü karne... Sağlık üstünde de doğrudan etkileri vardır bu endişe durumunun: Kalp çarpıntıları, migrenler, sindirim bozuklukları, uykusuzluk... Panzehiri: Harekete geçmeyi bilmeli ve acele etmelidir! Vücut tansiyonunu düzenlemek için solunumu düzeltmeyi, olumsuz zihinsel önsezileri durdurmak için inceden inceye düşünmeyi, kötümserlikle gerçekçiliği karıştırmamak için akıl yürütmeyi öğrenin. Her gün, gün içinde başınıza gelen olumlu şeylerin bir listesini yapın: Gitgide, iyi şeylerin çoğunlukta olduğunu keşfedeceksiniz! Pschologies’den çeviren: EMRE ÇAĞATAY
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear