Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
N Soldan sağa: Paul Giatnatti, KateWinslet, Hilary Swank, Leonardo DiCaprio, Jamie Foxx ve Annette Bening... ate Winslet, Leonardo DiCaprio, Paul Giamatti, Annette Bening, Hilary Swank, Jamie Foxx... Adları Oscar'la anılan bu oyuncular Newsweek için bir araya geldiler, iki saat boyunca hem işlerinden hem de günlük hayatın ayrıntüarından, mesela ayakkabıların performansı nasıl etkilediğinden söz ettiler. Işte bu sohbetten alıntılar: Yılın bu dönemlerinde gazete ve dergilere demeçler vermek vaktinizin büyük bir bölümünü alıyor olsa gerek. Söyleşilerde size yeniden sorulmasını en çok istemediğiniz soru nedir? Swank: Beni en çok sıkan soru, "Hilary, güzel bir kızı canlandırmayı hiç düşünmüyormusun?" sorusu. Winslet: Benim en sinir olduğum soru: "Tanrım, onca kiloyu nasıl verebildin?" Bir başka aptalca soru da, "Onca repliği nasıl aklında tutabiliyorsun?" Swank: Sanırım bizim tüm replikleri ezberlediğimizi düşünüyorlar. Jamie Foxx: Biliyorum, kulağa çok çılgın bir şeymiş gibi geliyor, ama dostlarım ve hemşerilerim size söylüyorum, insanlar bu tür basit şeyleri bile bilmek istiyorlar. Kendimi bir hayran yerine koymaya çalışıyorum. Los Angeles'a geldiğimde Denzel Washington'la karşılaştığımı ve ona yaklaştığımda nasıl da kızarıp bozararak, "Denzeeelll! Deeenzeelll!" diye çığlık attığımda onun koluma yapışıp, "Sakin ol, sakin ol" deyişini anımsıyorum. Pekâlâ, birçoğunuz bu yıl ya da son zamanlarda, gerçek kişileri canlandırdınız. Gerçek yaşamdan kişileri yansıtmak kurgusal karakterlere kıyasla daha mı zor? DiCaprio: Çoğu zaman size bir karakter verilir ve siz bu karakterin altyapı&ını oluşturursunuz. Neredengeldiğini, zayıf yönlerini filan oluşturursunuz ve bu sizi çok daha fazla zorlayabilir. Gerçekten yaşamış birini canlandırmak da, tabii ki, hiç kolay de K Svvank: Kitaplar ev ödevinizin büyük bir bölümünü sizin yerinize yapabilir, ama gerçek yaşamdan birinı canlandırırken onu elinizden geldiğince gerçeğine uygun bir biçimde yansıtmak gibi büyük bir sorumluluk üstlenirsıniz. Giamatti: Ama bu konuda büyük bir bas kı hissederseniz, başarılı olamazsınız. Ray Charles gibi herkesin yakından tanıdığı bir kişiyi canlandırdığınızda, bu karakterin sahte bir kopyası olmaktan kendinizi nasıl kurtarırsınız? Foxx: Insanların gözünden kaçan yönlerine odaklanmaya çalışırsınız. Telefonu nasıl yanıtladığını, çocuklarıyla nasıl tletişim kurduğu gibi özellikleri irdelersiniz. Şansıma onun "Ray Charles" gibi davranmadığı bir video kaydını ele geçirdim. Burada tanık olduğum kişilik dışarıya yansıttığından çok farklıydı. Ray son derece içine kapanık biri olduğundan, yakın dostlarından da çok şey öğrenebildim. Ona, " Yaşamına çok kadın girdi mi?" diye sorduğumda, "Yok bayım, yalnızca bir kadın oldu" demişti. Sizce her zaman bir karakterin gizli yönlerini dışa vuran fiziksel bir şey mi söz konusu? Sözgelimi, birinin yürüyüşünü kaptığınızda geri kalan özellikler de yerli yerine oturuyor mu? Bening: Bence giysiler çok şey söylüyor. Gerçek yaşamda olduğu gibi, smokin giydiğiniz zaman kendinizi kot pantalon giydiğiniz zamandan çok daha farklı hissedersiniz. Oyunculuk sürecinde bu etki kendisini daha da belli eder. Bir de ayakkabılar! Ayakkabı insanı korkunç etkiliyor! Svvank: Gerçekten de öyle. Ayakkabıruzı değiştirdiğinizde oturuşunuz, yürüyüşünüz de değişiyor. Winslet: Ben işe sutyenden başlanm. Sutyen tam oturuyorsa, gerisi de kendiliğinden oturuyor. Giamatti: Bence de öyle. (Kahkahalar) Tümünüz de çok başarılı oyuncularsınız. Her filmden sonra, ya yeni bir iş gelmezse gibi bir korkuya kapıldığınız yine de oluyor mu? Bening: Oluyor. Winslet: Bu korkuyu hiçbir zaman üzerimden atamadım ki. Giamatti: Ben de. Winslet: Leo korkmuyor ama. (Kahkaha) Swank: Clint Eastwood 74 yaşında ve bana yaptığı işin hep son işi olup olmadığından kaygı duy duğunu söylüyor. 2005 Oscar ödüllerinin dağıtılmasına az bir süre kala, sezonun en öne çıkan yıldızları bir araya gelerek sinema dünyasında yaşamın dertli ve neşeli yönlerini tartıştılar. Ayakkabıların etkisinden desöz ettiler, "Ya yeni bir iş gelmezse" korkusundan da... Bening: Bu işe ilk başladığımda bir noktadan sonra bu korkunun yok olacağını, mesleğinde belli bir başarıya ulaşmış kişilerin bu tür güvensizlikleri ya da korkuları olmadığını sanıyordum. Ancak zamanla bu korkunun, bırakın yok olmayı, her geçen gün daha da yoğunlaştığını anladım. Giamatti: Her iş insana ilk deneyimiymiş duygusunu veriyor. Bu korkuyu hep yaşıyorum ve sürekli olarak, "Ya kovulursam, ya kovulursam" diyerek kendimi yiyip bitiriyorum. Hiç kovulduğun oldu mu? Giamatti: Hem de birkaç kez. "Frasier" dizisinin bir bölümünden atıldım. Hiç gülünç değildim. Senaryo üzerinde oynamalar yapıldı, yine olmadı. Bir türlü havasına giremiyordum. Kapıyı gösterdiklerinde gerçekten rahatlamıştım. Svvank: Ben de "Beverly Hills, 90210"dan atıldım. Dizinin artık kimsenin izlemediği son bölümleriydi. Diziden atılınca, "Bunu bile beceremiyorsam, vay halime" diye düşündüm. Ancak yazgıya inanmak gerekiyor, çünkü bu olaydan dört ay sonra "Boys Don't Cry/ Erkekler Ağlamaz" filmindeki rolü aldım. Başarısızlığa uğrama korkusu hiç yok olmuyor mu? Winslet: Korku bir oyuncu için büyük bir nimet, çünkü onunla yüzleşmek zorunda kalıyorsunuz. "Bunu beceremem. Yanlış insanı seçmişler" türü duygular hep yaşanır. Bu meslek korkularla dolu olmasına karşın, müthiş bir meslek. Ancak, "Artık bu işin ıcığını cıcığını biliyorum" dediğiniz anda büyüsünü de yitirir. Bening: Olay bu korkuyu üstünüzden atmaktan çok, onunla birlikte yaşamayı becermekten ibaret. Leo, sen oldukça güçlii isimlerle birlikte çalıştın. Seni en çok ürküten kim oldu? DiCaprio: tlk filmimde (This Boy's Life/Bu Çocuğun Hayatı) Robert De Niro ile birlikte çalıştım. O zamanlar 16 yaşındaydım. Sette çekim ekibiyle şakalaşıp kıkırdaşırken ansızın ortalığın korkunç bir sessizliğe büründüğünü ve yalnızca onun ayak seslerinin yankılandığını anımsıyorum. O an irkilmiştim. Ancak, iş başındayken onu izlediğimde mesleğinı onun kadar ciddiye alan başka bir oyuncu olmadığını fark ettim. De Niro'nun oyunculuğu insanın yaşamını değiştiren bir şey. Günümüz sinema endüstrisi konusunda ne düşünüyorsunuz? tyi roller bulmak eskisine kıyasla daha mı zor? DiCaprio: Zor, çünkü daha önce yapılmış fîlmlerin yeniden çekimlerinden gına geldi. 70'lerde yönetmen tanrı gibiydi ve stüdyolar fÜmin niteliğine bakarak destek veriyorlardı. Şimdilerde ise olay artık iplerin büyük ortaklıkların elinde tutulduğu bir ticarete dönüştü. Giamatti: 70'lerde de bir yığın saçmalık çekilip, yalnızca nitelikli olanlar sinemaya damgasını vurmadı mı sence? Bening: Ve insanlar dişlerini tırnaklarına takarak o niteUkli filmleri yaptılar. Bunun için yapımcılarla, yöneticilerle boğuşmak zorunda kaldılar. Bu sinema tarihinin başlangıcından bu yana hep yaşandı. O halde, sinemanın geleceği konusunda hepinizin kaygıları olduğu söylenebilir mi? DiCaprio: Bence söylenemez. İnsanlar hep Hollywood'un altın çağından söz edip duruyorlar. Bana kalırsa, altın çağ günümüzde de sürüyor. Sinema henüz 100 yıllık bir geçmişe sahip ve ben önümüzdeki birkaç yüzyılda neler olacağını gerçekten de çok merak ediyorum. Svvank: Öldükten sonra yeniden dirilmeyimi umuyorsun? (Kahkahalar) Gariptir, bu kadar Iaf arasında Oscar ödüllerine pek değinmedik. Jamie, Denzel Washington ve Halle Berry'nin ödül alması sende nasıl bir etki yarattı? Foxx: Denzel ve Halle iki elçi gibiydiler. Kara derili bu iki insanın kazanması siyahiler için müthiş bir şeydi. Bu olay bir şeylerin değişmekte olduğunun göstergesıydi. Çoğunuz daha önce de Oscar'a aday gösterildiğinize göre, eskiden olduğu gibi bir coşku uyandırdığı söylenebilir mu? Winslet: Herhangi bir ödüle aday gösterilmekten hiç bıkıp usanmadım. Böyle bir topluluğun içinde yer almak da beni müthiş duygulandırıyor. Burada olmak da bu olasılığın bir kanıtı. DiCaprio: Sanırım, Kate hepimizin aklından geçeni dile getirdi. Swank: Bence de, bu konuda söylenecek başka bir şey yok. • Çeviren: RİTA URGAN