Catalog

12 Ayrıntı Yayınları, iktidara ve kendine karşı söyleyecek sözü olanların kurduğu yayınevi 18YILDA400KİTAP... Esra Açıkgöz yrıntı Yayınları, 18 yıl önce, ıktidar olanlara, kcndilerine ve çev relerıne karşı söyleyecek sözü olanların kurduğu bir yayınevi. Hani şu kare içindeki küçük, siyah dinozor amblemli kıtapların üreticisı... Edebiyattan felsefeye, etikten ekolojiye, kadın sorunundan yeni toplumsal hareketlere kadar pek çok konuyu içeren kıtapları ile mevcut yayıncılık sistemine karşı bir alternatif oluşturdu lar. Zaten amaç da, hem iktidarın içyüzünü ve söylemlerini deşıfre etmek, hem de başka bir solun mümkün olduğunu göstermekti. 18. yılda 400. kitabını basan Ayrıntı Yayınlan'nın ortaklarından Omer Faruk ile geride bıraktıkları yılları ve mevcut yayıncılık anlayış,ını konuştuk. Ayrıntı Yayınlan'nın kuruluş hikâyesi nedir? 12 Eylül'de sol çok ağır darbeler aldı. Biz de epey hırpalandık. Egemenlere ve kendimize karşı söyleyeceğimiz bazı sözler vardı. îşte Ayrıntı Yayınları da, o sözü örgütlemek, dillendirmek için, ticari bir kaygı taşımaksızın kuruldu. Neydi söylemek istediğiniz? Geleneksel solun temel politikası, güç edinme üzerine. Güç edinirek egemenlerle kavga eder, kendı iktidarını inşa etmek ister. Oysa sol, başka bir hayat tarzının olabileceğini gösteren bir mücadele yolu seçmeli. însanlarla, doğayla kurulan ilişkilerde düzenin dışına çıkılmalı. Insanlar arasında iktidar üretmeyen değerlerin inşa edilmesi, ilişkileri iktidarsızlaştıracaktır. Unutturulmaya çalışılan komün ve enternasyonalizm bu an A 100. kitap layışın ürünüdür. "MülksüzArkanızda güçlii bir sermaye ler"de Ursula Le Guin'ın kahraolmadan, bu kadar yıl dayanmaHep manının dedıği gibı, "devrim yayı nasıl başardınız? Yuvaya Dönmek pamazsınız, devrim olabilirsiniz Açıkçası her yıla "biz bu yıl ancak". batarız" kaygısıyla başlıyoruz. Biz "Nasıl bir yenı sol kurulaYayınevinın etrahnda bir kolekbilir? " kaygısıyla bir yayın progtif akıl oluştu. Emek veren 70ramı oluşturduk. Eskiden solda, 80 insan var. Onların işi sevmekadına feminıst hareketin yaptıleri, bu duruşa sahıp çıkmaları, ğı kadar vurgu yapılmıyordu. seslerini buraya katmaları sayeAynı şekilde anarşistlerin özgürsinde bunca sene dayandık lüğü kadar bir özgürlük vurguNeden 400. kitap olarak Gesu da yoktu. Ekolojik sorunlar orge Perec'in "Kayboluş" adlı ise hiç yer almıyordu. Biz bu yan kitabını seçtiniz? damarlardan beslenen bir sol çizgi inşa etmek Ashnda 482. kıtabımız satışta. "Kayboamaçlı yayın politikası izliyoruz. luş"un hazırhğı uzun sürdüğünden 400. numarayı boş bıraktık. Bu kitap edebiyat tariDİNOZOR AMBLEMLİ KİTAPLAR hinin başyapıtlarından biri. Edebiyat biraz magazinleşti, o yüzden de edebiyat denince Neden dinozor amblemini seçtiniz kenilk akla gelen olaylardan ve olgulardan söz etdinizi anlatmak için? Solda "dinozor" keli me halı. Oysa edebiyat öncelikle dildır, üsmesinin yüklendiği başka anlamlar var... luptur. lyı bir edebiyat yapıtının en önemli Biz dinozor kullanmaya başladığımızda heözelliği, özgün, biricik, taklit edilemeyecek nüz soldaki "dinozor" deyimi yoktu (gülükadar ıyi olmasıdır. Bu öylesi bir kitap. 400. yor). Ekolojıyi gözetmeyen politikalar yüzünkıtabımızla bu duruşa dikkat çekiyoruz. den her yıl çok fazla hayvan türü yeryüzünBasacağınız kıtapları neye göre belirliyorden yok oluyor. Biz de amblemi sunuz? mizle ilk kaybolana karşı bir se"Siyasi, kiıltürel yapıda ne tip lam duruşu olsun istedik. Hem tıkanıklıklar var?" diye hayata siluetı de güzel (gülüyor). bakıyoruz. Tıkanıklıklara ente18 yılda amaçlarınızın ne ka lektüel müdahale yapabilecek darını gerçekleştirdiniz? nitelikteki kıtapları buluvoruz. Siyasi öngörülerımizin çoğu Genelde çeviri kitapları yagerçekleşti Mesela, kimlik taryınlıyorsunuz. Türkiye'deki yatışmaları yeni başladı, oysa biz zarların kitaplarını basmamak kimlik sorunu üzerine dokuz ki gibi bir tavrınız var mı? tap bastık. Feminist, anarşist, Bu özel bir tercih dcğil, ancak ekolojik, yeni toplumsal hareke bir şey bastığımız zaman ıyı oltin en önemli metinlerini yayımsun istiyoruz. Türkiye'de ya400. kitap ladık. yımlanmış bir metin dünyanın k başka yerlerinde de geçerli olmalı. Bu tip metinlerle çok fazla karşılaşamıyoruz. Karşılaştığımızda da basmaktan çekinmıyoruz. Mcsela, Melih Başaran'ın "Kurbansal Sunu" adlı kitabını bastık. Bence türünün en iyilerinden. Mevcut yayıncılık anlayışına bir alternatif getirdiniz. 18 yılı düşündüğüniizde nasıl bir çizgi izliyor yayıncılık hayatı? 1999'da 200 başlıkla ayda 9 bın 600 kitap satıyorduk. Şimdi satışta olan 450 başlık var, ama ayda 6 bın 600 kitap satabılıyoruz Bu tip yayıncılığa girdiğımizde başka örnek yoktu. tnsanlar tarafından kabullenildiğini görünce başkaları da çıktı. Artık büyük sermaye ve bankalar da yayıncdığa girdi. Biz niteliksel gücümüzle var oluyorduk, ama şimdi her şey hafifledi, medyaya bağlı oldu. Artık ıyikötu kitap değil, görünengörünmeyen kitap diye bir şeyden söz edebiliriz. Bazı kitaplar çok gösteriliyor, destekleniyor. Bu da bizim kitaplarımızı daha az görünür yaptı. Ancak çok görünmenin iyi kitap kriteri değil. Ya sizin görünmeye yönelik ne gibi faaliyetleriniz var? Okura sadece "şu kitap çıktı" duyurusu yapabilecek kadar reklam bütçemiz var Mali durumumuz yetmediğinden, 18 yılda hiçbir gazeteye tam sayfa ilan veremedik. Bu süre içinde yasaklanan ve toplanan kitaplarınız da oldu. Evet, 5 kitabımız toplatıldı. Marquis De Sade'in "Yatak Odasında Felsefe" ve Dragan Babic'in "Son Sürgün" kitabı hakkında imha kararı verildi. 5 yıl süren bir hukuki süreç sonucunda bu kitaplar beraat etti. O da AB sayesinde. O ülkelerde bu kitaplar rahatça satılırken, bizde yasaklanması uluslararası hııkuka aykırı bir durumdu. Dizi başlıklarınız oldukça ilginç: "Kara Ayrıntı", "Ağır Kitap", "Yeraltı Edebiyatı"... Neler var bunların içinde? Kara ayrıntı, polisiye kitapları içeriyor. Normalde polisiye çok okunur, ama maçoluğu üretmeye elverişli bir türdür. Hayattan da kopuktur. Biz, komşumuzun kötücül yanlarına değinen, maço kültürü üretmeyen, kahramanlık kültünü yüceltmeyen bir anlayışla polisiye dizi yapmak istedik. Ağır kitaplar ise, insanlık tarihinin en temel, kapsamlı metinlerini toparlayan bir dizi. Adını da beş yüzer sayfalık kitaplar olmasından alıyor (gülüyor). Hegemonik kitle kültürü hepimizin hayatına sindi. Oysa bu yapının dışında kalmayı seçen ya da yapının dışına püskürttüğü insanlar da var. Düzen kendi sözünü bir şekilde inşa edıyor. Ancak bu insanlar sözlerini akıtacak bir kanal bulamıyorlar. Yeraltı Edebiyatı ile bu sözü yaşanır kılmak istedik. • f 1996'DAN 2006' TÜRKİYE VE DÜNYADA FOTOĞRAFLARLA 10 YIL Olaylar, insanlar, buluşlar, efsaneler, savaşlar, felaketler, yükselenler, unutulanlar... Politika, ekonomi, bilim, teknoloji, sanat, spor, günlük hayat, moda ve medyada son on yıla damgasını vuranlar... Çarpıcı fotoğraflar ve metinlerle on yılın tarihi.. 336 sayfa 26x26 ebat 170 gr. matkuşe Sert kapak+şomız SATIN ALMAK İÇİN www.ntvmsnbc.com / 0212 630 17 00 / VE KİTAPÇILARDA