Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 EYLÜL 2004 / SAYI 964 GÜLDEN KARABÖCEK Donuşum muhteşem olacak... Türkiye 12 EylüPün eşiğindeyken Gülden Karaböcek iki şarkısıyla dönemin bütün altın plak ödüllerini topluyordu. Şarkıları "Dilek Taşı" ile a Sürünüyorum"du. Sonra herkes evlerine çekildi. Karaböcek de Mürathan Mungan şiirlerinden yapılmış şarkıları bir araya toplayan albümle yeniden ortaya çıktı... Nilüfer Zengin ülden Karaböcek'i bekliyoruz. Az sonra, Pera Palas'ın cafe'sinden içeri giriyor. Zayıf, ufak tefek ve hafifçe tedirgin. Üzerinde bir bluejean, pembe payetli lacivert bir ceket, yüzunde de bir maskeyi andıran koyu bir makyaj var. Oturmadan, kendine çeki düzen vermek için izin istiyor, uzaklaşıyor. Yan masadaki turist bir çiftin ilgisini çekiyor olmalı ki, kim olduğunu soruyorlar kısık bir sesle... "Eski bir "*" \ şarkıcı" diyorum, "ama hiç unutulmamış" diye ekliyorum ardından. Konuşmaya başlıyoruz. Gülden Karaböcek, röportaj boyunca gergin ve kendini korumaya çalışan havasını üzerinden hiç atamıyor G ama, ara ara kendine has esprileri ve kahkahalanyla bu havayı hafifletmeye çalışıyor sanki. 78'de Dilektaşı kırkbeşliğiyle parlayan Gülden Karaböcek, aradan geçen yıllara ve bu yıllar boyunca ortadan kaybolmasına rağmen, adı anıldığında hâlâ çok şey çağrıştıran biri. Son olarak, geçtiğimiz günlerde çıkan "Söz Vermiş Şarkılar" albümünde "Otel Odalan" adlı şarkıyı seslendirdi. Ve yeniden gündeme geldi... Sizin besteniz olan Dilektaşı, Sürünüyorum gibi şarkılar 26 yıldır hâlâ gece klüplerinde söyleniyor, hâlâ onları içitnizden de olsa mırıldanıyoruz... Bunca yıldır nerelerdeydiniz? Aslında müziğe hiç ara vermedim. Yıllardır, yapımcı şirketlerle anlaşmazlıklar yaşadığım için geri plandaymışım gibi göründüm. Yalnızca anlaşmazlıklar mıydı neden? Öyle tabii. Diğer arkadaşları bilemem ama, ben çok sömürüldüm. Nasıl sömürüldünüz? Yapımcılar, aynı şarkılarımın olduğu korsan kasetleri sürekli piyasaya sürdüler. Mesela bir tanıdığım geçenlerde bir kasedimi almış. Sen Evlisin, Duyar mısın Feryadımı, Küstüm Sana Dünya gibi şarkılarla Klasikler 2 adında bir korsan kasedimi daha sürmüşler piyasaya. Sırf Kültür Bakanlığı'na göstermek için aynı kasetten ben de aldım. Ellerinde bir iki fotoğrafım var. Hep aynı fotoğrafları cilalayıp kullanıyorlar yeniymiş gibi. Aksi gibi tipim de değişmiyor, zamanla daha yaşlı görünsem insanlar anlayacaklar bu Gülden Karaböcek yine bir albüm hazırlıyor, bu kez belki de rock'ı deneyecek... hotoğrat: Uğur Demir nun yeni bir kaset olmadığını! (Kahkahalar) Uzun lafın kısası, anlaşabileceğim iyi bir firma yok. Dilektaşı ya da Siirünüyorum gibi başını almış gitmiş diğer şarkılarınız hangileri? Kırılsın Ellerim, İki Kelime, Kaderim, Ikimiz de Sevmiştik, Boşuna Kazma Mez a n Aşkımızı Gömemezsin. ÇOCUKLAR BENİ TANIYOR... •Bir röportajınızda artık rock yapmak istediğinizi söylemişsiniz... Aslında bunu iki yıl önce yaptığım bir şarkıya dayanarak söyledim. Melodik olarak bizim anlayışımıza uygun olan fakat rock ritminde bir şarkı yapmıştım. Üstelik, şarkıyı arabesk ritmde yapmaya başlamışken kendi kendine rock'a döndü. Yeni bir alışkanlığım var... Bestelerimi değişik ritimlerde deniyorum. Bir hız '" • '; '• ' lı, bir yavaş... Bir yavaş, bir orta... Bir baktım ki rock olmuş. Bilinçli yapılmış birşey de değil aslında. Sonra da o şarkıyı o ritimde beğendim. Başka rock şarkılar da çıkar belki... Müzik hayatıma yeniden başladığımı düşünsenize... (Kahkahalar) Haklısın. Başka rock parçalar da yapabilirim. Çok ilginç birşey gördüm: Konserlerde, insanlar kulise öpmek, sanlmak için gelir ya... Küçük çocuklar dageliyor. Şaşırıyorum. "Niyeklip yapmıyorsunuz" diye soruyorlar. Demek ki genç nesile de yeni birşeyler sunmak lazun. Sizi unutulmaz kılan klip yapmamanız, bir dönem ortadan kaybolmanızdır belki de... Doğru söylüyorsun aslında. Akşama kadar televizyonlarda görünmek, radyolarda devamlı çalınmak iyi birşey değil. Ortada olmadığınız dönemde nasıl geçindiniz? İki evliliğim oldu. îkinci kocam plak şirketi sahibiydi. Bu evliliğimi bitirdikten sonra Unkapanı çevresini daha iyi tanımaya başladım. Kendi firmamı kurdum. Şimdi birikmiş param var. Evim var, arabam var, Allah'a şükür iyi durumdayım. SÖZ VERMİŞ ŞARKILAR... Miizikle ilişkim hiç kopmadı dediniz. Neler yaptınız mesela? Asla kopmadı. Müzik benim içimde hapsolmuş büyük bir sevgi. lcra edeyim ya da etmeyeyim müziksiz yaşayamam. Evde klavyemin başına oturur, beste yaparım. Belki de şarkıcı olmasaydım müthiş bir dinleyici olurdum. Sizi gündeme yeniden Mürathan Mungan'ın yazdığı sözlerden yapılmış şarkılarla "Söz Vermiş Şarkılar" albiimü taşıdı... Biliyorsunuz şarkının bestesi bana ait değil. llk kez böyle bir şey denedim. Benim olmayan bir besteyi söylemek büyük riskti benim için. Ama Mürathan Mungan'ı kıramadrm. Siz nasıl buldunuz yorumu mu? •Çok etkileyici, beylik bir laf olacak ama, çok da hüzünlü. Sanki bu albümle başka bir kitle tarafından yeniden ve başka bir şekilde keşfedildiniz? Çok başka bir pencere açıldı önümde. Ve bu bana büyük cesaret verdi. •Televizyonlar, gazeteler, bir albümle DİLEK TÜRKER Tiyatro oyuncusu En biiyiik hatanız nedir? Hatam yok. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey sizce nedir? Aptallarla bir arada iş yapmak. Hayattaki en biiyiik keyfıniz nedir? Sahneye çıkmak En sevdiğiniz yazar kim? Cervantes, Melisa Gürpınar. En sevdiğiniz film/yönetmen? Muhsin Bey, Yavuz Turgul. En biiyiik aşk hikâyesi kimlerinki? Benimki. Sizi en çok güldüren şey nedir? Bir sürü aptallığtn prim yapması. Beğendiğiniz, takdir ettiğiniz siyasi karakter kim? (geçmişten de olabilir) Atatürk. Bir hayvan olsaydınız, ne olurdunuz? Puma. En çok yaşamak istediğiniz şehir? Istanbul. Güncel olaylar içinde yakın zamanda sizi en çok Uzen olay nedir? Kerem Yılmazer'in teröre kurban gitmesi ve savaş. yeniden gündeme gelinceye kadar sizi unutmakla biraz ayıp ettiler galiba... Yo, unutulmak çok doğal. Bu benim kaderimin ayıbı. (Kahkahalar) Peki şu malum mesele... (Gülden Karaböcek, kariyerinin doruğundayken ablası Neşe Karaböcek'in kocasıyla evlenir ve ablası tarafından reddedilir. Bu olay onun müzik hayatında bir döniim noktası olur) Bunun bir hayalet gibi miizikal kariyerinizi gölgelemesi de Iinç zihniyetinin ayıbı mı? Beni bu konuyla itham eden kişiyle (Neşe Karaböcek) ancak bir televizyon programında canlı yayında yüz yüze gelirsek, açıklamalanmı yapacağım. O kişinin vicdanının da rahat olduğunu sanmıyorum. Konuyu deşmek değil amacım... Bir şarkıcıyı şarkılarıyla değil yaşadıklarıyla yargılamak kötü değil mi? Elbette ama yaptıklarım her şeyden ayrı durmayı başardı bence. Yeni bir albüm yapacak mısınız? Evet, hatta buradan çıkınca bunu görüşmeye gideceğim. 2004'te yeni bir çıkış yapacaksınız anlaşılan... Bunu çoktan yapmak istiyordum da, müzik yapımcılan çok sabit fikirli maalesef. Adam, bu kadın belki bir daha "Dilektaşı " gibi bir şey tutturamayabilir diye düşünüyor. Unkapanı'nda müzik önemli değildir biliyorsunuz, satmak önemlidir. 70'li ydlarda kadın besteci sayısı çok değil... "Benden sonra herkes besteci oldu" dermişim (Gülüyor). Geçmişte beste yapabilmenin çok büyük bir meziyet olduğunu düşünmezdim. Ama bugün anlıyorum ki bestecilik çok büyük bir meziyet. Millet öksürse, hapşırsa sayfa sayfa beste yaptım diye yazıyor. Ben niye kendimi bu kadar geri çektvm ki acataa? Çok tnütevazı olduğum için belki de. Enstrüman da çalıyorum. Bunu da eskiden beri yaptığım işin bir parçası olduğunu düşünürüm. Gitar çalarım, piyano çalarım. Şimdi bakıyorum da, daktilo gibi tek parmak piyano çalan insanlar ben piyanistim diyor. Sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı? Dilektaşı, Sürünüyorum gibi şarkılar yeniden geliyor. Yepyeni bir albümde.#