29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

18 NlSAN 2004 / SAYI 943 PAZARIN PENCERESİNDEN JOHNNY DEPP İstanbuTu özlemek Selçuk Erez pik yazının ilk örneği sayılan Gılgamış Destanı'nın Isa'dan bin yıl önce şekillendiği söylenir. Bu destanm bir yerinde tanrılar, Tufan'dan öncesini özlerler: "Tanrılann eşleri, ağlayıp inlediler: Eski dünya balçık oldu. Ne yazık! Nasıl da onayladık kendi insanlarımızın yok olmasını? Yarattıkların nerede şimdi?" Demek ki buyruklanyla gelecekleri saptayan, alın yazılarımızın hattatı olan Tanrılar bile zaman zaman eskiyi özlerlermiş... Tannsal zaaflar insanlarda da eksik değildir. Bu kadar görkemli ve şiirsel bir üslupla olmasa bile bizler de bazen geçmişi özleriz: Mesela Carnus'nün çeşitli yapıtlarında onu habire doğduğu yere, Cezayir'e çeken çok güçlü bir özlemin varlığını gözleriz. Dostoyevski'nin romanlarında ve Beaudelaire'in şiirlerinde de bu özlem belirgindir. Ben en çok çocukluğumun sakin, iki saatte bir, bazen de sadece iki araba geçen sokaklarını özlerim. Safranbolu'da, Erbaa'da ve Divriği'de büyümüş tanıdıklanmınkinden daha ağır, daha onulmaz bir özlemdir benimki; çünkü ben, onlar gibi nostaljim ağır bastığında bir arabaya atlayıp ya da uçup yüzüp "eskiden yaşadığım kendere" dönemem. Bildim bileli buralarda yaşarım ama ben içinde yaşayadururken bu kent giderek değişti. Tokat'ın ilçelerini gezerken Istanbul'dan, çeşitli Alman kentlerinden gelen otobüslerin bagajlarından her gün, E Sıra dışı biryıldız On yıl boyunca göz kamaştıncı ve "fiyakalı" film tekliflerini sürekli geri çeviren dünyanın en çekici sinema oyunculanndan Johnny Depp, "Karayip Korsanları"ndan sonra çevirdiği "The Secret Window=Gizli Pencere"de, kaçık izlenimi vermeye ne denli hevesli olduğunu kanıtlıyor. E n iyi sinema oyunculanndan ve en çekici simalardan biri sayılan Johnny Depp, on yılı aşkın bir siıre boyunca göz kamaştırıcı ve bol para kazandıran film önerilerini sürekli geri çevirdi. Bunların yerine "The Man Who Cried=Erkeğin Gözyaşları" i ilmindeki gizemli Çingene "Cesar" ya da "Before Night Falls" filmindeki Kübalı travesti fahişe "Bon Bon" gibi belleklere kazınan karakterlericanlandırmayıyeğledı. Depp'inbirkızla öpüştüğü, birilerıni vurdıığıı ya da dünya çapında yankı uyandıracak "fiyakalı" bir filmdene zaman oynayacağı hep bir merak konusu oldu. Depp, 2003 yılında çevirdiği "Piratesof theCarribean:TheCurse of the Black Pearl=Karayip Korsanları: Siyah Incinın Laneti" adlı filmleortalığı kasıp kavurdu. Disney şirketine650 milyon dolar kazandıran bu filmdeki rolüyle "En İyi Erkek Oyııncu" dalında Oscar ödülüne aday gösterildi. Ancak canlandırdığı Kaptan Jack Sparrovv ne öpüşüyor, ne de birilerini vuruyordu. Hatta söz konusu karakterın film boyunca ortalıkta salınmaktan başka bir şey yapmadığı da soylenebilirdi. Ne var ki" Pirates", malzeme seçimi doğru yapıl dığında, Depp'in tüm becerilerını olanca çıplaklığıyla gözler önüne serebildiğinin çarpıcı bir kanıtıydı. Artık sinemanın ağır topları arasında yer alan ve hiç beklenmedik bir şekilde Oyuncular Birliği'nin ödülünü dekazanan Depp, şimdi sürekli olarak "saygın senaryo" yağmuruna tutuluyor. Şu sıralar, frengiden öldüğüsöylenen 17.yüzyılşairvepornoyazarıRochesterKontu'nu canlandırdığı "Libertine" filminin çekimleri için Galler'de bulunan Depp, "Benim için önemli olan insanları sinemaya sürükleyecek çok farklı bir bilinçle kotarılmış işler yapmak. Yoksa orada ne işim olabilir ki? " diyor. DEVÎNÎMStZ SAHNELER... Yakındagösterimegirecekolan "TheSecret Window=Gizli Pencere" Depp'in kaçık izlenimi vermeye ne denli hevesli oluşunun somut bir kanıtı. Bu filmde Depp ruh hastası bir mandıracı tarafından izlenen ve son derece başarılı bir yazar olan Mort Rainey'i canlandırıyor. Stephen King'in romanından uyarlanan ve David Koepp tarafından yönetilen, ilk yarısı Mort'un tek başına bir kulübede hiçbir şey yapmadan geçtiği film her ne kadar sonunda bir tür korku filmine dönüşse de, Depp'i gerçekte en çok çeken şey, filmdeki karakterin devinimsizliği ve durağanlı ğı. Depp,"Saygıduyduğunuzoyuncularlakarşılıklı etkileşim içinde olmakmüthiş bir şey. Ama tek başına olduğunuzda kendinızı kanıtlamak ?orunda kalırsınız; tepki göstereceğinız birileri yoktur ve bence asıl oyunculuk da budur. Kimi sahneler vardır ki, söz gelimi iki dakika boyunca masa örtüsünü tırnaklamaktan başka bir şey yapmazsınız. Bu tür şeyler bence çok ilginç," diyor. ALPACİNO, DUSTÎN HOFFMAN... Johnny Depp 'in meslek yaşamma d amgasını vuran bu garip ve kaprisli tavrın kökleri oyunculuğa adım atışının ilk günlerine kadar uzanıyor. Depp, polis memuru Tom Hanson karakterini canlandırdığı "21 JumpStreet" dizisiiçin "Başkaları üzerinde bıraktığınız izlenimin bile kendi denetiminiz dışında oluşması garip bir şeydi. O zamanlar kendime, 'Bu işten yakayı sıyırdığımda yalnızca gönlümün dilediği şeyleriyapacağırn,'dediğimianımsıyorurn"diyeekliyor. O gün bugündür yalnızca kafasına uygun olan senaryoları seçtiği gibi, kendisine verilen işleri yitirmektendehiçkorkmuyor. "Birlikteçalıştığım Marlon Brando, Al Pacino, Dustin Hoffman gibi tüm o harika oyuncular bana hep ödün vermemeyi öğütlediler." diyor "îşimi yapmamı, verdiklerim onların istediklerinden farklı olduğunda çekip gitmeyi göze al Johnny Depp, durağan sahneli filmlcrde oynamayı seviyor, "Bence asıl oyunculuk budur" diyor... tmparatorluk'tan Cumhuriyet'e Istanbul kitabından. (Franch Shor objektifinden) son nefesini yad ellerde vermiş bir vatandaşımızın tabutunun çıktığını söylemişlerdi. Demek ki insanoğlunun eskiyi, doğduğu, çocukluğunu tükettiği yere özlemi öyle güçlü ki hiç olmazsa ölüsünün toprağına karışmasını istiyor. Yaşamımın hiçbir evresinde Türk çocuklarının bugünkü kadar yabancı ülkelere gidip eğitildiklerine ve bugünkü kadar büyük bir oranda dönmeyip o ülkelerde kaldıklarına şahit olmamıştım. Dört başı mamur bir eğitim gördükten sonra yurda dönmüş ve işsizliğin böylesine yaygın olduğu memleketlerinde i§ bulamayarak ruhsal dengeleri sarsılmış ya da beş paraya çalışmaya başlamış arkadaşlarının durumlarına bakıp yaşamlarının bundan sonrasını anavatanlarından başka yerlerde sürdürmeye karar veren gençlerimizin sayılan giderek çoğalıyor. Bu ülkeyi yönetenlerin ve işi gücü onlara şakşakçıhk etmek olan basının söylediği gibi "Batılıları ve Doğuluları bu kadar kıskandıran görülmemiş bir ekonomik başarının sergilenmekte olduğu Türkiye"nin genç vatandaşlarının binlercesinin bugün neden böyle davrandıklarını sormalıyız kendimize. Acaba bir kentin hatta bir ülkenin bu çapta kuşa çevrilmesinin, ezilip büzülmesinin, kötü yönetilmesinin hiçbir yararı yok mu? Bu durum, ülkelerinden ümidi kesip başka yerlere göç edip yerleşenlerin, akıllarının geride, anavatanlarında kalmamasına çok yarıyor. Geçmişte Istanbul'u ve doğal olarak Türkiye'nin diğer kentlerini kuşa çevirmiş belediye başkanlarının ve bu başkanlara hizmet etmiş sorumluların ahirette hesap sorulduğunda böyle bir gerekçeyi ileri sürdüklerini duysam pek şaşmayacağ'm.# mamgerektiğinisöylediler". Depp, "Karayip Korsanları"filminin çekimlerinde desoğukkanlıoyunuyla Disney yöneticilerinıçıleden çıkarınca kovulma tehlikesıyle burun buruna geldi. Soğukkanlılıkrolgereğisergilediğibirtavırdeğıl. Beyaz perdede görünmekten ve Oscar törenlerine katılmaktan keyif aldığını belirtiyor. Ancak öteki Oscar adayıfilmleriizlemediğini.sonizlediğifilmin "Karayip Korsanları" olduğunuvebunudazorunluolduğu için izlediğmi soyluyor. "Oralarda nelerolup bittıği umurumda değıl. Kımin neyaptığı, nasıl olduğu, hangifilminnekadarsatışyaptığıbenıhiçilgilendirmiyor. Hollywood'un içinde olsam da, Barbıe'ler ve çocuklarlaoynaınaktan başka bir şey yapmıyorum," diyor. Depp ve uzatmalı sevgilisi Fransız oyuncu Vanessa Paradisçocukları Lily Rose(4)vejack(l)ilebirhkte yılın yarısını Los Angeles'te, dığer yarısını da Güney Fransa'da geçiriyorlar. Şimdilerde kırkına basan oyuncu, hâlâ Los Angeles'dekı gece kulıibünün sahibi olmasına karşın, artık eskisi gibi mudavimlerınden bıri değil. " Arada bir takıldığım oluyor. Ama baba olduğumdanberisabahlanO5.3O'dakalkıpbebeğinbıberonunu hazırlıyorum. Sabahın ikisine dek gece kulübünde vakitgeçirmekaıtık bana göre değıl. Üstelik sürekli aynışeyleri yapmanın da bir anlamı yok," diyor. • Time Magazine'den çeviren: RÎTAURGAN ÇİÇEKLER VE BAKIMI Şarkıda değil, saksıda menekşe Sevil Altan* Berrin Sirel** Orijinal adı: Saintpaulıa. Familya: Gesneriaceae Türkçe Adı: Afrika Menekşesi Adı üzerinde, Doğu Afrika'nın dağhkbölgelerinde yetişiyor. îlk olarak 1892'de Almanya'da Baron Saint Paul Illarie tarafından bulundu ve adını buradan aldı. Bugün yaklaşık 600kadar türübiliniyor. Tarifegerekvar mı? Yaprakları oval formda, etli, üst yüzükoyu yeşil ve haf if tiıylü alt yüzü ise bordo. Gövdesi yok denecek kadar kısa ve hemen toprak üzerinde rozet şeklindeyaprakları dizili. San, turuncu, mor, pembe, kırmızı, beyaz, leylak ve tonlarını renklerini anlatmak için kullanabiliriz. îki renkli olanları da unutmamalı. 1 2 ay dinlenme döneminin dışında hemen hemen tüm yıl çiçek açıyor. Bu kadar gözde olmasının nedeni de bu zaten. Sıcaklığıgündu/2022, gece 1819 derecede tutmalısınız. 15 derecenin altına indiğinizde çiçeğinizin gelişmesi de duracaktır. Fazla ışık kadar, tazla gölge de zararlı. Doğrudan güneş ışığı almayan aydınlık yerler, onlar için biçilmiş kaftan.Nem oranına da dikkat!. Yüzde 6075 arasında olmalı. Özellikle yaz aylarında aşırı nemin yaprak ve çiçeklerde yanmalara neden olacağını unutmayın. Bu nedenle nemi azaltmak amacı ile havalandırma yapmalısınız. Afrika menekşelerinde sulamaya çok özen gösterilmeli. Yukarıda da anlattığımız yapısı, sık, ancak birbırine değmeyecek şekilde dikilir. Birsuresonra çelikler koklenıp,yenı yapraklar verdiğinde yerlerinden alınarak saksılarageçırilir. lştebııkadarbasit... Afrika menekşelerının doğal yetişmealanIannda yıllık yağış miktarı oldukça yüksek: Bu göz önüne alınarak nemi yükseltmek, ayrıca üzeıınde bir tabaka oluşturarak solunumu güçleştiren toz tabakasını temizlemek için bitki arada sıradu yıkanmalı. Bunun için yani kısahğj ve rozet gibi yayılması yüzünden evlerdeevdıışuyadaspreycıhazıkullanılabilir. Yine dikkat: Yıkadığınız yerde güneş suyun yapraklara değmemesi sağlanmalı... Sıra geldi, üretimlerine. YöntemlerboLto ışığı ve rüzgar olmasın.. C )yleyse ben de silerim demeyin, hatil tuylu yapraklar sılmeye hum,yaprakçeliği veayırma... En yaygın kul lanılan yöntem yaprak çeliği ile üretmek. Or gelmez çünkü. Çok mecbıır kaldığınızda ydpraklanntozunulırtuylaşoylebiralıverin. ta büyük] ükte, olgun, sağhklı yapraklar alı nır, yaprak sapları 6 santimden daha uzun ol Optımum gelışme ıçın saksı harcına 68 mayacak şekilde, köklenme alanını genişlet gram kompozegübre* erebilirsiniz. Bunun me amacı ile diyagonal olarak kesilir ve çok ıçın en az iki saat önce toprağı ıslatmalısınız. Tıpkısu gibi, giıbrede yapraklara değmemeli... Bir uyarı daha, yapraklanma döneminde Bahar geldi... Varsa bahçeniz, içinde azot, çiçeklenme döneminde isefosfor oranı vüksek olan gübreler kullanın. Bir de yoksa saksıdaki çiçekleriniz, onen, saksıdaki menekşeniz için bir kısımi baharla kuracağınız ilişkinin yanmışçiftlıkgübresı,2kiMmderekumu,3 kısım yaprakkompostıı (çııı üğü), 4 kısım iyi en eğlendirlcl yanı. Saksı bahçe toprağı karışımından vazgeçmeyin. değiştirme, gübreleme, Bukarışımın stcrilizeedilmiş olmasıgerektiğini yazmaya bilnıem gerek var miı'O sulama... Bir de her mevsimin çiçekleri var, işte onlardan biri, Afrika menekşesi... *Prof. Dr. * Yrd Doç. Dr Ç U Ziraat Fdkültesı Peyzaj Mımarlığı Bolumü
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear