Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                Başka bir şey aranan…
Charles Lewinsky, evet, Avrupa’nın ortalık yerinden sesleniyor. Yaşadığı çağın yanı sıra bir parçası 
olduğu topluma da tanıklık ediyor elbette. Ve yeni binyılın ilk basamaklarında kaleme aldığı yapıtıyla 
yalnızca o döneme değil; bugünlere, çok daha sonrasına da seslenmeyi başarıyor. Her şeyi, her anı, 
büyük bir sessizlikle hayatımızı elinde tutan ve sıradanlaştıran alışkanlıklarımızı da sorgulayalım istiyor.
Y. BEKİR YURDAKUL
“499 Yaşındaki Çocuk”… “Bu da ne demek şim-
di?” dediyseniz haklısınız. Çünkü “alıştığımız bir 
şey”dir yaşamak; birbirini izleyen, ezbere, kolay-
ca, tıkır tıkır yapıp ettiklerimizin bir toplamıdır ve 
bu akışta zaman kavramı da o ezberlerimizi kolay-
lamak / birbirimize kolayca açıklamak üzere bizim 
uydurduğumuz / yarattığımız bir ölçü. 
Bütün bunların adına da sorgusuz sualsiz, 
“işin kolayına kaçarak” ama “düzen” deyip geçi-
veriyoruz!
İşte, 499 Yaşındaki Çocuk; bütün bu 
“huzur”umuza, konforumuza, rahatımıza, alıştı-
ğımız işlere itiraz eden, kısacası durup dururken 
Y. BEKİR YURDAKUL
tadımızı kaçırmaya soyunan sahici bir arkadaş.
Zaten bildiğimiz, yaşayıp durduğumuz, kendi-
raf bizim değil…” deyip durmalarımız da baştan dan açtığı pencerelerden incelikli kompozisyon-
liğinden (bizden önce, bizden habersiz) sıralan-
sona yakamızı bırakmayacak. lar katarak sergiliyor. 
mış gündelik işlerimiz üzerine bütün o olup bi-
499 Yaşındaki Çocuk’la Lewinsky, her şeyi, 
tenleri yineleyen/ alkışlayan bir yapıt çeker miy-
YETİŞKİNLERE VE ÇOCUKLARA DAİR
her anı, büyük bir sessizlikle hayatımızı elinde 
di ilgimizi? Değilse “bütün hayatınızı değiştiren” 
Ne mi olmaktadır? Kimler midir kahramanları-
tutan ve sıradanlaştıran alışkanlıklarımızı sorgu-
ya da sizi “tedirgin eden” kitaplar mı yer bulur 
mız? Onu da usta yazar Lewinsky’nin yarattığı bu 
layalım istiyor.
okuma listelerinizde? Ya da şöyle sorsam: Han-
büyük “sorgu”nun ikinci sahnesinden aktaralım:
gisi kişisel tarihinizin unutulmazları arasında yer 
EVRENSEL VE DEĞİŞMEYEN SORUNLAR
“Siz (elbette çocuk okurlarına sesleniyor) ne-
bulur kendisine?
Küçük, bireysel çıkarlar uğruna yaktığımız or-
ler olduğunu çoktan fark ettiniz. Çünkü siz de 
manlar, kestiğimiz ağaçlar; doğanın bütün dille-
çocuksunuz, bense sadece bir yetişkinim. Sizin, 
OYUN BAŞLIYOR!
rine sağır hallerimiz; farklılıklarımız ortadan kalk-
olayın başında anladığınız şeyi çözene kadar ko-
Bir hikâye yazmaya soyunmuştur yazarımız ne 
tıkça o büyük yapbozun da artık tamamlanama-
ca bir zamana ihtiyacım oldu benim: Bu çocuk 
ki ne aklında bir şey vardır ve ne aklının kapısını 
yacağı gerçeği, hızla değişen, dönüşen özgür-
farklı bir gezegenden gelmişti. Bambaşka bir 
çalan birileri ya da bir şeyler… Ne yapsın, aklına 
lük, hak, adalet anlayışımız; anlamsız ve değer-
Güneş sisteminden...”
bir şey gelmediğinde hep yaptığı gibi kurşunka-
siz yarışmalarımız, yarışmaya durunca yitirdiği-
Yazarın bu (sıradan, ezbere akan, basit yetiş-
leminin tepesini çiğnemeye başlar. 
miz dayanışma ve dostluk becerilerimiz… 
kin dünyasıyla her an yeni heyecanlar vaat eden 
Çok geçmeden yalnızlığını bir ses böler: “Ben 
Elimizden kayıp giden mutluluğumuz, her geçen 
yaratıcı, karmaşık çocuk dünyası) kıyaslaması 
de deneyebilir miyim lütfen?”
gün daha bir tozlanan, kirlenen o büyük fotoğraf! 
oyunun sonuna değin sürecektir. 
Donup kalmıştır. Ürkmüş, korkudan dilini ısır-
Uygarlık geliştikçe yalın, basit, kolay görünen 
Hikâyenin seyri bir yana ki onu da sevecek-
mıştır. Evde, çalışma odasında kesinlikle yal-
işler / ilişkiler sanırım alabildiğine zorlaşıyor. Tek-
siniz, biz akışta kendimizi hiç de yadırgamadan 
nızdır. Pencereler kapalı, kapı kilitlidir. Gelin gö-
nolojik, bilimsel gelişmeler, buluşlar, ilerlemeler… 
ortasında bulacağımız sahnelerde sergilenenler 
rün ki odasında ona seslenen “yarım biri” vardır. 
Bunlar tamam da ya her geçen gün daha büyük 
üzerine kimi notlar düşelim.
Kafasını o kilitli kapıdan içeri sokmuştur, üstelik 
insan topluluklarının elinden alınan yaşama sevinci!
Charles Lewinsky, evet, Avrupa’nın ortalık ye-
konuşmaktadır da…
Alışkanlıkların hepimizi gerçek hayattan çekip 
rinden, İsviçre’den sesleniyor. Yaşadığı çağın yanı 
Charles Lewinsky, hikâyenin bu ilk bölümün-
aldığı/ gönüllüce çivilediği konformizme bir kıyı-
sıra bir parçası olduğu topluma da tanıklık ediyor 
de, kahramanlarını sahneye çıkarmakla kalmaz, 
sından dokunduğunuzda bütün taşlar oynuyor 
elbette. Ve yeni binyılın ilk basamaklarında kaleme 
okurunu da yaka paça o odanın ortalık yerine 
yerinden, insan allak bullak oluveriyor. 
aldığı yapıtıyla yalnızca o döneme değil, bugünle-
(atmaz) buyur eder. “Yaka paça” deyişim, sözün 
İyi edebiyat işte bu yangına körükle gidiyor. 
re, çok daha sonrasına da seslenmeyi başarıyor.
gelişidir. Unutmayın artık ne oradan ne de kah-
Dolayısıyla gidilen yolun yol olmadığını yeniden 
Ülkelerin yönetim biçimleri, yaşam koşulla-
ramanlarımızdan ayrılabileceksiniz. 
ve ısrarla anımsatıyor. Yarattığı etkiyle ve etki-
rı farklı da olsa insanın bütün coğrafyalarda sür-
Anlatı boyunca, tam yirmi bir sahnede; “mutlu-
li kahramanlarıyla bir bütün olarak doğanın se-
dürdüğü tekdüze yaşam, doğayla büyük kavga-
luğun resmi”nde bir an, bir parça, bir kahraman, 
vinçler taşıyan gerçeğinin yanında duruyor.
bir karakter olmak varken alışkanlıkların sahte, sı, özellikle de küreselleşmenin getirdiği saldır-
Haydi, (sahte) huzurunuzdan olacaksınız belki 
ganlıkla ortaya çıkan aynılaş(tır)ma halleri, dola-
yapmacık kolajlarında kaybolmaların figüranları 
ama unutamayacağınız da bir kitap girecek ha-
yısıyla yöresel, bölgesel farkların, renklerin, var-
olma hallerimizin yalın, bağırıp çağırmayan, gül-
yatınıza. 
n
düşün sergilenişine tanık olmak düşecek size… sıllığın hızla yitip gitmesi bugün baş etmemiz 
Arada karşı çıksak da çoğun; “şunu bir kez gereken temel sorun olarak duruyor karşımızda. 499 Yaşındaki Çocuk / Charles Lewinsky / 
daha düşünelim”, “evet bunu değiştirmek gere- Ve her bir sahnesinde, üstelik büyük bir us- Çeviren: Burcu Aksu Güney / Uyurgezer 
kir”, “bu nasıl bir sıradanlıktır”, “ama bu fotoğ- talıkla bütün bu hallerimizi; hayata farklı açılar- Yayınları / 136 s. / 10+ / 2023.
24 Ağustos 2023
12
            
    
