08 Ocak 2025 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

MIRIAM TOEWS’TAN ‘KONUŞAN KADINLAR’ ‘Kadınların birçoğu kapalı topluluklarda tutsak!’ Konuşan Kadınlar (Çeviren: Gül Korkmaz / Kafka Kitap), kendisi de dünyanın geri kalanından izole ve teknolojiyi reddeden bir yaşam sürmeleriyle bilinen küçük bir Mennonit kasabasında büyüyen Kanadalı yazar Miriam Toews’un gerçeği kurguyla, acıyı mizahla zarif bir şekilde harmanladığı, dünyada da ses getiren romanı. Margaret Atwood’un “Yaşanmış bir olaydan alınan ilhamla yazılan hem büyüleyen hem hüzünlendiren hem de okurunu şoke eden bir roman!” diye nitelediği Konuşan Kadınlar Bolivya’da sekiz erkeğin, topluluklarındaki küçük kızları ve kadınları hayvan anestezisi kullanarak bilinçsiz hale getirdikten sonra yıllar boyu tecavüz ettiği, dış dünyaya kapalı bir kolonide yaşanan gerçek bir olaya dayanıyor. Romanında dehşet verici bu gerçeği kurgulayan Toews, cahil bırakılmış, baskılanmış kadınların çare arayışlarının yanı sıra terk edip gitmenin zorluğunu da sayfalarına taşıyor. leriyle sohbet ederken gücü ve özgür- GÜL KORKMAZ lüğü gerçekten hissedebiliyorlardı. Ve sonuç olarak, benim çocukluğumda, BOLİVYA.. ÜCRA BİR KOLONİ.. topluluktan ayrılmaya ya da en azından CİNSEL SALDIRILARA kendi iradesini ortaya koymaya cesaret UĞRAYAN KADINLAR edecek kadınlar oluyordu. VE KIZ ÇOCUKLARI… Çoğunlukla, dünyanın geri kalanın- ANLATICI AUGUST… dan izole ve teknolojiyi reddeden bir n Hikâyenin anlatıcısı, okuma yaşam sürmeleriyle bilinen Mennonit yazma bilmedikleri için kadınlar için topluluklarından birinde; Bolivya’daki toplantı notlarını tutan bir erkek: ücra bir kolonideki yüzden fazla kadın August Epp… August’un kadınla- ve kız çocuğu her sabah acı çekerek rın konuşmalarında bulunabilmesi- çürük ve yaralar içinde uyanıyorlardı. ni sağlayan şeylerden biri de aslında Kolonideki erkekler gece uğradıkla- koloni standartlarına göre “gerçek” rı cinsel saldırıları hatırlayamayan bu bir erkek olarak görülmemesi. kadın ve kız çocuklarının günahları yü- Tabii aynı zamanda, anlatıcı olma- zünden Tanrı ya da Şeytan tarafından sına rağmen ana karakterlerden biri cezalandırıldıklarına, kadınların dikkat değil ve hikâyede geri planda kalıyor. çekmek için yalan söylediğine ya da Kadınların konuşmaları içinde düşünce tüm bunların “vahşi dişi hayal gücü- akışını da takip edebiliyoruz. August’a nün bir sonucu” olduğuna inandılar. ilişkin neler söylersiniz? Oysa kolonideki bazı erkekler hayvan- August eğitimli bir adam, kadın- lar üzerinde kullandıkları bir ilaçla kadın- larla aynı kolonide doğmuş olmasına ları ve kız çocuklarını uyutup her gece onlara tecavüz edi- ğiniz toplantıların feministlerin bilinç yükseltme pratik- karşın ne koloninin ne de dışarıdaki dünyanın normlarına yordu ve bu ancak bu erkeklerden ikisinin bir gece bir eve leriyle de bir anlamda örtüştüğünü söyleyebilir miyiz? uyum sağlayabiliyor. girmeye çalışırken yakalanmasıyla anlaşıldı. Evet, kesinlikle! 1990’larda yalnızca kadınların içeri gi- Bu kadınları özellikle de Ona’yı seviyor, ayrıca onlara 2005 ve 2009 yılları arasında gerçekleşen bu tecavüzle- rebildiği bir kuaförde büyüdüm ve çocukluğum kadınların ihtiyacı da var. Onlarla güvende hissediyor, kadınlar onu rin failleri 2011’de ağır hapis cezaları alsa da 2013’te fail- hayatta yaşadıkları her şeyi birbirleriyle paylaştıkları ko- cesaretlendiriyorlar. Onlardan öğrenmek ve birlikte doğru ler hâlâ hapisteyken kolonide benzer saldırılar sürüyordu. nuşmaların arasında geçti. olanı yapmak istiyor. Kendisi de küçük bir Mennonit kasabasında büyüyen Kendi deneyimlerimden de gördüğüm üzere, kadınların Hikâyenin anlatıcısı olarak, kadınların her birini onun ba- Kanadalı yazar Miriam Toews, Konuşan Kadınlar’da, erkekler olmadan özel alanlarda bir araya gelip konuşma- kış açısından görüyoruz: saygıya değer birer insan olarak. Bolivya’da her gece saldırıya uğrayan kadınları, ataerkiy- larının kesinlikle iyileştirici, hayatı kolaylaştırıcı, gelişti- August’un gözünden kadınlar zeki ve şefkatli, komik ve le mücadele eden kadınların birlikteliklerini, ayrılıklarını, rici ve özgürleştirici bir pratik olduğunu söyleyebilirim. güçlüler. Ve tabii ki içinde yaşadıkları ataerkil ve kökten- dayanışmalarını, cesaretlerini, korkularını, sevgilerini ve Sadece karar verme veya bilinç yükseltme amacıyla de- ci topluluk ve dünya bağlamında, tüm kadınlar gibi koru- öfkelerini çarpıcı bir gerçeklikle aktarıyor. ğil aynı zamanda hayatlarından hikâyeler paylaşmak, tav- naksızlar. Toews ile “Hem saldırılara kurgu yoluyla bir tepki hem siyeler vermek, şakalaşmak, sırlarını anlatmak, mücade- de ‘dişi hayal gücü’nün bir ürünü” sözleriyle nitelediği leyi, acıyı, sevinci paylaşmak veya daha az yalnız hisset- PATRİYARKA VE KADINLARA KARŞI SAVAŞ romanını konuştuk. mek için bir araya gelmeleri de öyle. n Mennonitlerin ataerkil dinamikleriyle modern dün- Benim büyüdüğüm topluluktaki kadınların ve kızların ya olarak tanımlayabileceğimiz kentli toplulukların ata- ‘KADINLARIN ERKEKLER OLMADAN erkekler olmadan toplandıklarında yaptıkları tüm o ko- erkil dinamikleri arasında biçimsel de olsa bir benzerlik ARALARINDA KONUŞMALARI KESİNLİKLE nuşmaların, attıkları tüm o kahkahaların hatıraları benim kuruyor musunuz? İYİLEŞTİRİCİ, ÖZGÜRLEŞTİRİCİ BİR PRATİK’ için hâlâ çok canlı. Kesinlikle. Kadınlara karşı savaş diyebiliriz buna. n Konuşan Kadınlar, pek çok açıdan bugün kadın Aynı kadınlar erkeklerin yanında çok farklı olurdu; ses- Amerika’da özellikle kürtaj konusunda kadınların hakla- mücadelesinin neden bu denli yakıcı bir güncelliğe sa- siz ve itaatkâr... Bir çocuk olarak, kadınların erkeklerden rına nasıl saldırıldığına baksanıza! Tüm bunların kayna- hip olduğunun altını çizen bir roman. Romanda bir uzaktayken ne kadar canlandıklarını görmek benim için ğı patriyarka: erkeklerin hakbendeciliği, erkek iktidarı, er- Mennonit kolonisinde yaşayan kadınların, uğradıkları çok çarpıcıydı. keklerin kadınlar ve bedenleri üzerindeki kontrolü. istismarlar karşısında hayatlarının kontrolünü kazana- Çocukken, topluluğumdaki kadınların yıkıcı mizahı be- n Romanda kadınların maruz kaldıkları saldırılar ni her zaman çok şaşırtıp heyecanlandırıyordu. Neşe ve bilmek için yaptıkları toplantıların kayıtlarını okuyoruz. betimlenerek öne çıkarılmamış. Bunu bilinçli olarak Böyle yakıcı bir gerçeğe ilişkin olsun ya da olmasın şakalaşmalar her zaman hayatımızdaki zalimlerin (erkek- yaptığınızı bir başka söyleşinizde okumuştum. Nedenini ler, kilise, her türlü otorite figürü) zararına olmuştur. kadınların erkeklerin bulunmadığı özel alanlarda ken- bizim için de açıklar mısınız? di aralarında konuşup tartışmalarının özgürleştirici bir Kadınlar günün sonunda o boğucu rollere geri dönmüş Bu kadınların yaşadığı dehşeti kafamızda canlandırabi- olabilirler ama en azından birlikte oldukları anlarda, birbir- gücü olduğunu düşünüyor musunuz? Ayrıca tanık etti- liyoruz çünkü gerçek hikâye kitabın başında da >> 9 28 Temmuz 2022
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear