Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                Bir de sorular: Gerçekten yal- ruz. Akdeniz’in öldükten sonraki elim ve dilim varmadı. Bu romanda bir 
nız mıyız bu evrende? Yakınlar- polis şiddeti sarmalından geçip yurdu-
günlerde kuğuya dönüşüp kanal-
da bir zamanda öyle olmadığı dan evini gözetlediğine, bir güver- nu terk etmek zorunda kalmış bir baba-
anlaşılır mı? cin ya da puhu kuşu olarak annesi- nın bir de evladını kaybetmesi, katlan-
İnsan bilincinin ölümsüz oldu- ne bahçede göründüğüne inanıyo- mış büyük bir acıydı. 
ğunu, enerji varlığı olan canlıla- rum. Uzay gemisiyle yolculuğuna Buradaki anne babanın duyguları ve 
rın yok olmayıp yalnızca biçim da. Onun tanık olduğu ve katıldı- yaşadıkları ayrıca bana doğrudan yaşa-
değiştirdiği gerçeğinin Dünya in- ğım serüvenine inancım tam. Ger- yan kişiler tarafından da anlatılmış, ya-
sanının sıradan algısını kat kat çekte bilinç yok olmuyor, yaşıyor zılmış ve bölüşülmüş somut gerçekler. 
aştığını düşünmek de var elbette. ve geride kalanları izliyor. Bu bölümleri yazarken acı çektim, kork-
Akdeniz’e yeni bir yaşam bağış- Bizler kaybedilmiş sevdikleri- tum, ürktüm.
lama isteğim her şeyi belirledi. Ku- mizin rüzgârını hissediyoruz yanı 
antum fiziğine girdiğimde bilim- başımızda birden, seslerini duyu- İKİ YILDIZ TOHUMU VE AŞK!
sel olduğu kadar yeni bir felse- yoruz içimizde. n Akdeniz ve Noah… Yapıtın aşka yak-
fi bakış açısı ve olgu da içerdiği- Onların bir biçimde yaşadıklarına laşımı da Akdeniz gibi… Aşk da ölmüyor! 
ni fark ettim. okurlarımı inandırdığım kadar ben de Akdeniz’in yeniden doğuşuna katkı-
Yeniden yaşamın insan bilincin- sı olan, yeni yaşamına uyum sağlaması-
inandım yazdığım romanla ve evre-
de bir bal peteğine dönüşürcesine nin katı materyalist düzeninden kuş- nı sağlayan ve bir ayağı dünyada uzay-
oluşma hikâyesini böyle tanımla- ku duymaya başladım. lı bir melez olan Noah, romanın yürü-
yabildim belki de. Belki yazarken tücüsü ve olumlu kahramanı olarak ilk 
de yeni bir yaşam umudu oluşturabi-
zihnimin işleyişini bütünüyle kontrol ede- ‘ANNE BABANIN  sayfalarda kendiliğinden ortaya çıktı. 
lir mi? Romanın bu acıyı yaşamış aile-
miyorum. Her zaman konunun ve met- GERÇEKLİĞİNİ YAZARKEN, Çocukluktan kalma yaraları vardı ama 
ler üzerinde nasıl bir etki yaratmasını 
nin gerektirdiği ve beni götürdüğü yön- ACI ÇEKTİM, ÜRKTÜM!’ başarı ve mutluluğu da biliyordu. 
umar yazarı?
de ilerliyorum. n Devrimci mücadele sonrası aske- Her ikisi de birer yıldız tohumu olan 
Bence insan yaşamının en trajik ve yı-
Söz ettiğiniz gerçeküstü yaklaşım, bu tür ri yönetim yüzünden Hollanda’ya göç bu iki insan coşkuyla bir araya geldiler, 
kıcı deneyimi bir evladın kaybıdır. Bun-
bende süreklilik kazanır mı bilmiyorum. etmiş anne ve babanın yaşadıklarını, bir dönem yalnız aşk değil arkadaşlık, 
dan daha büyük bir felaket düşünülemez. 
n Klişe bir coşku ve heyecandan aza- acılarını, umutlarını işlerken yol al- dayanışma, kalıcı dostluk duygularını 
Bir anne baba buna nasıl katlanır, neler 
de, bir gönül çarpıntısı, iyileşme, topar- dığınız, benimsediğiniz somut ve/ve- içeren gerçek bir sevgi birliği kurdular. 
yaşanır bu acı bir aileyi nasıl tüketip da-
lanma, tazelenme ve olasılıklar dünya- ya metaforik düzleme ilişkin neler söy- Akdeniz bu aşkla kendini ve yaşamın 
ğıtır bunlara baktım. Bu yüzden aynı acı-
sıyla bir uzay ülkesinde var olmaya de- lersiniz? anlamını keşfetti. Böyle bir roman aşk-
yı yaşayan anne babalara Akdeniz’in bir 
vam eden Akdeniz, imgesel bir varlığa Türkiye’nin olağanüstü ya da aske- sız olmazdı zaten. 
biçimde yaşamayı sürdürdüğünü göster-
dönüşüp başkalaşarak alemler arası bir ri yönetim dönemlerinin acılarını yaşa- n Yeni tasarılarınızı sorarak bitire-
meye çalıştım. Bu boş bir teselli değildi. 
nitelik kazanıyor. mış, işkencelerden geçmiş, işkencede lim söyleşimizi.
Akdeniz’in ailesine yaşattığı yoğun öldürülmüş ya da kaybedilmiş insanla- Şu an söz edeceğim yeni bir tasarı ya 
acı ve yazarının genç kızı yeniden, sev- ‘AKDENİZ’İN SERÜVENİNE rını çok yazdım, öykü ve romanlarım- da çalışma planım yok. Dinleneceğim 
İNANCIM TAM!’
giyle yaşatmaya karar verişiyle bu- da bu insanların yakınlarının duyguları- ve romanımın okura ulaşmasını bekle-
nu anlatması başta aynı acıyı yaşamış İnsan olarak yaşamın ve evrenin gi- nı anlattım. yeceğim. Ama yedekte bir şeyler her 
aileler ve okurlar için bir başka yer- zemleri üzerine hâlâ çok az şey biliyo- Yine de bazı zalimlikleri anlatmaya zaman bulunur. 
n
SEÇİCİ KURUL ÖN SEÇİCİ KURUL DETAYLI BİLGİ İÇİN
Çiğli Belediyesi
Adnan BİNYAZAR Ali BALKIZ
Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü
Bahri KARADUMAN Handan GÖKÇEK
0 232 520 60 00 - 2368
Hidayet KARAKUŞ Handan TAN
kültür@cigli.bel.tr
Işık BAYKURT Oğuz TÜMBAŞ
www.cigli.bel.tr
Öner YAĞCI
FAKiR BAYKURT
SON BAŞVURU TARİHİ
14 MART 2022
Roman Ö dülü
            
    
