Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                arga Feramuz’un Aşkı (Günışığı Kitaplığı) 
K
düşünmeye, anlamaya, anlamlandırmaya, 
evet düşsel ne ki yoğun, sıkı,  
derinlikli bir çağrı.  
Asırlardır aynı seyreden, çoğun kıymetsiz 
/ anlamsız, incir çekirdeğini doldurmaz 
boş işlerle heder ettiğimizin bile farkına 
varmadığımız hayatın içinde umut  
ne yana düşüyor? 
Bakın, gençler için kaleme aldığı, düşünün / 
felsefenin ve gülmecenin de kapısını çaldığı, 
“büyülü gerçekçilik” yazın-sanat anlayışının 
yeni örneği gerçeküstü yapıtı  
Karga Feramuz’un Aşkı’nda  
onu da ne güzel söylüyor Nazlı Eray! 
TOLGA YARICI 
NAZLI ERAY’DAN ‘KARGA FERAMUZ’UN AŞKI’
‘Hayat, bir kitap yazmak gibi!’
baş etmeye çabalayan) bir çağrıdır; yazarın “büyü- Gerçekçilik dersen; örneğin, G. G. Mar-
Y. BEKİR YURDAKUL
akışında, çoğun haya- lü gerçekçilik” yazın-sanat quez, C. Fuentes’te, yani daha çok La-
tı anlamaya / anlamlan- anlayışının yeni örneği bu tin Amerikalı yazarlarda görürüz bunu. 
üzeleri gezerken nedendir 
dırmaya uğraşırken bul- gerçeküstü, heyecan do- Sonra F. Pessoa... Büyülü gerçekçi-
bilmem, hep o “eski” yapıt-
dum kendimi. lu, “sakin” yapıt. liğin temsilcileridir. Sonra Gogol, yeni-
ların ortaya çıktığı çağı, za-
Yapıt, ironik çağrışım- Evet, bunların hepsi... den okuyorum bu aralar. 
Mman dilimini düşünürüm. 
ların ötesinde bilimsel Şunu da düşündüm ki- Mesela Kafka fantastiktir, onda bir 
Sonra hayatın nerede olduğunu bir 
olanakların, düşünün / tapla koşarken: Tekdüze Büyülü Gerçekçilik yok. Büyülü Ger-
de... dışarıda mı, müzede mi? Bir de 
felsefenin ve gülmece- bir bakış ne fısıldayabilir çekçilik daha değişik bir şey.
“ilkin arkeoloğun dokunduğu acı”yı... 
nin de kapısını çalıyor. ki insana, hayata! 
Doğal yıkımların yanında insanın ya-
Üstelik Nazlı Eray, bü- Bu noktada Karga ‘ON ALTI YAŞINDA ÜNLÜ OLDUM’
rattığı vahşetten arta kalan bunca ya-
tün bunları (ve çok da- Feramuz’un Aşkı’nın yol Ne zaman buluştuğuma gelince be-
pıtın sınıfsal boyutu da hiç çıkmaz ak-
ha fazlasını), anlatının yorgunluğunu ve heye- nim gözümde bir prizma var herhalde ve 
lımdan. Sahi, yoksul hayatlardan bu-
doğal seyrinde, tıpkı şu canını bir kahve içimi de ben dünyayı o prizmadan görüyorum. 
güne kalan nedir? 
tarihin içinden süzü- olsa Nazlı Eray’la pay- On altı yaşındayken yazdığım bir 
Sonra yatay ve dikey yolculuklarla bo-
lüp gelen kıssalar, men- laşmak fena olmaya- hikâye ki düşünün ne cep telefonu ne 
ğuşurum onca eski / kadim sesler, izler, 
kıbeler, ezgiler gibi bir caktı. Çaldım kapısını... uçan adam var; televizyon, bilgisayar 
anlar barındıran yapıtların önünde hem 
derinlik, yalınlık ve sakinlikle yapıyor. bile yok. Oturuyorum evde, uçan bir 
günümüzün sokaklarını dolaşır hem de 
Çünkü düş, fantezi, gerçeküstü... ‘TÜRKİYE’DE BÜYÜLÜ  kapıcı, “Mösyö Hristo’nun Hikâyesi”. 
zamanda düşsel bir yolculuğun sevinci-
Ne yazılırsa yazılsın sonunda anlatılan GERÇEKÇİLİK’İN ÖNCÜSÜYÜM!’ Şişhane Yokuşu’ndaki Saadet 
ni, hüznünü, ürpertisini yaşarım. 
gerçeğin ta kendisidir. n Eleştirmenler, sizin metinleri- Apartmanı’nın kapıcısı Mösyö Hris-
Dolayısıyla Karga Feramuz’un niz için fantastik, gerçeküstü vb. ni- to, bir yaz günü güvercin olup Pera’ya 
EZBER TUTUMLARA ELEŞTİRİ
Aşkı’nı aslında ezber hayatlara, dü- telemelerde bulunmaktalar. Siz ise uçuyor. Sonsuz bir özgürlük. 
Nazlı Eray’ın gençler için kaleme al-
şünmeden yapıp etme tutumlarına baştan beri “büyülü gerçekçilik”ten Pera’da bütün gün dönüyor. Her şeyi 
dığı Karga Feramuz’un Aşkı’nı da (Gü-
yönelik ciddi bir eleştiri olarak “oku- öte bir açıklama yapmadınız yaz- yiyor, içiyor. Eski apartmanları, oradaki 
nışığı Kitaplığı) bu duygular içinde 
mak” hiç de zor değil. dıklarınız için. hayatı inceliyor. Yaşlı bir kapıcı Hristo. 
okudum. Düşsel bir yolculukta kimi an 
Dahası değişmeyen hallerimize, inat Nedir Büyülü Gerçekçilik ve ne Hayatının muhasebesini yapıyor. Geri 
adım adım gezdiğim bir müzede, ki-
edişlerimize, önyargılarımıza, hayata zaman / nasıl buluştunuz bu tarzla? dönmeyebilir, özgür. Karısı Madam Ma-
mi anlarda doğanın şaşmaz, iddiasız, -kimi zaman bilerek- sırt dönüşlerimiz Ben, Büyülü Gerçekçilik’in belki de ri de onu evde bekliyor. Ve karısının ya-
kendi halinde (bir yandan da “insan”la üzerine yeniden yeniden düşünmeye Türkiye’deki öncüsüyüm. Nedir Büyülü nına dönüyor. Hikâye bitiyor. 
>>
10 6 Ocak 2022
            
    
