Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
MARt 2021 herkesi dansına katılmaya davet ediyordu” diye tanımlayan yazar, günün akşama akan saatleri için de şunları söyleyecektir: “Akşamüstünün kayıtsız aydınlığı, bahçede oturanların yüzlerinde geziniyor, kahkahalara eşlik ederek ağaçlara tırmanıyordu.” Her satırı, birbirinden hoş yazınsal tatlarla yüklü macera sürerken Bahçıvan, Tikli Adam (Kemik), Can, ötekiler... Yum Yum’u da unutmamalı, birer birer alırlar sahnedeki yerlerini. Arya’nın annesinin teyzesi İnci, halk arasında Ejder Ağzı denen bir obruğa düşüp kolunu kırar. Korku dolu saatler geçirdiği, duvarında sıralı sayılar olan bir mağaranın varlığını fark ettiği çukurdan kurtarılır. Ancak bir süre sonra hayata veda edecektir. Yıllar önce olmuştur bunlar. İnci’nin, sinestezik olmanın yanında karşılaştığı her şeyin fotoğrafını çektiği müthiş de bir görsel hafızası vardır. On iki yıllık kısa ömrüne bir de renklerin kılavuzluk ettiği “günlük” sığdırmış, onu da kimseye vermemesi kaydıyla çocukluk arkadaşı Bahçıvan’a emanet etmiştir. İşte, maceramızda o defterin önemlice bir rolü var! OBRUK, DEFİNE AVCILARI... Yeraltı sularının yol açtığı mağaraların çökmesiyle oluşan, ülkemizde yaygın olarak Konya’da görülen obruklar; terk edilmiş eski maden ocağının galerileri, akarsularda ortaya çıkan sert akıntılar, gün gün başka güzellikler sunan deniz ve kıyıyla öpüşen orman, kafe ve butik otele eşlik eden her biri bilinçli olarak seçilmiş öteki mekânlar olarak çıkıyor karşımıza. Obrukla maden ocağı arasında bir yerlerde yüzyıllar öncesinden gömülü olduğu söylenegelen mücevherleri kaçak kazıyla ele geçirmeyi tasarlayan define avcılarıyla maceranın ilgi çeken fotoğrafları tamamlanıyor. İsteksizce geldiği bu kıyı kasabasında “rüzgâr, Mavi Şarkı’nın bahçesinde, çocuk gibi oradan oraya koştururken” kafede zoraki söylediği ilk sözcükleri “lacivert gri” Ateş’in; birkaç aylık macerasına, kurduğu ilişkilere, otelden kovulmayı başarırsa evine dönebileceğini düşünürken takındığı tutuma tanık olan okuru, düğümün çözülmesi aşamasında hoş sürprizler de bekliyor. DOSTLUK VE DAYANIŞMA ÖYKÜSÜ Kahramanlarını; ilgileri, becerileri, heyecanları, zaafları... kısacası duygu ve düşünceleriyle ete kemiğe büründüren, onlarda okurun da kendisini bulmasını sağlayan Yeşim Saygın, anlatı boyunca düşürmediği tempo, altını büyük bir ciddiyetle çizdiği doğal varsıllığımız ve değerlerimiz bağlamında da yine dikkate değer bir yapıt sunuyor bize. Sonuç olarak bir dostluk ve dayanışma öyküsü anlatırken kıymetli bulduğu arkadaşlığı da zamanın eskitip silemeyeceğini anımsatıyor. Ancak Günlükte Saklı Sırlar’ı bence asıl hep anımsayacaklarımız arasına sokan anlatımda yakaladığı incelik ve özgünlüktür. Tatil bitip de ayrılık vakti geldiğinde Ateş’in veda sözcüklerinin rengini siz de merak ettiniz, değil mi? Öyleyse “güneş, görünmesini istediği güzellikleri aydınlatmaktayken” uzanın bu yapıta. n Günlükte Saklı Sırlar / Yeşim Saygın / Günışığı Kitaplığı / 208 s. / 10+ / 2021. Desen: CEYDA KARLI 23 11 Mart 2021 Türkçe Edebiyat, 147 sayfa Edebiyatın dünü ve bugünü arasında heyecanlı bir yolculuk Ünlü bir şair olan Hüsrev Pertev, ölmeden önce bir vasiyette bulunmuştur: özgür iradesiyle yayımlanmış kitaplarının dışında geriye tek bir satır bile bırakmak istemiyordur... A ilâ Şenkon, merhum bir şairin çalışma odasında bulunan yayımlanmamış bir metinle başlayan, genç ve azimli bir editörün dedektif titizliğiyle birleştirdiği parçalarla açıklığa kavuşan özgün bir hikâye anlatıyor. Hoş Bulduk Hayat, okuru, yazarların ve yayıncıların dolambaçlı yollarında kaybolmaya davet ediyor, edebiyatın dünü ve bugünü arasında bir yolculuğa çıkarıyor. www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin