Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BELMA ÖTÜŞ BASKETT’TEN ’SONSUZA DEK HEMİNGWAY’ ‘Hiç’liği hep içinde hissetti!’ Ernest Hemingway üzerine doktora yapan, Hemingway Society üyesi Belma Ötüş Baskett’in Sonsuza Dek Hemingway adlı çalışması Nobel ve Pulitzer ödüllü usta yazarın çocukluğu, yapıtları, yaşadıkları çevresinde, Hemingway’i farklı yönleriyle anlatıyor. GAMZE AKDEMİR gamze.akdemir@cumhuriyet.com.tr n Sonsuza Dek Hemingway’in kitaplaşma sürecini anlatır mısınız? Hemingway ile bir ömür boyudur ilgilenmekteyim. Bu kitap çoğunlukla doktora tezimden sonra yaptığım araştırmalarım ile çalışmalarımı ve dünyadaki Hemingway eleştirilerinin değişimini kapsıyor. Dünyada Hemingway ile ilgili yerleri gezdim, çok sevdiği son evinin bulunduğu Küba’yı ve izlenimlerimi de bu kitaba yazdım. n Lisede Tabula adlı okul gazetesinde düzenli şiir ve öyküleri basılan Hemingway’in ilk kitabı Üç Öykü ve On Şiir. Hem Tabula’daki şiir ve öykülerini hem de bu ilk kitabını nasıl değerlendiriyorsunuz? İlk yazıları, devam ettiği lisenin edebiyat gazetesi olan Tabula’da yayınlanmış. Basılmış ilk kitabı Üç Öykü ve On Şiir’deki şiirler konuşma diliyle yazılmış ve çoğu açık saçık diyeceğimiz cinsten, bir yeni ergenin cesaretle ele aldığı konular. ‘AMERİKAN ROMAN GELENEĞİNE UYDU’ n Biçemini ne yönde buluyor Hemingway? Kahramanlarını da çağınca ve özellikle hangi edebiyatçılardan esinle oluşturuyor? Başlarda Sherwood Anderson gibi gençlerle ve gençlik sorunlarıyla ilgilenmiş, onun gibi duygulara önem vermiş ve cinsel dürtüleri değerli bulmuştur. Genelde Amerikan roman geleneğine uyarak Fenimore Cooper, Herman Melville ve Mark Twain gibi, Amerikan mitlerini, masallarını ve Amerikan gerçeklerini ön plana çıkarmıştır. Hemingway’in yarattığı son kahraman olan İhtiyar Balıkçı’nın ataları Billy Budd, Ahab Kaptan ve İshmael’dir. Dayanma gücünü de Ralph Waldo Emerson’un kendine güvenme felsefesinden almıştır. Hemingway’in zaman dizgisel olarak tanımladığım içsel yolculuğu zamanla olgunlaştığının ve derinleştiğinin göstergesidir. Hemingway’in yaşamı boyunca yaptığı içsel yolculukla insan nasıl yaşamalı ve nasıl ölmeli sorularına yanıt aramış ve gerçeği bulmaya çalışmıştır. Afrika’nın Yeşil Tepeleri kitabının okuyucuların pek de üstünde durmadığı yönü Hemingway’in yazarlık üzerine düşüncelerini içermesidir. Titiz likle uyguladığı buzdağı kuralını da burada açıklamıştır. Buzdağının sadece sekizde biri su yüzünde görünür. Yazar da bildiklerinin sadece sekizde birini yazıp, sekizde yedisini hissettirerek yapıtına derinlik katar. Hep öyle yapmıştır. Hemingway yapıtlarının hâlâ önemini koruması onun bugünün ahlak değişimini öngörmesi ve bugün ekolojik değerler olarak beğendiğimiz fikirleri belirtmiş olmasındandır. Hele Afrika’nın Yeşil Tepeleri bugünkü çevre duyarlılığıyla örtüşür. ‘TAKSİM, BOĞAZ VE RUMELİ HİSARI’NI ÇOK SEVDİ’ n Hemingway’in Toronto Daily Star gazetesine yazdığı döneminden söz eder misiniz? Türkiye’ye de geliyor… Toronto Star gazetesine yazdığı dönem Birinci Dünya Savaşından sonra gazetenin onu Paris’e yolladığı dönemdir. Eşi ile Paris’te oturuyor ve ilk oğlu orada doğuyor. Kurtuluş Savaşının sonunda gazete onu Türkiye’ye gönderiyor, tarih Eylül 1922. SimplonOrient ekspresiyle İstanbul’a gelmiş. On beş gün kaldığı İstanbul onu çok etkiliyor. Büyük bir şehir hakkında yazmaya başlayınca, önce İstanbul’u hatırladığı Boston’daki J.F. Kennedy kütüphanesinde bulunan müsveddelerde görülebilir. Yazılarından İstanbul’u gündüzü ve gecesiyle iyi tanıdığı belli oluyor. Şehirdeki eğlence yeri olarak Taksim’i yeğliyor ve gecenin ileri saatlerinde Boğaza giderek eğlenceye Rumelihisarı’nda devam ediyor. n Hemingway’in Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşına ilişkin güçlü duyguları ve izlenim leri var. Neler yazmıştır? Hemingway dünya yı, “Başlarında Mustafa Kemal olan kafası kızmış bir milleti yeterince önemsememekle” suçlamıştır. Yazıları günü gününe Toronto Star gazetesinde basılıyordu ve Türkiye’den gelen en doğru ve en ilginç haberler olarak çok beğeniliyordu. n Türkiye izlenimleri hangi yapıtlarına esin olmuştur? Kilimanjaro’nun Karları’nda Harry ayağı kangren olmuş yatarken hayalinde anılarını tekrardan yaşar ve yazmak istediği ve yazamadığına hayıflandığı konular işgal altındaki İstanbul ile ilgilidir. Bu dönemin üslubuna çok katkısı olmuştur. Gazeteye en çok haberi, en az sözcükle yollaması gerekiyordu. Keskin gözlemlerini duru bir dille yansıtmayı bu dönemde geliştirdi. Haberleri telgrafla yolluyordu, telgraf çok pahalıydı, bir yeteneği de çok değerli olayları az telgraf parası vererek iletebilmesiydi. ‘SAVAŞÇI BİR İDEALİSTTİ’ n Ne komünist ne sosyalist, her zaman antifaşist! İspanya’da bu uğurda savaşıyor da. Şiddet ve siyasetle ilişkisinin düzlemine ilişkin neler söylersiniz? Hemingway ömründe bir kez siyasete bulaştı çünkü özgür düşünce ve özgür yaşam faşizm tehlikesi altındaydı. İspanya İç Savaşına para ve gönüllü toplamaya yardım etti. Bununla kalmayarak İspanya’ya gitti ve bu çabaya bizzat katıldı. Şiddet ve savaşın ancak yüce bir ideal uğruna kabul edilebileceğinde ısrarlıydı. n Yaralı olarak bir siperin yıkıntısı altında, dört gün yatacak denli ölümün eşiği ne geldiği Birinci Dünya Savaşının tüm kuşağının ülkülerini ve inançlarını sarstığına ilişkin ‘inancını yitirmiş kuşak’ gerçeğinden payını nasıl almıştı? Silahlara Veda romanının kahramanı savaşı bırakarak kişisel bir barış imzalar. Gerek Hemingway’in gerek romanın kahramanı Henry’nin dizi iyileşir ama ruhsal olarak bir boşluğu “hiç”liği uzun yıllar içinde hissedecektir. Felsefi bir deyim olarak “nada / hiçlik” her yanı dolduruyordur. Yaşama anlam katmak kişilerin çabasına kalmıştır. Bu bomboş, anlamsız dünya en iyi Güneş Yine Doğar romanında betimlenir. Romanda yeni ve 21. yüzyıla da uyacak ahlak kuralları önerilir. n Ve ölüm ile arasında giderek kapanan mesafe… İntiharı anlık değil planlayarak adeta törenselleştirmesi… Hemingway daima anlamlı bir yaşamı olsun diye çabaladı. En önemli ve anlamlı uğraşı yazmaktı. Afrika’ya ikinci gidişinde geçirdiği uçak kazasında başından yaralanmıştı ve ondan sonra tansiyon hastası oldu. Elektro şok seanslarına sokuldu. Bu onu çok yıprattı. Yaşamının anlamı kalmamıştı. İstediklerini yapamayacağı için yaşamak istemedi. Babasının intihar ettiği tabancasını böyle zamanlar için hep yanında taşımıştı. n Sonsuza Dek Hemingway / Belma Ötüş Baskett / Bilgi Yayınevi / 260 s. / 2020. 4 4 Haziran 2020