Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SEÇIL PALA’DAN ‘SIHIRLI SANAT YOLCULUĞU’ Sanat gibi iletken ve üretken Sihirli Sanat Yolculuğu sanata ilgisi olan çocuklara ve gençlere güzel bir rehber, ilgisi olmayanlar için ilgi uyandıracak iyi bir başlangıç, hatta okullarda her hafta bir sanatçının hayatına ve dönemine değinilerek işlenebilecek faydalı ve çok yönlü bir etkinlik kitabı. HİLAL GÜRSU hilalgursu@gmail.com Z amanda yolculuk yapıp, Leonardo Da Vinci ile sohbet etsem ona Mona Lisa tablosunun bugünkü değerinin 750 milyon dolar olduğunu söyleyip tepkisini görmek isterdim. O da muhtemelen “Şaka mı bu?” diye hayretle sorardı. Bunun şaka olmadığını, Mona Lisa’nın dünyanın en pahalı tablosu olarak Louvre Müzesi’nde, iklim ve derece kontrollü, yüzde elli nem oranı olan bir odada, hatta kurşun geçirmez bir camın arkasında sergilendiğini, yılda altı milyon insanın onu görmek için müzeye gittiğini anlatırdım. Mona Lisa’nın başına gelen acayip şeylerden bahsederdim; bir dönem Fransa kralında olmasından, oradan müzeye geçip çalınmasından, sonra bulunmasından, gelmiş geçmiş birçok insandan çok daha fazla biliniyor olmasından… Sanatı ve sanat sevgisini daha fazla çocuğa ulaştırmayı amaç edinen Seçil Pala’nın yazdığı Sihirli Sanat Yolculuğu’nun kahramanı Arya, kendini tam da bu sohbetin ortasında buluyor. Floransa’da çıktığı yolculukta sanatın peşinden koşanların yaptığı gibi, yüreğinin sesini dinleyerek dünyaca ünlü sanatçılarla ve eserleriyle buluşuyor. Donatello, Michelangelo, El Greco, Edgar Degas, Claude Monet, Andy Warhol ve daha birçok sanatçıyla, sanatlarını yarattıkları dönemlerde ve mekânlarda içten sohbetler ediyor. SANAT NASIL OLUŞTU? “Sanat Nasıl Oluştu” sorusuyla başlıyor kitap. Otuz bin yıl önceki mağara çizimlerinden başlayıp, Rönesans dönemine dek kısa ve tadında bir özetle cevaplıyor bu soruyu. Hemen devamında aydınlatıcı bir söz çarpıyor göze: “Hayatta olduğu gibi, sanatta da kendi yolunu bulmak zorundasın.” Kitabın kahramanı Arya, çıktığı yolculukta sanatçılarla sohbetlerinde her birinin kendi yolunu bulma hikâyelerini dinliyor. Buluştuğu ilk sanatçılardan Donatello ile konuşurken erken Rönesans dönemin deki sanatçıların antikçağ ruhunu canlandırmayı amaç edindiğini öğreniyor. Dört Nehir Çeşmesi’nin yanında Gian Lorenzo Bernini’yi beklerken Barok döneme adım atıyor ve bu adın, Rönesans’ı daha çok sevenler tarafından dönemi kötülemek için “Barok” olarak adlandırıldığını, kelimenin “kötü inci” anlamına geldiğini fısıldıyor bize. Kitabın tamamına yayılmış ayrıntılar, sanata ve dönemlere merak uyandıran ilginç bilgiler, hatta bazı sanatçılara ait sırlar, özellikle ilk kez sanat tarihine giriş yapacak kişiler için konuyu eğlenceli hale getiriyor. Klasik bir sistemle sanat akımlarını bir çocuğa anlatacak olsak harcayacağımız çabayı azaltan, omzumuzdan yük alan bir yanı var hikâyenin. Gölgelerin efendisi Rembrandt ile Arya’nın sohbetinde Barok dönemi eserlerine bu yalınlıkta ışık tutabilmesi güzel örneklerden sadece biri. Hikâyede, kendi zamanlarında ziyaret edilen sanatçıların biyografilerine, sanata nasıl başladıklarına, hayatlarının nasıl şekillendiğine akıcı bir sohbet havasında değiniliyor. Neredeyse hepsinin zor zamanlardan geçip, ideallerinden ve sanattan vazgeçmeyişlerini kendi ağızların dan dinlemek tüm bu bilgileri çok daha içten ve anlaşılır kılıyor. Arya da şaşırıyor zaman zaman Paris’te bir kafede izlenimcilik akımının öncülerinden Manet ve Degas’yla oturmasına. Sanatçıların eserleriyle, dönemleriyle ve birbirleriyle nasıl bağlar kurduğu, birbirlerinden nasıl etkilendikleri, hatta ara larındaki çekişmeler yer yer ciddi, yer yer de esprili bir üslupla dile getiriliyor. Bazı sanatçıların eserlerinde kullandıkları sembollerin anlamlarına didaktik olmayan bir şekilde değiniliyor. Görsel sanatlara ilgi uyandıracak, okura belli bir bakış açısı kazandıracak nitelikli bilgiler serpiştirilmiş diyalogların arasına. Zaman zaman Arya’nın ucu açık kalan soruları da merak uyandırıp okuru araştırmaya yöneltecek nitelikte. Tarihin farklı zamanlarında yaşamış veya hâlâ yaşayan resim, heykel, fotoğraf sanatçılarıyla edilen güzel sohbetlerin yanında Arno Nehri’ni, Versay Sarayı’nı, Louvre Müzesi’ni, Tuileries Bahçesi’ni, Thames Nehri’ni ve daha birçok yeri de ziyaret ediyoruz Arya’yla beraber. Sanat akımları hakkında, sanatçıların eserleri hakkında bolca bilgiye sahip olurken bir yandan da bazı sanat terimlerini öğreniyoruz. ÇIZIMLER Bir görsel sanat yolculuğu ki tabının olmazsa olmazı elbette çizimleridir. Kitabın çizeri Müjde Başkale kolaj tekniğiyle hikâyenin kahramanı Arya’yı, yaratıcı bir şekilde orijinal resimlerin içine yerleştirmiş. Son derece başarılı ve eğlenceli kolajlarda Arya’yı “Karanfil Zambak Zambak Gül” tablosunun içinde elinde fener tutarken, Michelangelo’nun “Davut” heykeli önünde “Adem’in Yaratılışı”nı canlandırırken, muazzam mihrap resmi “Meryem’in Göğe Yükselişi”nde bulutları tutarken, “Kürklü Kadın” tablosundan sarkan kürk saçlarına dokunurken muzip şekillerde görüyoruz. Hikâyenin ve eserlerin ruhuna uygun çizgiler ve renkler kitabın kaliteli baskısıyla daha da etkileyici... Sanat iletişim kurmanın en eski yoluyken, günümüzde hâlâ daha ulaşılması zor, belli bir kesime yönelik olma algısından kurtulabilmiş değil. Anlamak ve anlatmak hayatlarımızı şekillendiren iki temel olguyken sanat ve sanat tarihi ülkemizde eğitim sistemi içinde olması gereken yerden çok uzakta. Sanatın medeniyetler arası bir iletken olduğunu bilerek attığımız adımlar bizi ve geleceğimizi şekillendirir. Seçil Pala da küçük yaşta edindiği sanat sevgisiyle bugün hayranı olduğu sanat eserlerinin daha çok çocuğa ve gence ulaşmasını istemiş. Bir kız yetiştirme yurdunda gönüllü olarak sanat tarihi dersleri veriyor olması, kitabı ve yazarını büyük bir boşluğu doldurmalarına ek olarak daha değerli kıldı gözümde: “Sanat gibi iletken ve üretken.” Sihirli Sanat Yolculuğu sanat tarihine, görsel sanatlara, sanata ilgisi olan çocuklara ve gençlere güzel bir rehber, ilgisi olmayanlar için ilgi uyandıracak iyi bir başlangıç, hatta okullarda her hafta bir sanatçının hayatına ve dönemine değinilerek işlenebilecek faydalı ve çok yönlü bir etkinlik kitabı da olmuş. Kitabın, sıradaki sanatçının kim olduğunu ve resimleri görmek için sürekli sayfaları karıştırma isteği uyandırdığını da söylemeden geçemeyeceğim. n Sihirli Sanat Yolculuğu / Seçil Pala / Resimleyen: Müjde Başkale / Ayrıntı Yayınları Dinozor Çocuk / 176 s. / 9+ yaş. 14 28 Mayıs 2020