08 Ocak 2025 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

düşürüp hemen geri dönmemiş. Neye güvenip dönmemiş? Tutkunun ya da tutkuyu anlayıp ona değer veren sanatçıların varlığı anlıyoruz ki onu güçlendirmiş. Fikret Mualla yapabiliyorsa Behçet Safa niye yapamasın? Köprü altına, sokağa düşeceğini öngören romancı amcasının onu çözümleyemediğini görüyoruz: Hayata ve resme tutkuyla sarılan bir sanatçı için sokağa düşmek, sakınması gereken tehlikeli bir durum değil. Gocunup gücenmek yerine, öfkeli inancını coşkulu duruşuyla pekiştirmiş. Behçet Safa bizi neden ilgilendiriyor sorusunun cevabı biraz da bu: Sanatın kaç para edeceğini düşünüp duran simsarlar ve resme değil fiyatına bakan aptalları umursamadan resim yapmaya devam eden bir sanatçı resmin bugün hâlâ yapılıp izlenebilen benzersiz bir eylem olduğuna ilişkin inancımızı tazeler. En eskisi altmış bin yıl önce yapılan o mağara resimleri ile şimdi çöplükten kurtarılmış kartonların üzerine yapılan resimler arasındaki uzun mesafe bize insanın, insanlığın geldiği noktayı gösteriyor: Doğada yaşıyordun, boyaya para vermiyor, mağarayı kiralamıyor, resmini satmıyordun; bedeninle yaşıyor, yapıyor, mücadele ediyordun. şimdi yaşamıyor, tüketiyorsun, tüketiliyorsun ve bir fiyatın olduğu kesin. Peki “sanat kaç para?” Behçet Safa’nın Ferit Edgü’ye yazdığı anlatı için uygun bir başlık bu. Sefalet ten erken yaşta ölen, resimlerini satmayı pek umursamayan, istese bile satamayan, ölmüş bohem ressamların resimlerinin milyonlarla alınıp satıldığı günümüzde yerinde bir soru. Uzun süren parasızlık ve umursamazlığa rağmen resim yapmayı sürdürmek için gereken motivasyon ne olabilir? Sizi seven dostlarınız varsa tüm dünyayla savaşabilirsiniz, demişti bir dostum. Behçet Safa ile Ferit Edgü arasındaki ilişki bu türden bir dostluk. İki sanatçının birbirlerine duyduğu inanç pa ha biçilecek bir şey değil ve göründüğü kadarıyla ikisi de bu türden fiyatlandırılamayan bir servete sahip olmanın mutluluğunu duymuş. Behçet Safa’nın herhangi bir okuyucuya değil de Ferit Edgü’ye yazmasının anlamlı tarafı şu: Bir yazar olmadığının farkında ressam, bunu dile getiriyor açıkça ama lükse bakın ki yazısının okuyucusunu kendi seçiyor ve seçtiği kişi sadece bir ressam değil, plastik sanatları bilen ve günümüzün önemli edebiyat adamlarından biri. Okuyucusunu seçme lüksüne sahip bir ressamın resimlerini ve yazdıklarını merak etmez misiniz? Behçet Safa’nın metne eşlik eden, “Açlıktan Ölen İki Paralık Sanatçılar İçin Hatıra Pulları” adlı resimlerini, cümleleriyle birlikte görmek gerek. Kendinizi Ferit Edgü’nün yerine koyarak okuyun. n Sanat Kaç Para? Safa’dan Ferit Edgü’ye / Editör: Burak Fidan / Raskol’un Baltası / 104 s. / 2019. 2119 Aralık 2019
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear