Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                ALİ ARTUN’DAN “MÜMKÜN OLMAYAN MÜZE”  ‘Çağdaş müzeler sanatı  “Zamanımızın müze kritiklerine göre çağdaş müze, korumanın değil, parçalanmanın; hatırlamanın değil unutma  tarihten yalıtıyor’  nın; gerçeğin değil sahtenin mekânı” diyorsunuz... n Modernlikten çağdaşlığa geçişle birlikte, tarih fikrinde, hatta zamansallık dediğimiz hadisede ciddi bir dö  nüşüm yaşandı. Bu o kadar radikal bir  dönüşümdü ki hepsi Fukuyama’nınki  Sanat tarihçisi Ali Artun’un kaleme aldığı “Mümkün Olmayan MüzeMüzeler Ne Gösteriyor?”, ‘SanatHayat’ dizisinde yer alan müzelerle ilgili kitapların altıncısı. Kitap,  gibi popüler olmasa da “tarihin sonu”na ilişkin birçok yayın yapıldı. Modern tarih kuramlarını eleştiren farklı fark  Artun’un yazılarıyla müzelerin bugün neyi göstermediğini, neyi temsil etmediğini anlatıyor. “Müzeciliğin kendisi için özel bir önemi olduğunu” söyleyen Artun’la  lı tarih yöntemleri, epistemolojileri ortaya atıldı. Büyük anlatılar gözden düştü, zamanın ilerlediği fikrine da  çalışması hakkında ve kitap izleğinde müzeleri konuştuk.  yanan teleolojik tarihler terk edildi. Dolayısıyla insanlığın nihayetinde ula  şacağı varsayılan ideal sonlara, “altın  aslı uluşahİn  Müzesi, Metropolitan... Onlara “evren  de yaşamak” gibi gündelik dildeki an  çağlar”a ait “telos”lar, ütopyalar terk edildi. İlerleme olmayınca avangard  sel müzeler” deniyor çünkü buralarda  lamlarının dışında, bir tarihsel dönemi sanatın dinamiği olan “yeni” fikri de  bütün insan uygarlık tarihinin sahne  ifade etmeye başladı. İşte çağdaş müze aşınmaya başladı. Tarih şimdiki zama  lendiği iddia ediliyor. Modernlik kolon ler de bu dönemin sahneleri.  na indirgendi. Borges’in söylediği gibi  S anatHayat dizisindeki diğer kitaplar belirli alanlara ilişkindi: Osmanlı’da müzecilik, sanat müzeleri, sanatçı müzeleri... Bu kitapsa farklı dönemlerdeki, farklı türdeki müzelerle ilgili genel bir değerlendirme niteliğinde. n Bu kitap, yeni kaleme alınmış iki metin dışında, müzecilik alanında geçtiğimiz on beş yılda yazdığım metinlerden bir seçki sunuyor. Müze dediğimizde çok gerilere uzanan bir oluşumdan söz ediyoruz: İnsanlar baştan beri kendi yarattığı ve onlar için sembolik değer ifade eden nesneleri, yapıntıları, sanat ürünlerini toplamış, biriktirmiş. Firavun mezarları bile kısmen müze olarak kabul edilebilir. Mümkün Olmayan Müze, başlardan zamanımıza kadarki değişik müze örneklerine bakıyor. Rönesans dönemi müzeleri olan nadire kabineleri ve on dokuzuncu yüzyılın modern müzelerini de ele alıyor, zamanımızdaki Bilbao Guggenheim veya Borusan Ofis Müzesi gibi çağdaş örnekleri de... Sonra bir zamanlar fena hâlde kapıldığım mimarlık müzeleri ile antropoloji müzeleri üzerinde de duruyor. Bütün bunlar bir arada sunulunca müzelerin yer aldığı farklı tarihsel dönemlerin bilgi rejimleri, hakikat rejimleriyle ilgili bir tablo ortaya çıkıyor. Müzelerin sembolik anlamlandırma düzenlerindeki etkisi, önemi, işlevi nedeniyle...  yalizmle uyanan bir dönem. Dolayısıyla bu müzeler de kolonyalist güçlerin âdeta fetih sahneleri hâline geliyor. n Yağmayla oluşuyorlar ve tüm dünyayı kapsama iddiasında... n Evet. Bu büyük modernevrensel müzelerin kurulması feci bir yağmalamaya yol açmış. Üstelik bu talanlar kendilerini bütün uygarlıkların sahibi gibi gören güçler tarafından meşrulaştırılmış. Çünkü tarih bilinçleri olmayan, vedat arık barbar veya geri kalmış sayılan kültürlerin ancak Batımerkezli anlatılar tarafından ve bu anlatıları sergileyen müzeler sayesinde tarihselleştirileceğine inanıyorlar. Müzeolojideki ikinci büyük kırılmayı zamanımızda  “NEYİN SANAT OLDUĞUNA PİYASA KARAR VERİYOR”  “şimdinin sonsuzluğu”nda yaşamaya başladık sanki. İşte çağdaş müzeler de sanatı tarihsel ufkundan yalıtıyor. Bir  n Çağdaş müzelerde “parçalanan”  anlamda tarihsizleştiriyor. Güncelliyor.  neydi?  Louvre Müzesi’ni veya Berlin’de Altes  n Çağdaş müzelerde, modernlik dö Museum’u gezerseniz sanatın bir krono  nemi müzelerinin inşasında son derece lojiye, biyografiye, estetik hiyerarşiye ve  de etkin olduğu ulusallık, evrensellik, uluslara göre tarihselleştirildiği bir sah  bireysellik, kamusallık, laiklik, hüma ne izlersiniz: Fransız sanatı, Felemenk  nizm ve yurttaşlık gibi anlayışlar parça sanatı, İtalyan sanatı vb. Ama örneğin  lanmaya başladı. Örneğin günümüzde Gucci çağdaş sanat müzesini gezerseniz,  sanatın Pinault’nun sahip  olduğu bir takım lüks moda  şirketlerini markalandırdığı  güncel bir gösteri izlersiniz.  Yakında SanatHayat dizi  sinden yayımlanacak Hans  Belting’in Sanat Tarihinin  Sonu mu? kitabında değin  diği gibi önceden bir eserin  sanat olduğu ve sanat tari  hine dahil olduğu müzeye  kabul edilmesiyle anlaşılırdı.  Şimdi neyin sanat olduğuna  piyasa karar veriyor ama o  da gene Belting’in söylediği  gibi “alternatif bir bağlam  sunmaktan aciz”. “Tarihin  sonu” tezleriyle, Arthur Dan  to veya Donald Kuspit gibi  Ali Artun  estetik filozoflarının “sanatı sonu”na ait teorilerinin eş  zamanlı olması tesadüf de  çağdaş sanattan ve çağdaş müzelerden ğil. Hepsi modernliğin parçalanmasını  geçilmeyen Körfez emirliklerinde,  ifade ediyor. Çağdaş müzelerin gerçeğin  bunlardan bir eser yoktur. Kurucusu  değil de, sahtenin mekânı olmasıyla  Thomas Krens’in bir mimarlık gösterisi ilgili sözler de sanat müzeleri ve oradaki  olduğunu söylediği Bilbao’daki Guggen eserlerin sahte olmasıyla ilgili değil;  heim Müzesi’nde de... Zaten Bilbao’nun müzelerin bir medyaya, bir iletişim orta  “MODERNLİK VE ÇAĞDAŞLIK, İKİ AYRI TARİHSEL DÖNEM GİBİ”  yaşıyoruz. Çağdaş zamanlarda, küreselleşmeyle ve neoliberalizmle birlikte modern müzelerin arkasındaki bilgi  ta 1900’lerde kurulmuş gayet hakiki bir modern müzesi zaten var. Nasıl ki modern müzeler, nadire kabinelerini,  mına dönüşmesiyle ilgili. “Darwinciliğe Karşı Adnan Hoca Yaratılış Müzesi” ile “Süleyman Demirel Demokrasiye Sada  n Müzeler tarih ve ulus yaratmak  veya hakikat rejimleri de parçalanmaya sarayın ve kilisenin himayesindeki  kat Müzesi” örnek olabilir ya da UFO  için kurulurken bu anlam zaman içinde başladı. Bu dönem, kültürel alanda, baş koleksiyonların arkasındaki sembolik Müzesi... Bu müze çılgınlığına bakınca  kırılıyor. Kırılma ne zaman oluyor?  ta postmodernizm olarak anılıyordu.  anlamlandırma düzenini parçaladı;  bir çelişki varmış gibi görünüyor. Bir  n İlk büyük kırılma, imparatorların, Ama 1990’larda bunun yerini çağdaşlık Tanrı’nın, imparatorun, aristokrasinin yandan modern tarih fikrinin eridiğine  aristokratların nadire kabinelerinden,  aldı, “contemporaneity.” Bundan böyle, yerine insanlığın ortak kaderini temsil tanık oluyoruz, diğer yandan bir mü  yeni yeni kurulan ulus devletlerin  modernlik ve çağdaşlık, iki ayrı tarihsel etmeye başladı; çağdaş müzeler de aynı zemani yaşanıyor. Oysa müzeler tarih  modern müzelerine geçişle oluşuyor.  dönem gibi birbirlerinden ayırt edilme şekilde modernliğin temsillerini parça sahneleri değil miydi? Sanki herkes tari  Bu müzeler, başta Louvre, arkasından British Museum, Berlin Müzesi, Viyana  ye başladı. Birbirinden ayrı ve birbirine karşıt... Çağdaşlık “aynı zaman dilimin  >>ladı. hin yok olması tehdidi karşısında n Mümkün Olmayan Müze kitabında, müzelere sarılıyor. Âdeta bekası  14 13 Nisan 2017  KItap   
            
    
