05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

JALE PARLA’DAN “DON KİŞOT” ‘Yaratıcı Asilzade’nin izinde... Jale Parla “Don Kişot” ile La Mancha’lı Yartıcı Asilzade’nin edebiyat tarihi içindeki serüvenini anlatıyor okura. Kitap bununla birlikte herhangi bir kitabın nasıl okunması gerektiğine dair ders niteliğinde önermeleriyle dikkat çekiyor. ERAY AK erayak@cumhuriyet.com.tr U zun uzadıya bir araştırmaya gerek yok; internet üzerinde gerçekleştirilen küçük bir gezintide dahi dünyada, hakkında en çok araştırma yapılan edebiyat eserlerinin başına Cervantes’in La Mancha’lı Yartıcı Asilzade Don Quijote’sini yerleştirebiliriz. Bunun önemli nedenleri var elbette; en dikkat çekeni ise La Mancha’lı Yartıcı Asilzade Don Quijote’nin, modern romanın başlangıcı olarak kabul edilmesi ki tam da bundan, edebiyat yolculuğunun haritası çıkarılırken Cervantes’in eserine mutlaka uğranıyor. Italo Calvino, ‘Klasikleri Neden Okumalı?’ başlıklı yazısında; klasiklerin edebiyata nasıl bir çerçeve açtıklarını ve klasik okumalarının nasıl bir deneyim olduğuna değinmişti yıllar önce. “Klasikler,” diyordu bu yazısında Calvino, “hem imgelemimize unutulmaz bir biçimde yerleşerek hem de belleğimizin kıvrımları arasına bireysel ya da ortaklaşa bilinçdışı kılığında gizlenerek belirli bir etki yaratan kitaplardır.” Maddeler hâlinde şöyle devam ediyordu ardından: “İlk okumada verdiği keşif duygusunu her yeniden okumada” ve “ilk kez okuduğumuz zaman bile, daha önce okuduğumuz bir şeyi yeniden okuduğumuz duygusunu veren kitaptır. Okurlarına söyleyeceklerinin tümünü hiçbir zaman tüketmezler.” Calvino’nun bu söylediklerinden yola çıkarak Cervates’in hâlâ yaşayan kitabına ve kahramanına doğru uzandığımızda, süren ve sürecek Don Kişot çalışmalarının nedenleri de anlaşılır. Çünkü La Mancha’lı Yartıcı Asilzade Don Quijote, tam da Calvino’nun bahsettiği türden bir klasiktir. Her okumada okuyanına da bağlı olarak farklı türden yankılar uyandırır zihinlerde. Keşif duygusunu sürekli canlı tutarak yazarından bağımsızlaşmış, okurun metnine dönüşmüştür.” “BENİM DON KİŞOT’UM” Hemen yukarıdaki cüm lelerde, Cervantes’in kale minden çıkmış hâlâ yaşayan bu metnin, hem okur hem de araştırmacılar nezdinde bir heyecan kaynağı olmaya devam ettiği vurgulanıyor aslında. Kitabın, algılar açık bir hâlde okunduğunda kulaklara yeni fikirler fısıl damayı başarabildiği dile getiriliyor. Jale Parla’nın yeni kitabı Don Kişot da tam olarak bu iki heyecanın karışımı olarak niteleyebi leceğimiz farklı bir dürtüyle hayata geçmiş. Okurluk ve araştırmacılık harmanından doğan kitap, bu anlamda metne bir okur merakıyla yaklaşıp araştırmacı şüphe ciliğiyle La Mancha’lı Yara tıcı Asilzade’yi kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutu yor. Bu bağlamda Parla, kita bında, “benim Don Kişot’um” dediği kahramanın ve ro manın dünyasına doğru de Jale Parla rinlikli bir araştırmacıokur macerası vaat ediyor. Küçük bir çıkma yapalım: okurunu özellikle de araştırmacıları heyecanlandırır. Böylece okuruna söyleyeceklerini tüketmez; dahası her Don Kişot, Jale Parla’nın Cervantes’in eseri ekseninde yoğurduğu ilk çalışması değil. Bunun öncesinde, hemen gelişmeyle kendini yeniden yaratır. Kendini doğuran bir metin olması büyük oranda onu eline alan okurla da her edebiyat meraklısının mutlaka elinden geçmiş kitabı Don Kişot’tan Bugüne Roman vardı. Adından da ilgilidir elbette. Jale Parla, yeni kitabı anlaşılacağı gibi bu çalışmasında Don Kişot için yazdığı giriş yazısında tam olarak böyle bir durumdan bahsediyor: “... miras, çağlar içinde her yeni Parla, La Mancha’lı Yartıcı Asilzade Don Quijote’den bu yana romanın geçirdiği evrimi ele alıp Batı’daki ve okumayla ‘yeniden’ yazılır, yani yeni yorumlarla zenginleşir. Metnin kendisi aynıdır, ama alımlanması sürecinde Türkiye’deki Cervantes çocuklarının peşine düşmüştü. Conrad’dan Joyce’a, Tanpınar’dan Pamuk’a uzanan kapsam sürekli ‘yeni’ bir metne dönüşür, çünkü lı bir çerçevede, La Mancha’lı Yartıcı her okurun La Mancha’lı Yartıcı Asil Asilzade’nin edebiyatta bıraktığı izin zade Don Quijote’si vardır artık. Metin, derinliğiyle yüzleştirmişti bizi. Karşı laştırmalı okumalarla bu izin, kimde ne kadar yer ettiğini de göstermişti aynı zamanda Parla ve bir eserin yıllar sonra bile nasıl nefes almaya devam edebileceğinin göstergeleriyle doldurmuştu sayfalarını. “YORUM, BAĞLAM, KURAM” Parla yeni kitabında yine bu nefesin peşinde. Kırk beş yıllık bir tecrübenin birikimiyle ortaya çıkıp Don Quijote’nin hem kendinde yaşadığı değişim hem de okutmaları sırasında yaşadığı evrim yansıyor sayfalara. Eserden yola çıkarak Avrupa romanının başlangıcına da gidiliyor, Cervantes’in nasıl bilinçli tercihlerle bir geleneği alt üst ettiğine de... Bu sayfalara en çok işleyen ise Parla’nın bıkıp usanmadan Don Quijote’den yeni sesler duyma çabası. Bu çabasında ona yardım edenler de var tabii. Parla’ya kulak verelim: “La Mancha’lı Yartıcı Asilzade Don Quijote’yi 197172’de, doktoram sırasında derslerimden birinde okutmaya başladığımda asistandım. Doktora yıllarım boyunca verdiğim bu derse, sonra Boğaziçi Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi’nde de devam ettim. Üst üste koyunca kırk beş yıl oluyor. Bir kitabı bir hayat boyu da okutsanız, sınıfınızda her zaman o kitabı bir soruyla tekrar kurcalayacak, sizi araştırmaya sevk edecek, o kitabı yeni bir açıdan görmenizi sağlayacak bir öğrenci mutlaka vardır. Benim Don Kişot’um, kendi okumalarımdan çok bu sorularla oluştu.” Bu anlamda Don Kişot için Jale Parla’nın akademi yaşamının La Mancha’lı Yartıcı Asilzade Don Quijote ekseninde yansımalarından doğmuş bir hikâye demek mümkün ancak kitap bu hikâyeden çok daha fazlasını veriyor bize. Cervantes’in yüzyıllara meydan okuyarak yaşamaya hâlâ devam eden eserinin neleri yıkıp neleri doğurduğundan, teknik anlamda neleri değiştirdiğine kadar pek çok durağa uğrayıp açıklamalarını yapıyor Parla. Yani bir anlamda Don Quijote okumalarının rehberi olabilecek bir kitapla okur karşısına çıkıyor. Fakat bu da Don Kişot’un kitap olarak ne yapmaya çalıştığını alımlayabilmek adına eksik kalacaktır çünkü Parla, Cervantes’in eserinden yola çıksa da herhangi bir kitabın okunması adına da önemli nüveler veriyor kitapta. Kitabın alt başlığı da olan ‘Yorum, Bağlam, Kuram’, buna bakarak Don Quijote’yi de içine alan geniş bir bağlamsal ağı temsil ediyor. Parla, evet, La Mancha’lı Yartıcı Asilzade’nin edebiyat tarihi içindeki serüvenini anlatıyor bize belki bu kitabında ama bir kitabın nasıl okunması gerektiğine dair de ders niteliğinde önermeleriyle dikkat çekiyor. n Don Kişot Yorum, Bağlam, Kuram / Jale Parla / İletişim Yayınları / 168 s. 4 30 Kasım 2017 KITAP
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear