25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

K “Rifat Bayazıt Beyefendi’nin anısına” KİTAP İÇİN’de hem de yakınlarda, imzasının peşinde koştuğum tek yerli yazar kaldı o da Sait Faik diye sızlandığımı anımsıyorum. 26.02.15 sahaf safarisinde özel imzalı bir Sait Faik edindim. Ölümünden iki ay önce Varlık’tan çıkan “Alemdağında Var Bir Yılan”ı, ölümünden bir ay önce (Nisan, 1954) bir dostuna çalakalem imzalamıştı. Kimi fantastik, minimalist öyküleri yeniden hızla okudum. Acele acele mi yazılmıştılar; bir acı finalden önce matbaaya yetişmeleri için… 3602 “Sait Faik İçin” – Yeditepe Yayınları, 1956: Yayımcısı Yaşar Nabi onun ardından Varlık’ta demiş ki: “Eli sıkı olduğunu yazdı arkadaşları doğrudur. Bunun yanında, bir de her zaman parasız görünmek merakı vardı: Fakir insanların hayatını severdi. Onlar gibi fakir olmadığı için vicdanı rahat mı etmezdi nedir, parasızlıktan sızlanmadığı günü pek yoktu… Bunun yanında, samimi olmadığı bir hevesi de iş arama iddiasıydı… Huysuzluğu ve geçimsizliği üzerine çok şey yazıldı. Ama iyi bir insan olduğuna da hiç şüphe yok. Kızdığı zaman açıkça söyler, tersler, kavga ederdi. Yalnız kin gütmezdİ. Çabuk geçerdi hırsı… Sinsi tabiatı yoktu. Olduğu gibi görünen bir insandı.” 3603 Yalnızca ikinci el ve yazarından imzalı kitaplardan mürekkep bir kütüphane… (Oradaki gizemli aromayı duyumsar gibiyim.) 3604 İki İkilem: 1) Bir kitap biterken, bittiği için üzülür; yenisine başlayacağım için sevinirim. 2) Kütüphanemde yeni bir rafa yer açılırsa; o raf neden boş diye ikirciklenir, dolunca da yersizlikten canım sıkılır. 3605 “Kütüphaneler, müzeler gibi; yaşlılık, hastalık ve ölümden kaçma mekânlarıdır.” Jean Grenier (18981971) 3606 “Simgeler”den – Sait Maden, 1990: “İnsan yazıyı bulmadan önce simgeyi buldu. Suyu, ağacı, yıldızı, bulutu nasıl bir simgeyle anlatabileceğini düşündü. Tasarladı bunun biçimini, çağlar boyunca uyguladı, sonra da yazıya dönüştürdü. Bir örnek: Öküz, insanın evcilleştirdiği en güçlü yaratıklardan biri. Gücü anlatmak için öküz başının biçimini kullandı insan, üçgenimsi bir biçimi. Akadca ‘alp’ Akdeniz yöresindeki toplumların hepsinde ortak bir sözcük: Öküz. Fenikeli aldı bu üçgeni ‘alf’ dedi, İbrani aldı ‘alef’ dedi, Arap aldı ‘elif’ dedi. Yunan aldı ‘alfa’ dedi. Öküzün ya da gücün simgesi olan üçgen zamanla ‘A’ harfine dönüştü. Bir başka örnek: ‘Bet’ eski Mısır dilinde ‘ev’in simgesiydi. Hiyeroglif yazısında üst üste iki dikdörtgen biçiminde gösterilirdi. İbrani, Fenike, Arap dillerini aynı söyleyişle dolaşıp Yunancaya girdi ‘beta’ S A Y F A 1 0 n 4 itap İçin...146 SELÇUK ALTUN gözler, / Ve bir melez boksör burnu / Bir Aztek yarıtanrısı ağzın üstünde / Tüm söylenenler ironi ile hainlik arasında yıkanmış / Ne çok parlak, ne çok aptal / Neysem oyum: bir sirke ile / Zeytinyağı karışımı, / Bir melek ile şeytan sucuğu! (İngilizceden çeviren: Selçuk Altun) 3614 Kitap önerileri: Sahrayı Kebir’i Nasıl Geçtim: Sami Çölgeçen (Haz. Ö. Hakan Özalp), Ark / Toza Sor – John Fante (Çev. Avi Pardo), Parantez / Otoportre – Edouard Leve (Çev. Orçun Türkay), SEL / Gömülü Dev – Kazuo İshiguro (Çev. Roza Hakmen), YKY / 100 Söz – Kemal Sümer, Y Yayıncılık / Eyyy Siyaset – Latif Demirci, Doğan Kitap / Bir Yaratığın Akıl Almaz Ahlaksız Maceraları – k. İskender, SEL / Yükseköğretimin Fırtınalı Sularında – Üstün Ergüder, Doğan Kitap / Örgüt – Michael Dibdin (Çev. Seda Çıngay), Labirent / Bin Gözle Sevdik Birbirimizi – Şebnem Şenyener, Labirent / Dakika Atlamadan, Melih C. Anday ile Söyleşiler – Haz. Yalçın Armağan, Everest / Gençlik Mektupları, 27 Mayıs Günlüğü – Orhan Duru, YKB / Her Gölge Titrer – Süreyya Berfe, YKY / Yaz Üçgeni – Güven Turan, YKY / Hayat ve Hayal Müzesi – Bâki Ayhan T., YKY… (Şair, yazar, eleştirmen, çevirmen ve estet Güven Turan’ın on üç yıl aradan sonra yazdığı “Yaz Üçgeni”, yıla damgasını vuracak romanlardan. Bir Fransız ilişki filmi izlercesine sürüklenerek okudum.) 3615 Tahir Alangu (19151973): Araştırmacıyazar, eleştirmen, derlemeci ve akademisyendi. Yapıtları: “Çalgılı Kahvelerle Külhanbey Edebiyatı ve Numuneleri (1943), Kalavela (1945), Serveti Fünun Edebiyatı Antolojisi (1958), Cumhuriyet’ten Sonra Hikâye ve Roman (3 cilt, 19591968), Billur Köşk Masalları (1961), Keloğlan Masalları (1967), Ömer Seyfettin (1968), 100 Ünlü Türk Eseri (1974) ve Türkiye Folkloru El Kitabı (1983)”dır. (Tahir Bey, Boğaziçi Üniversitesi İşletmecilik Bölümü’nde 3 ve 4. sınıflara; seçmelik, folklorla ilgili adını tam anımsamadığım bir ders verirdi. 3. sınıftayken ben de öğrencisi olmuştum ve o zaman, onun önemli bir araştırmacı olduğunu bilmiyordum. Tatlı sert tavrıyla sanki bilge duruşunu saklamak ister gibiydi. Yüzüncü yaş yılında umarım tamamen ıskalanmaz. Anısına saygıyla.) 3616 10.03.15 akşamı! Moody Blues’un elli yıllık melodisi “Boulevard de la Madeleine”, bir yolunu bulup dilime yapıştı. Birden canım Paris’te geçen hüzünlü bir aşk öyküsü çekti. (Youtube’da var.) 3617 Arka arkaya 56 sayfalık kısa öyküler okurken aynı kitapta 15 sayfa süren bir öyküyle karşılaşınca ritmim bozuluyor. Odaklanamıyorum. (Örneğin: Bodur Minareden Öte Yusuf Atılgan). 3618 Önemli heykeltıraş Bihrat Mavitan’ın nisan ayında Galeri Selvin’de açtığı sergi için eksantrik bir davetiye hazırlanmış. Orada sanatçının, Kuzguncuk’taki atölyesinde yaşadığı trajikomik anekdotlar var: (Atölyeme bir kadın girdi. Bütün bunları siz mi yapıyorsunuz? dedi. Evet deyince ben, arkada kaç kişi çalışıyor? dedi…/ Atölyeme bir genç erkek girdi. Ayakkabı dikiştiriyor musunuz? dedi. Hayır anam dikiştirmem dedim gitti. Hemen vitrindeki ayakkabı heykelimi kaldırdım…/ Atölyeme bir kadın kişi girdi. Uzun bir zaman inceledi ve buraC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1320 3601 Öküz= Alp, Alf, Alef, Elif, Alfa, A... mir Mayakovsky’nin son şiirini dinledikten sonra, “Çok iyi ama bir Mayakovsky” değil diyecektir. / Mikelanj’a göre, “Ressamlığı, heykeltıraşlıktan daha önemli sanan kara cahildir.” (İğnelemenin hedefi Leonardo da Vinci) / Horace’a (MÖ 65 – MÖ 8) göre alkol almayan bir şairin şiiri, asla kalıcı olamaz. / Şair ve yazar Pedro Calderon de la Barca (16001681), özellikle rahibelere tecavüz ettiği için tutuklanmıştı. / Filozof Arthur Schopenhauer (17881860), şanına yakışır bir şekilde öldü; kahvaltı masasında okurken. / Truva harabelerini Avrupa’ya gizlice taşıyan Heinrich Schliemann (18221890), Napoli’de sokakta yürürken birden bastıran bir ateş nedeniyle yere yığıldı ve öldü. (Truva tanrılarının laneti olmasın?) / Şair, yazar ve kütüphaneci Philip Larkin’in (19221985) ölümünden hemen sonra, onun 50 yıl boyunca tuttuğu 25 ciltlik gizli günlükleri imha edildi. / 18.02.1564: Mikelanj öldü, Galileo doğdu… 3612 Nicanor Parra (doğ. 1914) – Yüz bir yaşında ve Latin Amerika’nın duayen şairi. Şilili, teorik fizik profesörü. Dört kez Nobel edebiyat ödülüne aday gösterildi. James Laughlin’in yakın dostuydu. Önüne gelenin şair bellendiği arenada kendisini, antipoet (karşışair) sayardı… 3613 “Antipoems”dan (Karşı Şiirler) – Nicanor Parra, 1960 Kitabe Orta boylu, / Ne tiz ne alçak sesli, / Bir ilkokul öğretmeniyle bir terzi kadının / En büyük oğlu, / Doğuştan zayıf / Oysa lezzetli yemeğe itirazı yoktur, / Çekik yanaklı / Ve iri kulaklı / Kare şeklinde bir yüz / Ve ince uzun Nicanor Parra biçiminde: Bugün kullandığımız ‘B’ harfi. İki dikdörtgenin sağ köşelerini dört bin yılda azıcık yuvarlamışız, o kadar.” 3607 Bir harf özellikle eksik bırakılarak yazılan romanlara “lipogram” denir. Bu kategoride akla ilk gelen roman, Fransız yazar George Perec’in (19361982) “La Disparition”udur. İçinde “e” bulunmayan 1969 ürünü o romanı Gilbert Adair, aynı yöntemle İngilizce’ye (A Void) çevirmişti. Oysa Amerikalı Ernest Vincent Wright (18721939), içinde “e” bulunmayan “Gadsby”ı 1939’da yazmış ve birkaç kopya dışında satılmayan “Gadsby” ilk fırsatta yakılmış ve 50 bin sözcüklük roman, Wright’ın son yapıtı olmuştu. (Adı geçen üç kitap, kütüphanemde mevcut ama onları okumaktan tırsıyorum. Sanki üzümü eksik bir aşureyi yemekten çekiniyorum.) 3608 “Mahur Beste”den – Ahmet Hamdi Tanpınar, 1945: Dua, ruhun Allah’la karşılaşmasıdır. Sen garpten geri olduğumuzu söylüyorsun. Zaten herkes bunu söylüyor; elbette doğru bir söz olsa gerektir. Fakat ben daha mühim bir şey söyleyeceğim. Ben hemen etrafımızdaki hayattan geri olduğumuzu söyleyeceğim… 3609 “Modern tarih, Osmanlı korkusuyla başlar.” Lord Acton (18341902) tarihçi/ siyasetçi 3610 Atatürk’ün önderliğinde Batı’nın neredeyse tüm kavram ve organlarına sahip olduk. Ana sorun, onları Doğulu birikim ve standartlarıyla yaşatmaya çalışmak mıdır? 3611 Küresel kültürazzi: Kompozitör Richard Wagner’a (18131883) göre Brahms bir Yahudiydi, Hazreti İsa ise değildi. / Djuna Barnes makyajını yapıp saçını taradıktan sonra yazmak için yatağına girerdi. / Roman Jakobson, VladiH A Z İ R A N 2 0 1 5 Tahir Alangu (19151973).
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear