26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Aytül Kasapoğlu’ndan “Özne Hayatı Konuşunca” İçimizden birileri konuşuyor! Sosyoloji adına önemli bir eser “Özne Hayatı Konuşunca”. Sosyoloji alanında yeni ve kayda değer veriler sunan bu çalışma, günümüz ülke/dünya sorunlaryla ilgili herkesin okuyabileceği bir dile ve yönteme sahip. r Barış ÖZDEMİR zne Hayatı Konuşunca”, adından da anlaşılabileceği gibi gücünü öznelerden alıyor. Senin benim gibi insanların adeta hiç düzenlenmemiş, olduğu şekilde kâğıda aktarılmış konuşmalarına da yer verilmesi, eseri bizden biri haline getiriyor. Sosyolojinin yüzünü de oldukça sıcak kılıyor: “Bir tek kayınvalidem ‘keşke’ dedi ‘olsa da düşse’ dedi. ‘Olsa da ucu görünse de düşse’ dedi. ‘Hani ellerden duyuyoruz, falancanın varmış da düşüvermiş diye duyuyoruz. Varmış da düşmüş desinler hiç olmuyo demesinler’ şeyiyle yaklaştı” (s. 240). “(…) Hiçbir şekilde sosyal haklarımız korunmuyor. İki ay tatilde ücret alınamaması. Asgari ücret üzerinden sigortamızın gösterilmesi. Diğer artan parayı elden almamız. (…) Veli ilişkileri, kayıt toplama, yani işin para boyutuna da sokulmamız, aynı şekilde büyük bir sorun” (s. 169). Bu alıntılar, alan araştırmasına tâbi tutularak görüşmeler yapılan kişilerin her bir bölümdeki onlarca konuşmalarından yalnız ikisi. Her bir alıntı, ilgili alana dair, gerçek ve belki de size çok uzak kalmış gerçeklikler konusunda ışık tutacak nitelikte. Kitabın başarısı da yaslandığı taraf da “özne”nin samimiyetinden, anlaşılır dilinden geliyor: Sosyoloji bu çalışmada öznesi olan, kitleleri oluşturan bireyler üzerinden okurlara sesleniyor. Dershane öğretmenleri, hemşireler, yoga eğitmenleri, kent konseyi temsilcileri, çocuğu olmayan kadınlar, tükenmenin eşiğindeki fotoğrafçılar (fotoğraf dükkânlarının akıbeti) gibi toplumun farklı kesimleri sosyolojik veriler ışığında birtakım anketveri almasunma tekniklerine dayanarak yapılan bu araştırmalar, “temellendirilmiş kuram” doğrultusunda sonuçlandırılıyor. GENİŞ BİR KESİME SESLENEN ÇALIŞMA Kitaptaki hemen her bölüm, yaşantımızın ve içinde bulunduğumuz modern dönemin bir çeşit yansıması. “Bir dokun bin ah işit” deyimi de bu çalışmanın sihrini oluşturuyor bir yandan. Öğretmenin yalnız eğitime, hemşirenin ise sağlık sorunlarına odaklandığı, “öteki”ni görmek, duymak, bilmek istemediği günümüz bireyin ve toplumun ruh hallerinin çatlak yanları, biraz da empati yapmamızı, her bir olayın ya da sorunun aslında önemli bir olguya dayandığı savını güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Bu bahiste Özne Hayatı Konuşunca da yalnız sosyoloji uzmanlarına değil, en azından tüm aydınlara, hatta üniversite öğrencilerine, çalışan kesime ve okuryazarlara seslenerek geniş bir okuma ve kendini dönüştürme olanağı sunuyor. Kitabın son bölümü olan “AKP ve Türkiye’deki Dönüşümler”, 1950’lerden günümüze gelen sürece dair başarılı çözümlemelerle özellikle geçtiğimiz 1015 yıla odaklanıp iktidarın tarafları, sempatizanları ve muhaliflerince birbirine karşıt düşünceleri birarada sunmasıyla okurun “Ö S A Y F A 2 2 n 8 E K İ M 2 0 1 5 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 3 8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear