26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

şeyler denemeliyiz. Yoksa bu halimizle hak etmiyoruz. “AKILLI OLSUNLAR! AKILLI YANDAŞLIK YAPSINLAR!” Gezi olayında medyanın büyük bölümünün susmasını da soralım o zaman. Bazı gazeteler gayet güzel izledi. Bence sürecin en parlak gazetelerinden biri Hürriyet’ti. Çok dengeli ve canlı götürdü. Hürriyet pazar çok iyi bir özel sayı yaptı. Bu gazetede çalışmaktan dolayı gurur duydum. Hürriyet Web sitesi çok canlıydı. Twitter hızıyla çalıştı. Posta da iyiydi. Ya televizyonlar? Medyaya haksızlık etmemek gerekir. Bazı televizyon kuruluşları ilk gün olayı görmedi ama ikinci günden itibaren iyi gazetecilik yaptılar. Halkına dayak attı devlet, cop, gaz, kıyamet! Televizyonlarsa penguen belgeseli ve izdivaç programlarından geçilmiyordu. Şunu kabul etmemiz lazım eğer demokrasi istiyorsak kişilerin veya kurumların susma hakları da vardır. Ama konuşma haklarının da olması kaydıyla. Bazı haberleri görmeme hakkı vardır. Ama görme hakkının da olması kaydıyla. Aynı şekilde yandaş olma hakları vardır ama muhalefet olma haklarının da olması kaydıyla. En kızdığım yandaşlığı biat olarak algılamaları. Hiçbir yaratıcılığa lüzum yok, ne gelirse yayınlayalım kafası... Akıllı olsunlar! Akıllı yandaşlık yapsınlar. Yani Erdoğan’a daha yardım edecek bir gazete yapsınlar. Bu halleriyle yardım etmiyorlar, Erdoğan’a daha otoriter bir görünüm veriyorlar. Soruyorum, 6 tane gazete aynı manşetle çıkar mı ya? “HERKES CUMHURİYET’E ŞÜKRETMELİ! ERDOĞAN DA, ÖCALAN DA!” “Demokratik taleplere canları feda” C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I Ertuğrul bey. İnanılmaz. Nasıl bir aymazlıktır ya? Biriniz taşrasına falan bir bakın da bir şeyi değiştirin en azından. Yoksa manşette bir yanlışlık yok, o laf da çok güzel. Keşke Erdoğan o kurduğu cümledeki gibi yaklaşsaydı insanlara. Bir yerden birisi, Gestaponun teki, Goebbels propagandası yaptığına inanan birisi emir vermiş hepsi de aynı manşeti atmış gibiler. Görüntü bu. Yandaşlık hakkı vardır ama biat ederek değil, yaratıcı olsunlar. Herkes bu devlete, Cumhuriyete şükretmeli. Ben şükrediyorum. İzmir’in en mütevazı semtlerinden olan Kahramanlar’dan çıktım, bu devlet beni okuttu. Tayyip Erdoğan’ı da Cumhuriyetin kurduğu okullar yetiştirdi, Turgut Özal’ı da ve Kürtler de dua etsin bu devletin okullarına Abdullah Öcalan’ı da bu devletin okulları yetiştirdi. Nankörlük etmesin kimse. Hepimiz Cumhuriyet’in paltosundan çıktık. “Gezi’den siyasi hareket çıkar mı”ya yanıtız? Çıkacak. Gezi’nin Türkiye’ye getirebileceği en büyük yenilik bu olacak. Bambaşka bir zihniyet boy verdi orada. O zihniyete uygun siyasi örgütlenmeler çıkacak. Klasik siyasi parti yapıları dağılacak! Mazisinde bizler gibi blokajları olmayan insanları biraraya getirdi, o blokajları tarihe gömdü Gezi.Bizim kuşakların mazisinde hep blokajlar vardı. Çünkü hep çatışmayla büyüdük, onun için de çatışmasız düşünemiyoruz. Dikkat edin bizim kuşağın köşe yazarları çatışmayı severler. Çünkü hayatları solcusağcı, devrimciülkücü, laikantilaik, AleviSünni, TürkKürt, hep bir ikilem çerçevesinde çatışmayla geçti. Bu, düşüncenin en ilkel hallerinden biridir. Biz ilkel bir düşünce döneminin insanlarıyız. Bu dönem bambaşka! “ZAMANE GENÇLERİ BAŞARACAK!” “Zamane” gençleri başaracak! Valla gayet yaman çıktılar. Güçlü bir etkileşim, isyanı pekiştiren “sosyal” bir sınırsızlık ağı söz konusu. Hani Başbakan’ın başının belası! Gezi’de her şeyin ötesinde, bir haysiyet isyanı, bir kişilik isyanı var. “Ben senin azarlayacağın kölen değilim. İstediğin kadar sandıkta bilmem ne kadar oy al, ben anamdan babamdan küfür yememişim, onlara itiraz etmişim, sana da ederim” dedi ve başardı insanlar. Bu bakımdan o hareket Tayyip Erdoğan’ın kafasını da çok sarstı. Bilmediği bir şey bu. Kavgayı biliyor tamam, Tayyip Erdoğan kavgaya girdi mi kafa göz yarıyor, Kasımpaşa’dan gelmiş ve kazanıyor. Ama burada yanıldığı şey Gezi’nin sadece onun üzerine gelmediğiydi. Gezi, mesela biz yazarların üzerine de geldi. Köşeyazarlarının yüzde 90’ı kendisini süper falan buluyor, ben bulmuyorum. Bugüne dek beş kez yazı tarzı değiştirdim. Kimse uzun yazı okumuyor artık. Daha öyküsel istiyor, daha tavır istiyor, daha modern bakış istiyor. Dünya değişiyor ya!Gezi’de ortaya çıkan enerjiyi görünce bu enerjinin Erdoğan’ı ettiği kadar 1225 hepimizi tehdit ettiğini de gördüm. Cumhuriyet Gazetesi’ni de tehdit etti, Hürriyet Gazetesi’ni de, tüm medya kuruluşlarını da… Partileri de... BDP’yi hele... Bence Gezi direnişinde en geri kalan BDP oldu. İlk günlerdeki o talihsiz açıklamalarına inanamadım yani.Dolayısıyla hepimize mevcut paradigmaları değiştirin, böyle devam edemezsiniz dedi Gezi. Herkesin bunu çok iyi tahlil etmesi lazım. “ERDOĞAN’IN KAFASINDAKİ MUHAFAZAKÂRLIĞIN GELECEĞİ YOK!” En iyi ve ilk kadınlar tahlil etti yine! Gezi onlardan soruldu ilk! Her yaştan kadın ön saftaydı. Gezi’deki kadın enerjisi kitabımda yazdıklarımı doğrular bir enerjiydi. Dikkat edin Türkiye’deki bu Ak Parti’nin yarattığı kalın korku perdesini kadınlar yıktı, yıkıyor önce. Hiç şaşırmadım. Kadınlar daha cesur çünkü.Nasıl ki AKP’nin kadınları daha cesurdu. İkna odalarında, üniversitelerin kapılarında daha cesurdu. Burada da kendi hayat tarzını savunan, isyan eden kadınlar öyleydi. O bakımdan Gezi bir kadın hareketidir de. Şimdi Türkiye’de muhafazakâr kadında bir zihniyet hareketi başlayacak ve muhafazakâr erkekleri hayretler içerisinde bırakan bir gelişme olacak. Sıradaki büyük kırılma budur. Erdoğan’ın kafasındaki muhafazakârlığın bu ülkede geleceği yok. 30 milyon turist gelen, en az beş milyon insanın turizmden para kazandığı, bilgisayarın, sosyal paylaşımın bu kadar yaygın olduğu bir ülkede Erdoğan’ın tahayyül ettiği dindar nesil portresi işlemez. “Çıraklık” döneminde özellikle halkı doğru okumakla övünürdü Başbakan. Kalmadı o. Halktan koptu. “Bunlar” diyor, kendi tarafından ise “bizler” diye bahsediyor. “Bunlar”dan koptuğu gibi kendi “bizler”inden de koptu. Fatih Altaylı’nın programında Kadıköy vapurundan inen kadınlar dedi ya. Eğer bir gazete yöneticisi olsaydım, yapacağım ilk iş Kadıköy iskelesine bir fotoğrafçı gönderip vapurdan inen insanların fotoğrafını çektirip 9 sütun manşet yapmaktı. Hiçbir gazetenin aklına gelmedi. Oradan yaşlı iniyor, genç iniyor, zengin, orta sınıf, fakir iniyor, işçisi, memuru iniyor, türbanlısı, başı açığı, tesettürlüsü, dekolte kollusu iniyor. Türkiye iniyor o vapurdan. Başbakan bunu görmüyor! Kadıköy vapurundan inen insanlarla Üsküdar vapuruna binen insanlar arasında bir fark olmadığını görmüyor. Bunlar Türkiye’nin insanları ve bir Başbakanın birinci görevi tüm o insanları bir arada yaşatmak. “Bunlar” diyerek ötekileştirmek değil. Danışmanlar, kurmaylar ne iş yapar? Onları bırakın, büyük kısmı dökülüyor. Goebbels (Hitler’in “Halkı Aydınlatma ve Propaganda” Bakanı Prof. Dr. Paul Joseph Goebbels) propagandası yapmakla meşguller. O yürümez bu çağda. Onların hüsranını hepimiz göreceğiz. Tişörtünüz bu aradwa… Karl Marks mı o? Evet, “Ben dememiş miydim” diyor. Bir karıma bir kendime aldım. Gerçi ben artık Marksist değilim. Neden? Çok duvara çarptı. Ne çarpmadı ki? Üzerinden o kadar zaman geçti ve daha iyi de bir Marksizm çıkaramadılar yani. Ama şimdi aynı travmayı şu anda liberal ekonomiler yaşıyor. Bu konuda karımla hemfikirim; dünyada her alanda bu kadar eşitsizlik, açlık, yoksulluk olduğu sürece hiçbir rejimin, ekonomik modelin başarısından söz edilemez. O yüzden bir model eninde sonunda bulunmak zorundadır, bulunacaktır ve sosyalizmin de buna katkısı olacaktır. Son soruda, ötekileştirmek demiştiniz… Erkek dünyanın ötekileştirdiğinin de “kadın” olduğu düşünülürse, nedense kadın konusuna romantik yaklaşım içeren böylesi kitapları bir ciddiye alma sorunu da var. Kadın konusu Türkiye’de sadece töre cinayetlerine kurban gitmek veya tecavüz değil ki, kadınların şu anda bir yaşama sorunu var. Bu da töre ve tecavüz kadar kadınların hayatını zehir eden bir konu. O nedenle de bu kitap çok ciddi bir kitaptır. Uyarıdır, ezberleri bozmadır.n [email protected] Kırk7/ Ertuğrul Özkök/ Destek Yayınları/ 240 s. 8 A Ğ U S T O S 2 0 1 3 n S A Y F A 1 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear