Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Türkçe Günlükleri rçun Kuş diyor ki: “KoO mutanlarımız filomuza geldikleri zaman herkesin haberi FEYZA HEPÇİLİNGİRLER 17 Mart Salı ki Türkçe kitabı tanıtılmayı bekİ liyor. Biri, Mehmet Ali Sulutaş’ın “Ana Sütüm Türkçe” 19 Mart Perşembe olsun, kendine çeki düzen versin diye aşağıdaki şekilde anons yapılıyor: ‘... Komutanımız filomuzu teşrif etmişlerdir.’ TDK’ye göre teşrif; ‘şereflendirmek, onurlandırmak’ demek. Ancak ‘teşrif etmek’ olarak kullanıldığı zaman ‘filomuzu’ yerine ‘filomuza’ diye mi kullanmak lazım?” “Teşrif” Arapça bir sözcük; Arapçadaki sözlük anlamıyla “şereflendirmek, onurlandırmak” demek. Ancak “teşrif etmek”, bu anlamının yanı sıra, “bir yere gelmek” (TDK Türkçe Sözlük, s.1968)”, “(büyük bir kimse, bir yere) gelmek, (büyük bir kimse) gelerek bir yeri onurlandırmak” (Ali Püsküllüoğlu Türkçe Sözlük, s. 1698) anlamlarını da kazanmış. “Bir yere teşrif etmek” mi, “bir yeri teşrif etmek” mi diye ne yazık ki yıllardan beri süregelen eski bir tartışma bu. “Teşrif etmek”, Türkçede “bir yere gelmek” anlamını kazanmışsa biz yanındaki sözcüğe, niye hâlâ Arapçaya göre düşünerek ek getirelim? Orçun Kuş’un bir isteği de şu: “Türkçe Günlükleri 3’te şapkanın (^) kaldırılmasından ‘dedikodu’ diye bahsetmiş olsanız da bu konuda bazıları ‘Yazım dilinde kalktı, konuşma dilinde devam ediyor.’ diyor. Gazete ve dergilerde de çok sık rastlamadığım için kesin ve resmi bilgiyi sizden alabileceğimi düşündüm.” Resmi bilgi verecek konumda değilim; ama şunları söyleyebilirim: Şapka, okunuşu düzeltmek için kullanılan bir işaret. (Adı bu yüzden “düzeltme işareti” zaten.) Dolayısıyla yalnız yazıda kullanılan bir işaret. Konuşma dilinde şapka yok ki! Bir metinde şapka işaretini, bu işareti taşıyan sesi düzgün çıkarma uyarısı olarak koyuyoruz. “Rüzgâr” sözcüğünün son hecesi “gar” diye okunmasın, “gâr” diye okunsun / söylensin diye. Yazıda kalkarsa konuşmada şapka işareti ya da herhangi bir işaret nasıl konabilir? Konuşmada işaret kullanımı söz konusu olamaz. (Etik Yayınları) adlı çalışması. Sulutaş, Türkçenin yanlış ve kötü kullanımına yüreği yananlardan biri. Günümüzde yapılan Türkçe yanlışlarını ele almış kitabında, doğrularını açıklamış, yanlışların neden yanlış, doğruların neden doğru olduğunu söylemiş. Alıntılar yapmış, öyküler anlatmış, dertleşmiş okurlarıyla; Türkçenin özenli kullanılması için elinden gelen çabayı göstermiş. İkinci kitap: “Türkçenin Yolculuğu”. Hüseyin Güney’in kitabı. Güney, bir öğrencisinin sorularına yanıt verir gibi anlatmış Türkçenin yolculuğunu. Sorulu yanıtlı anlatım, kitabın kolay okunmasını sağlarken gençleri sıkmadan Türkçenin yolculuk durakları hakkında bilgilendiriyor. 22 Mart Pazar üseyin Atabaş, “Bizde H ‘ana dil’ ile ‘ana dili’ sözcükleri yanlış kullanılıyor. ‘21 Şubat Dünya Ana Dil Günü’ndeki ‘ana dil’ yazılışının yanlış olduğunu belirteyim. Çünkü “ana dil” yeni diller yaratan, başka dillere kaynaklık eden dil demektir. ‘Anadili’ ise, her topluluğun, her ulusun, her kişinin kendi dili, anasından öğrendiği dil demektir. O nedenle, ‘21 Şubat Dünya Anadiller Günü’ demek gerekir.” diyor. Bu konuya Türkçe Günlükleri’nde sözcüklerin tanımını da vererek daha önce değinmiştik. Atabaş’ın uyarısıyla bir kez daha gündeme getirmiş olduk. Atabaş bir de “sebep olmak” karşılığı olarak kullanılan “neden olmak” sözüne değiniyor: “Rahmetli Bülent Ecevit’in yerleştirdiği bir yanlıştır bu da. ‘Sebep olmak’ karşılığı olarak ‘yolaçmak’ sözcüğü kullanılmalı ve görüldüğü gibi bitişik olarak yazılmalı. Çünkü ‘yol açmak’ bir araçla yolu açmak demektir örneğin, ‘sebep olmak’ demek değil… “ diyor. “Neden”, son yıllarda anlam genişlemesi yaşayan bir sözcük. “Neden olmak” da bu bağlamda ve benzer tanımlarla hemen hemen bütün sözlüklerimize girdi. Neden olmak: Bir şeyin olmasına veya ortaya çıkmasına sebep olmak, yol açmak (TDK, Türkçe Sözlük, s. 1463) Neden olmak: Bir şeyin olmasına ya da ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak (Dil Derneği, Türkçe Sözlük, s. 988) Neden olmak: (Bir şeyin olmasına, gerçekleşmesine, ortaya çıkmasına) yol açmak (Ali Püsküllüoğlu, Türkçe Sözlük, s. 1299) Neden olmak: Bir şeyin olmasına veya yapılmasına yol açmak, sebep olmak (Yaşar Çağbayır, Ötüken Türkçe Sözlük, 4. cilt, s. 3511) Bu durumda “Yanlıştır, kullanmayın.” demek pek anlamlı değil. Atabaş’ın “yolaçmak” önerisine de katılamayacağım. “Yol açmak”, temel anlam olarak “yol yapmak, kapanmış olan yolu geçilir duruma getirmek” anlamının dışında “bir olayın nedeni olmak” biçiminde de mecaz anlam kazanmıştır. Mecaz anlamları gerçek anlamdan ayırmak için bitişik yazmaya kalkarsak işler, kimsenin düzeltemeyeceği kadar karışır. Bunun için “yol” sözcüğünün kazandığı mecaz anlamlara bakmak yeterli. “Yol aramak”, gerçek anlamından daha çok, “çözüm, çare, olanak bulmaya çalışmak” anlamında kullanılmıyor mu? “Yola gelmek”, “düzelmek, uslanmak”; “yolları ayrılmak”, “ayrı görüş ve düşünceleri benimsemek” anlamlarında değil mi? “Yol bulmak, yol çizmek, yol görünmek, yol göstermek, yol tutmak, yol vermek” vb. örnekleri düşünelim. Hepsi, temel anlamlarının yanı sıra, belki o anlamdan çok, mecaz anlamda kullanılıyor. “Fabrika birçok işçiye yol vermek zorunda kaldı.” dediğimizde “yol” ile “vermek”i de bitişik mi yazacağız? Yok, hiç olur mu öyle şey! 24 Mart Salı alamat olmak” diye “M bir sözü hiç duy mamıştım. Dizilerden birinde kulağıma çalınınca merak ettim. Arapça “melamet” sözcüğü ağızlarda değişip “malamat” biçimini almış. “Açlık, kıtlık; sıkıntı, üzüntü; bozgun” gibi çeşitli anlamlara geliyor. “Malamat etmek”, “eziyet çektirmek, birinin ayıbını açığa vurarak onu mahcup etmek, alay etmek, işi bozmak, üstünü başını kirletmek” gibi anlamlarda kullanılırmış. “Malamat olmak”, ” yine ağızlarda “kınanacak durumda olmak” anlamındaymış. ? www.feyzahepcilingirler.com feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. B U L M A C A 1 B 2 B 3 F 4 J 5 H 6 G 7 D 8 I 9 A 10 F Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 20 48 1 2 29 11 A 12 J 13 I 14 F 15 I 16 I 17 G 18 L 19 J 20 B 59 23 5 26 63 21 L 22 I 23 H 24 J 25 A 26 H 27 I 28 J 29 B 30 A C. “Yürüdükçe gönlündeki ... artıyor.” (Y. K. Karaosmanoğlu). I. “Gideceksin ... ... / Balıklar çıkacak yoluna karşıcı” (Orhan Veli Kanık). 31 F 32 D 33 L 34 L 35 E 36 I 37 C 38 I 39 K 40 D 41 J 66 71 37 65 77 D. Okul. 81 61 79 42 53 45 70 58 8 42 I 43 F 44 I 45 I 46 F 47 K 48 B 49 I 50 F 51 I 52 A 44 73 16 13 51 64 27 49 15 38 22 68 36 53 I 54 G 55 F 56 J 57 G 58 I 59 H 60 J 61 I 62 L 63 H 7 32 40 75 J. Sean Connery’den sonra James Bond rolünü oynayan aktör. 64 I 65 C 66 C 67 K 68 I 69 A 70 I 71 C 72 A 73 I 74 F E. Kuzey Defterleri, Buhurumeryem ve Uzak Fırtına adlı şiir kitaplarını da yaratan şairi simgeleyen harfler. 41 12 19 4 56 24 60 28 85 84 75 D 76 A 77 C 78 K 79 I 80 F 81 I 82 E 83 A 84 J 85 J 86 G K. “... ve Slogan” (Ruşen Çakır’ın bir araştırma kitabı). 35 82 Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Ekin Yayınları’ndan Beni Hiç Göremezsin adlı şiir kitabı yayımlanan şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı kitaptan dizeler ortaya çıkacak. F. “... Hıfzı” (Kars ve dolaylarının Ruslardan geri alınması sırasında, Ermenilerin katliamına kurban gidip, ödürülen saz şairi). 47 39 67 78 L. Bir tür deri. 21 34 33 62 18 Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “... ... Bir Delli” (Aziz Nesin’in bir hikâye kitabı). 74 43 80 14 10 50 31 3 46 55 997. sayının çözümü: A. YEĞİN, B. G. “... Arif” (Hasretinden Prangalar Eskittim’in şairi). 11 9 72 25 69 30 76 83 52 17 6 57 86 54 B. “Fikret ...” (Kısa Lodos Hikâyeleri ve Şizofreni adlı yapıtları da olan yazar). H. “... Ustaoğlu” (sinema yönetmeni). OPUS, C. MAĞDEN, D. YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT, E. AĞDALI, F. YUTUŞ, G. IMMANUEL KANT, H. ND, I. LAT, J. ABDİ, K. ROSTAND, L. IŞILTI. Şiir: “güneşin doğduğu yerde battığı yer arasında göğüs altında toprağın üstündeyim şimdilik! Ayten Mutlu” SAYFA 31 CUMHURİYET KİTAP SAYI 998