Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
¥ aldım. Sinan tabi bir bilgi olarak etkilenmiş bir de görerek. Tabi Sinan’ın görmesi farklı onun gözü dâhi gözü. Sinan, Yavuz Selim ordusunun genç, çömez mühendisi olarak Mısır’a da gitmiştir. Piramitleri biliyor. Oradan iz almış olduğu kesin. Yolculuk sırasında bile geçtikleri yolları düzenliyor, daha o çömezlikte bile üretken. Sinan’ı şekillendiren başka unsurların başında Selçuklu’nun tabi olağanüstü macerası gelir. Ta Orta Asya’da nehirler kurudu, göller daraldı diye dayanamayıp kaçıyorlar ya bu tarafa doğru. Bir kısmı Karadeniz’in kuzeyinden gidiyor işte onlar Macaristan taraflarına ulaşıyorlar. Bizimkiler de Karadeniz’in altından geliyor, Hazar Denizi’nin altından da geliyor. Ve de o geliş sırasında İran’da duraklıyorlar mesela. Orada İsfahan şehrinin gelişmesinde önemli katkıları oluyor. Aynı şekilde Bağdat’ta duraklıyorlar orada da öyle, muhteşem Selçuklu yapıları vardı. Sinan bunları biliyor. Sinan’ın Selçuklu’dan esinlenmemiş olması mümkün değil, yapılarda anlıyorsunuz bunu. SELİM TURAN… SELİM BABA… Bir diğer konuya geçersek, usta ressam Selim Turan’la ilgili bir çalışmanıza ilişkin konuşalım isterim. “Selim Turan’ın Sanatından Kesitler”. Manevi evladısınız Selim Turan’ın. O sizin için Selim Baba... Anlatır mısınız? Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle 2001’de basılan bir katalogdur bu. İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’ndeki sergi nedeniyle basılmıştır. Selim Turan evet benim için yeri çok ayrı olan dev bir ressamdı. Çok bileşenli, karmaşık bir büyük adamdı. Her şeyden önce üstün zekâlıydı. Sanatçı gözü derler ya onunda ötesinde müthiş bir göz dikkatine sahipti. Tarihten sosyolojiye, dinden fiziki bilimlere ve sanatın her alanına yayılmış bir merak yelpazesi içinde, çok okumuşluğu, irdelemişliği vardı. Eşi Şefika Hanım da olağanüstü entelektüel bir kadındır. İnsancıllığı anlatılamaz denli içtendi. Rançon ve Goetz gibi iki prestijli özel akademideki parlak eğiticilik döneminde epey öğrenci yetiştirmişti. Çok ötelerden gelen ve çok ilerilere gidecek bir büyük, değişik adamdı. Hem avangard hem büyük klasik; hem evrensel hem ulusal köklere çok bağlı ve hep öğretici, aydınlatıcı, yol gösterici. Ayrıca iyi bir heykel ustası olmasının yanında müthiş yetenekli bir yazardı da. Alabildiğine farfarasız, sakin, iddiasızdı. NURİ İYEM… NURİ BABA… Nuri İyem ile de müthiş bir yakınlık kurduğunuzu biliyoruz. Bu bağlamda hem Nuri İyem’le kişisel dostluğunuzdan hem de zaten Nuri İyem’in ta kendisi demek olan “Dünden Yarına Nuri İyem: 12 cilt. Nuri İyem Resimleri Arşiv ve Belgeleme Projesi Retrospektif Sergi”sinden konuşalım mı biraz? Nuri İyem ile tanışmamız 1970’lerdi. 8385 arasında 78 hafta süren yazı dizim sırasında ise çok daha sık görüştük, yakınlaştık. Yazın Şile’ye defalarca birlikte gidip geldik. Tablolarını yaparken yanında çok bulundum mümkün olduğunca onu rahatsız etmemeye çalışarak. Ama çok hoşlanmazdı, yanlılığı severdi çizerken doğal olarak. Ama yine de Nuri Baba’nın sehpasının civarlarında bulunmuşluğum oldu. Nuri İyem ile de tıpkı Selim Turan ile olduğu gibi bir baba oğul sevgimiz varCUMHURİYET KİTAP SAYI 967 dı. Beni hiç itmemiştir, ilgimi, saygımı anlamıştır. Babacan bir insandı, sevgi doluydu. 194050 solcuları, hem heyecanlı, hem çilesini çekmiş entelektüel kuşağın adamları bunlar. İnanılmaz bir mizah anlayışına sahipti. Oysa çehresine bakınca işte yakışıklı, güçlü, çatık kaşlı görünce insan ezer diye bekliyor ama hiç öyle değildi. Müthiş şefkatli bir insandı. Şakacı, takılmayı seven, sanatla ve politikayla ilgili görüşlerini çekinmeden ifade ediyor olmakla birlikte insan unsuruna son derece saygılıydı. Genç sanatçıları sonuna kadar desteklerdi, adeta gizli eğitime tabi tutardı. Nuri Bey’i o zamanki adıyla Akademi’ye almamışlardır düşünün, ama çok iyi bir öğretmen olmuş gençlere hep yardımcı olmuştur. Bir efsaneydi. “Dünden Yarına Nuri İyem: 12 cilt. Nuri İyem Resimleri Arşiv ve Belgeleme Projesi Retrospektif Sergi”ye gelince, Evin Sanat Galerisi tarafından yayımlandı. İlk ciltte Evin İyem’in de belirttiği gibi Nuri İyem’in 68 yıllık sanat yaşamının ürünleri sunuldu. 1927 Kasım 2001 tarihleri arasında Tepebaşı Tüyap Sergi Sarayı’nda “Nuri İyem Resimleri ArşiviBelgeleme Projesi” gerçekleştirildi. Tüm medya kanalları aracılığıyla Nuri İyem resim sahiplerine ulaşılmaya çalışıldı. 29 Kasım 2001’de açılan “Dünden Yarına Nuri İyem” retrospektif sergisinde 1504 resim sergilendi. 13 Aralık’ta sergi sona erdiğinde arşiv kayıtlarındaki resim adeti 1710’du. Projenin envanter niteliğindeki ikinci cildinde ise benim ve kitabı derleyen Soner Özdemir’in yazıları yer aldı. 623 resim sahibine ait 1587 yapıt kronolojik, tematik bir düzenleme ile Soner Özdemir tarafından yerleştirildi. dir, solistlik nedir, uluslararası kariyer nedir, bu kadının bu bağlamlardaki başarısı, önemi nereden geliyor bu noktaların hepsini açımlamaya özen gösterdim. Ayla da kitabı ne kadar çok sevdiğini, ne kadar büyük bir boşluğu doldurduğunu ifade etmiştir. Müzikten anlayanlar da büyük ilgi gösterdi kitaba. O nedenle dediğiniz gibi salt bir biyografisi olması onun renginden mahrum ederdi bizi. Sanatı ve sanatçılığı öndedir kitabımızda. Sevda Cenap And Müzik Vakfı Kamuran Gündemir, sanat ve kültür dünyamızın, “olay” betimlemesi ile ele alınması gereken çok değişik, renkli bir simasıdır. Değerli ve usta bir piyanisttir. Benzersiz bir müzik eğitimcisidir. Günümüz Türkiyesi’ni uluslararası sahnelerde temsil eden Fazıl Say, Muhittin DürrüoğluDemiriz, Emre Elivar’ın hocası ve yetiştirmekte olduğu Emre Can Yavuz ile önümüzdeki günlere de imza atan dev bir isimdir. Kitabın, Kamuran Gündemir’e saygı sunumunun yanı sıra onu tüm yönleriyle an “Ben her şeyden önce bir teknik adamım. Mühendislik konularında uzmanlaşmış bir hocayım. Ancak küçük yaşlardan itibaren ailemin ve sevimli bir yakın dost çevresinin etkisiyle sanat ve kültür alanında duyarlı bir genç insan olarak yetiştirildim” diyor Erhan Karaesmen. Yayınları’nca yayınlanmıştır. Piyasaya verilişinin yedinci ayında olmasına rağmen zor bulunması da ilginin bir kanıtı. KAMURAN GÜNDEMİR KİTABI AYLA ERDURAN KİTABI Erhan Karaesmen ile Ayla Erduran Yine Sevda Cenap And Müzik Vakfı kitabı üzerine konuşmamak olmaz. Yayınları’ndan çıkan “Kamuran Gün“Evrenimizi İç Işıklarıyla Donatanlar demirPiyanist, Hoca ve Cumhuriyet Ayla ErduranMüzik ve Keman”... Bu Aydını” adlı kitabınızda da bir diğer nasıl bir yolculuktu? önemli usta büyüteç altında... Anlatır Ayla Erduran ile her yıl yaz tatilimimısınız? zin bir bölümünü birlikte geçirir ve hep Kamuran Gündemir, eksiksiz bir müzik konuşuruz. Bu konuşmalardan yurtsever aydın, çok geniş bir evrensel yola çıkarak Ayla Hanım da birkaç mebilgi hamuruyla yoğrulmuş tam bir entin yazdı. Anlattıklarından yola çıkarak telektüeldir. Bu özelliklerin hepsinin orada geçen isimlerle konuştum, görüş1930’lar Türk taşrasının bağrından kotüm. Ve araya da kemanla ilgili öyküler pup gelmiş bir insanda buluşması, Türk serpiştirerek bir metin oluşturdum. devrim tarihinin yakın dönemleri için Kitapta Ayla Erduran’ın olağanüstü yüz ağartıcı bir olgudur. yorumculuğunun yanı sıra kemanı da anlattım. Keman dünERHAN KARAESMEN YAPITLARI yasında bu olağanüstü hanımın nasıl zir Sinan Teması Üzerine Çeşitlemeler/ Dipnot Yayınları / 285 s. veye tırmandığını Dünden Yarına Nuri İyem: 1 2 cilt. Nuri İyem Resimleri Arşiv ve Belgeleme Projesi Retrospektif öne çıkararak... Ayla Sergi / Evin Sanat Galerisi/ 1. cilt 361 s.2. cilt 255 s. Erduran aile dostuEvrenimizi İç Işıklarıyla Aydınlatanlar: Ayla ErduranMüzik ve Keman/ Sevda Cenap And Mümuzdur, benden zizik Vakfı Yayınları/ 251 s. yade eşim Engin ile Piyanist Hoca ve Cumhuriyet Aydını Kamuran Gündemir’e Armağan/ Sevda Cenap And Müzik sıkı arkadaştır. KitaVakfı Yayınları/ 176 s. bın başlığını da eşim Selim Turan’ın Sanatından Kesitler/ Metinler: Erhan Karaesmen/ Hazırlayanlar: Şebnem Söze, bulmuştur. Kitabın Soner Özdemir/ 118 s. hazırlanışı sırasında 2002 Türkiye Penceresinden Deprem Olayı/ Türkiye Müteahhitler Birliği/ 106 s. da bana büyük des Argermeli Beton ve Yeni Çözümler/FreysaşFreyssinet Yapı Sistemleri San. A.Ş,/ 155 s. tek olmuştur. Bu yakınlığın getirdiği bir samimiyet de sezilir metinde. Evet böyle köşeli, dar biyografiye dayalı bir kitap değil Kesinlikle, kişisel dostluğumuza dayalı kesitler de yer alıyor metinde. Ayla kitabı da çeşitlemelerdir bu anlamda. Keman ne latan bir kaynak kitap olmasını arzuladım. Söyleşiye son noktayı, “Yazılarınızı yayınlamayı düşünüyordunuz, bu çalışma ne durumda” sorusuyla koyalım? Dış ve iç politika ile ilgili yazılarımı bir araya getirip yayınlamam doğrultusunda telkinlerde bulunuldu. Aynısı kültür ve sanat ile ilgili yazılarım için de dile getirildi. Hatta kültür ve sanat yazılarıma yeni metinlerde ilave etmek suretiyle ve ön metniyle birlikte bir hazırlık yapmadım da değil. 300 sayfalık bir metin bu anlamda hazır fakat Türkiye’nin yayın gündeminde bu tür bir metni içinde plastik sanatlar, müzik olan bir metni yayınlamak maalesef öncelikli görünmüyor. ? gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr SAYFA 15