25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

¥ soruyu kendisine hep soracaktır. İşçilerin Kremlin’deki çarın heykeline yürüyüşünü kenardan seyreder. “Kutuzov burada olsaydı onlar o heykele yürümezdi” diyecektir sonra. Artık tarih l905’tir. Klim, iş için Petersburg’a geldiğinde Japonya’ya savaş açıldığını öğrenir. Halk coşkuyla çarın sarayına yürür. Çar ve karısı balkona çıktığında herkes diz çöker. Klim de aralarındadır. O günlerde çara ateş açıldığı söylenir halk arasında. İnsanların pazar günü yürüyüş yapacaklarını haber verir arkadaşı. “Çara yapılan hareketi affettirmeye çalışıyorlar” diye düşünür Klim. Pazar günü ikisi beraber katılırlar yürüyüşe. Çok büyük bir kalabalık akmaktadır caddede. Yan sokaktan ellerinde kızıl bayraklar taşıyan bir gurup katılır aralarına. Kalabalık gittikçe büyümektedir. Bir süre sonra askerlerle karşı karşıya gelinir. Bir anda çok büyük bir kıyım başlar. Askerler birçok işçiyi öldürür ve yaralar. Yaralılardan biri haykırmaktadır: “Bize yürüyün dediler, ama askerlere durun demediler.” Klim bu arada ayaklar altında çiğnenir. Klim 9 Ocak Petersburg olaylarını hiçbir zaman unutamayacağını, fakat bu gördükleriyle yaşamanın da ne kadar zor olduğunu düşünür. Moskova’ya evine döner. Yaşadıklarını anlatır çevresindekilere. Moskova da karışıktır. Sokağa çıktığında aniden başlayan büyük bir yürüyüşün içinde bulur kendini. Atlı polisler ve askerler yürüyüşü engellemeye çalışsa da yetersiz kalırlar ve halk onları etkisiz hale getirir. Gördükleri, bir oyunun provası gibi gelir ve oyun güzel oynanacak diye düşünür. Klim olayların içindeymiş gibi hareket etmekte, kendine “devrimin sadık kulu” demektedir. YALNIZLIKLA BAŞ BAŞA... Ancak l905 olayları kanlı bir şekilde bastırılacak, işçiler barikatlar kurarak mücadeleye devam edecektir. Barikatlardan biri de Klim’in yaşadığı sokaktadır. Yoğun bir tutuklama, sürgün yaşanmaya başlar. Klim’i, devrim için para yardımı yapan Marina’ya Rusgorod’a yollarlar. Burası da karışıktır. Klim, ne işim var burada, bana devrim gerekmiyor ki, diye düşünmektedir yine. Marina’nın güzelliğinden çok etkilenir ve onun iş teklifini kabul eder. Marina, “Siz devrim için çalışıyorsunuz, bense delikleri sıvıyorum” der. Marina’nın verdiği parayı götürüp, geri döner ve uzun süre bu küçük şehirde yaşar. Lidya da buradadır. Evlenmiş, eşi ölmüştür. Klim’e mesafeli durur. Marina’nın işleri ise karışıktır. Zaman içinde bir tarikatın başı olduğunu, büyük parasal ilişkiler ağı kurduğunu öğrenecek, iğrenç ayinlerinden birinin seyircisi olacaktır. Her şeye rağmen Marina’nın etkisi devam eder. Klim uzun bir yurtdışı seyahatine çıkar. Almanya’ya, oradan uzun süredir annesinin de yaşadığı Fransa’ya geçer. Tiyatroları, müzeleri, tarihi yerleri gezer. Fransa’da Marina ile buluşurlar. Klim çok heyecanlıdır. Klim’in bir özelliği de bir insanın kendi üzerindeki etkisini azaltmak için hemen onun olumsuz özelliklerini sıralamaktır. Bu arada ülkeden çok kişiyle buralarda karşılaşırlar. Birçoğu sürgünden kaçmak için gelmiştir. Klim artık kitap yazmak istemekte, o güne kadar tanıdıklarını gözden geçirmektedir. İnsanları söylemlerine göre gruplara ayırmaktadır. O güne kadar tanıdığı insan lar içinde kendisi hakkında konuşabileceği tek kişinin Marina olduğunu düşünür. Ancak Marina da beklenmedik bir şekilde hayatından çıkacak, Klim çok yücelttiği yalnızlığıyla baş başa kalacaktır. Bu onu karamsar yapmıştır. “Çalış, uğraş, ilişki kur ve kırkından sonra çevrende kimse kalmasın” diye kendi durumunu yorumlar. Bir tek çocukluk arkadaşı Dronov vardır ona gidip gelen. Evine çağıran. Ancak Klim, onu da pek sevmez. Dronov’un beraber yaşadığı güzel Tosya’yı görmek için evlerine gider gelir. Hatta bu kadını kendi evinde düşünür. Fırsat bulunca kendiyle yaşamasını teklif eder. Dürüst ve çalışkan Tosya bir süre sonra Dronov’u terk eder ve Bolşevik bir arkadaşının yanında yaşamaya, devrim için çalışmaya başlar. Dronov yine zaman zaman Klim’le görüşmektedir. Ülke Almanlarla savaşmakta, çar solcuları savaşa göndermektedir. Halk yoksulluktan kırılmaktadır. Klim, savaşın kazanılması için herkesin birlik olması gerektiğini savunur toplantılarda. Maksim Gorkiy 68 yaşında. Klim, Kutuzov’la birçok yerde karşılaşır, ancak ona gözükmemeye çalışır. En son bir yayınevinde insanların ortasındadır. Kutuzov, aydınların bir karar vermeleri gerektiğini, ya burjuvaziye hizmete devam etmeleri ya da işçilerin yanında yer almalarının vaktinin geldiğini söyler. İnsanlar, “Neden aydınlar işçi sınıfıyla beraber olsun ki?” diye sorarlar. Klim, toplantılarda konuşmakta, insanların birleşmesi gerektiğini savunmaktadır. Ona, “Birçok insanın yaşadığı ülkede kimle kim birleşmeli, bu konuda daha açık konuşmalısınız” diye sorarlar. Ancak onun ‘ifadeler sisteminde’ bu sorunun yanıtı yoktur. Kendi kendine aynaya bakıp beyazlamış saçlarını ve yüzünü inceler, “Aydın yüzü” der. Artık önemli bir yerde olmasının zamanı gelmiştir ona göre. “Bir partiye girmeliyim” diye düşünür. Savaş nedeniyle ülkede açlık vardır. Klim’in evinde de yiyecek bir şey yoktur. Dronov ona bir şeyler getirir. Dronov’a, “Dışarıda neler oluyor” diye sorar. Dronov cevap verir: “Devrim oluyor.” Klim, dışarı çıkar. Sokağın köşesinden bakar. İnsanlar yürümektedir. Bu yürüyüş daha öncekilere benzememekte, insanlar bu kez kararlı bir şekilde nereye gittiklerini bilerek yürümektedir... ? Klim Samgin’in Yaşamı 40 Yıl 4 Cilt/ Maksim Gorkiy/ Çeviren: Aydın Süer, Melaike Hüseyin/ Evrensel Basım Yayın/ 2416 s. SAYFA 5 CUMHURİYET KİTAP SAYI 979
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear