26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Eksik Taşlar LEVENT CİNEMRE Nasıl Aldatılıyopuz ERKİN OZALP S I lk bakışta basıt bır soru gıbı gorunu yor Aldatddığımızı ya da en a^ın dan bızı aldatmaya çalıştddarını he 1 pımız bılmıyor muyuz' Orneğın, nere deyse her ay ulkemızı tehışe gelen IMF'nın temel derdının bızım refah ve mutluluğumuzu sağlamak olduğunu du şunen kaç kışı vardır'1 Dunyanın dort bır koşesınde "operasyon" duzenleyen ABD'nın temel derdının dunya barışına hızmet etmek olduğuna kaçımız ınanı yor? Butçe hazırlanırken toplumsal ıhtı yaçların yeterınce (ya da mumkun oldu ğu olçude) gozetıldığını duşunen var mı dır? Ama yuzeydekı aldatmacaların farkın da olmak yetmıyor Dahası.bunlaratakı lıp kalanlar, daha derındekı tuzaklara ko laylıkla duşebılıyor Orneğın, IMF ıle Dunya Bankası prog ramlarına karşı çıkanlar, eğer kotufukle rın kaynağında bu kurumiarın değıl, bu kurumları da yaratan kapıtalıst sıstemın bulunduğunu gozden kaçırıyorsa, aldanl maya fazlasıyla açdc olataklardır "Tarıh te, tum ınsanlığı 'sosyal demokrası' ve 'parlamenter demokrası' kavram ve uy gulamaları ıle uyutan kapıtalızm, bugun lerde de Dunya Bankası ve IMF polıtıka larında değışıklık yapmaya, hatta bunun ıçın de dans partnerlen (') ıle goruşme ye hazır olduğunu ıfade etmektedır ve goruşmelerıne de başlamış bulunmakta dır Bu proje salt sozde değıl, uygulama da da buyuk bır yalan ve kandırmacadır Başka bır deyışle, kapıtalızm ve onun aracları olan IMF ve Dunya Bankası ba zı aıanlarda değışıklık vapmaya /aten ha zırdır Bu değışıklıkler somuru alanları na yenı soluk sağlayarak somurunun sur durulmesı, pa/arların genışletılmesı, hep sınden de onemlı olarak çevresel antı ka pıtalıstlenn bılıncının koreltılmesı neden lerı ıle bız/at kapıtalızm ıçın gereklıdır " (Nasd Aldatdıvoruz t, 17) hızmetkârlığını hakkıyla yapmış olurlar " (Nasıl Aldatılıyoruz, s 42) Yolsuzluk sorunu mu var? Oyleyse devlet kuçultulsun Enflasyon oranları çok mu yuksek? Oyleyse ucret ve maaşlarda kı artışlar sınırlandırdsın, kamusal narca malar kısılsın Turkıye dış borçlarını odemek konusunda zorluk mu çekıyor? Oyleyse kamu kuruluşlan yabancı serma yedarlara haraç mezat satdarak dovız ge lırı elde edılsın Yeter kı, volsuzlukların ardında sermaye sahıplerının bulunduğu tartışılmasın Yeterkı.enflasvondankım lerın yararlandığı sorulmasın Yeter kı, dış borçların kımler tarafından alındığı, kullanddığı ve ne kadar faız odendığı uzerınde durulmasın Izzettın Onder ın 2000 ıle 2002 vılları arasında Cumhunyet gazetesı ıle Sol der gısınde yayımlanan yazdarından oluşan derleme kıtabı yedı bolumden oluşuyor Ilk bolumde," Kureselleşme aldatmacala rı" ıle ılgılı yazılara yer verdıyor Ardından Turkıye'run emperyalızmenasıl teslım olduğunu ya da edıldığını ortaya koyan ya zılar gehyor Bu bolumler, Turkıye ekono mısının son krızıne ve bu krızın çozumu olarak sunulan "ıstıkrar" programına dış kın tartışmalar ıçın bır gırış nıtelığını de ta şıyor Izleyen dort bolumde, dış borç so runundan ozelleştırmelere, "kara dehk" tartışmalarından "kurıdlar yonetımı"ne kadar pek çok başldcta ne turden aldatma calarla karşı karşıya bulunduğumuz ele alınırken, alternatıfın nerelerde aranma ması gerektığı belırgınldc kazanıyor Son bolumde ıse, aldatmacalar ulkesın de unıversıtelerın ne durumda olduğu tartışdıyor Duzenın aldatmacalara duv duğu dıtıyaç her geçen gun bıraz daha ar tarken, unıversıtelerın temel gorevlenn den, yanı bdımsel bdgı uretımınden gıde rek uzaklaşması, daha doğrusu uzaklaştı rtlması kaçındmaz değd mi'1 "Toplumların beynı unıversıtedır Bu beynın dumura uğratdma ışlevının en et kdı aşaması 1982 YOK operasyonu de başlatdmış bulunmaktadır Zıra o donem de Durjuvazı ağırlığını hıssettırmeye baş lamıştı ve artdc unıversıtenın toplum ıçın bağımsız bdım ureten kurum olmaktan çdcartdıp, sermayenın sozcusu konumu na getırdmesı gerekıyordu " (Nasd Alda tdıyoruz, s 275) Kuşkusuz, o noktada ka lınmadı Unıversıtelerı "dumura uğrat ma" yolunda atdan her bır adım yende rının yolunu açtı "Unıversıtelerımızın durumu ( ), bırakalım dunya standartla rını bır yana, yavaş yavaş en gen ulke stan dartlarına yaklaşmaktadır Unıversıtele rın bu durumundan yararlanmak ısteyen sermaye çevrelerı de gerıcı çevreler elbır lığı ederek soz konusu kurumları kendı emellerıne alet etmede bırbırlerı de yanşmaktalar Valuf yuksekokulları goruntusu altında, bır yandan sermaye çevrelerı, dığer yandan da gerıcı çevreler kendı ordularını yetıştırmekteler" (Nasd Aldatı lıyoruz, s 263) Sonuç, unıversıtelerın de aldatmaca ureten kurumlara donuşturulmesı oldu Ama bu konuda elde edden başarının sınırlan var Nasd aldatddiğımızı yalnızca kendı oğ rencdenne değd, çağrddığı neredeyse hıç bır etkınkk davetını reddetmeyerek Tur kıye'nın dort bır koşesındekı ınsardara anlatan îzzettın Onder Hocamız gıbden oyunbozankk yapmaya devam edıyor • "Kara dellk" Izzettın Onder'ın "Nasıl Aldatılıyo ruz? " başlıklı kıtabında en fazla vurgula nan noktalardan bırı, bır "sıstem sorunu" de karşı karşıya bulunduğumuz "Kapı talızmın, vıtrınde gostergesel ajanlan, ar kada ıse muhkım kalelerı vardır Bu guç le mucadelede duzenı ve duzenın gucu nu ıyı tahlıl etmek, başarının ılk şartıdır " (Nasıl Aldatılıyoruz, s 19) Bu satırlar, kıtabın temel ışlevlerınden bırıne de ışık tutuyor Kapıtalızmle mu cadele etmeye soyunanların karşılarında duran gucu doğru tarıf etmelerıne yar dımu olmak Kuşkusuz, eğer yalnızta sığ bır tepkıselltk ya da kor bır ofke değılse soz konusu olan "Başarıya kılıtlenmış hıçbır stratejıde aklın onunde gıden duy gu ve heyetana yer yoktur " (Nasıl Alda tılıyoruz, s 19) f3u uyarıyı dıkkate almayanlar, yuzey dekı sorunlara çok daha kolay takdacak tır Nıtekım, kapıtalızmın en onemlı al datma yollarından bırı, kendı yarattığı so runları kullanma bıçımıdır " ( ) çok un lu kışılerce ya da medya organlannca top lumlara yayılan eleştırı bombardımanla n sıstemın çok guçfu, ama o derecede de yanlı ıdeolojık aygıtlarındandır Bu aygı tı elınde tutan 'sıstem şeytanları' sıstemın organık yapısını ve ışleyışını gızleyıp, sa dece olumsuz sonuçlan eleştın hedefıne koyarak, toplumlan kandırmış ve sıstem SAYFA 16 "Slstem sorunu" ıyası neden lerle 12 Eylul donemınde yurtdışına kaçan ve uzun ydlar Belçı ka da yaşayan Er dınç'ın oğlu Dev rım, babası Turkı ye'ye donduğunde kocaman delıkanlı olmuştur ve ona karşı hınçlıdır An nesının kanserden olumunun sorumlulu ğunu da ona yuklemektedır Bu yukun al tında ezılen, havat ve mucadele yorgunu Erdınç ıse Cunda'da ınzıvaya çekdmıştır Devrım, babasını hıçbır geçmışı, ba§arı sı, mucadelesı olmayan, adesıne karşı so rumsuz bır adam olarak gormektedır Yı ne de Avrupa Bırlığı'nde staj kazandığı zaman, stajın yapdacağı AB kurumunun mudıresı olan, yıllaraır aramadığı eskı sevgdısı Shıra'va bır mektup yazarak oğ luna yardımcı olmasını ıster Shıra yardımcı olur Zaten babasının bu unlu ve sert mudıreyle nasd tanıştığı nı merak etmeye başlayan Devrım, onun la yaptığı sohbetlerde babasının, kendı bddığınden çok farklı bırısı olduğunu go rur ve onu tam anlamıyla tanımak ıçın es kı arkadaşlarını sevgdderını, yoldaşlarını arar Avrupa'da ve Furkıye de konuş tuğu bırçok Kişıden elde ettığı ızlenım, babasının karızmatdc, başardı, çalışkan, mucadeleu, çapkın bır kışı olduğudur Bunun uzerıne babasıyla yuz yuze gel mek, ayrı geçen yıllannın acısını çdtarmak amacıyla Cunda'va gıder Edebıyatımızda, 12 Eylul'de adesını, yurdunu terk etmek zorunda kalanlara daır fazla bır şey yok Yığıt Bener, bu boş luğu dolduruyor Ydlarca uzak kaldığı karısı ve oğlu, zaten kızlarının bu adam la evlenmelerını hıç ıstemeyen, o kaçtığı zaman dd bellı bır kazanmışlık duygu suyla torunlarını tamamen kendderıne maleden anne baba ve babasını tanuna van, onunla maça gıdemeyen bır oğulun vaşadıklarını tum canldığıyla aktarmış Ancak Yığıt Bener Lksık Taşlar'da çok şey sovlemış Avrupa Bırlığı ve Turkıye, Avrupa'dakı I'urkler, vabancı duşmanlı ğı, kadın erkek dışkderı, temınızm, Bel çdca'dakı dd mdlıyetçdığı, sosyaiızmın geçmışı ve geleceğı, Turluye'dekı sosyal duzen gıbı hepsı başlı başına kıtap olabı letek konular, karşdddı dıyaloglarda ışlenmış Oyle kı kıtap, bır romandan çok Avrupa da yasayan bır ınsanın karşdaşa bdeceğı konular ve sorunlarla ve bu so runlarla nasd başa çikabdeceğıyle dgdı çeşıtlı bdgderın belırlı bır bakış açısıyla aktardması nıtelığınde Bu aktarım sıra sında okuyucu, yazarın duyarlı, kulturlu, havatı sorgulayan bdgı ve sorumluluk sa hıbı kışdığını dıyaloglar arasından goru yor Ama bu bdgdı, kulturlu ve duyarlı ın sanın, kendısıne aynı anda çok şey anlat mak, hatta her şeyı art arda dızıp soyleyerek ferahlamak ıstedığı duygusuna kapdıyor • Eksik Taşlaı/Yığtt Bener / Yapt Kredı Yaytnları/353 s çahştığını, ozen gosterdığını bdırddc de, bır gun kıtap halıne getırebıleceğıne ınan 1 mazdık pek Dde kolav tam on yıl Hem sonra o kadar çok bahsederdı kı bız bu antolojıyı yayımlanmış sayarddt Bır der lemeden çok bır tutkuydu onun ıçın "an ne şurlen" Neredeyse Edıp Cansever sevgısı kadar baskındı onda Dergısının adını taşıyan şur yuklu "Pentere Akşam lan"nda da duyardık bu antolojı çalışma sını, bır kıtapçıda va da başka bır şehır de karşdaştığımızda da Nereye gıtse ya nındaydı bu tasarısı, ellerındeydı, yure ğındeydı Once Ellerım Uyanır (1984), Sesımde Mımozalar (1993), Kar Yağıyor Yeryu zunun Kalbıne (2000) adlarını taşıyan şı ır kıtapları da bulunan M Mahzun Do ğan'ın, şıır çozumlemelerınden oluşan ve 1994 tarıhını taşıyan Labırent ve Luna park'a da bakarak, soz konusu ettığım antolojısını ek bır çalışma gıbı goreceğı nı hıç sanmıyorum Başta da soyledığım gıbı, Annelerin Sesı Mavı (Altın Portakal Kultur ve Sanat Vakfı Yayınları, 2002) adını taşıyan antolojısı, antolojı olmanın otesmde bır "yapıt" oldu onun ıçın Ça lışmasının yayımlanmış olduğunu gor mek onu çok mutlu etmış olmalı Kışısel yaşanan sevıncın otesınde, şurımızdekı tematdc antolojı çalışmalanna ornek oluş turacak, başvurulmadan edılemeyecelc bır kaynak olmuş bu Artdc anne şıın yaz mak ısteyen de, antolojı anlamında yenı bır çahşmaıçınegırecek olan daM Mah zun Doğan'ın bu yapıtına bakmak duru mundakalacaktır özellıkle de sunuş ya zısına Seçtığı şurlerı kıtaplaştırmakla ye tınmıyor, bır kadırbdırldc orneğı de verı yor ve kendısınden once kımlerın bu ko nuya el attığını, anne şıırlerı antolojısı ha zırladığını aktarıyor ve bılgdendırıyor okuru Şunudademedenedemıyorama "Ancak, bu seçkılerın, tıtız bır seçmevı ıçermedığını, anne uzerıne vazdmış bır çok guzel şııre yer verdmezken, başta Nâ zım Hıkmet olmak uzere bırçok şaır sı yasal tertdıler nedenıvle gorulmezken, edebıyatımızda bellı bır ver edınememış adların sayfaları doldurduğunu gordum Ustekk, şurlerı de haması anne şıırleny dı Ayrıca, gereklı ozen gosterdmedığı ıçın, şurlerın yanlış ve eksdclı olarak say falara alındığına tanık oldum" dıyor ve eklıyor "Butun bu soyledıklerıın nede nıyle, elınızdekı seçkının, şu ana kadar yayımlanmışların en kapsamlısı ve o/en lısı olduğunu gonul rahatlığıyla soyleye bdırım " IdtflalıMr antolojl Yapıtına sahıp çıkan, ıddıalı bırıylekar şdaşıyoruz kı, bu ıyı Ama ben kendı na yıma bu konuda yapdan çalışmalan bıl medığım, karşdaştırmalı bır araştırma da yapmadığım ıçın, bu konuda M Mah zun Doğan'ı doğrulayatak bır goruş de n suremem ^unu derı surebdırım ama Şıırlerın olduğu kadar şaırlerın seçımın de de ozenlı davranddığını, antolojının "şdc" kelımesındekı anlamı ıçerecek ka dar ıyı tasarlandığını yanı Demek kı, sev dığı anne şıırlerını seçmekle yetınmemış şaınmız, bu konudakı en yetkın antolojı yı hazırlamak ıçın de çırpınmış Turk şı ırınde bellı bır ağırlığı olan şaırlerın şur lenne yer vermek suretıyle, bır anlamda sapla samanın ayrışmasına da katkıda bu lunmak ıstemış Şurlenn yanlışsız ve tam olarak yer almasını bınncı ve zaten zorun lu bır koşul olarak gormuş Antoloude yer alan şaırlerın adlartna baktığımızda, şur kamuoyunun "bu da kım" sorusuyla karşdaşacağı ısme rastlamıyoruz pek İCı muı, kunı, ne kadar tanıdığı konusunun tartışmaya açdc, gorecelı olduğunu goz onune alarak soyluyorum bunu Hem sonra, bır antolojı hazırlarken sıyasal kıs taslara değd de, yazdanın şur değen taşı dığına bakacaksak, tanınmamış adlardan ıyı şıırler okumak, bu bağlamda da okut mak amacını gutmek durumunda olma yacak mıyız? Bu tur antolojdenn, tanın mış şaırlerden çok, ıyı şurlerden oluşma CUMHURİYET KİTAP SAYI 650 Annelerin Sesi Mavi ABDULKADİR BUDAK Ş aırM M«dızunDoğan,ydlardıraklında, yureğınde taşıyıp durduğu antolojısını nayata geçırdı, kıtapçı vıtrınlerıne koyabddı sonunda Mahzun'un ozgun bır yapıta çalışır gıbı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear