Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
"insanoğlunun öyküdeki yerini, insanın acılarına değer vererek anlatan bir yazar görmüş oldum. Aslında insanı anlatmadan, anlatamadan üretkenliğini sürdüren öykücülerın yanında, Sema Kaygusuz'un oykucülüğümüze gerçek bir katkı yaptığını düşünüyorum. (...) Doyma Noktası'nın en özellikli yanı, düpeduz özgün dilıdır. Sema Kaygusuz, dili yaratıcı bir biçimde kullanmaya, sıradışı bir dil yaratmaya çalışıyor Çok anlamlı bir dil kuruyor. Denebilir ki, tartarak yazıyor. Sözcüklere verdiği beklenmedik anlamlar var. Imgeli, akıcı, okuru çeşıtli okuma biçimlerine gönderen bir dil. Ayrıntılara verdiği değer, kıskanılacak düzeyde." Semih Gümüş TRT 2 Okudukça, 11 Ağustos 2002 Sema Kaygusuz ^ Öykünün İpek Yolcusu "Doyma Noktası" ikinci baskısıyla kitapçılarda! "Kaygusuz, yarattığı öykü kişilerinin karakteristik özelliklerini onların duygu diliyle betimler. Yaşanmışlığın, tanıklığın dilı onun için çok önemlıdir. Yoneldiği soyutlamalarda bile bu vardır. imgelem dünyasının zenginlığı, ona, yeni bir dil yaratmada yeni olanaklar sağlar. (...) Birbirıne üleşen bir duyarlık evreni çızmesi, birbirine yakın, hatta tümleyıci izleklerı farklı renklerde, ortak duyarlık alanlarına serpiştirerek anlatması öykücülüğümüz için bir kazanımdırdiye düşünüyorum." Feridun Andaç Cumhuriyet Kitap Eki, 20 Haziran 2002 "Gelenekle bağını koparmayan ama beslendiği kaynaklara öykünmeden, anlatılanla değil anlatma biçimiyle ilgilenen Kaygusuz'un dile verdiği önem, gösterdiği özen, üstsöz yaratma kaygısından kaynaklanıyor." Inan Çetin Cumhuriyet Kitap Eki, 20 Haziran 2002 "Sema Kaygusuz'un öyküleri Julio Cortâzar'ın iyi bir öykünün belirtisi saydığı, ağızlıktan üflenen sabun baloncuğu gibi kendıni yazarından koparabılme özelliği gösteren öykülerdir." Bahriye Çeri Cumhuriyet Kitap Eki, 20 Haziran 2002 Türk Edebiyatı Denince Can Yayınları www canyaytnlan com yayınevı@canyayınları com Thomas Mann BÜYÜLÜ DAĞ HOMAS HEINRI MANN BÖLL Kişisel deneyimlerinden yola çıkarak yazdiğı ve 'zaman' ve 'psikanaliz' üzerine denemelerin de yer yer kendini gösterdiği Büyülü Dağ'da Thomas Mann, Hamburg'lu genç gemi mühendisi Hans Castorp'un İsviçre'deki bir sanatoryumda geçirdiği yedi yılı anlatıyor. Sanatoryumda kaldığı süre içinde hastahk ve ölüm gibi deneyimlerin ötesinde hayatın mucizesini kavrayan Castorp'un yalın ruhu bir değişim geçirir. Thomas Mann, roman sanatımn bütün incelikleriyle yarattığı Büyülü Dağ'da zaman, Batı felsefesi, karşıt kültürler, aşk, hastalık, ölüm gibi evrensel temaları platonik bir aşk serüveni bağlamında işliyor. Birinci Dünya Savaşı öncesinde dünya sorunlarını, bir uygarlığın çöküşünü inceleyen burjuva geleneğini ve ahlakını yer yer sertçe ironik bir dille eleştiren Büyülü Dağ çağa tutulan bir ayna. Bir başyapıt. YAYINLARI Solsun Köpek, 1972 yılinda Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Heinrich Böll'ün, çoğunu İkinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında yazdığı, ancak yayınlanmamış on bir öyküsünden oluşuyor. Yumuşak, şiirsel bir dille anlatılan bu öyküler, aslında yaşamın acımasız gerçeklerine, savaşın ve savaş sonrası dönemin bireysel ve toplumsal gerçekliklerine ayna tutuyorlar. Umutsuzluğun egemen olduğu öykülerde öldürme çabasının anlamsızlığı, savaş, savaşın ardından yaşananlar, insanların anlam arayışı anlatılıyor. Heinrich Böll, kahramanlarım gerçek yaşamın tam ortasına bırakıyor ve yok olma tehlikesiyle yüz yüze kalan bu insanların yaşamlarından kesitler sunuyor. Böll, insanların nasıl savaştığım değli, savaşın insanlara ne yaptığını anlatıyor. Çeviren: Iris Kantemir http //w*w canyaymlan cont cposta. yayıncvıfa canyayınlan com Çeviren: Yadişar Eğit j ı