Catalog

A Y P I N T I L A R Ö N E ML I D I R! KOKAİN GECELERİ Edebıyat/Çev : Süha Sertabıboğlu J.G. Ballard ' Ballard, yerküreyi kanser gibi saran evrensel yalanların kabuğunu kaldıran bir yazar. Sınır tanımayan gözlemleriyle altgerçeği gösteren, okuru "öteki görüş"e çağıran bir kışkırtıcı. Insan ruhundaki patlayıcıları keşfeden bir kımyager. Cennete Bir Koşutda gösterdiğı gibi bır "boş hayal" yıkıcısı... Kokain Gecelertnde ise görünürde sakin ve sterilize bir mekânı fon olarak seçerek, projektörlerini gizli suç dünyasına yöneltiyor. Üstelik, şaşırtıcı benzetmelerle romana zengin bir şiirsellik katarak yapıyor bunu... Bir solukta okunan heyecan dozu yüksek temposuna karşın, Kokain Geceleri eglendırmeye çalışmaz sizi, kendinizden uzaklaştırıp oyalamaz; tam tersine, tuttuğu mercekle sıze kendi gerçeğinizı gösterip irkiltir. Kolektif suçla bireysel suç arasındaki kaygan sınırda gezinerek bu alanda paylaşılan suçun vicdanlar üzerindeki etkisini tartışır; toplumsal karşılıkları üzerinde düşünmeye davet eder. *" ' 4 ' ';,* . ' John Fovvles MANTISSA Edebiyat/Çev. Aysun Babacan ' " ' * ', , . ^ l i r ' ^ , '" • «. ' , « , f ".'.,•> . Yazar ile esin perisi arasındaki çapraşık ama aynı zamanda şiddet ve sevecenlik dolu o kadim ilişkiyi anlatıyor Mantissa'da Fovvles. Perinin sanatçıyla ilişkisi yoğun bir tensellikle donanmış olsa da, var olan yaşantı çok daha karmaşık bir duygusal gelgite dönüşüyor. Fransız Teğmenin Kadını, Yaratık ve Büyücü gibi başyapıtları arasında sayılabılecek bu romanında Fovvles alaycı ve acımasız bakışını bir fener gibi okurun gözüne tutarken sorular soruyor, sorduruyor. Yazar esinini alıp edebi bir forma dönüştürürken periye ödenen bedel nedir gerçekte? John Fovvles, Mantissa'da ördüğü "ince ama güçlü ağ"da edebıyat, aşk ve erotizmi farklı düzlemlerde karşı karşıya getirirken okuru düşündürdüğü gibi, eğlendırmeyi de elden bırakmıyor. • '' • * ACABA NASIL? Edabiyat/Çev Uğur Ün Samuel Beckett . • \, . ,,.. . |\0 Acaba Nasıl? tekdüze, ele aldığı her konuyu yineleyen, herhangi bır kesinliğe ulaşmak gibi bir amacı olmayan bir "yokluk metni". Yazar sadece bir sese indirgenmiş, elinde bulundurduğu bilgiye hapsolmüştur. Kapalı bir uzamda sankı okuyucusuyla biriikte kilitlenmiştir. Amacı okuyucusuyla bir ilişki kurmak değil, o anı geçiştirmektir. Oyalanmaktadır, okuru da oyalanmaya çağırmaktadır. Bütün bunları dili oyarak, dille oynayarak, oya gibi ışleyerek gerçekleştirmektedir. Acaba Nasıl? kolay metinlerden hoşlanan okur için değildir. Noktalama işaretlerinın, kahramanın ve konunun yokluğu, roman boyunca söz konusu edilen ama bir türlü ıçerıklendınlmeyen özel adların bolluğu, kolaycı okuru şaşırtacaktır. Edebiyatın salt konuya indirgenemeyeceğini bilen has okur ise çetrefil bir dil yolculuğuna çıkacaktır. V • " DİŞİ ADAM Edebiyat/Çev Çıçek Öztek Joanna Russ "Erkeğe nasıl mı dönüştüm, anlatayım sıze; önce kadına dönüşmem gerekti..." Okurun bu anahtar cümleyle girebileceği "DişiAdanf'da Joanna Russ bilimkurguütopya türünde, kadın varlığının içuzayını gezegenlerarası bir düzlemde, alegorıler kurarak anlatıyor. "Kadın yüzlü bır erkek. Erkek aklına sahip bir kadın" olan "DişiAdarrfm fantastık bakışı, Jung'un erkekteki kadın/kadındakı erkek ruhbilimsel merceğıyle yansıtılırken, okuyanı VVİIIİam Blake'in şu sözüyle karşı karşıya getiriyor: "Aşırılık Yolu Bilgelik Sarayı'na çıkar." iç monologlar, teatral diyaloglar, çarpıcı betimlemelerle eşzamanlı olarak yansıtılan kadınlar "aslında kadın mı?" sorusu romanın sonuna kadar okurun peşinı bırakmıyor. CENNETE BİR KOŞU Edeblyat/Çev Süha Sertabiboğlu J.G. Ballard Çevreci, feminist, hayvan hakları savunucusu ve nükleer karşıtı bir grup, nesli tükenmekte olan albatrosları nükleer denemelerden kurtarmak amacıyla Fransız donanmasının kontrolündekı bır "Ada"yı işgal ederler. Pasifik'teki bu göz kamaştırıcı adayı soyu tükenmekte olan tüm hayvanların barınıp çoğalacağı bir yurt; "yirmi birinci yüzyılın temiz dünyasına bir çıkarma yeri", insanlığın özlemıni çektiği cennetin ilk nüvesi halıne getirmeye soyunurlar. Modern dünyanın ilişkilerini ve konforunu reddederek "yoksun" bir hayatı seçerler. "Her şeye yeniden başlama" cesaretini gösteren son idealistlerdir sanki... Doğanın bütün güzellıklerıni cömertçe sunduğu bu cennet "Ada"sı bazı idealistler ıçin "son sığınaklır. Gidecek başka yerlerı yoktur. O zamana kadar erteledikleri "yüzleşmeler" artık gündeme gelir... Sevme, inanma, güvenme, bağlanma, otoriteyi meşrulaştıran sevgiyi kaybetme korkusu, aşkın bitişi ve itiraz etmeden kabullenmenin barındırdığı tehlikeli yanlar açığa çıkar... FLAUBERT'İN PAPAĞANI Edebiyat/Çev Serdar Hıtal Kırkoğlu Julian Barnes ,. . Ingiliz edebıyatının önde gelen yazarları arasında Julian Barnes'a ayrıcalıklı bir ün kazandırmış olan Flaubert'in Papağanı, hiç kuşku yok ki, YaşamSanat diyalektiği üzerine günümüze değin kaleme alınmış en özgün ve çarpıcı yapıtlardan biri. Romanın özgünlüğu, öncelikle, derinlıkli bır ınsan kavrayışını son derece yenilikçı bir estetik kurgu içinde ortaya koyabilmiş olmasında yatıyor. Julian Barnes, bır "denemeroman" olarak da nitelendirilebilecek yapıtında, o tümüyle kendıne özgü ıronik uslubuyla bızlere, Yaşam dediğımiz o gizemli şeyin binbir türlü ayrıntısından, Sanat'ın karşı koyulmaz çekiminden ve sınırlarından, Gerçek'in kendini saklayan yüzlerınden ve daha nice şeyden söz ediyor. ALDATMA Pbilip Roth ' , Edebıyat/Çev. • Didem Htz'kan Evli eşlerin birbirlerini aldatmasının arkasında; Jung'ın deyımıyle "karanlık oda'da neler var, eşler neden aldatır? Peki aldatma nedir? Yeni bır dokunuşla günlük sıradan ilişkilerın boğuntusundan kaçış mı 7 Bireyın kendini arayış sürecınde "yaşanmazsa olmaz" bir uğrak mı? Haz, şiddet ve ihanetin tadıyla bezenmiş bir yasak meyve mi? Ego'nun bıtip tukenmeyen isteklerinin bir sonucu mu? Aldatan neden haz duyar? Aldatılan neden acı çeker? Aldatma, aldanma mı yoksa? V^B '< <tl . I AKINT1 ı.i Dızdanye Çeşmesı Sk No 23/1 34400 Çembertıtaş/lstanbul Tel (0 212) 518 7619 Faks ( 0 2 ^ ) 5 1 6 4 5 77 AYRINTI YAYINLARI