Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Armağan'ın mantığı çok yönlü olarak incelendiğinde toplumsal ilişkilerin temelinde armağanın olduğu görülmekte. Ali Akay'ın "Armağan" adlı kitabı, potlatch'a (Armağan'a) bu açıdan bakmakta ve toplumsal alanındaki potlatch'ı tartışmakta. AYLİN DİKMEN li Akay'ın "Armağan" isimli kitabının konusunu potlatch, armağan kavramı oluşturmaktadır. 20. yüzyılın başlarında Marcel Mauss tararından ortaya atılan ve kavramsallaştırılan bu terim, sosyoloji, etnoloji ve antropoloii disiplinlerinin düşünce alanlan içinde yer alan bir kavramdır. Potlatch, bir armağan verme biçimidir. Üretim fazlasının gruplar arasında dağıtımıdır. Ancak bu şeküyle armağan verme, günlük dilde kullandığımızdan farkh içermeler taşımaktadır. Potlatch, farkh sosyal grupların üyeleri arasındaki ekonomik değişimin temelini olusturmaktadır. Bu, bireyin statüsünü yükselten ve rekabete dayanan bir ziyafet ve armağan verme şeküdir. Potlatch'ın en iyi tanımı, Güney Amerikalı yerli grup Kwakuitl'da görülmektedir. Burada, evlilik, ilk çocuğun doğumu ya da çocuğun ergen yaşa ulaşması gibi durumlarda ziyafet verilirdi. Ziyafet sırasında misafirlere çok çeşitli armağanlar sunulmaktaydı; hatta, en azından 19. yüzyılın ortalarına kadar, potlatch'da köleler de sunulabilmekteydi. Bu ziyafeti karşılayan kişi, modern anlamda, sponsor, yüksek statü unvanı kazanmaktaydı. Kwakuitl toplumun temel birimi "numaym" adı verilen akrabalık grubuydu. Kişi, potlatch için gerekli nesneleri büyük oranda akrabalarından ödünç alarak hazırlardı. Potlatch bu grubun yanı sıra ilişkide oldukları diğer akraba gruplarına da dağıtüırdı. Bu şu anlama gelmekteydi; eşyalar sadece kişinin kendi grubu içinde tekrar dağıtdmazdı fakat topluluğun dışına da çıkardı (1). Potlatch, yukarıda örneklerini verdiğimiz önemli olaylann ilanı yanında, yıkılan bir tabunun (kutsal kış dansında ciddiyetsiz ve yakışıksız davranmak gibi) cezası olarak da verilirdi. Zaman zaman görüntüyü kurtarmak amacındaki otlatch'a, bize ne kadar saçma gelse de, ir kanonun alabora olması ya da deforme bir çocuğun doğması gibi kazalar da yol açabilmekteydi (2). Potlatch, eşyaların yeniden dağıtım görevini görürken aslında rekabete dayanan bir olaydı. Burada şiddetli bir re A Modern Yaban kabet söz konusuydu. Seçkinler arasında birbirini bastırma ve cömertlikte birbirini geçme yansıydı ve genellikle potlatch sayesinde kişinin sosyal statüsü yükselmekteydi (3). Rekabet ve intikam için verilen armağanlar en abartdı olanlardır. Ailesi, numaym'ı ya da kabilesi tarafından desteklenen evsahibi, diğer aileleri, numaym'lan ya da kabileleri davet ederdi. Toplantının boyutları evsahibinin zenginliğini ve prestijini gösterirdi. Hediyeler misafirlere, kabiledeki önem sıralanna göre verilirdi. Yüksek statüdeki misafirler diğerlerinden daha fazla armağan alırlardı. Fakat bu yüksek statüdeki misafirler, daha sonra yapacakları potlatch'ta aldıkları kadar ya da daha uygunu aldıklanndan fazlasını vermeye çalışırlardı (4). Ancak potlatch, aynı zamanda akrabalar arasında da önemli bir rekabetti. Davetli akraba, basit olarak armağan verilen bir kişi değildir, bunlar armağanı verene borçlu olacaklardır. Potlatch'ın birbirinden farklı işlevleri bulunmaktaydı. Potlatch bir yandan birbiriyle ilişkili numaymlar arasında ortaklıktan doğan bağlılığı kanıtlamakta, fakat diğer yandan bir grubun diğerine olan üstünlüğünü ispatlamasına olanak vermekteydi (5). Burada "armağan üzerine kurulu bir iktisat" söz konusudur. Armağan veren, bu yolla mübadeleye girmektedir. Bir dahaki sefere kendisi alacaktır. Armağan almam demek de, vermem demek de olası değildir. Ali Akay için bu, içinde yaşadığımız dünyaya hiç benzemeyen bir durumdur. Ali Akay kitabında, yabanıldaki armağan verme mantığının günümüzdeki izlerini takip etmektedir. Bir armağan verip karşılığını beklemenin manasını çeşitli boyutlarıyla ele almaktadır. Bunu yaparken de konuyu antropolojik, sosyolojik ve felsefi açıdan tartışmaktadır. Öncelikle potlatch ekonomisi ile kapitalist ekonomi karşıtlığına bakıldığında, potlatch'ın vermek, kapitalizmin ise almak üzerine kurulu olduğu görülmektedir. Potlatch'da aldığından fazlasını vermelisin ki kazanasm, kapitalist düzende ise, kazanmak için verdiğinden fazlasını almaya çalışmalısın. Potlatch'da verdikçe, kapitalist düzende aldıkça zenginleşmekte insan. Fakat zamanla bu potlatch'ın kapitalistleşmesi söz konusu. Frans Boas'ın yaptığı çalışmalar, Batılıların sömürge ilişkilerinin gelmesiyle yabanılın toplumsal statü ilişkilerinin bozulduğunu göstermekte. Hammadde gereksinimini karşılayan ürünlerin Batı'ya tasınmasıyla, diğer bir deyişle yabanılın ekonomik yapısının kapitalist üretim ilişkilerine doğru kaymasıyla potlatch ilişkileri de'işiyor. Eskiden harcama üzerine kuruu olan potlatch ilişkileri artık değişim değeri üzerinden kurulmaya başlıyor. Başka bir şekilde ifade edecek olursak, daha önce yüksek statü sağlamak üzere verilen armağan bundan sonra karşılığında bir şey almak için verilir oluyor. Böylece ortaya çıkan yeni zenginler, eski şeflerin ve statü sahibi kişilerin yerini alıyor. Yeni zenginler prestij sağlamak için değil daha fazla kâr elde edebilmek için veriyorlar. Kısaca Kwakuitl'lar, Avrupalılar ile karşılaştıktan sonra kullanım değeri üzerinden işleyen mübadele sistemleri değişim değeri üzerinden işlemeye başlıyor, vani kapitalize oluyor. Ancak Ali Akay burada söz edilen kullanım ve değişim değerlerinin yabanılda farklı işlediğine dikkatimizi çekmekte. Marx kapitalizm öncesi toplumlardaki kullanım değerinin kapitalizmle birlikte değişim değerine çevrildiğini söylemektedir. Oysa dikkat etmemiz gereken, yabanılın kullanmak için değiştirdiğicfir; yani sadece değişim değerinden söz etmek gerekmektedir. Burada söz AHAkay'dan bu kez "Armağan" konusu olan nesneler, kullanmak icin değil, başından itibaren değiştirilmelc üzere yapılmaktadır. Ve yapflan değil, onun karşılığında alınan kullanılmaktadır. Diğer bir deyişle, Marx'ın çizdiği evrim seması ters işlemektedir; önce değişim de• ğeri vardır, sonra kullanım değeri. "Armağan" adlı kitapta olmayanı vermek bağlamında, zamanın kullanımında potlatch ve aşkta potlatch konuları işlenmektedir. Insanın sahip olmadığı bir şeyi vermesi nasıl mümkün olabilir, kendisinde olmayanı verdiğinde karşılık olarak ne alacaktır? Bunkrın yanında potlatch'ı, Tanrı ile ilişkilerimizde de gözlemek olasıdır. Biz önce Tanrı'ya armağan, kurban sunmalıyız ki karşılığında ondan istekte bulunalım. Gerçekten de yabanılın inandığı "insanüstü' varlıklardan bugünkü Tanrı imgesine kadar, insan hep isteklerinin karşılanabilmesi için armağan sunmuştur. Avnı zaman zaman insanın kendi potlatch'ın nesnesi haline gelmiştir. İçinde yaşadığı düzenin değişmesi ya da Duna karşı varolan düzenin devamı için kendi yaşamını vermektedir. Armağan'ın mantığı çok yönlü olarak incelendiğinde toplumsal ilişkilerin temelinde armağanın olduğu görülmektedir. Ali Akay'ın "Armağan' adlı kitabı, >otlatch'a bu açıdan bakmakta ve topumsal alanındaki potlatch'ı tartışmaktadır. • (1) Micheal C. Hotvard, Contemporary CulturalAnthropolop. 3th edition, University o/Brılısb Columbta, s.: 1479. (2) Wtlliam A. Havıland, Cultural Anthropolop. 6th edition, USA, 1990, s. 202. (3) Hoıvard, a.g.e., s: 150. (4) Havtland, a.g.e., s 203. (5) Hotvard, a.g.e., s: 150. f Armağan/ Ali Akay/ Bağlatn Yayınlan/1999/170s BERFIN Aydın Öztürk kitapları *YAGMUR YUREKLIM BİR SEVGİ KIRILMASIYDI *AĞITLARA YAZILP1 ZAMAU *YAĞMUR YÜREKLİ MEKTUPLAR *BİLİRİM DAYANIR YÜREK *YIKIK DUVARLAR L KALDI GÖZLERİM *EZBERLETİLM[Ş YÂLNIZLIKLÂR *ĞLÜLERLE HATIRA FÖTOĞRAFI *YÜREK SAPAĞI KKKKIN BASIN YAYIN veTIC. LTI). ŞTI. Cagaloğlu Y»ku>u. Evren Han. Kal:3. No 56 Cağaloğlu 1444()ls|jnbul l'cl: (0 212) 5 H 79 (X) Kax: 512 .17 20 Dahafadakâr f Armağan vermek E SAYFA 14 Kitapçılarda