28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Japon halKını tanımak Erdal Güven, herkesin kolayca anlayacağı bir dille, biraz da mizahi bir anlatımla Japonların yaşamını anlatıyor. Böylecc, uzak bir ülkedeki yaşamı hemen hemen her yönüyle öğrenmiş oluyoruz. Japonlar konusundaki bilgilerimizin de ne kadar az olduğunu görüyoruz. Kitap Japonlann toplumsal yaşamını ortaya koyuyor. MUZAFFER UYGUNER neşek oynuyorlar I lerkes birbirinin Mt^nmı 4a Aşaçtan Ou;«r üzcrinden atlayarak içeri girmeye çalışıyor. llk d a r b e d e ken dinc yctcrli ycr açamadıysa, bu screr ayaklarından kuvvct alarak tiinı vücııdu nu içcri doğru ittiriyor" ( s . 2 9 ) . G ü z c l v c öncmli bir k o n u da aldığınız mal ile ilgili. Sözgeliıni, "kavunu aldığınızda sizt veri len bclgcdcn kavunun lıaııgi tarlada, nasıl bir orramda yetiştirildiğini, kökcnlcrinin nerclere dayandığını, ilk rohtımunun ncrclcrden gelirildigini" viTİlen belgedcn ögrcniyorsunuz. Sığırlarııı bira i<,"ilcıvk vc içirilerek tımar cdildigMni dc başka bir yazıdan ögrc niyoruz. Erdal Güven den "Maymun da Ağaçtan Düşer" Erfal Guu.n J aponya'yı çoğıalya deısleıiııden tatıı rız. Ekonomik yönckn de çok ileri bir düzcydc olduğunu bilıyoruz. Fakat günlük yaşamı, törcleri, insanların toplum içindeki yaşantılarını ve davranış larını bildiğimizi söyleyemeyiyz. Din vc uy garlık aynlığı da bu bakımdan farklılık gösterir. Yıllardır orada gazcteci olarak yaşayan Erdal Cîüven'in Maymun da Ağaçtan Düşcr adlı kitabınr okudukça Japon halkının yaşarıtısını öğreniyoruz. Kitabın adı, böylebir olguyu anımsatmasa da okudukça gerçek yaşantıyl göriiyoruz. Erdal Güveıı, kitabrnın başına bir Tayvan atasö/ünü koynuış: "Japonlar, sıı üstünde sakin sakin süzülcn kufi u gibidirler, anıa siz onların su üstündekı sakin duruşjarına bakıp aldanmayın.. Sıı iistündc sakin durabilıııck için,suyuıı altında ayaklanyla hrtınalar koparırlar". Bu sözlcr, samrıııı bir gerçeği ortaya koyuyor. Erdal Güven dc, "Başıarken ' başhklı giriş yazısında şöyle diyor: ''Japonya'da kaldıgım siire içinde, binlcrccacayip olaya tanık oldunı. Kendi içincU' dcrin anlanıları olan, fakat bi/.inı gibi yabaneılar için hiçbir şcy ifade etmeyen, değişik davra nışbiçimleriylekarşılaştım." Işte, kitaptabu değişik davranış biçimlcrini bııluyorıız. Bir Japon ülozohınun cîa ba/.ı tümceleriııi bu giriş yazısırıda okuyoruz: "Bütün hayatım Japonları incclemcklc vc onları araşlımıakla geçti. Anıa, maalescf şu an bik onları tam olanık tanıdığımı söyleyemenı.' C) filozof bunları 95 yaşında iken söylemiş. faporıları çok ııygaı olarak tanıtırlar bize, biz de öyle tanınz. Japonlann mctrolarda nasıldavrandıklarını oktıyuncaşaşırdım.°O kibar, cllcri çantalı, lıoş kokulıı elendi görünüşlü insanların bir treııc binişlcri var; evlerc şcnlik! Sanki trenc binmiyorlar da uzu Kitaba da aılıııı vcrcn yazıda, Japonların birsözüelealınmış. Derlcrmişki, "Maymun da afiactan düşcr". Cuivcn de diyor ki, "Bu cümledcn dc anlaşılacağı gibi; Japonlar için imkansız dcnilen niçbir şcy yok. Onlar lıa yatta herşeyin olabilcccğint* inanırlar. Bir şcyin olıışması için ıızun zaman gcçmcsi gcrcktigini bilirlcr. Oııuıı için hiç acclcctmczler." Nasıl olsa bir gün "maymun da ağaçlan düşer". I layatta olmayacak hiçbir şcy yoktur. llgiııç birdıırum ıla "A46 Ara Koukı Makarna". Makarna isleıseniz bir lokanrada, mutlaka kodları bilmcniz gcrckir. (^ünkü, makarna ycmcgi müştcrinin istcdi^i koda göre lıazırlanıp gcrirılir. I lamamla ilgili olan yazı da ilginç. Japonların "onsen" dediği kaplıcalarda suya girnıck çok garip. "Bir kcre,onsen havuzlanııa nıayo vcşoıt gibi gün lük clbiselerlcgirılmesi yasak. Herkesin çıplak giımek zorıında oltluğıı bu onsen dcnilen kaplıcalarda kadın ve erkcklcr avnı andaaynıhavuzdabanyoyapıyor. l'iaşımızataş yaöacak, kadm, crkck anadaıı üryan, cıbıl cı bıl aynı suda çimiyorlar. Akıl alacak gibi de ğil" (s. 61). Bu böylc de bir dc "cinsel taciz listcsi var" Japonya da. sözgclinıi, alenen lizikscl tcınas ta bıılunmak, cinsel lıkralar anlatmak, cin sclliği ima cdici harekctlcrde bulunmak, cinselligi akla getirccek şekilde konuşmalar yapınak, cinsclliği lıatırlatacak her tiirlü rcsim göstcrmck vc dalıa birçok lıusus cinsel tacizlcrdcndir vc bunlann cezaları vardır. Bu gibi suçların yüzdclcri dc vcrilmiş kitap ta (s. 79). Japonya'da "sesler ve anlamları"nın bile fjiirlerdc, yaşanan tarilıscl döneıne, ge liscn gericiliğc, bin yıllık Ânadolu kültüründcn kcndini sovutlayarak, egemen lcrııı güdüınlü sözcü sü durunıuna düşen sözdc aydın kesimine de, iletilen öncmli mesajlaı, bir karşıko ~~ yuş var. tnsanın, in sanla, insanın kendiylc hcsaplaşması var dalıa dogrusu: "tla^ların alnında alcvdcn bir gül/ günün ucunu yakar utuklardan/ hırsızm cline düşcr dünya/ aydınlığm dili tutıılur/ seslcrin kesildigi yerdc bacalarm utandığıakşam"... Yürcgin.insan içinacılardan damıttıgı şiirler 'Ateş Mektuplan'. llidayct Karakuş, 6 Eylül 1946'da Yal vaç'ın Kıırusan köyündc dogdu. Isparla, Ciöncn llkögretmcn (>kıılu'nu 1964'tc, Sclçuk l'^gilinı Enstitüsü l'.debiyat Bölümü'nü I966'da bitirdi. Adaııa, Manisa ve Izmir'dc Türkçc öğretmcnli^i yaptı. Dcr gilerde, gazetelerdc pck çok şiiri, yazısı ya yımlanan Karakuş, ilk kitabı Cîünaydm (îül Yaprağı'nı 1979'daçıkanlı. Ardından 1982'dc Kcmcrahı Şiirlcri, I986'da I lan gi I.eylâsın Sen (1982 Ncvzai Üsiüıı Başa Maymun nedan ağaçtan düşer? de^işik anlayışı varmış. Sesler, öncmli işlcvlerin göstcrgesiymiş. "Mesela, o hürppp sesi, sıcak yeıneklcrin soğutulması için yapıl ması birinci dcrecc clzcm olan bir hareketin göstergcsiymiş". Davet cdildijîiniz ycrde yemek yerken afizınızı şapırdatmadan yemeğirıizi laınaınlarsanız, "ev sahibine çok büyük hakaret ctmiş sayılırsınız". Güven, "Ağğh, Arc, Mmm, Eee, Ehc" gibi seslcrin debüyük anlamlar taşıdığını vc anlamlannı da bclirtnıiştir (s. 82). Söz gelimi "ehe" sesinde "E harfini normal olarak telaffuz ettiktcn sonra hiç ara vcrnıeden geri kalan 'he' sesini gırtlağınızdan çıkarttığınızda işitcceğiniz bu ses (aponların sevinç göstergcsidir". Konuşmalarda el ve kol sallamalannın da değişik anlanıları olduğunu öğreniyoruz. Bizdc 13 rakanıı uğursuz sayılır. Japonlar da da 4 rakamına karşı olumsuz davranış oldıığundan, 4 nıımaralı dairede oturmak, otellerde4 nunıaralı odalarda kalmak iyi dcgilmiş vc zaten bu nunıara da verilemezmiş. "Japoncatla bazı rakamları yan yana getirip okudıığunuzda, anlamlı cümleler bulabilirsiniz/..1 4219 rakamını Japonca okııdug"unuzda Shin ni i ku' cümlesi meydana geliyor. Bu cümlcnin tam anlanıı isc "ölüme gi diyorum" imiş (s. 86). "Çin çin" sözü dcbardak tokuştururken söyfenemczmiş. Çünkü "çin çin,Japoncadaerkeklikorganı anlamına geliyorınuş." Cıece kulüplcıindc koııscnnatrisler Inailizcc öörctırnıii) Japonya'da. Kulüp salıipıeri Ingilizce pratık yapmak istcycn crkeklcri kulüplerine çekmcyi haşarıyorlarmış. Ama, buralara yalnızcajapon erkekleri kabııl ediliyormuş, yabancılar alınmıyormuş buralara. (ieysalarla bcrabcr olmanm da dcğişik, bizce bilinnıcycn yolları varmış. Ama, yalnız kalnıamak için arkadaş edinmck ısrcrseniz "kiralık arkadaş scıvisi de bulunuyormıış. Böylcccdu^ünlcrcdckolaycauidiliyormuş. Kitapta, laponva'dakiTürkköyündcn de .sözeılilmiştir Bıınıın tam anlamıylabirTürk köyii oklugu belirtılnıiştir. "Evct, T'ürkiyc'nin binlcrce kilometre uzagında küçük bir Japon kasabasında; girişinde 'I'ürk bay ragı dalgalanan, mcydanında Atatürk hcykelı olan, kapalı çarşısı, müzcsi, otcli, lokantaları vc hatta kıraattıanesiylc kı rk dokuz bin mctrckare üzeriııdc kurufmuş bir lürk kö yü" (s.98). Kasiwazaki kasabasındaki bu kö yün yapılışını gazctclerdc okumuştuk; böylccc köyü tanıdık. Bizdcki gazeteler bazı eşya dağıtımı için kııpon vcriyor. Japonya'da ise bir ay abone vaptıkları okuyııcularına, ay sonunda bir rı()dülü), 1994'te Sesini BanaBırak (1993 (ieyhun Atuf Kansıı Şiir Ödülü), yayımlandı. Jjiirlerindcn başka romanlarıyla da ödüllcr kazanan Karakuş, Yagmıırlar Ncrcyc YaAar'la 1981 Mclımct Ali Yalçın Ko man Odüliı'nıi, Uykusu Dcrin Selıir'lc 1991 l'erıt ()£>ıız Bayır Roınan Ödülü'nü aldı. Sıska Balıkçı, Alyanakll Mavi Balon, BilgisayaraCıiren Tırtıl,(!an Dede'nin Çocukları, gibi çocuk kitapları da bLilunan yazarın, çok sayıda radyo oyunu TRT'de seslendiriklı.B isli bir tarihte yazıldı bu şiirler giyinmemiş gelinliklere karanfil gibi yeşerııiLnıiş sevilere anclolsun diye kitaplarında dünyanın belki bir ara başlık olur onlardı yalnızlıklarını birbirine vererek çoğalanlaı bir öykünün açık bir yarasından sı/.dı bu sözler bu sü/ler yazıcının tomurcuklflrıydı kararıp kavrulan isten dumandan görünmcz şinuli. Aleş Mektuplan/ ilıdayct Karakuş/ Şıırlcr/Ihlnı Yayıuları/ Mart W 5 Ingnzceyi nasıl öğrenirskıtz? ınüze giriş bileti ya da sergi davetiyesi vcriyorlarmış. Aradaki anlayış farkını böylece anlıyoruz. Ama, bizdc böyle bir uygulaına da gazete alan olur mu? Herkese açık olan lokanta vc kahvchane gibi ycrlerde pencere öniine oturmak topIum dışılık olarak dcğerlendiriliyor Japon ya'da. Güven, "Pencere Kenarı Masa Iste miyorum" baslıklı yazısmda bu konuyu elc almıştır. Birde Tokyo'datuvalet haritası varmış halka hizmct için. Cîün boyu tuvalct nc rcuc var, acaba temiz tuvalet nerede diye dü şünmcnize gcrck yokmuş. Bir bilgisayar lir ması bütün tuvaletlerin haritasını çıkartıp Lnternet'evermiş.Tuvalctin bütün durumıınu böyleceöğrenmek miimkün olııyormıış. Güven,"Gürgü Kurallan" baslıklı yazısıtnfa bazı kurallara deöinmiştir. Metrolarda kar tonkutıılardanevleriçindeyaşayanlarolduĞuıııı ve nasıl yaşadığını da öğreniyoruz. Elektronik Kopya" baslıklı yazıda ise sınavların nasıl yapıldığını öğreniyoruz. Daha pek cok konu, dcğişik baslıklı yazılarla ortaya konulmuşfur. Yazanmız, hcrkesin kolayca anlayacağı bir dille, biraz da ınizahi bir anlatımla Japonların yaşamını anlatmiştır. Böylecc, uzak bir ülkcdcki yaşamı heıneıı hemen her yönüyle öğrennıiş oluyoruz. Ja ponlar konusundaki bilgilerimizin dc ne ka dar az olduğunu göriiyoruz. Kitap Japonla rın toplumsal yaşamını ortaya koynıuşlur.B Maymun da Ağaçtan Düşer/ Erdal Gü vcn yazılar/ iiilgi Yaytnevi/186 ı. MADENCİNİN LEVVIS SINAVGÜNLERİ JONES Ingiltere'nin Güney Caller bölgesinde maden ocaklanyla ünlü bir kasabanın ve maden işçilerinin öyküsü. Yüzyılın ilk çeyreğinde madenciler... Bir maden işçisinin kaleminden hem edebiyat düzeyi yüksek, hem belgesel önemi büyük bir romon. Ateş Mektuplanı ALİ ÖZENÇ ÇAGLAR Hiclayet Karakuş'tan şıirler FRANSIZ DEVRİMİNDE KADINLAR GALİNA SEREBRYAKOVA B irranık kitap. "AteşMektupları, Ozamn 2 Ycmtnuı 1W i Sıı>as cehennemtııiytıyıdtk/d/ı sonra yazdıgı siirlerden olu^uyorçoğıtnlukla. Yalın, incdiklcrlc örülü, ımgclerıylc günccl vc tanhscl Rcrçc£c gitndcnnclcrU' dcrınliklcr tuyyan bu şiirler, d ycnilihlcr içcriyor. Sarkb sıct, acılı, coşk.ulu." B l Böylc yazıyor kitubın arka kapa^ında; yazılanıayanlar ise, şiir lerdegizli, dizelcrde, sözcüklerdcgizli. Bu öylc bir giz ki, tarihin o acı, nefrcti çağrış tıran sayfalarmdaço£alıyor sanki. Vesizue yanıyorsunuz, yürcğiniz yanıyor 37 iıısaıı la birliktc. Sonra, giderek 37 gclinciöedönüşüyor sözcükler, çoğalıyor yaşamla birliklc sonsııza dck. Iştc bu nedenle bir ta nık kitap 'Atcş Mcktupiarı'. KİTAP SAYI 447 1789 Fransız Devrim/nde öne çıkan başlıca kadınlann portreleri... Yazar'm, tarihi olay ve kişileri edebi bir tanda ele alma çabasının Ateşi Çalmak'tan önceki ürünü. jakoben ^^^^^^™^^^^^^^™ Mericourt, Giyotinle bay uçurulan jironden Madam Rolland, onurlu E. Leba, Marat'nm katili C. Corday ve... EVRENSEL BASIM YAYIN Galıpdede Cad Şahkulu Sk Şahın Ij Merkczı Nu 10 Kül 2 Tunel/lstanbul Tel. (0212) 293 63 45 47 Fax: 293 63 31 CUMHURİYET SAYFA 17
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear