Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Iğer ölüme kanat açarsak, () zaman sizi ziyaret ederiz Yukarda, ve, sizinle ycriz lün kutsal turtayla pastayı. Yeni bir şarkı, daha iyi bir şarkı! Kaval ve saz gibi geliyor kuıaga! Şefalet gecti gitti bak, Ölüm çanları sustu. Bakirc Avrupa nişanlandı Yakışıklı Genius'u ile Ozgürlügün, kucak kucaöa Yatmış, ilk öpücügün zevkinde. Bir rahip kutsaması eksik, Ama cvtilik daha az geçerli degilYaşasın damat.yaşasın gelin, Ve dahi doğaeak çocuklan! Bir dügün türküsü benim şarkım, Daha iyisi ve yenisi! Ruhumda yükseliyor Yıldızları en büyük töreninÇavgın yıldızlar, çakmak çakmak Âkıyorlar alev denizlerindeü denli güclüyüm ki şu an, Meşeleri bile sökebilirim! Alman topragına bastı^ımdan beri. Kayınyor içiınde abı lıayatDev yine anasına dokundu, Artıyor güeü kat be kat. Harz Seyahati Siyah takım, ipek çoraplar, Beyaz kibar manşetler, Tatlı konuşmalar, cilvelerAh, bir de kalpleri olsa! Gögüs içinde kalpler, ve aşk, Sımsıcak aşk kalplerindeAh, öldürüyor beni sözleri Yalancıktan ızdırapları. Dağlara kaçmak isterim, Dindar kulübelerin yurduna, Çöğsün rahat edeceği, üzgür havanın estiği yere. Daglara kaçmak isterim, Loş çamların yükseldi^i, Derenin akıp, kuşların şakıdığı, Mağrur bulutların süzüldüğü yere. Elveda, parlak salonlar! Şık beyler, şık bayanlar! Dağlara kaçmak isterim, Size gülüp, dalga geçmeye. Loreley 1. Bilmiyorum, ne anlamı var, Niçin üzgünüm bu kadar? 1 liç aklımdan çıkmayan, Fskilerden bir masal. 2. I lava serin ve kararmakta, Ren akıyor tüm sessizligiylc, Dagın zirvcsi parlamakta Akşam güneşinin sevineiyle. Otuımuş güzellerin hası, Endamlı, yüksek tepeye, Parıldıyor altın süsü, Tararken altın saçlarını. 4. Altın tatak larar saçını, Ve bir de türkü bu arada, Esrarenaiz bir hava Ne güzel bir hoş seda. 5. Gemisinde gemici Ihtiraslar içinde Baktıgı yok kayalara Gözleri hep tcpede. 6. Sanırım yutmuştıı dalgalar Sonunda gemieiyi ve gemiyi Bunu yapan da şarkılar Söyleyen ise Loreley. CUMHURİYET KİTAP SAYI 433 Heinrich Heine/ Şiirler/ Çeviren: Ali Osman Öztürk üü "Kalbim, Kalbim hüzünlü Ama neş'evle parlıvor mavs" 13 Aralık 1797'de Düsseldorf'da doğdu. 17 Şubat 1856'da Paris'te öldü. Bonn, Göttingen ve Berlin'de hukuk öğrenimi gördü, Hegd'in öğrcncisi oldıı. 1831'dc siyasal koşulların zorlamasıyla Paris'c göç etti. Viktor Hugo, Dıımas, Balzac gibi ünlü şair ve yazarlarla bir arada bulıındu. 1835'tc yazıları Almanya'da yasaklandı. Şair Heinrich I leine, genel olarak, çok büyük bir okur kitlesine ulaşınış olan Şarkılar Kitabı ile özdeşleşmiştir. 1830'dan sonra dönemin siyasal çatışmaları bağiamında, halka dönük düzyazıya yönelmiştir. Bunıınla "sanat dönemi" ve şiir önemini yitirmiş, ancak 184ü'h yıllarda, politik şiirin etkisiyle ve ona muhalif biri olarak düzyazılarının yanı sıra siirc ycrıidcn başlamıştır. Onun yazarlığının odak noktasında, "Alman Ideolojisi"nin eleştirisi, feodalizm, Ortodoks Hıristiyanlık, Romantizm ve yanlış milliyetçilik anakronizminc karşı savaş vardır. Daha iyi bir Almanya sevgisinden ötürü mevcut durumlara karşı acımasız bir eleştiri yöneltir. Şiirlerindeki neş'eli doğa ve hüzünlü gözlemci arasındaki karşıtlık O'nun ruhsal yaşantısını yansıtır. Görünürdeki sakin ve tehlikesiz doğa, kendini soyutlanmış hisseden bir insanın ölüm özlemiyle karşıtlık içinde aslında bir yanılsama olarak belirir. Yurda Dönüş Kalbim, Kalbim \lüzünlii Ama neş'eyle naılıyor mayıs; l Ayaktayım, ıhfamura dayanmı Ta tepesinde cski bir burcun. Mavi akıp duruyor aşağıda Sur dibindeki su sükunetle; Bir erkck çocuk kayıkta, Olta atmış ıslık çalar habire. Karşıda yükseliyor dostça, Minik rengarcnk bir tabloda Genelevler, ve bahçe, ve insan, Ve öküzler, ve çimcn, ve orman. Kızlar çamaşır ağartıyor, Ve oynaşıyorlar çayırda: Değirmenden savrulur renkler, Duyarım gürültüsünü uzakta. Hski boz kulenin yanında Bir nöbetçi kulubesi var; Kızıl üniformalı bir genç Orda aşağı yukarı volta atar. Oyalanıyor filintasıyla, Güneş altında parlayan, Omza atıp duruyor selamtsterim bcni vurup öldürsün. Doktrin Vur davulu ve korkma sakın, Ve ön kiintinei kadını! lşte bu büsbütün bilim, lşte bu kitaplarda yatan sır. [Jyandır insanları uykudan, Çal kalk borusunu diri vc güçlii, Tören adım daima ilri marş marş, lşte bu büsbütün bilim. tşte bu 1 legel'in felsefesi, lşte bu kitaplarda yatan sır! Çaktım dalcayı, kaçar mı? Çünkü iyi davulcuyum ben. Tandans Alman şarkıcı! söyle ve öv Alman özgiirlüğünü, ki şarkı Ruhlarımıza hakim olsun SAYFA 18 Bizi harckctc geçirsin, Marseyez devrim marşıyla. Cilvelenme artık Werther gibi, Hani salt Lotte için yanar yaÇanlar ne ıçin çalıyorsa, Bunu söylemelisin halkma. Konuş bıçak gibi, kılıç gibi! Artık yanık kaval gibi olma, Ya dü giinlük güneşlik bir köşeAnavatanın sur'u, borusu ol, Ya da topu, ya da tüfeöi ol, Çal boruyu, öttür, gürle, öldür! Çal boruyu, öttür, gürle her gün, Son saldırgan kaçana dekBu yönde söyle türkünü, Fakat yaz şiirini, güfteni, Öyle herkes anlayabilsin. Şilezyalı Dokumacıiar Karanlık gözlerdc yaş yok, ()turmuşlar tezgaha, gıcırdıyor dişleri: Almanya, sana kefin dokuyoruz, Dokuyoruz üç kat bedduayı bile Dokuyoruz, dokuyoruz! Bir beddua Tanrıya, dua ettiğimiz Kış soğuğunda ve açlık çekerken; Beyhutle umduk ve sabrettikBizimle alay etti, dalga geçti, atlattı Dokuyoruz, dokuyoruz! Bir buddua krala, zenginlerin kralına, Selaletimizi bir türlü azaltamayan, Son kuıuşunıuzu da elimizden alıp Köpekler gibi bizi kurşunlatanDokuyoruz, dokuyoruz! Bir beddua sözde anavatana, Riyanın ve utanmazlığın semirdiği yere, Tüm genç fidanların solduğu yere, ki Çürüme ve kokuşma kurtlan besler Dokuyoruz, dokuyoruz! Mekik uçar, tczgah çatırdar, Dokuyoruz hamarat gecc ^ündüz F.ski Almanya, sana kefin dokuyoruz, Dokuyoruz üç kat bedduayı bile, Dokuyoruz, dokuyoruz! Almanya. Bir Kış Masalı Kaput 1 Hüzünlü ay kasımdı aylardan, Günler kasvete bürünüyordu, Rüz^âr koparıyordu a^a(,lardan yaprağı, Bense Almanya'ya geçiyordum. Alman dilini duyar duymaz, Içim bir tuhaf oldu birden; Demem o ki, sanki kalbim ürada duyasıya kanayacaktı. Harp çalan küçük bir kız, Hakiki tluyguyla şarkı söyler Ama yanlış, bir sesle, bense derinden vuruldum çalışına. Aşkı, aşk acısını teıennüm eder, Fedakârlıgı ve buluşmayı Yukardaki o daha güzel evrende, Tüm acıların bittiği yerde. Fani dunyanın derdini terennüm eder, Şevinci, hani derhal kaybolan. Öbiir dünyayı, ruhları mest cdcn nuıiandıran sonsuz seta i(,inde. Fski feragat şarkısını söyler, (jöklerin ilahî ninnisini, Uyutmak için, zırlayan Halkı, yontulmamışları. Tanıyorum bu besteyi, bu rnetni, 1 iatta besteci, güfteci beyleri, Biliyorum, yerler ^izli salkımı, Verirken alenî herkese talkını. Yeni bir şarkı, daha iyi bir şarkı, I fey arkadaşlar, yazayım ben size! Bırakın, şimdi burda, yeryüzünde Gelin Cenneti Alâyı kuralım. Ycryüzünıle bırakın mııtlıı olalım, (îelin artık mahv olınayahm, Yutmasın tembel mideler, Çalışkan ellerin kazandığını. Yeteri kadar ekmek pişer burda Tüm insanoğlu için, Cîüller, mersin ağacı, güzellik ve neş'e, Ve güzelim bezelyeler cabası. Evet, bezelyeler herkes için, Kabuklar çatlar çatlamaz! Bırakalım Tanrının olsun Melcklerle serçeleri. ' • 3. • * r •