05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

ÜSTÜN ALSAÇ izgi roman bugün artık özgün bir yaratıcılık alanı olarak kabul cdiliyor. l'ek cok sanaıçı özcllikle bu ortamı kullanmayı yeğliyor, dile getirmek istediklerini bu yolla anlatmayı scçiyor. ()nu ikinci sınıf bir sanat göstcrip aşağılamak isteycnler yok değil. I latta bir ara onun zararlı bir yayın türü olduğunu savunmak bile moda olmuştu. Ama o direnişini sürdürdü, çekiciliğini, yaygınhğını yitirmedi. Kendini zamanın koşullarına uydurarak, çeşitlenerek günümüzc kadar geldi, bu daha da süreccğe benziyor. Çizgi roman çağımıza özgü bir yaratı. Gelişmesi sinemaya koşut bir yol göstcriyor. tlk ömeklerine Avrupa'da rastlanıyor ama son biçimini Amcrika'da almış. Geçen yüzyılın sonlarında bu ülkedeki gazetelcrin okuyucu çckme yanşında önemli bir yer tutuyor, bugünkü biçimiylc dc gazetelcrin ayrılmaz bir parçası durumuna gelrniş. Çizerleriyle, yazarlanyla, dağitımcı şirkctleıivlc ncredcysc bir cndüstri dalı. Bu ülkcden türn dünyaya yayıhyor, zarnanla öteki ülkelerde dc bu işle uğraşanlar çıkıyor, Amerikan çizgi romanlarma öykünerek işc başlıyorlar ama bir süre sonra kendi yollarını buluyorlar. ()zgün örneklcr veriyorlar, hatta öykündükleri örnekleri aşan ürünler yaratıyorlar. Çizgi romanın Türkiye'ye girmesi 1930'ların başına rastlıyor. Batı'daki örnekleri gibi de önce çocuk dergilerindc görülüyor. Kısa bir süre sonra karikatürcüler dc bu alanda yapıt üretmeyc başlıvorlar. Büyüklerin debu anlatı türünucn hoşlandığı anlaşılınca gazetclere gcçiyor. Beîli bir sevilirlik düzeyine ulaştıktan sonra kendi bağımsız yayınları, yani çizgi roman dergilcri ve kitapçıkları ortaya çıkmaya başhyor. Çizgi roman etkileyici bir anlatım biçimi. Geniş kitlelcre seslenebiliyor. Gücünü yalnızca gazetelerde, ucuz dcrgilerde yayımlanmasından almıyor, onun bir de görsel yanı var. Resimlere, çizimlere dayanıyor, böylece sinema gibi okuma yazma bilmeyenleri bile çekebiliyor. Çıkışında, yaygınlaşışında bu yanı önemli bir rol oynamış. Araştırmacılar Amerikan gazetelerinin yüzyıl dönümünde bu ülkcye gelip lngilizcc bilmcyen göçmenlere seslenebilmesine katkıda bulunduğu üstünde düşünce birliği ediyorlar. Türkiye'de dc harf devrimini izleyen yıllarda yaygınlaşmaya başlaması rastlantı değil. Kim bir Amcabcy'in çizime dayanan yalın anlatımının gazete okuyucularına çekici gelmediğini söyleyebilirki? Ama onun görsel yanınıngüçlü olması sözlü anlatımın, yazının önemsiz olduğu anlamına da gelmiyor. En başanlı örnekleri çizimle yazıyı kaynaştırıp bir bütün biçimine getirebilenler. Bu tür bütüncül kurgular da insanda estctik duygular uyandıracak düzeylere ulaşabiliyorlar. Onun insanları tembelleştirdiği, okuma alışkanlıklarını körelttiği savlarının geçerli olmadığı, tam tersine, okumayı özcndirici bir işlevi olduğu kanıtlanmış. t latta yabancı dil öğretiminde bir araç olarak bile kullanılıyor. Çizgi romanı bir popülcr kültür ürünü olarak görme olanağı da var. Kimi zaman adı bilinmeyen çizerlcr tarafından çiziliyor, öykülerini gcne adları bilinmeyen yazarlar yazıyorlar. Konuları da aşk, macera, kahramanlık, polisiye olaylar, casusluk gibi, herkesi cğlendirecek, oyalayacak konular arasından seçilmiş oluyor. Ama aralarındaki yarışma nitelikli olanlarının önc çıkmasına yol açıyor. Gerçekten hem öykülcri, hem çizimleri bakımından çok başaı ılı olanlar var. Çizgi romanların çokluğu, çeşitliliği, yaygınlığı, sevilirliği de onları bir tür popüler kültür ürünü durumuna getiriyor. Kcndilcrini çizgi roman kahramanlarıyla özdeşleştiren okuyucular tepkilerini Türkiye'de çizgiroman Ç Çizgi roman tarihcisini buldu Çizgi romanın Türkiye'ye girmesi 1930'ların başına rastlıyor. Batı'daki örnekleri gioi de önce çocuk dergilerinde görülüyor. Kısa bir süre sonra karikatürcüler de bu alanda yapıt üretmeye başlıyorlar. bcürtiyorlar, yayıncılar da onların beklentilerini karşı lamaya çahşıyorlar. Bu da çizgi romanları ctkiliyor, onları bir tür toplumsal bcğcni göstcrgcsi durumuna getiriyor. tster özgün, yaratı alanı olarak görün, istcr popülcr kültür ürünü olarak kabul cdin, bu durumdaki bir olgu da istcr istcmcz dikkatlcri üstünc çckiyor, yaratıcılarına karşı bir ilgi uyanıyor. Gelişmcsi, tarihi araştırılıyor. Kısaca, bu konuda kuramsal çalışmalar cıkmava başhyor. Lcvcnt Cantck'in TürKİye'cfe Çizgi Roman adlı kitabı iştc bu gelişim çizgisinin son ürünlerindcn biri. lletişim Yayınevi bu alanda ctkinlikleri olan bir kuruluş. Yayınları arasında özgün çizgi roman kitapları var. Ayrıca araştırmaincelemc dizisi içinde ponüler kültür ürünlerini inceleyen yapıtlara da ycr veriyor. Bunlann en başarılılarından biri Mcral Özbek tarafından yazılan Popüler Kültür ve Orhan Gencebay Arabeski adlı kitaptı. Yazar bu çalışmasının basında hcrkcsin elcijtirmcsine karşın kenuisinin Orhan Gencebay müziğini dinlediğini, hatta bundan zevk aldığını anlatıyor. Onccleri utanıp kimseye söylemeye cesaret edemediği bu ilgisi giderek onu bu alanda bilimsel bir çalışma yapmaya yöneltmiş. Ortaya koydukları da gerçekten ilginç bulgular, öyle ki, bu konuyla ilgilenmeyenlere bile seslenebilecek bilgiler içcriyorlar. Levent Cantek'in yapıtı da biraz Ozbek'in çalışmasına benziyor. O da tutkulu bir çizgi roman izleyicisiymiş, öyle ki, bu ilgisi onun bir çizgi romanlar koleksiyonu oluşturmasına yol açmış. O da hiçbir zaman cizgi romanların neden kötü, hatta zararlı olarak görüldüöünü, büyükler tarafından neden yasaklandığını anlamamış. Zamanla gizli gizli sürdürdüğü izleme ve biirme işini daha açık yapm; madığını savunmaya çalışmış. Onceleri amatörce başlayan kuramsal çaijmaları yavaş yavaş daha bilinçli bir biçimedönüşmcyc, titiz araştırmalara dayanmaya basjamışlar. Sonuçta da bu yapıt ortaya çıkmıs,. Başka bir deyişc doğal bir sürcç çalışıyor, çizgi roman öncc okuyucularını yaratıyor, sonra da onların arasından kcndi yaratıcılarım, yani yeni çizcrlcri, yazarları çıkartıyor, son olarak da kuramcılarını, tarihçilcrini oluşturuyor. Olması gcrcken olmuş yani. Türkiye'de Çizgi Roman bu konuya bir yan uğraş olarak bakan, çizgi romanı ancak cici dergilcrden tanıyan, onun gelismesini ve sorunlarını da yüksek düzeyue oldukları kabul cdilen öteki sanat dalları için geçerli olacak ölçütlerle değerlcndiren bir çalışma değil. Tam tersinc, bu konuyu sevmiij olan, küçük yaştan beri her türünü izlemiş, gelişmesini açıkça anlatan biri tarafından yazdabilecek bir kitap. Alanındaki ilk aynntılı çalışma. Bu nedenlc de rahatça çizgi roman tarihcisini buldu diycbiliriz. Levent Cantck yapıtında bu konuyu araştırırken nasıl Milli Kütüphanc'ye giderek orada dolaşıma sokulmayan kitaplar arasından (görevlilerin sözlcriyle "...Eger biz bu kitapları çıkartırsak buralar çoluk çocuk dolmaya başlar..") eski cizgi romanları bulup çıkardığını, nasıl kimi yaratıcılarıyla dostluk kurduğunu da anlatıyor. Sonunda da "..Ben çizgi romanı seviyorum.." diye bitirmiş. Gerçekten bir sevgi kitabı, o olmasa böyle bir çalışma yapılamaz. Kitabın önsözünü bir giriş bölümü izliyor. Burada popülcr kültür ve çizgi roman elc alınmış. Bundan sonra da sırasıyla "Başlangicından İkinci Dünya Savaş/na Otuzlu Yıllar: Çizgi Romanın Türkiye'ye Girişi Kırklı Yıllar: Kopya Dönemi Ellili Yıllar: Patlamanın Arefesinde Altmışjar... Son Yirmibeş Yılda Dünya Çizgi Romanı (19701995) Yetmişler: Zıtların Kcskinliği Son Onbes Yıl (19801995 Bitirirken...)" baslıklı bölümlcrgeliyor. Yapıt "Türkiye'de Çizgi Romanın Zanıan Dizini (19291994)" başlıklı bir zamandizinlc bitiyor. En sonuna da bir kaynakça cklcnmiş. Yani bu konuya ilgi duyanların aradıöı hemen her şcy var içinde. Yapıtın agmığını çizgi romanın Türkiye'deki gelişmesi oluşturuyor ama yeri gcldikçe, ya da kimi zaman böliim başlarında dünyadaki gclişmelcrc de dcğiniliyor. Konular tla güncel olayları, toplumsal gelişmelcri göz aruı edip yalnızca bu yaratı a l a \ nındaki gclişmclcrlc sınırlı k a l * ^ yorlar, tam tersinc onlarla ilişkilcrinin kıırulmasına da çalışılmi);| Çocuk dcrgisi, gülmcce dcrgisij gazete ve dcrgici yayıncılığı konu larına değinilmiş. Hele"..Tarihi Çizgi Romanların S,ematiği.." adlı bir alt bölüm var ki, gerçekten kitabın doruk noktasın ı oluşturuyor. Burada Türkiye'de yayımlanan tarihsel çizgi romanların yetkin bir çözümlemesi verilmis. Oyleki, bukonularla hiç ilgilenmeyenlerin bile hem zevkle okuyabilcceği, hem de çok şey öğrenebileceği bir düzeye ulaşıyor. Kitabın bir özelliği de bol örneklerle desteklenmiş olması. Bu, yaymcılarının olduğu kadar yazarının da özveriye dayanan bir başarısı, örneklerin derlenmesi, uygunlarımn seçilmcsi, metnin içine yerleştirilmesi, eldcki malzemcnin çokluğu da düşünülecek olursa, kolay bir iş değil, her ikisi dc bundan kaçınmamışlar. Bu da kitabın çekiciliğini yükseltiyor. Kitabın hiç mi yanlısı, eksiği yok' Olmaz olur mu, var doğal olarak, böyle bir çalışmada bu kaçınıtmaz bir durum. Kimi çizgi romanların ilk yayımlandıkları yerlcr bulunamadığı için belirtilmemiş ya da daha sonraki yayın yerleri verilmiş. Bu alanda daha önce vapılmış olan kuramsal çalışmalara, onfarda dilc getirilen düşüncelere de çok değinilmiyor. Cıcnc de içerdiği bilgi açısından bunlar bağışlanabilir kusurlar. Yazarı da zaten anlattığı her şeyin kendi bilgisinin, zevkinin ve yorumunun sınırları içinde kaldığını "..hassasiyetle.." okuyucusunun bilgisinc sunuyor. Böylesinc duyarlı bir yaklaşım da ancak konunun uzmanı olanların göreceği bu tür kusurların ilerde giderilebileceği umudunu veriyor. Çizgi roman konusuyla ilgileniyorsanız zaten fazla söze gcrck yok, kuşkusuz bu yapıtı almışsınızdır bilc. Ama eğer bugüne kadar onu öncmsememişseniz, hatta küçümseyip geçmişseniz, düşüncelerinizi değiştirmek için bu yapıt çok güzel bir fırsat. Onu karıştırırken çocukluğunuza, gencliğinize bir gczi de yapma olanağını bulaDİÎirsiniz. Rahat anlatımı, ilginç örnekleri yanı sıra özenli baskısıyla da alanındaki tek ayrıntılı çalışma, uzun bir süre de öyle kalacağa bcnzer.B Türkiye'de Çizgi Roman/ Levenl Cantek/ tletişim Yayınları 371/ Araştırmaînceleme Dizisi 5H/ Utanbul, 1996/ 3H) s./16x23 cm. CUMHURİYET KİTAP SAYI 385 SAYFA 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear