22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Arap mısın? Sokak kenarında durmuş, Güller satıyorsun... Güzelim Arap mısın? Yezidi.. Çalı dibinde boynu bükük ' Menekşc gibi Utangaçsın Ve utangaçlık Nasıl da yakışıyor sana .. Söyle, sıyah gözlüm Arap mısın? Yezidi... Ana Kalandadze/ Şiirler/ Çeviren: Fahrettin Çiloğlu 'Bir çocuk gibi coştııruyor, neşelendiriyop nem benL/ Çağdaş Gürcü şiirinin yaşayan önemli adlarından biri olan Ana Kalandadze, 1924 yılında Çohatura'da Hidistavi köyünde doğdu. Ilk şiirleri 1945 yılında yayımlandı ("Dut", Tuta). Ertesi yil Tiflis Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi'ni bitirdi. 1953'te ilk şiir kitabı çıktı. Çeşitli dillere de çevrilen şiirleri, "Seçmeler" (1976; Rçeuli), "Benim îçin Dua Edin Kardeşlerim!" (1989, Damilotset Dzmebo!) gibi kitaplarda toplandı. 1997'de bütün şiirleri yeniden yayımlandı. Kalandadze, ünlü Gürcü şairlerin adına verilen Galaktion Tabidze" ve "Şota Rustaveli" ödüllerini aldı. Kalandadze'nin tarihe sık sık göndermeler yapan şiirlerinde, doğa ve insan sevgisi gibi konuların yanında dinsel motifler de dikkati çeker. "Şiir Atlası"nda yer alan bu şiirleri Kalandadze'nin Türkçe'ye çevrilen ilk şiirıeridir ve tümü "Benim Için Dua Edin Kardeşlerim!" adlı kitabından alınmıştır. Dut Neredcyse eve gırecek dut, Başımı okşayacak nercdeyse... Seslenip goz kırpıyor sürekli Ulu ağaç, zümrüt ycşili... Nasıl rısıltılar duyuyor kulaklarım? Nasıl fısıltılar? Dağlayıcı, yakicı... Neredcyse eve girecek dut, Elini belime dolayacak neredeyse... * Güzel bir dostum vardı, Gözleri ışıl ışıldı, saçları kestanerengi... Bir gün güvercin kanatlar getirdi ona, Bıraktı beni ve gökyüzüne gitti bulutlarla... Bulutlarla gitti. Nerede arayayım, nerede? Güzel bir dostum vardı, Gözleri ışıl ışıldı, saçları kestanerengi... Bu testiyle içiyorlar • Ömer Hayyam, Buhara'da bulunduğu sırada, her yıl nerede ağaçlar göğsüme yapraklarını ve çiçcklerini dökerse, Denim mezarım orada olmalı clemiş. Ben Hayyam'ın Nişabur'dakı mezarını ziyaret ettım. Mezar gerçekten de yapraklarla ve otlarla kaplıydı. C) anda sözlerini hatırladım Hayyam'ın ve ağlamaya başladım. (Nızamı Aruzi) Boöulacaksam eğer, şarapla boğulayım, Gelincikviçeöi beneklerıne benzeyerek... Güçlükle seblenıyor sarhoş gelincik, ümer Hayyam! Kalbi kaderın toynaklarıyla ezilerek Öldü, sustu, uzun zaman önce... Geriye yalnızca şarap kaldı testilerle, Ömer Hayyam! Testiler yaptılar çamurundan, Şaraplar sunan boğazı desenli testiler... Mavi otlar nefesin senin, Giizel hatunların ayaklarını öpen. Kalbine şarap döküyor sarhoşlar, Ağaçları savuruyor rüzgâr arsızca... Ağaçlar da şarap içiyor yapraklanyla, Ve kalbine esrik çiçeklerini saçıyor... Uyanıyor mu? Kızıl yanaklı gül, kehanet misali fısıltılarla... Giillcr serperken gamir toprağına Çotuklar gibi ağladı Nizami... Senin çamurundan vaptılar Gürcü mahzenindeki bu testıyi Boğazı kamış dallarıyla nakışlı Ve uzun zamandır Bu testiyle içiyor ayyaşlar Ömer Hayyam! Daireler Ne zaman düşüncelerle düşlerlc yorulsam Tam da o zaman Şarkılarla, alkışlarla Bodrumdan çıkagelir daircler... Ateş gibi yanarak Altın gibi parıldayarak Ve ilkbahar çiçekleri gibi, Meydana saçılan daireler Parıldıyorlar Işıldıyorlar... Bulutlar Geçin gittiler piramit gökyüzünden Hititler ve Medler... Masalsı Urartular, Gürcü çayırları Nereye gıdıyorlar hâlâ? Nice dorukları aşıp geçtıler, Nicelerini sayıyorlar yine Bulutlar Ayaklarının altında... Bulutlar nereye gidiyorlar yine? Ne bileyım... Gidiyorlar... Oyle derinsin ki GürLÜ gökyü/u Oyle derinsin ki... SAYFA 14 C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 4 1 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear