24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Engin Akyürek'ten îkonografik Sanat Tarihi Yazımına Önenıli Bir Katkı: Bizans'ta Sanat ve Ritüel "yüzcysel, aşırı yorumlama (ovcrintcrprctation) hcvcsiylc dolu olduğu için tchlikcli ya L\.\ aijirı yoruma kacmamak ıçm vorıını bilc ortaya koyamavan sönük", düzeysiz örncklcr ortaligı kaplar. Nc var ki, ikonolojik yöntcm konusunda çatışma, daha üst, daha "idcolojik" bir düzcydc ya^anmıştır. Cîombrich, bir yapıttan ya da izlcktcn yola çıkıp kolekttvist bir tutumla belli bir dö ncmi vc biçcmi tanıınlamanın hcr zaman doğru olmavabilcccğini savunur, gidcrck kimi çözümleme örncklerındc Panofsky'nin tchlikcli gcncllcmclcr yaptığını önc sürcr. Bununla da kalmaz, Symbolic Imagcs adlı yapıtında anlam sorunlarına eğılmcnin "yıımu§ak karnını" bclirlcr, kcndi tanım vc yöntem öncrilcrini ortaya koyar. Ona görc ikonoloji u/.nıanı "belli bir mctnin saptannıasından cok (bu, zatcn bıze kalırsa ikonogralı bilc dcgildır! U.T.) bir programm vcnidcnkurgulanmasıyla, yapıta kavnaklık ctlcn progra mın (bu bir kutsal mctın, bir ya/ışma ya da programlı bir çalı^ma taslağı olabilir, U.T.) ortaya cıkanlıp yorumlan masıyla ilgilcnmcli, ündcş nitclikli ör tük anlatımları yorumlanıalıdır." ' Bu gün ikonoloji araştırmalan vc yöntcm daha derindcn sorgulanıyor \ bdli tlöncm ve bölgc yapıtlarında örtük anlam arama çabalarının tcmclsız olduğu onc sürülebiliyor \ ilk ustalann araştırmaları bile farklı bir gö/.le yenidcn degerlendiriliyor. Görüldüğü gıbı İkonogralı \rc ikolo ji, daha çıkı^ından ba^lavarak Batı Sa natı ilc ilgıli bir \ontcm olarak bcnim scnmiijtır. Buna bağlı olarak, kıırama yön vcrenlcrin dc Batı'dan çıkması kaçmılmazdı. Nc var ki, sanat yapıtlarındaki anlam sorunlarının doğusubatısı yoktu. Bir Bizans rcsmi, bir Osmanlı minyatürü hcr klasik sanat yapıtı bir şcy "anlatıyordu" vc bunun olusıım (program) ve ortaya konuş bicimi, kuşku yok ki ceşitli anlam sorunları iccrccckti. Araştırnıacılar, dogıulaki sanat yapıtlannın (buıılar, yuzyılın ilk yarısında hâlâ 'arkcolojik malzeme' işleıııi görmcktcydi) isim, tarih ve boyııtlannın saptanması 'tutkusundan' başlarını kaldırdıklarında bu sorunun ayııdına vaıacaklaıdı. Bu 'kücük gecikme, Türkiye'deki gclenekscl sanat tarihi yazımmı tla ciddi bir biçimde etkilcmiştir (ülkcmizde yöntcme ilişkin ilk çahşmaları gcrccklcştiren cşsiz Bedrettin Cömert'in va yınlarının tarihi, bu bagiamda ciddi Iiir nasjvurıı noktası oluşturuyor 6). Bu ct ki, bir ölçüdc bugün de gündemdcdir. Ülkcmizde anlam sorunlarına ilışkin araştırmaların önündeki cn önemli telılike ise, yönteının salt ikonografik (on dan tla yalnı/ca sanat yapıtımlakı ko nunıın hangi metnin hangi bölümündc yer aldığının belirlenmesi anla.şılıyor!) aşamasınm elc alınması, deyiş yeıin dcysc ikonolojinin yok sayılmasıdır. Inanması ya da uygulanması zor gelse dc sanat tarihi, düşüncc ürctimine dayalı (spekülatif) bir bilimdir. Bu ncdenlc anlam sorunlarının saptanması, yöntcnıin yalnızca e^ık aşamasıdır. Anlam sorunlarını yorumlamak; gitlerck önü müztlcki yapıtı, özgül sorunlarını yara tıltlığı döncmin "tlurumu" icintlc yorumlayarak dğcılcndırmck, bunu ya parkcn de yorıımun dayanacagı tarılısel gerçeklcr saptamak (bu bir bclgc, bir tarihscl olay ya tla bir gclcnck olabilir), bu yöntcnıi bcnimscmi^ bir uzmanın kapı ardına koyamayacağı katı geıçcklcrdıı. Engin Akvurek'in 1995te Istanbııl Üniversitesi lulebiyat l'akıiltcsi'ndc Prol". Dr. Ayla Otlckan'ın danışmanlı ğında tamamlamış oltluğu doktora çalı^masına davanan Bizans'ta Sanat ve C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 3 6 ikonografi ve İkonoloji "Bizans'ta Sanat ve Ritüel", Türkiye'deki Bizans Sanatı araştırmalarına önemli bir katkı yapıyor. Anadolu topraklarının bu uzun süreli uygarlığının sanat ve düşün ürünlerini yorumlama konusundaki görece kayıtsızlığımız dogal olarak ikonografi alanında da kendini göstermiş; Türkçe'de ortaya, Yıldız ütüken'in Kültür Bakanhğı'ndan çıkan iki bölge monografisinde (Fhlara Vadisi, (jöremc) resimlerin konularının saptanması ve aralannda Semavi Eyice'nin 1953'te P. Schweinfurth'dan çevirdiği "Bizans Ikonografyasında îsa" (tÜEF Tarih Dergisi, TTI/56) makalesinin bulunduğu birkaç küçük yazı dışında kapsamlı ve özgün bir çalışma eıkarılamarnıs.tır. Bu açıdan bakıldığında E. Akyürek'in "Kariye Cıüney Şapclinin Ikonografisi ve Işlevi" alt basjığını taşıyan bu yayını, yalnızca önemli bir boşluğu doldurmakla kalmıyor; aynı zamanda tutarlı bir ikonografik çözümleme ve ardından gclen yorum konusunda ilerideki çalışmalara ipuçlan sunuyor. UŞUN TÜKEL * P a n ı> ( s k y , " 1939'da yayınılaııan Stutlics in lconology kitabına gin^ bolüıııü olarak yazdıgı, sonradan " Ikonogratı vc tkonoloji: Köncsan.s Sanatı Araştırmalarına Bir (î iriş" başlığı koyduğu m.ıkalcsindc yöntomi bııgün bilincn bi(,inıiylc dizgclcştirmiştir. Panofsky bu yazısının giri^indc ikonografivi "sanat yapıtlannın fonıılanna karsıtık onların anlam ya da konularıyla ilgilcncn bir sanat tarihi dalı" olarak tanımlar. C^na görc sanat yapıtlarındaki sorunlar "Michelangelo'nun Davud'ıınıın bacakları arasındaki sevimsiz üçgenc"" indirgcnctııc/.tli. Panı>fsky'yc goıc "scvimsı/" olan, hiç ku^kıı vok kı, Da vud'un bac.ıkları arasındaki iıtgcnc bcn/.cr alan dcgil, o bo^luğıı ciylc gö rcn "Wölfflın gö/.ü "ytlıi. Bu tanhtcn sonra ikonografi ara^tır nıaları, karşı konulmaz bir hızla yaygınla'jtı. II. Dünya Savaşı sırasında l.ondra'va ta^ınan Warburg Enstitüsü vc l'anolskv'nin Princcton'da kurmuş olduğıı Mcıkc/, bir bakıına, bu yöntcmlc çalı^an arasjmnacıların "kutsal alaııı" durunıundaydı. "Kutsal kişiliklcri" isc lıaklı olarak F. Saxl, (). Kıır/., G. Bing, i;.H.Cİombnch. i:. Wind, II. l'rankKırt vd.lcrı olus.tıırııyordu. Büyük ustalann araştırmalarına baktığınızda yukaııda tanımlandığı bicimiyle ikonografinin kcndi başına hiçbir ^cy soylcmcdigı göriilcccktir. Biçimci çö/.ümlcmcyc salt yapıtların konu ya da .ınlamlarını saptamak içın karşı cıkıK mamıs.tı ku^kusuz... Varılan sonuçların yorumlanmasi, gıdcrck vaj^ıtın yaratıldıgı döncmin adcta ycnıdcn olusturul ması (rcconstruction) zorunluydu. Bu noktaya tla Panofsky'nin deyişjyle "bir dinscl ya da düşünscl inancın tcmcl tutıınııınıı acıklayan vc bir ki^ilikçc nitclcndirılıp bir yapıtta yoğunlaştırılmış ol.ın ilkclcrin sorgulanmasıyla" varıla(.aktıı Ncıcdcysc dcgışmc/ bir kııraldır; bir araştırma yöntcnıi ya da diişünscl tutum "moda" olduğunda, ilk ara^tırmaların çckiciliğinc nilc gölgc dıi^üren, söz gclimi vöntcmimiz icin rası Sannt Tarihi Kongresi'nde sunduğu ve Fenaıa'daki Schifanoia Sarayı'nda bıılunan bıırç bctimlcrini çözümleyen bildirisinde Âby Warbuıg kullanmıştır. Ne var ki, sanat tarihin deki anlam sonınlaıı, bu tarihten de öneeye dayanmaktadır. Waıburg dalıa lSHO'lerdc, Bonn Universitesi'nden mezun olacağı sırada Botticelli üzeıinc yaptıgı tezde ciddi anlam sorunlarıyla kars,ılaş,mış,tı. Bu sorunlar, Burkchardt ve Wölfflin kuramlarıyla açıklanamayacak denli larklı vc özgiin sorunlardı. Aslıtıda Warburg, daha çok "kültürcl eikileşj'mler" izleği üzerinde calışan, deyış yeıindevse bir "kültür tarihçisiydi." Belki de bu nedenle, hiçbit /.aman ikonogralik (vc onıın ayrılma/ aşaması ikonolojik) bir yöntem oluş.turmadı. lkonogıaii, Warburg'un 1 lamburg ta kurnıus oldıığu Enstitü vc Belge Merkczı'iKic çalı^au ikı u/.nıan, Fritz Saxl vc IIrwin l'auolsky taıalındaıı ayrıntısıyla clc alınmaya başlandı. C^zclliklc SAYFA 10 "î konoloji" sözciıgünü ilk kcz, 1 1912'de Ronıa'daki Uluslara ulusun, bir döncmin, bir sınıfın, bir
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear