05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

yii, bir banliyö ve bir fabrika açısından gözletn çahşnıası aynıdır vc aynı araçlar kullanılabilır. Fransa üzerinc araş,tırma yaptıg'ımızda, Amazonlardaki bir kabile ve gidilmis,çesine çok ölekilikle karşıiaşabiliriz. Sınır Tanımayan Hekimleı örgü tiindcn bir grııbutı, bir şehireilik projcsi üzerinde çalışan bir mimar grubutum ya da AIDS üzcrinc düs,ünen Atrikalı sa£al O'h, 7ü'li yıllardan bu tıcıların ralışması aynı türden koıuı vana, özelıikJc de toplar/nesnelerdir. Runu derkcn, aslında yalnızca mevcııt bir ijv'yi biraz dalıa su lunı ve insan bilimlcrinyüzüne çıkarıyorum: Onceden bcri mu dc rnüthiş bir atılıın yaşamakdem toplıım üzcrinc çalıs,.ın Cîerard Alt tayız. Bu sürcç birbiriyle ki 1 habe' ya da Marc Abcles gibi etnologlar mi zaman çelişkili uörülubilcvar. Aıııa, bıırada çalış.ınlarla başka kıta ck iki yönü bir aracıa banndılarda çalışaıılar arasında hiçbir ayrıının rıyor: bir yarıdan mevcııt biolmaması zorunlu. Hıınl.ırı bclirttiktcn lim dalları, dcyim yerindeyse sonra ben bir çağdaş diinyalarm antrobüsbütiin dalianıp budakla polojisinden söz etmeyi tcrrih ediyorum narak çouahyor, ötc yaudan çünkü tarilıscl deneyimler Afrika'da, vc buna kosut olarak da birAmazonlaı'da vc Aubervilliers'de (Pabirivlc larklı, hatta kimi zaris'tc bir banliyö), aynı degil. ama antronıan bırbiriniıı karşıtı olduğu polojinin ncMicsinin kLIııılıı^ıı tekrir. düşünülen bilimlcr arasında Yınc dc, bu bağlaııılarda akrabahklan, çokboyutlu bir ilişki ağı, bir nııtlcrdctı ya da ayiıılcrdcn söz ctnıch z<>r diyalog kuruluyor. ji/irünüyor. Bu, sözıi ncçoı şcylcriıı gcçını Toplumbiliuılorinde lıanşc, hlauk ctnolo/ıyc ciil a/duğu anhınıma sa'nın öndc pclcn ısimlcrin »n gclıyor? dcıı Man Aııgc'nın, son kita Ltnoloüun yapmış olduğu vc çok lyı bı C^ağdaij Diinyalarm Antroyapmış olduğunun kuıamsal eleştirisi her polojısi'nin ('•') çıkı^ ııokıalazaıııan mümküııdiir ama o aslında çok rnıdan biri dc bu, vani güııü zengin bir malzcmcdir. 'Ibplumların insa nıüzık' antropolojiııin koııunın kişilığini tasarlama konusıındaki sunun / nesncsinın t.ınımı ve farklı biçinılcr arasıınla ıncvcut olaıı or bircr biliıu dalı olaıak tarihlc tak s.eylerin anlaşıldığı giiıı, bundan süp antropolojinirı karşıla^tırılnıa hcsiz çok büyük sonuçlar çıkartılacaktır. sı: "Ortaya çıkışı, tabii ki sö Bir dc çok güncel perspektitler açan bir nıürgeci dönemlc bajtlantıh araşrırma alanı vardır: Ayinlerin vc sim olan antropulojinin, önccliklc geselliklerın karş,ılaştmlıııası. diinyanın uzak toplumların şimdiki zaen lazla modcmleşmiş topluınlannda, bi manının incclenınesi biçimin zım, cn ilcn teknolojik aygılııı görüntüle de tanımlandıgı dogrudur. ri ve mcsajlarına katılım biçimîerimiz, si (...) Buna karşılık, kökcnindc yasalla ilişkilerimiz, bcnim kitabınıda ulusal ve yerel bir tarih nlan "genişletifmiş ayinscl düzenek" olarak tarihin, öncclikle yakın topadlandırdıgım şcylc baglantılıdır. Bir si rumlartn geçmişinırı incdenyaset adamının tclcvizyondaki bir kuııu^mcsi biç.imindc tanımlandığı ınasmın yağmıır yagdırmaya yönclik bir da dogrııdur. Bu farklılık belayinle aynı büyüscl ncdcnsclliğc çaj^nda bulunduğunıı söylemck istcnıiyorum, anli sonuçlar doiurur: Antropo cak nasıl ki Sıulan'daki Dinka lar bir ayiloğun tanıkları gözünün nc, sonuç alıp almayacaklarını bilnıeden önündedir, carihci içinse dukatılıyorlarsa, biz de programı, söylencn rurn böyle değilair; tarihciye sözlcrin hiçbirine bir an bile inanmagelince, o da tarihin (öyKiinıalda birlikte, izliyoruz. Bir baska deyişnün) dcvamınt bilir; burada le, bir teknik iletişim toplumsal mühcnda anrropolog aynı durumda dislik düzcncği olarak televizyondaki sideğildir. yasctin uörüntüsü, en geleneksel Afrika Aııcak îki bilim dalı, yine ayİMİeriylc karşılaştırılabilir. Etnolojinin de konularının doğasından bu konuda biriktirmiş oldıığu her şcy bizinı o mantıklarla neleri paylajrığımızı daha iyi kavramamıza yardım edıyor. Son olarak da antropolojik bakışın, mitlcrden anndırıcı olduğunu söylemek istiyorunı. Oysa, bazı çağdaş fikirler bircr mit, bizim ınitlerinıizdir; tarihin son miti, çokkültürcülük nıifi. Bu kavramlar bugün mcdyalann sövlemine geçmiştir. Oralarda kültürdcn, kimlikten, bireyciliktcn söz ediliyor: pckiyi ne söylendi^i biliniyor nıu? Bu likırlcr telılikeli olabilcn siyasal kandırmulura açık; ben de, işte bu ncdcnlc, bir önccki kitabınıda' antropologları bizim toplumsal ve siyasal günccllıgimizin katı gözlcmcilcri olmaya da vet ctmiijtim. Jjimdi isc onların sahiplenc bilcccklcri tcmcl yöntcmi kcsinleştırebilmi.ş oldu^ıınıu umuyorunı. • Çagdaş diinyalar ya da tekille çoğulun birlikteliği gelen bir yakmlık ilişkisi için dedirler: Eğer uzam antropolojiııin konusuysa, bu uzam tarihsel bir uzaındır; eğer za man rarihin hammadcfesiyse, bu zaman da ycri belli ve bu anlamda da antropolojik bir zaınandıı." Bilim ılulları bağlamında tanımlanan bu dururn gerçcktc zaman ve/vcya uzam içindeki vakııılık/uzaklık kavramlarıyfa birlikte, bunların bıreyler ve toplumlar düzeyiıv deki izdü'jümünü ynni özdcşlik, bcıı/crlik ilc öickilik sorunlarıııı da dilc vc güııdeme pctiriyor. Bu sorunların cn oelirgin biçimde ortava çıktıı sönıürgecilik dcınemindeki <i larklı algılannı dıınımunıı M.ırc Auge şöyle çözünılüyor: "()nlar (sömiirgecilcr) evrimci nıodelc az çok bulanmış ve bundaıı öııcc de cvrensel bir ııygai'hk nıodeliııuı taşıyıcıları olduklarıua kanaat getirmiş olduklarından, ötckilikte yal nızca kcndi kimliklcrinin ilkel ya da biçjıııi bozıılmuş bir biçinıini gördüler (...) Evrensellikle ilişkileri hiçbir zanıan gerçek bir çoğulluk deneyinıinden geçmedi. Buna karşılık, sörnürgele|tirilenler, çoğunlukla da acılarıyla birlikte ötekinin keşfıne ilişkin ve bugün hepimize ortak olan tiçlü bir deneyim yaşadılar: Tarihin hızlanması, uzanıın daralması ve yazgıların bireysellesmesi deneyimi." Bugüne Relindiöinde ortaya çıkan oîgu, birbirinden ne denli farklı olurlarsa olsunlar gezegenirnizdeki tüm toplum vc topluluklann aynt çağt yaşaması. yani "çağdaşlığı , "her ne lcadar 6 Evrlmci model günümüzün çagdaşlıj^ı, tabii ki yeryüziitıün tiirn toplıımlarında aynı biçimde ele alınmıyorsa da (bundaıı epeyce uzaktayız), aynı tcrimlcrlc yoruınlanmaya başlanıyor." Bunun somau olarak da insanlar yakınla^ıvor: "Bugiin, ge zegen küçüldü, bilgi vc gölünuiler dolaşım halindc ve bununla aynı anda da, otekilcrin tnitscl boyutu siliniyor. Otekiler artık o kadar da larklıdeğil: (...) en ırak kitanın en ücra köyiindeki en uzak yerlide, en azından tlaha geniş bir dünyava ait olduAu duygusıı var. Öıckiylc iliijki, gerçek va da sanal yakmlık dahilindc kuruluyor," Bugüne kadarki çalışmaların hem yaklut;inı, lıenı dc yöntem açısından bir panoranıasını sıınan Marc Auge, toplunı büimlerinin bir nıiktar "ü\cy evl.ıdı" olan antropolojiye yenı vönelimler, yeni açıhmlar öncrivc>r. Böylece "ılkel", "arkaik", "yabancıl" (egzotik) toplumlar bağlamında duymaya ahbtığıınız ayin, simge, mit gibi Kavıanı lar birdenbire yanı basımıza gdiyor. Afrika'daki kâhinlik kurumuyla siyaset ilişkilerine değindiftindc, Medyum Memişleri, Ketoları düşünüyor: Paris'in işçi banliyöıerindeki gençlik çetelerinin sokak isimlerini değiştirme gibi ayinsel davranışlarında, geeekondu bölgelerimizdeki "Devrim" ve "l'atih" nıahallelerindcn bir şeyler buluyoruz. "Antropolog" ycniden "acil durum etnograrisi"nin tuzaklarına düşmemek ve kendisini yok olnıaktaki azınlık kalele rinirı tlert künü bilirni olarak görmeyi reddetınek istiyorsa, kendini az öncc dcgiııdigimiz olayların merkezıne taşımak, "anlaın bunalınıı"nı, "örckilik bunalınıj"nı, en çejıtli ve belki dc cn beklenmeyen biçinı leriyle her ortaya çılctıgı ycrde incelemek zorundadır. Eski yeılerin mitsel izinin yitip gittigi noktada, veni dünyaların kavşağında sahalar seçınesi ve nesneler/konular oluşturması gerekiı" önermesiyle yazar anLropologlara ipuçlaıı veri yor. Modcrnlik/postmodernlik tartışmalarına üstmodenılik yaklaşmııyla yaıııt vcren Marc Auge, "dünyadan tle^il dünyalardan söz etmenıi/ aııuı bunların her birinin digerleriyle iletişim içindc oldu^unıı, her birinin diğerlcri hakkınıla en azından inı.ıjlaıa sahip ol duğunıı bilmcnıiz gerekir. En katı biçinıdc, yok cdilmez ve dokunulma/ bir kimlik iddiasıiHİ.ı olanlar giiçlerini vc k,ı naatlcrini ancak dayaııılına/. gerçekliöindcn kuıtulabilnıek için nıiılfijtınliklerı bir ötekinin imajına kaısı çikışlarından alırlat. Bugüıı, aniıopolo jinin tüm aktüellig'i vc /oıiıı ^u "ça^cla^" sıKıtınuı ıçcrdigi tekil ilc niteledıg'ı düny.ıların çoğullıifîunun bir aratla var olmasmdan kaynaklanıı" ila dcsiylc Çağdaij Dünyalamı Antropoloiisi'nin mümkün ve gerekli olduğımun altını çiziyor. Kitabının Türkiye'de yayımlanmasına verdij*i önetnt, gerek fürkçe baskı için kalenıe aldığı önsözle, gerck kitap fuarı dolayısıyla I'Vansız Kültür Merkezi vc Kesit Yavıneılık'ın davedisi olarak ülkemizi ziyaretiyle vurgulayan Marc Auge, 5 Kasım 1995 Pazar günü Kitap Fuan'nda u Modernli^in Antropolojisi" konulu bir de konferans veriyor. • Çeviren: Hülya Tufrn Dünyalardan söz etmek S Yenl yönelimler (*) Cağdaş Diinyalarm Antropolojisi/ Marc Aııvı}/ Çcvırcn: Hiilyti Tufcın/ kcsit Yayıncılıh/ 1W)/ 16i v. 1 liiiyiii.' paylası»/, özellikle dc \\ruıto l.aloıır larafnnlan, XIX. yüzyılda h.cıulı iirclıı» L'oşnlLınnJdiı bagtnnız olduğıı dii y'itı/i/cn ktlmıu'l düşünccylc, toplumml rc hiiltiirrl dayalmalar ıcindc bogulmıi) ö/ı bılinncl düşüncc arasıııdak.i küktcn ayrı ıııı bclirtınch iciıı hullaıulan bir ifadcdir. btııologlanı görc, paylaşıın yaztsız topluııılarla yazdı ya da /aribsiz toplumlarla tarihlı topluınlar arasıhdahi karşttltk biçimınc dc hürüncbilir. 2 (ı. Allhabc, Vers une anthropologie du prescnt (Bir Şiındıhi'AımaııAnlropolo/ısiııc Doğ/ıı), lulttitHis du MSll l')')2. 3 Anthropulogie de l'Etat (Dcvlctuı Aııtropolo/isi). Bu hihıp, Kcut Yayuıcılıh'ın /VV6 provnunuıda \cr almaktadır 4 Le sens ues autres (Otchilcrın Aıılamı), Fayanl. 1^)4. CUMHURİYET KİTAP SAYI 299 SAYFA 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear