26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Baudrillard'dan kitle, haber ve terörizm Sessiz Yığınların Gölgesinde... OGUZ ADANIR "Sosyolog, metafızıkçı, hılım kurgu yazarı ve fılozof Jean Baudrillard'ı Franstz dUşiınce dünyastnm içinde bclli hir yere nturtmak oldukça guçtur..." t'rançvı'i Eıvald çinde yaşadığımı/. dünyada J. Baudrillard'a göre "görünüı" olan, "gerçekte sistemin bilinçli ya da biliınlsi/.birşekilde'>görimmesiniisıcdiği" şcydir. Cierçckten "görünmesi gerekense" ortadan kaybolmuş gibiıliı. Örneğin, sistem toplumsaldan 'görünüt olan) sö/. ediyorsa, anlaşılınası gercken şey "kitle'diı, (görünmesı istcnen) yoksa tersi dogru değildır. Çünkii yapınak "istediği şey kitlenin, loplıımsalın görünümünü almasıılır (îerçekten göıünmesi gereken "uıplıınıs.ıl' ıst1 hııharlaşıp uçmuşlur. Iklki de hiçbir zaman var olmamıştır. Çağdaş aıılamda "toplumsal"ı belirleven, uıvıim, emek, kapilal, artı değer, vb gıbı "ııygarlaşiırıcı" kavraınîarın günümüzde lıangi biçım aldığını Baudrillard söyleaçıklamaktadır: "Marx, ' Yüküınlü işçilerin ürettiklerinden kopartılmanıaları nedeniyle yalnızca hi/met şırklinde taaliyct gösteren iş alanlan; ö/.erk eşyaya donüjtürmc evlemini başaraınamalan ııeıleniy lc, kapitalist iirctimc cıranla dikkatc al maya dcğmeyecek bir yığını temsil etnıcktedirlfr. lkı yü/.den onları ikretli aylık bölünıunde yeniden cle almak üzere şimdilik bir kcnara bırakalım' denıekledir (Kapital, Böliim VI, s. 2Î4). Kapitalin bu bölünıü lıiçbir zaman içinyazılmadı. Üroıiıi«,'alı^masıyla üreticı olmayan çalışmanın kesiştiği bu noktadaki ayrım kesinlikle çöziilemezdi. Markbist (,'alışma tanımlan lıer yandan çökmcktedir. Bu bir başlangi(,tır. Grundrisse'lerde (1, 253): "Ureıici çalısjma, karşuını üreten (Kapital'i) çalışmadır." Buradan matitıksal olarak şıı sonuca varılabilir, <,alışnıa Uş); kendi kendini üretiyorsa (ki durum bütün üretim alanlan için geçerlidir) üretici olmayı bıraknıış detnektir. Kapital'in, "üretici" cılanın dışında kalan alanlarda kök salabileceğini öngöremcycn bir lanımlamanın beklenmeyon sonucu. Belki de kapital iirelici olmaktan çıkartılmtş ve bir anlamda "üretici olmayan", nötralize edilmiş I biriştefçalışmadalköksalabilir. Ancak kapital kendisi için tehlikeli olan şu "üretici" çalışma tanımını bozarak gerçek egemenliğini yalnızca çalı jma değil, tüm toplum üstlinde kıırmaya ba^layabilir. Bu "üretici olmayan c,alışma"yı küçümseyen Marx kapitalin stratejisini belirleyen "işin" gerçek "tanımlanamamı^lığının" yanından gcçmiştir. "Üretici ya da üretici olmayan bir tüketinıe yanıt verse de yalnızta kapital yaratabilen ya da yeniden yaratabilen bir üretime tüketici denebilir." Kjrıındrisse 1, s. 25), Marx'ın bu tanımına göre terslik insan emeğin bir kısmının hızlı bir şekilde üretici olmayan bir şekle girmesitlir. Ancak bu durum kapitalin egemenliği sağlamla^tırmasını belirgin bir şekilde engelleyememektedir. Gerçekteyse bütün bunlarrna&aldır. Marx'abukafa kaııştırıcı ayrımlamayı fısıldayan kapitalin ta kendisidir. Kapitalin kendisi hiçbır zaman bunlara inanacak kadar aptal olmamı^tır. Çünkü ö bütün bunların ortasından her zaman için bön bön geçip gitmiştir. Çalışmanın tek bir türü vaıdır. Bu ise temel bir tanımlamadır ve ne yazık ki, Marx bıınu bir kenara bırakmıştır. Bugün bütün işler tekbirtanımlabelirlenmekteysebu.iş/ hizmet tanımıdır. Bu tanım piç, ilkel, çözümlenmemiş bir kategori üstüne • kurıılmııştıır. Yoksa klasik veya evrensel olduğu düşünülen "proleter"in ücret karşılığı i^'i üstüne değil. Bu, reodal anlamda bir iş/hizmet değildir. Çünkü bu iş, leodal bağlamdaki yükümlülük ve karşılıklılık anlamını yitirıniijtir. Bu Matx'ın işaret ettiği anlamda bir iş/hizmet'tir. llizmette yükümlülüğiin yükümlüden ayrılamadığını söylemektedir bu kapitalin üretici gorünümünün ilkel yanıdır. Ancak kapital belli bir iş toplumunda bir egemenlik, bir "tımar" sistemi olarak algılandığında bu nokta temel bir nokta olmaktadır. Bir başka deyişle kapitalin oyunun kuralı olduğu politik bir toplum tipine ait bir özellik, İşte biz bu noktadayız. (Marx döneminde farklı olduğunu söyleyebilir ıniyiz?) Bütün işler hizmete dönüştürülmüştür yalın (zorla demokrasi ya da katılım!) elinden gelen şaklabanlığı yapmaktadır. Bu işte ne kadar başarılı olduğu belli değildir. İş/yükümlülük kavraminın güncel anlamında insanlar totaliter hir düzenin egemenliği altındadırlar. Ça Lştıkları, sağlıklı ve uyumlu oldukları sürece sistemin (kasko) giivencesi altındadırlar. Bu ?o runluluklardan birine uymadıkları an sistemin kendilerini her türlü güvenceden yuksun bırakabileceğini bilmektedirler. Bu totaliter bir sistemdir. Demokra si gorünümünün ardınd.ıki gerçek görüntünün adı Snlı Totalitarizm'dir. Demokra si hiçbir zaman için gerçekten var olmamıştır. Sistemin gösterdiği şey "denıok rasi" ise görülmesini istedı ği şey de "güvencedir". Bu Soh Totalitarizm'e kitlekrin verdiği janıı çok ilginı, tir. Kitleler sistemin bu aı zularına onun istediğindcn de daha çok boyun eğip. ışi gidebileceği en uç noktaya kadar götürerek karşı ko\ maktadırlar. Çünkü bu davranii} biçimi, sistemi farklı bir biçimde nötralize ederek, yok eime amacını gütmektedir. Batdı toplumların (vc bir hazır bulunma/ meşguliyet olarak dünyanın bir bölümünün) içinde bu iş, zaman tüketimi, zamanın ödünç velunduğu durum budur. rilmesi olarak iş. Bir hazır bulunma, bir yükten kurtulma eylemi gibi bir "iş Baudrillard tüm yapıtlarında bu dueyleminden" söz edilmektedir. Bu anrumu ınüthiş bir "ironi" aracılığıyla lamda yükümlülüğü yükümlüden ayıçok eğlcnceli bir şekilde açıklamakta rahilmek gerçekten imkansızlaşmakdır. Orneğin "Çaresiz Stratejiler'de tadır. Verüen hizmet, bedenin, zama(Les Strategies Fatales, 19831987) nın, mekanın, ham malzemenin beBaudrillard sistemin içinde bulundu nimsenmesidir. Kişisel belirleme açığu durumu şu türden kavramlara baş sından bunun üretilip, üretilmemesi vurarak açıklamaktadır: "Kendinden önemli değildir. Doğal olarak artı degeçme ve tepkisizlik, politikaötesi bi ğer havaya uçmakta ve ücretin anlamı çimler; şişko, ahlâksız, rehine. İronık değişmektedir. Bu konuya yeniden stratejiler; toplumsalın kötülük meledeğineceğiz. Bunun anlamı kapitalizği, nesnenin kötülük meleği, tutkunun min feodalizme doğru "gerilemesi" köıülük meleği, vb." Tüm bu terim ya değildir. Bunun anlamı gerçek egeda nitelemelerin sistemle doğrudan menlik ya da kişilere toptan el konul ilişkisi vardır. ması ve iş istenmesidir. İşi yeniden Türkiye'de henüz çok a? tanınan bu "totaliterleştirme" çabalarının asıl düşünürün yapıtları dilimize kazandı amacı budur. Amaç, işin tamamıyla nldıkça sanırım yirminci yüzyılın ikin bir hizmete dönüşmesi ve böylelikle ci yarısında içinde yaşadığımız dünyayükümlünün işin içine giderek daha. yı tüm disiplin ve bilim dallarını birbirbirgömülmesidir."1 lerine çarparak en ironik biçimde anl.ı tan, açıklayan insanlardan birinin o ol Özetlemek gerekirse çağdaş dünyaduğu görülecektir. da toplumsalekonomikpolitikkültü rel sistemler "üretimtüketim" meka1 nizması açısından şöyle çalışmaktadırL'Echange Symbolique et la Mort, lar: Artik yaşamın her alamnda talebe Edıt, Gullimard, Paris 1976, j . 31. >2 yönelik bir arz yoktur. Tüketim ya da 33. her ne toplıımuysa, bu toplıımda arzSessiz Yığınların Gölgesinde ya da talep birlikte üretilmelidir. Sistem bir Toplumsalın Sonu/ ]can Baudrillard tür arz kılığına soktuğu arztalep ikiliÇevıren Oguz Adanırl Avrmtı Yaytnlasinin sürekliliğini sağlayabilmek için rt/86s. SAYFA 15 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 8 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear