Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
tarih toplüm Eleştirel ve sorgulayıcı bir anlayısın aynası anlayışının yerleşmesine katkıda bulundu. Bunu yaparken kalıplaşmış görüşlere, "ortada duran" kabul gören resmi anlayışlara iltifat etmeden, Türkiye toplumu açısından tarihin görünmeyen, karartılan yüzünü ortaya çıkarmaya, zihinlerdeki yandsamaların üstünegitmeyeçalıştı. On yılını dolduran bir dergi: Tarih ve Toplum FAHRIARAI afızaı beşerin "nisyan ile malul olduğu" bir ülkede yaşamak çok zor olsa gerek. öyle bir üke ki, nercdeyse her sabah ilk işimiz Kemal Tahir'in deyişiyle, kapı numaramızın, sokak adunızın değişip, değişmediğine bakmak olacak. Yine de böyle bir ülkede, bir tarih dergisi on yıldır hiç aksamadan yayını sürdürebiliyorsa, hafıza kaybına uğratılan insanlarımıza tarihle dost olmayı, onu sorgulamayı, ondan bir şeyler öğrenmeyi gösterebiliyorsa, buna sevinmek gerekir. H Gerçekten ilk sayısının yayımlandığı Ocak 1984'ten bugüne kadar her ay düzenli çıkan, yaptığı yayınla bu alandaki boşluğu dolduran Tarih ve Toplum, tarih dergiciliğinde önemli bir yere sahip oldu. Yayına başlarken belirlediği ilkeleri ve yerleştirmeye çalıştıgı eleştirel tarih anlayışı; geride kalan on yıllık dönemde derginin farklı çevreler tarafından benimsenmesini, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında bir başvuru kaynağı olmasını sağladı. On yıl boyunca derginin yayın yönetmenliğini, türlü zorluklara rağmen sürdüren Mete Tunçay, Tarih ve Toplum'un ilk say ısında "Tarih, insanın özgür düşünce ve araştırmayla bugüne ve yarına ilişkin gerçeklere erişmesine pekâlâ yardımcı olabilir; ama ondan kcndi önyargılarını pekiştirmek için yararlanmak isteycnlere de ses çıkarmaz. Onun nasıl konuştuğu, neler dediği; dinleyene, inceleyene bağlıdır" derken, derginin yayınına yön veren tarih anlayışını da açıklıyordu. Tarih ve Toplum gerçekten on yıllık süreç içinde Türkiye'de özgür, eleştirel, sorgulayıcı bir tarih C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 2 0 1 Bunda derginin yayın ilkeleri kadar, yazı yazan, destekleyen, zor günlerde dergiye sahip çıkan yazarların, tarihçilerin, dergi dostlarının da paylarını unutmamak gerekir. Üksayısıl Ocak 1984 yılında çıkan "Tarih ve Toplum" dergisi, içinde bulunduğumuz ay yayımlanan 120. sayısıyla 10. yılını tamamladı. Eleştirel ve sorgulayıcı bir tarih anlayışının toplumumuzda yerleşmesine katkısı yadsınamayacak olan derginin onlarca on yıl yaşaması en büyük dileğimiz. Tarih ve Toplum ve tarih dergiciliği Türkiye'de akademik nitelikli tarih yayıncılığının yanısıra popüler tarih dergiciliğinin de serüveni, Cıımhuriyet tarihinin konjonktürel değişimlerine uygun bir gelişme gösterir. Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde çıkan dergilerin hemen tümü rejimin kurumlaşmasına yönelik bir söylemi geliştirirken; tarihsel bağları dondurur, geçmişi yıkılan bir imparatorluğun mirasında değil, çok uzak ve "hayali" bir kalıtta ararlar. Bunu yaparken tek kaygıları genç Cumhuriyete "zinde" bir temel kazandırmak, resmi idolleri halka benimseterek, inkılabı yaymaktı. Tek partili dönemin sona ermesiyle birlikte popüler tarih dergiciliğinde görülen "patlama", aslında bu yayıncıların, yönetmenlerin başlarında sallanan "inkılap lulıcı"nın bir ölçüde etkisini yitirmesine bağlıdır. Bu döne min dergilerinde Milli Mücadele'yi yaşamış, çeşitli nedenlerle bir köşeye çekilmiş, muhalif olmuş kişilerin hatıratlarının yayımlanması yayında belirli bir canlılık getirirken, geçmişin mirasına yönelik söylem ise "şanlı geçmiş" retoriğinden öteye geçmez. Bununla birlikte bu dönemin Resimli Tarih Mecmuası, Tarih Dünyası, Tarih Hazinesivb. dergileri tarihi genel anlamda sevdirmeyi ve önemli bir okur potansiyelini ayakta tutmayı başardılar. 65'te yayına başlayan ve gelişkin bir tekniklc hazırlanıp, basılan Hayat Tarih Dergisi ise bu çizginin son ve nitelikli bir denemesi oldu. 12 yılı aşkın bir süre yayınlanan dergi, kimi zaman yirmibine ulaşan okur sayısıyla popüler tarihçiliğin c*n iyi örneklerinden birini verdi. Antak bu dergi de tarihe bakışında eleştirel, sorgulayıcı bir ilke edinmedi. Tersine, çıktığı dönemde ivmesi bir hayli yükselen toplumsal mücadelenin etkilerini görmezden gelerek, toplumu sarsan her hareketi "rejim karşıtı" diye niteleyerek buna da tarihi tanık gösterdi!.. ' Tarih ve Toplum'un yayına başladığı dönemde Türkiye bir askeri darbenin getirdiği acıyı yaşıyordu. Içine girilen toplumsal bunalımın sonuçlarıyla, tarihin öğretici ve özgürleştirici karakteri belki de zorunlu bir rastlantıyladergi sayfalarında dile geldi. (Bu bir anlamda dergiyi yayımlayan Iletişim Yayinları'nın ayak bastığı bir zemin di). İşte bu noktada derginin çıkışı farklı görüşte olan kesimler tarafından gördü. Dergi, değişik dünya görüşlerine sahip tarihçilerin yazarların bir araya gelebildikleri, tartı^abildikleri bir platformun oluşmasını sağladı. Bu dönemi karakterize eden bir diğer önemli olgu da, o günekadar genel olarak tarihe, Türkoloji'ye ilgi duymayan, Türkiye'de yapılmış olan tarih araştırmalarını küçümseyen; tarihi, tarihi maddeciliğin dar kalıplarıyla yorumlayan, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihini dahi birtakım "bilim emekçileri"nden öğrenmeyi yeğleyen çevrelerin tarihle bariimasıydı. Tarih ve Toplum yaptığı yayınla bu kesimlerin dogmalardan arınmalarına katkıda bulundu. İnalcık'tan, Ortayh'ya Şinasi Tekin'den Mete Tunçay'a, Orhan Şaik Gökyay'a Orhan Koloğlu'na, Necret Sakaoğlu'na, İsmail Kara'ya kadar birçok tarihçi, yazar derginin sayfalarında buluştu. Bugün tarih çalışmalarıyla dikkati çeken çoğu kimse ilk yazısını Tarih ve Toplum'da yayımladı, Bu yanıyla da bir okul sayabileceğimiz Tarih ve Toplum, popüler bir dergi olmanın yanısıra başta iddia etmemesine rağmen akademik niteliği de öne çıkan bir dergi haline geldi. Bundan önce yayımlanmış benzeri dergilerde görülmeyen bu özeüiği ile yayınını sürdüren Tarih ve Toplum, artık sadece sahaflarda bulunan ilk ciltleri, düzenli yayını, zengin arşivi ile ikinci on yılına hazırlanıyor. İkinci on yılın sonunda, dergiye emeği geçmiş bir çalışanı olarak, kitaplığtmda ardarda sıralanmış kırk cilt görmek benim gibi birçok tarihseveri, ilerlemiş, yaşına rağmen mutlu edecektir. Buna inanıyorum.B S A YF A