22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

na kabul edilmelerine karar veriyor. Bundan böyle kızlar da oğlanlar gibi felsefe, eski Yunanca ve Latince öğrenebileceklerdir. Sonuç, ortaöğrenimdeki kız öğrenci sayısının hızla artmaya bas.lamasıdır: 192l'de 25.000 olan bu sayı 1938'de45.000'eulaşır. 1924 aynı zamanda Portekizli kadınların ilk feminist kongrelerini topladıkları, iki Amerikalı kadının eyaîet valisi oldukları (Wyoming veTexas), Mısırlı kadınlara eğitim hakkının tanındığı, Fransa'da havacılık okulunun kapısının kızlara açıldığı, Ja ponyada remınıst bır . < kadının, Ic h ı z l jüt\^ kadınlarının a hikawa Fu modernleşmeleri f'""f dınların Uy nekadar . .. . . « . & , . # £ Şençfeminjst HakkıBirli sevındırıcı: Oyle ği'nikurdu ki bu ülkeden "en yenibirşey Ülke Oİarak SÖ2 keşfetmeyi edÜİyor. sürdürüyor uz. 1931 yılında tspanya'da solun sandıkta kazandığı zaferin ardından tspanyol kadınlarının Avrupa'daki en ileri yasal konıımı eriştilderini anma zevkinden kendima 1935te, Italyan kadınlarının faşist dev alıkoyamıyorum. Aynı şekilde T Ü R K Ç E D E •thBacM B A D I N T E R AnnelikSevgisi Elisabeth Badinter Çeviren: Kâmuran Çelik Afa Yayınları / 334 s. Elisabeth Badinter Türkçede yayımlanan bu ilk kitabında, annelik sevgisinin kadının doğasından kaynaklanan içgüdüsel bir duygu olmadığmı söylüyor. Badinter, içten ve gÖrünürde doğal bir duygunun bile toplumsal ve kültürel koşullardan ayrı düşünülemeyeceğini örneklerle açıkhyor. Elisabeth Badrateı Biri ötekidir / Çeviren: RIRİÖTEKİDİR ŞirinTekeli/Afa Yayınları / 340 s. Kadınla erkek arasındaki ilişkide, günümüzde meydana gelen gelişmelerin anlatıldığı kitap, bunu bir gerçek sıçrama olarak nitelendiriyor, ilişkileri yeniden düşünmenin gerekliliğini vurguluyor. letin kurduğu erkek boyunduruğuna girmeleri talihsizliğine karşılık Türk kadınlarının hızla modernleşmeleri ne kadar sevindirici: öyle ki bu ülkeden Men genç feminist ülke" olarak söz ediliyor. Bu sırada Fransız kadınları henüz oy hakkına sahip değildirler ve IFOP'ça gerçekleştirilen ilk kamuoyu yoklaması (1939) Münih Anlaşması konusunda kadınların görüşünü almayı gerekli görmemiştir... Oysa Esprit dergİM 1936'da yayımladığı bir özel sayının konusunu "Kadın da bir kişidir" şeklinde belirlemişti!.. Bize nice sürpriz hazırlayan bu dağınık okuma biçimi, bu kitabın bize sunduğu bundan farldı iki okuma biçimi nin önünü kesmemelidir. Ük, klasik okuma biçimi tarihsel ve doğrusal okumadır. Kitabın sayfalarını çevirdikçe, aynı zaman diliminde dünyanın bir ucundan diğerine her yerde kadınları ilgilendiren konular hakkında bilgi edinmek mümkün. Ama bu okuma biçimi hemen bir başkasını davet ediyor: Konıı konu okuma. Metin içindeki göndermelerden yararlanarak kitabın büyük temalarının tarihini kurmak o Badinther, annelik sevgısinln insanlık tarihinin oldukca gec bir urünu olduğunu söyleyerek, bu kadar zor değil. örneğin anneliğin, ça duvgunun dogustan var olduğu sekllndekı yaygın göruse karsı cıkıyor lışma hayatının, ama bunların yanı sıra araştırmanın ne kesinliğini ne de entebilimin, havactlığın, sporun, edebiyatın lektüel dürüstlüğünü zedelemekte. Anve sinemanın, odağında kadın olan ta lıyoruz ki kitabın yazarı bir feministtir; rihlerini yan yana okuyabiliyoruz. Aynı ama eski kızgınlıklarını kitabı yazmaya şekilde çeşitli kurumların, kiliselerin ve başlarken vestiyerde bırakmayı bilen siyasi partilerin kadınlara karşı nasıl bir sakin bir feministle karşı karşıyayız. tavır takındıklarını da izliyoruz. Böyle Florence Montreynaud olayları akla kabir okuma bize örneğin, birbirini izle ra olarak gören bir manikeist değil. yen bütün papaların, kadınları bağım Ona göre kadınlar ne melektir ne de sızlaştıracak ber adımı (ağrısız doğum, şeytan. Onlar da herkes gibi küçüklük doğum kontrolü vb...) daha başında ve büyüklükleriyle birer insandır. Ve mahkum ettiklerini gösteriyor. Belki yazarın bu seçimi esere, genç ya da da ğundan şikâyet edenlere verilebilecek kimilerine komünist ülkelerde, özellik ha az genç, kadın, erkek, herkes tarafın en iyi yanıt budur. Biz demokratik ülle Çin'de ve perestroyka ile ilgili maka dan kolayca okunabilirlik sağlayan bir kelerde yaşayan ayrıcalıklı kadınlara lede olduğu gibi günümüz Rusya'sında serinkanlılık kazandırmaktadır. Bura gelince, bizlerin artık, cinsler arasında kadınların ne kadar küçük görüldükle daki "kadın, erkek herkes" ifadesi üze eşitlik modelini meşru sayan yeni bir rini görmek daha şaşırtıcı gelebilir. rinde özellikle durmak isterim, çünkü çağa adım attığımız söylenebilir. Ama okumayı seçıiğimiz konu hangisi bu muazzam çalışma insanlığın bütüPekiyi birkaç on yıl gibi kısa bir süre olursa olsun, iki gerçek kendini apaçık nünü ilgilendirmektedir. içinde tüm ayrıcalıklarını yitirmiş olan dayatıyor. Ilki dokümantasyonun zenerkekler bu konuda ne düşünüyorlar? ginliği ki bu hemen alda bir soru'getiri Kanriiyla bartşık Inunlık Kadınlarla ilişkilerinde meydana gelen Eser, yüzyılımızın, insanlığın yarısı bu büyük altüst oluş onlan, kimlikleriyor: Kadınların arşivlerin karanlık köşelerinde unutuldukları hatırlanacak nın Batılı toplumlarda özgürlüğüne ka ni yeniden tanımlama zorunluluğuyla olursa Florence Montreynaud'nun na vuşma çağı olduğunu parlak biçimde karşı karşıya getirdi. Bunun zor bir iş sıl olup da bu kadar unutulmuş veriyi gösteriyor. Zaman zaman söylenenin olduğunu unutmayalım. Bunun içindir bir araya getirebildiği. Buna verilecek aksine kadınların bağımsızlıklarmı ka ki XX. yüzyılın şu son yıllarında kadınyanıt şudur: Yirmi yıldır gelişen femi zanması giderek hızlanan bir tempoda ların üstesinden gelmek zorunda olnist araştırmalar ve bu bağlamda gizle gerçekleşmektedir. Bü savın doğrulu dukları iki konu vardır: Birincisi aile ve nen ya da küçümsenen olguları gün ışı ğuna kani olmak için kitabın her yıl "er meslek yaşamlarında eşitlikçi süreci soğına çıkarmak için yürütülen neredeyse kek alanı" denilen bir alana giren ilk ka nunadekgötürerektamamlamak, ikin polisiye diyebileceğimiz türden anket dınlarla ilgili "kısa kısa" adı altlnda ya cisi de yeni dünyaya adım atabilmeleri çalışmaları bugün artık buna olanak ve zılmış bölümlerine göz atmak yeterli için erkeklere el uzatmaktır. Eğer bünriyor. îkinci olarak yazarın kişisel ter dir. Kadınların dünyayı adım adım na ları başarırlarsa, XXI. yüzyılın cinslercihleri ve seçtiği ton üzerinde durmalı sıl fethettiklerini gösteren bu sayfalar den birini ya da ötekini ayrıcalıklı kılan başdöndürücüdür; okurda kadınların yız. Florence Montreynaud hayali bi bir çağ olmaktan çıkarak, kendiyle nilim adamı nötralitesine sahip olduğu erkeklerle aralarındaki mesafeyi kapat hayet barışık insanlığın çağı olacağını iddiasında değil. Zaman zaman alay mak için çok hızlı koşmaya başladıkları ileri sürebiliriz. D ediyor, hatta kızıyor; ama bu yaklaşımı duygusunu uyandırmaktadır. Cins rol UXXesiecledes/emmts(Natban 1989) l lerindeki değişmenin çok yavaş olduS A Y F A 5 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 104
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear