29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cbrista Wolf anlatısında savaşı konuşarak banşı artyor Bela, savaşa dönüşmeden direnmek Kassandra / Christa Wolf / Çeviren: İlknur Tarkan / Afa Yayınları / 180 s. / 8.000 TL. / CKKKodNo: 011.117 "Savaşın ne zaman başladığım bılmek mümkün. Fakat ön savaş ne zaman başlarf Eğer bunda bir kural geçerhyse, aktartlmak zorunda bu. Kue, tafa kazınarak aktanlmalı. Ne yazılı olurdu orada? Diğer cümleler arasında ju dururdu: 'Kendı yandaflannızın stzt yamltmasına izin vermeytn.' " ŞARA SAYIN Bu sözleri Christia Wolfun 'Kassandra' adlı anlatısının aynı adı taşıyan başkişisi söyler. Kassandra, Truva kralı Priamus'un kızıdır ve 'kâhinlik' yetisini taşır. Tanrı Apollo gerçi kâhinlik gücünü vermiştir. Kassandra'ya, ama aynı zamanda söylediklerine kimsenin inanmamasına mahkum etmiştir onu. Nitekim Kassandra, krala, bu savaşa girerlerse savaştan yenik çikacaklarını anlatmak, onu uyarmak isterse de Kral, Kassandra'ya inanmaz. Savaş gerçekten çıkar ve Truvalılar yenilir. Grekler savaş esirlerini ve bunların arasında en önemlisi olan Kassandra'yı ülkelerine götürürler. Christa Wolf'un anlatısı, Mikene'e ölümünden birkaç saat öncesinden başlayarak ölüm anına kadar Kassandra'nın anılarda geçmişini yeniden oluşturmasını, anılarda canlandırarak yaşamasını yansıtır; kişisel ilişkilerin çok yönlü betimlenmesinin yanı sıra, Kassandra'nın Truva savaşına tamk'hğım kapsar. Christa Wolf'un anlatısından Kassandra'yı Apollo 'Kâhin' ilan etmişse de Kassandra bu ileriyi görme yetisini insan üstü güçlere borçlu değildir. Kassandra düşünen, sorgulayan, olaylar arasında bağıntıları kuran bir kişiliğe sahip olduğu için 'kör'lükten kurtulmuş, 'gören', ileriyi de görebılen bir 'kâhin' olabilmiştir. Bu nedenle de Kassandra, kral ve diğer yöneticilere savaşın bir 'yazgı' olmadığını, bu olgunun temelinde yalnızca tarafların menfaatlerinin yattığını belırterek, onları giderek yaklaşan savaştan vazgeçirmek ıster. 'Savaş' konusuna anlatıda farklı açılardan yaklaşılır. Örneğin Amazonlar Kraliçesi Penthesilea'ya göre tek bir seçenek vardır, o da esir olmaktansa ölmektir. Genç bir köle ise başka bir seçeneği ile getirir: 'Ölmek ve öldürmek arasında üçüncü bir seçenek de var: Yaşamak.' Anlatıda yalnız bu uç görüşler değil, bunların arasında yer alabilecek olasılıklar, farklı görüşler de dilselleştirilir. Gerçi romanın başkişisi Kassandra'nın savaş kirşısındaki tutumu çok belirgindir, 'hayır' der savaşa. Christa Wolf ise pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da Kassandra'yla özdeşleşmekle birlikte, savaşa kesin 'hayır' ya da 'evet' yanıtlarının yanı başında, konuya farkh açılardan yaklaşmayı, savaşın getirdikleri ve götürdükleri üzerinde farklı bakış açılarını somutlaştırmayı dener. örneğin, insanlık idesinden odün vermemek, kültür yapıtlarının zarar görmemesi, kültür yaşamında da belli bir sürekliliğin korunabimesi için karşı tarafın, daha yaygın bir deyişle 'düşman'ın isteğine daha baştan 'evet' demenin bir çözüm olup olamayacağı konusunu da irdelemeyi dener. Anlatı boyunca çeşitli kışileri 'savaş' konusunda konuşturan Christa Wolf, böylece tüm insanların içinde var olan korkuları, umutları, düşünceleri, görüşleri bilinç düzleminde irdeleyerek 'barış'ı korumanın yollarını arar. Anlatıda savaşın gerçek ve göstermelik nedenlerine de ışık tutulur. Savaş, Kral Priamus'un Grekler tarafından kızkardeşinin kaçırılmasıyla yitirilen onurunu yeniden kazanabilmesi için Paris'in Isparta Kralı Meneleos'un karısı güzel Helena'yı kaçırıp Truva'ya getirmesinden çıkmış gibi gösterilmektedir. Oysa Christa Wolf'un anlatısında Homer'in İlias'ından farklı olarak Helena Truva'ya kaçırılmaz. Halka sunulan ve Truvalıların Helena diye algıladıkları sadece örtüler içinde gizlenen bir hayalettir. Gerçeği gören Kassandra hayalet uğruna yapılacak bir savaşın yenilgiyle sonuçlanmasının kaçınılmaz olduğunu söylerse de 'sarayımızın onuru söz konusu' gerekçesiyle Priamos gerçeği açıklamamakta direnir, daha da öte, 'ordunun hayalete olan inancını yitirmemesine dikkat etmek' gerektiğini öne sürer. Ayrıca, Priamos'a göre, bir konu bu bir hayalet de olsaeğer üzerinde herkes konuşuyorsa, gerçek niteliği kazanır. Yani hayalet üzerine yapılan söylemler, 'Helena kadar gerçek olabilir.' Truva'da halka sunulan haberler, hayaletin kendisi gibi örtülüdür. Priamos bunları bildiği halde, halkına gerçeği açıklayacağı yerde, kendi amacı uğruna, bir tür duygu sömürüsü ile halkı kendine tutsak yapmayı yeğler. Priamos Greklerin gerçek amaçlarının Truvalıların sahip oldukları 'altın' olduğunu, ayrıca kendilerine Çanakkale'den serbest geçiş hakkı tanınmasını istediklerini de bilmektedir. Ama bu konuda Greklerle uzlaşmava, belki de anlaşmaya götürecek bir pazarlığa yöneleceği yerde, vazgeçilmez mülkümüz ve hakkımız için pazarlık edilmez gerekçesiyle, savaşın nedenıni ya da nedenlerinı farklı bir düzleme kaydırır. Savaş konusunda kralı yüreklendiren, onu tüm uyarılara karşı 'kör' ve 'satır' kılan, çevresindekikrin, 'kazanıyoruz', kazanacağız diye P 0 R T R E C H R İ S T A W 0 LF Christa Wolf 1929 yılında Almanya'nın Landsberg kentinde doğdu. Germanistik öğrenimini Jena ve Leipzig'de tamamladı. Berlin Alman Yazarlar Birliği'nde bilimsel danışman olarak çalıştı. Kimi edebiyat antolojilerinin hazırlanmasında çalıştı, sayısız deneme kaleme aldı. 1962 yılından bu yana serbest yazarlık yapan Wolf'ün dilimizdc ilk kez yayımlanan yapıtı "Kassandra'Mır. Wolf'ün diğer yapıtları şunlardır: Der geteilte Himmcl (1963), Nachdenken über Christa T. (1968), Kein Ort. Nirgends (1973), Störfall (1987). güven veren kumandalarıdır. Grekler de, Truvalılar da bir süre sonra gerçekte ne için savaştıklannı bilemez olurlar. 'Savaş karşısında duydukları korku* giderek anar. Ancak 'yabancı topraklarda* savaşan Greklerin korkulan, tedirginliklerı kendi topraklarında savaşan Truvalılardan daha da fazladır. Her iki taraf da askerlerini kızıştırmak için, var olan 'düşman' imgesini daha da geliştirir. 'Düşünsel silahlanma'nın vazgeçilmez bir kuralıdır bu. J)üşman diye nıtelenen güçlere düşman diye bakmayanlara karşı duyulan kuşkunun körüklenmesi de psikolojik savaş stratejisinin önemli bir yöntemini oluşturur. Savaşın gerçek nedenlerinin betimlenmemiş, dilselleştirilmemiş olması, her iki tarafta da duygusal tepkileri gide S A Y F A 8 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 51
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear