Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
POPÜLER KÜLTÜR NEDİR, ORHAN GENCEBA Y KİMDİR? ARABEŞK, TESLİMİYETÇİ VE KADERCİ BİROYALAMA KÜL TÜR Ü MÜ YOKSA KÜLTÜRSÜZLÜKMÜ? Arabeskin anlam haritası Popüler Kültür ve Orhan Gencebay Arabeski / Meral Özbek / İletişim Yayınları, Ist. 1991 / 380 s. CEMBEHJUt Geniş çaplı bir kültür olayını sıcağı sıcağına yorumlamak, anlamlı değerlendirmeler yapıp yerli yerineoturtmak zordur. Son on beş yılda da arabesk müzik böyle sicağı sıcağına çok tartışıldı, hakkında çok şeylcr yazıldı. Bu yazılanların da herhalde pek azı kalıcı olabildi. Popüler Kültür ve Orhan Gencebay Arabeski adlı araştırmasıyla Meral Özbek bu kalıcılık için önemli bir adım atıyor. Arabesk bütünlüğünün artık dağılmaya, çeşitlenerek değişmeye iyice yüz tuttuğu günümüzde ise bu müziğe vc onun gelişimine önayak olan müzisyene daha objektif ve serinkanlı birbakış artık mümkündür. Arabesk artık dallandı budaklandı; onun da "arabı", "köylüsü", "kentlisi", "tavernası", "solcusu" var artık. ürhan Gencebay da türün yaşayan bir "ldasiği" durumunda. Arabesk müzik Cumhuriyetimizin tepeden inme bir şekilde gelişmemiş, resmî yünlendirmelerin dışında uluşmuş (şimdilik) tek büyük çaplı müzik olayıdır. Yani Cumhuriyet döneminin aşağıdan yukarı doğru ortaya çıkan nadir külturel dina miklerinden bıridir. Meral Özbek kitabında ürhan Gencebay arabeskinin hangi "resmî" kultur politikalarının zurlama vc yasaklamaları sonucu oluştuğunu da inceliyor. Cumhııriyet döneminde müzik politikaları hep siyası iktidarın müziğe müdahalesı şeklinde tecelli etmişti. llalkın buna diren ciyle bir araya gelen yeni üzgür yaratıcılık alanlan oluşturma gayretleri ıse 1960'ların sonlarında arabeskin ortaya çıkmasına neden oldıı. Aslında Türkiye'de müzik dünyası 1920 ve 30'ların şoldarından daha yeni yeni kurtulmaya başlıyor. Birkaç yıldır devlct eliyle yürütulen klasik Türk musikısinin "restorasyonu" çabaları S A Y F A 10 Batsın Bu Dünya "Yarabbim sen büyüksün / Yarabbim sen gönülsün / durdur geçen zamanı / kulların gülsün / şimdi aşk zamanıdır / aşk gönlün baharıdır / bırak sarhoş olalım / meyler aşk şarabıdır." "Batsın Bu Dünya, belki bazılarınca, katı, belki olmayacak, karamsar bir bestedir. Ben hiç o fikirde değilim. Bilakis muhalefet yapan bir bestedir, olumsuzluğa karşı bir bestedir; karamsarlık olarak yorumlanmamah. Böyle olacağına, batsın bu dünya! demekteyim. Dünyanın batmasını kesinlikle istemiyorum." Orhan Gencebay ise, yaklaşım itibarıyla, Kemalist dönemin otoriter kültür politikalarından pek farklıdeğil. Bu bakımdan Meral özbek'in bu araştırmada arabeski alışılmış bir "modernleşme" paradigması içine yerleştirmemesi doğru bir seçimdir. Bilinen Batıcı/modernleşmeci ya da tutucu/Kemalist kültür ikilemlerini çok isabetli bir biçimde dikkate almayan Meral Özbek, arabesk müziği devlet hegemonyası/kitle iletişimleri/popüler kültür üçgeninin ortasına yerleştirmeyi uygun görmüş. Çok da iyi etmiş. Yoksa 1980'lerin ikinci yarısında arabeskin geçirdiği toplumsal ve siyasal anlam değişimlerini açıklamak mümkün olmazdı sanırız. Meral Özbek, Orhan Gencebay'ın hâkim olduğu 1980 öncesi arabeskini bir "boyun eğme", bir "kadercilik" olarak değü, bir tür pasif direniş, bir "kimlik belirtme" olarak değerlendiriyor. 12 Eylül sonrasında ve özellikle ANAP döneminde ise bu müzik, bir yönüyle, egemcn söyleme ekJemlendi. Dağılıp parçalanması ve bir uyumlu bir de "muhaliF arabeskin oluşması dabunadayanıyor. Meral özbek'in araştırması geniş bir bibliyografyaya ve epey büyük bir kaynak birikimine dayanıyor. Ilk kez yapılan bu tür bir araştırmada yerli kaynaklara ulaşmak ve mevcutlan en yaratıcı biçimde değerlendirmek gerekiyordu. Meral özbek, basında ve dergilerde çıkmış en kıyıda köşede kalmış yazıları bile arabesk müziğin algılanışı ve kültürel konumu açılarından canlı ve anlamlı bir perspektife oturtmayı başarmış. Bunu tam anlamıyla yapabilmek için Meral özbek, haklı olarak, Orhan Gencebay'ın sadece güftelerini değil, müziğinin bizzat kendisini de inceleme alanına almak gerektiğini savunuyor. Ancak bu kitapta söz konusu olan gerçek bir müzikolojik analiz değil. Yapılan, Orhan Gencebay müziğinin arabeskin "anlam haritasında" çizdiği algı, duygu ve tepki sınırlarını saptaınaya çalısmak. Meral özbek, Orhan Gencebay şarkılarının geniş bir tematik analizini yapıyor ve bu güftelerin "anafikir"lerini dinsel ve mistik unsurlarla, âşık geleneğinin bilinen temalarıyla irtibatlandırıyor. Meral Özbek bir yandan da Orhan Gencebay'ın özel biyografik/müzikal serüveninin tablosunu çizmis. Ayrıca, kitabın esas kahramanıyla uzun (135 sayf a), içten ve ayrıntılı bir söyleşi yapılmış. On milyonlarca insanın yıllarca en sık dinlediği müziği "yoz" diye nitelemek bir tür külturel gafletti herhalde. Meral özbek'in kitabıyla, sanırız, arabeski ve onun çeşitli uzantılarını küçümseme yanılgısının gücü azalmış olacak. D C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 9 2