Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Bilim Dünyasından CBT 1466 /24 Nisan 2015 9 GÜNCEL TIP Mustafa Çetiner dr.m.cetiner@gmail.com Oktay Sinanoğlu’nu kaybettik Türkiye’nin önde gelen bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, ABD’de beyin hasarı tedavisi gördüğü hastanede 19 Nisan gecesi yaşamını yitirdi. İki Kayıp ve Entelektüel “Ahlak” İki gün arayla can dostum Dr. Kurtuluş Alp’i, sonra da sevgili arkadaşım Prof. Dr. Işıl Barlan’ı kaybettik. İkisi de çok dürüst, çalışkan ve onurlu sağlık emekçileriydi. Kurtuluş Alp benim ihtisas yıllarımda ev arkadaşımdı. Kurtuluş, benim için entelektüel ahlakın, yani hiç bir inanç sisteminin zorlaması olmadan ahlaklı ve iyi olabilmenin çok somut bir örneğiydi. Ahlak anlayışı, sorumluluk duygusu, insan sevgisi kendiliğindendi. İyi olmak, üretken ve namuslu olmak, yalan söylememek, hoşgörülü olmak gibi tüm “iyi” şeyleri aklı ve kalbi öyle yapmasını söylediğinden yapardı. Geriye lekesiz bir soy ismi, harika bir genç kız ve onu çok seven sevgili eşi Çiğdem’i bırakarak gitti bu dünyadan. Prof. Dr. Işıl Barlan ise gerçek bir bilim kadınıydı. Yakındığını görmedim hiç, üretmemek ve çalışmamak için hiç bir bahanesi olmamıştı kısa hayatında. Geçen yıl Sedat Simavi Bilim Ödülü’nü aldığında tebrik etmiştim en son. Bilimsel olarak çok üretken biriydi, çok önemli bir bilim insanıydı. Çocuklarımız da arkadaştı, hep görüşmek için planlar yaptık geçtiğimiz bir yıl süresince ama hiç becermedik, iş güç işte. Onların arkasından düşünüyorum; Din tek başına insanları ahlaklı yapmıyor, sayısız örneği var. Dinsiz olmak da insanları ahlaksız yapmıyor, bunun da sayısız örneği var. O halde dindar olmak neden bir erdem olarak anlatılıyor hep. Dindar olmak insanın sadece kendisi için gerekli ve sadece kendisini ilgilendiren bir şey değil mi? Dini gerekleri yerine getirmenin başka insanlara bir yararı var mı? Samimi olalım, başka insanlara bir yararı yok. O halde dindar olmak yararlı olmak anlamına da gelmiyor. Hatta tek başına dindar olup yanına başka hiç bir değer eklemiyorsanız dindar olmanın anlamı da azalıyor. Büyük İslam bilgini Farabi diyor ki; “İnsan ahlakının temeli bilgidir; akıl iyiyi kötüden ancak bilgiyle ayırır...” Yani aslında farkı yaratan bilgidir. Bilgi ve eğitim olmadan inandıklarınızın değeri azalır. Bilgi sahibi olmadan “Müslüman” olmanın değeri azalır. Bilgisiz çoğu kez iyi ahlaklı olunamaz, eğitim ve bilgi olmadan bir konuda doğru karar vermek güçtür çünkü. Çağın gerçeklerine uygun formal bir eğitim almamış bireylerin, bilgi sahibi olmayanların inançları daha az değerlidir. İnanç, bilgi edinmeye öğrenmeye göre daha zahmetsizdir. Bu nedenle emekle edinilen bilgi, zahmetsiz inançtan daha değerlidir. Tek düze, hoşgörüsüz, herkesi birbirinin aynı olmaya zorlayan, sorular ve soru soranlardan hoşlanmayan, “düşmanlar, kafirler ve hainleri” olan düşünce sistemlerinden uzak durun. “Birlikberaberlik” lafı edenlere inanmayın, marifet farklılıklarla barış içinde yaşama becerisidir. İnsanın kendinden daha değerli hiç bir inanç sistemi yoktur. Her insan özgür seçimler yapabilmeli ve istediği gibi yaşama hakkına sahip olmalıdır. Çünkü her insan bir evrendir. Yunus Emre’lerin, Mevlana’ların yüzyıllar öncesinden günümüze ulaşabilmeleri bunu biliyor olmaları nedeniyledir. Yine Farabi’ye kulak verelim; “Âlem büyük insandır; insan küçük alemdir.” İnsanın ulaşabildiği en yüksek ahlak düzeyidir entelektüel ahlak. Çünkü onu “safsatalarla” baştan çıkartamaz ve yanıltamazsınız. Sevgili Alp ve Işıl; iyi ki bu dünyadan geçtiniz ve sizleri tanıdık, sizlerden çok şey öğrendik. Tüm sevenlerinin başları sağ olsun... P 19 Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Süleyman Çelik ise Sinanoğlu’nun ardından dergimize ÜRETTİĞİ KURAMLAR gönderdiği yazıda şöyle diyor: Sinanoğlu’nun uluslararası ALDIĞI ÖDÜLLER “Sinanoğlu, Türk ulusuna ve özeldergilerde yayımlanmış 250 kalikle Türk Dili’ne sevdalı bir daAlfred Sloan Ödülü (1962) dar bilimsel özgün araştırma ma Tübitak Bilim Ödülü (1966) hiydi.” Gerçekten de yüksek öğkalesi, 8 uluslararası kitabı vardır. Alexander von Humboldt Bilim Ödülü renim kurumlarında bilim dilinin Teorik kimya, teorik fizik, molekü (1973) Türkçe olması gerektiğini şiddetle ler biyoloji alanında çok sayıda Japonya’nın Uluslararası Seçkin savunmuştur. Prof. Çelik yazısında kuram üretti. Bunların arasında Bilimci Ödülü (1975) “Türkçe Konuşan Ülkeler Kimya Sedat Simavi Ödülü (1977) ses getiren bazıları şunlardır: Kongresi”nde Sinanoğlu’nun yaBilgi Çağı Ödülü (1992) 1 Atom ve Moleküllerin Çok İLESAM Üstün Hizmet Ödülü (1995) şadığı ilginç bir olayı şöyle anlaElektronlu Kuantum Kuramı Uğur Mumcu Bilim Ödülü (2002) tıyor: “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne 2 Atom Fiziğinde Atomların kadar Türk Dünyası” sözlerinden Yapısı, Enerji Düzeyleri ve Elektrogeçilmediği dönemde, Sovyetler dağıldıktan manyetik Işınlarla Etkileşimi Temel Kuramı sonra, 1990’ın başlarında, bu tür kongreler sık 3 Yüksek Enerji Fiziğinde Temel Taneciklerin yapılıyordu. “Kongre başladı, baktım bildirilerini (Parçacıkların) Kuarklı Yapısı Kuramı onlar Rusça, bizimkiler İngilizce sunuyorlar. Söz 4 Canlıları Oluşturan Biyopolimer ve Biyo aldım: “Arkadaşlar, kongremizin adı Türkçe KoMoleküllerin Çözgen Etkisiyle Yapılanması Temel nuşan Ülkeler, fakat biz Türkçe konuşmuyoruz. Kuramı Bu ne hal!” dedim. “Lehçelerimiz farklı da, an5 Kimyasal Bileşik ve Tepkimelerin Matematik laşamıyoruz da...” gibi yanıtlar geldi. “Herkes sel ve Resimlerle Uygulanan Yeni Kuantum Kuramı kendi lehçesinde konuşsun, anlaşırız” dedim ve Prof. Dr. Sinanoğlu’nun iki kez Nobel’e karşımda bulunan bir Kırgız’a, “Sen Kırgız Türkaday gösterildiği söyleniyor. (Prof. Dr. Ömür Ak çesiyle konuş, ben Türkiye Türkçesiyle, göreceksin yüz bu konuda kuşkularını şöyle dile getiriyor: anlaşabiliriz” dedim ve konuşmaya başladık..” “Sinanoğlu’nun Nobel ödülüne aday olup olmadığını bilemem. Ancak, ilke bakımından kendisi de KİTAPLARI biliyor olamamalı; zira Nobel Komitesi, adayların Sinanoğlu Türkiye’nin sorunları üzerine birçok adlarını açıklamadığı gibi aday göstermeleri için kitaba imza attı. Bunların bazıları: By By Türkçe, danışılan kimselerden de bunu gizli tutmalarını Hedef Türkiye, Büyük Uyanış, Batı’nın Batışı, Dünistediği de çok iyi bilinir. (1950’ye dek verilen yada Yeni Ufuklar, Türkçe Giderse Türkiye Gider, ödüllerin dosyaları yenilerde açıklandı.)) 2050’ye 5 Kala Dünyanın 105 Yıllık Tarihi... rof. Dr. Sinanoğlu kuşkusuz Türk biliminin önemli isimlerinden biriydi. Prof. Dr. Ömür Akyüz, Sinanoğlu’nun önemini şöyle belirtiyor: “Genç bir fiziksel kimyacı olarak, 1960’lı yılların başlarında elektronların karmaşık atomlardaki davranışlarının hesaplanabilirliğine getirdiği olağanüstü kolaylaştırıcı bakış açısı Sinanoğlu’na büyük ün getirdi. Henüz 26 yaşında, ABD’deki Yale Üniversitesi’ne profesör olarak atandı ve Yale’in en genç profesörü oluşu TIME dergisine konu oldu. Bu tabii ki hepimizin gururunu okşamış olan çok önemli bir olaydı. Daha sonraları, atom çarpışmalarının hesaplanmalarına getirdiği yeni matematiksel yöntemler de oldukça çarpıcıydı.” BİR ANISI Bilim Akademisi’nin 18 Nisan 2015 tarihli Olağan Genel Kurulu’nda aşağıda isimleri yazılı bilim insanları Bilim Akademisi asli üyeliğine seçildiler: Alp Can, Tıp, Ankara Üniversitesi Bertil Emrah Oder, Hukuk, Koç Üniversitesi, Mehmet Eskin, Psikoloji, Adnan Menderes Üniversitesi Mustafa Tekin, Tıp, Miller School of Medicine Nebi Sümer, Psikoloji, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tamer Önder, Tıp, Koç Üniversitesi Ünal Tekinalp, Hukuk. Bilim Akademisi’nin Yeni Onursal Üyesi Prof. Hakkı Erdal Akalın, Türkiye’de infeksiyon hastalıkları alanında araştırma ve eğitime Bilim Akademisi’nin Yeni Üyeleri yaptığı değerli katkılar sebebiyle Bilim Akademisi onursal üyesi olarak seçildi. Bilim Akademisi popüler bilim konferanslarının 34.’sü 25 Nisan 2015 Cumartesi günü 13:00’da Salon İKSV’de gerçekleşecek. Konferansta Türkan Haliloğlu “Protein Dinamiği” başlıklı bir konuşma yapacak. Bilim Akademisi web sayfası: http://bilimakademisi.org/ Türkan Haliloğlu’nun özgeçmişi: http://www.prc.boun.edu.tr/~turkan/ Bilim Akademisi Popüler Bilim Konferansları34