29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

BİLİM DÜNYASINDAN SON ARAŞTIRMALAR Alkolü ve sigarayı bırakan 17 yıl daha uzun yaşıyor ve üç üst kol kemiği var. İncelenen hayvanların kanat açıklığı 65 santim ile 2.35 m arasında değişiyor. Özellikle de hayvanların kafasındaki sorguca benzer kemikler çok ilginç. Genç hayvanlarda daha küçük ve öne doğru eğimli olan bu kemik yapısı yetişkin hayvanlarda büyük ve dik durumda diye açıklıyor araştırmacılar. Tahminlere göre pretozorlar, çölün ortasındaki bir vahada yaşıyorlardı. Ölümlerinden sonra kalıntıları bir gölün dibindeki bir tortulda fosilleşerek korunagelmiş. Hayvanların kum fırtınaları ya da kuraklık yüzünden ölmüş olabilecekleri düşünülüyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2,07. Gelişmekte olan ülkelerde her dört kadından biri istemesine rağmen doğum kontrolünden yararlanamıyor. Hatta Afrika’da iki kadından biri korunamıyor. Bu yüzden her yıl 80 milyon istenmeyen gebelik yaşanıyor. Bununla birlikte yetmişli yıllardan bu yana iyi gelişmeler de var. 1970 yılında yenidoğan ve emzirme döneminde olan 1000 bebekten 89’u ölürken, günümüzde bu sayı (dünya genelinde) 38’e inmiştir. Bu gelişme eğitim, sağlık hizmeti ve toplumu aydınlatma gibi alanlarda yapılan yatırımların ne kadar yararlı olduğunu göstermekteyse de yine de dünya nüfusunun niçin arttığını açıklamıyor. Şu sıralar dünya üzerinde yaklaşık olarak 7.2 milyar kişi yaşıyor. Gerçi kadınlar daha az çocuk doğuruyor ama bu bile dünya nüfusunun artmasına yetiyor. Dünya nüfusunun artması için doğurganlık oranının 2.1’in üzerinde olması yetiyor, oran şu sıralar 2.5. boşluğunu doldurmaya yardımcı olacak diyor bilim insanları. Medüzler dünyanın her yerinde görülseler de kuzey yarımkürenin orta enlemlerde daha çok bulunurlar. Yüzde doksan sekizi sudan oluşan medüzlerle temas edildiğinde, hayvanlar zehirli bir salgı üretirler. Bu salgı ciltte yanmalara ve kızarıklıklara yol açar. Hatta bazı medüzler ölümcül bile olabiliyor diyor uzmanlar. Alkol ve sigarayı bırakıp, daha az kırmızı et ve şarküteri ürünü yiyen ve kilosuna dikkat edenler ortalama 17 yıl daha uzun yaşıyor. Sonuç, Alman Kanser Araştırmaları Merkezi bilim insanlarına ait. İnsanın ömründen en fazla çalan ise sigara içimi. En iyi risk profiline dolayısıyla da en büyük yaşam beklentisine sahip olanlar beden kitle endeksi 22.5 ila 24.9 arasında olanlar, az miktarda içki içen, bedensel olarak aktif olanlar, az miktarda kırmızı et tüketen ve bol miktarda sebze ve meyve tüketen sigara içmeyenler olarak açıklandı. Bu insanlar kırk yaşlarına geldiklerinde 47.5 yıllık (kadınlar 48.5 yıllık) bir yaşam beklentisi için sevinebilir diyor uzmanlar. Risk faktörleri ayrı ayrı incelendiğinde en risklisinin sigara içimi. Bir erkek günde on sigaradan fazlasını içiyorsa yaşamını 9.4 yıl, kadın ise 7.3 yıl kısaltmış oluyor. Daha az sigara içenler bile yaşamlarını yine de beş yıl kısaltmış oluyor. Diğer risk faktörlerindeki oranlarsa şöyle: Obezite (beden kitle endeksi 30’un üzerinde olma durumu) 3.13.2 yıl, aşırı alkol tüketimi erkeklerde 3.1 yıl, çok fazla kırmızı et tüketmek kadınlarda 2.4 yıl, erkeklerde 1.4 yıl. Fakat tüm bunların dışında aşırı zayıflık da erken ölüme sebep olabiliyor. Mesela 22.5’in altındaki bir beden kitle endeksi erkeğin ömründen 3.5 yıl, kadının yaşamından ise 2.1 yıl çalıyor. Fakat ne var ki birçok insanda birden fazla risk faktörü söz konusu. Sigara içen aşırı şişman bir erkek çok fazla alkol alıp çok fazla kırmızı et tükettiğinde sağlıklı insanlara kıyasla 17 yıl daha az yaşıyor. Kadınlarda ise bu oran 13.9 civarında. Patlayıcı maddeyi tanıyan lazer Dünya genelinde birkaç on yıl öncesine kıyasla daha az çocuk geliyor dünyaya. Alman Dünya Nüfusu Vakfı’nın 2014 veri raporuna göre doğurganlık oranı 1970’ten bu yana neredeyse yarı yarıya azalmış. 1970’te bir kadın ortalama olarak 4.7 çocuk doğururken, bu oran günümüzde sadece 2.5. Fakat aynı süre içinde yenidoğan ölümlerinde de önemli bir azalma söz konusu. Düşen doğurganlık oranı, günümüzde git gide daha fazla kadının kaç çocuk sahibi olacağına kendilerinin karar verebilmeleriyle ilgili. Avrupa’daki doğurganlık oranı 1.6, Asya’da 2.2 ve Afrika’da 4.7 olarak açıklandı. Türkiye’deki doğurganlık oranı ise Doğurganlık oranı düşüyor ama dünya nüfusu artıyor İlk denizanası veri bankası Uluslararası bir araştırma ekibi, medüzlerin (denizanası) dünya genelindeki dağılımıyla ilgili ilk veri bankasını oluşturdu. Sisteme şimdiye dek 476.000’in üzerinde veri kaydedildi. Bu verilerle medüzlerin dağılımı 200 metre derinliğe kadar belirlenebiliyor. “Jellyfish Database Intiative” isimli veri bankasına internetten ulaşılabilmektedir. Veriler, medüzlerin biyokütlesi ve dünya genelindeki dağılımıyla ilgili bilgi Yeni geliştirilen bir lazer sistemi, patlayıcı maddeyi güvenli bir mesafeden inceleyeme izin veriyor. Sistem kimyasalları yüzlerce metre uzaklıktan ayırt edebiliyor. Yeni lazer cihazıyla her ne kadar deneylerde olumlu sonuçlar alınmış olsa da biraz daha geliştirilmesi gerekiyor. Texas A&M Üniversitesi’nde Brett Hokr ve ekibi, kimyasal bir beyaz tozu 400m uzaklıktan nasıl tespit edildiğini gösterdi. Araştırmacılar uzaktan komut için ışığın bir maddenin atomlarına veya moleküllerine saçıldıktan, sonra söz konusu maddenin kimyasal yapısına göre dalga boyunu değiştirmesine dayanan “Raman Saçılması” etkisinden yararlandı. Bu etki gerçi çok uzun süredir bilinmekte ama çok zayıftır. Sadece on milyar ışık parçacığından biri bu şekilde saçıldığı için, bu ışık parçacıklarını uzak mesafeden tespit etmek neredeyse imkânsız. Bilim insanları bundan birkaç yıl önce, uygun özelliklere Bugüne kadar tüm kıtalarda uçan sürüngenlere ait kalıntılar bulunmuştu ama bunlar sadece birkaç örnekten ibaretti. Ancak kısa bir süre önce aynı türe ait elli pterozora ait kemikler Brezilya’da tek bir bölgede bulundu. Daha önce bilinmeyen bu uçan sürüngen türü tebeşir devrinde bir vahada yaşıyorlardı (PLOS ONE). Santa Catarina Contestado Üniversitesi’nde Paulo Manzig ve ekibi, fosil kemikleri Brezilya’nın güneyindeki Cruzeiro de Oeste kentinin yakınında bulmuş. Caiuajara dobruski olarak isimlendirilen yeni pretozor, Tapejaridae familyasına ait. Hayvanların çoğu genç yaşta ölmüş, yetişkin hayvanlara ait sadece iki kafatası Yeni bir pterozor türü daha Mumyalama geleneği bilinenden daha eski Eski Mısırlılar, sağlam bir bedenin “öbür dünyada da” kalıcı olduğundan emindi. Önce ölüler kuru ve kızgın çöl kumuna açılan çukurlara gömülüyordu. Bu şekilde cesetler kuruyor ve korunuyordu. Fakat ölüler hasırlara sarılıp, ahşap tabutlara yerleştirerek gömülmeye başlandıktan sonra cesetler çürümeye başlamış ve geriye sadece iskeletler kalmıştır. Mısırlılar bu yüzden cesetleri korumak için mumyalama işlemini bulmuştu. Ölülerin iç organları çıkarıldıktan sonra bedenler sodyum bikarbonat ve tuzla kurutuluyordu. Bu süreç 40 gün kadar sürüyordu. Kuruyan beden daha sonra reçine ve bitkisel yağlarla tahnit edilip, hasır veya ketenle sarılıyordu. Mısırlılar zaman içinde farklı karışımlar deneyerek ustalaşmıştı ve teknik halihazırdaki bilimsel görüşe göre İ.Ö.1000 yıllarında doruğa ulaşmıştı. Sydney Macquarie Üniversitesi’nde Jana Jones şimdi bu zahmetli uygulamanın çok daha önceleri gelişmiş olduğu kanaatinde. Araştırmacılar Badari bölgesindeki en eski Mısır mezarlığında bulunan kumaş kalıntılarını inceledi. Mezarların bir kısmı Neolitik döneme ait Badari kültürüne diğer kısmı hanedan öncesi (İ.Ö4.5003.360) devirlere ait. Söz konusu mezarlar 20.yy’ın başlarında açılmıştı, incelenen kumaş parçaları ise bir İngiliz müzesinde saklanıyordu. Yıllar önce mikroskobik görüntüleri inceleyen Jones, kumaş kalıntılarının reçine içerdiğini tahmin etmişti. Yeni teknik analiz yöntemleri sayesinde kesin bir biyokimyasal inceleme yaptı ve kumaşın içine batırıldığı çam reçinesi, aromatik bir bitki özü, bitkisel şeker, doğal petrol ve bitkisel ve hayvansal yağ gibi maddeler saptadı. Mısır’daki en eski mumyalama geleneğiyle ilgili kalıntılar İ.Ö.2200 yıllarına ait. Son araştırma Mısırlıların ölülerini çok daha önceleri mumyalamaya başladıklarını ve özel olarak seçilmiş maddeler ve karışımlar kullandıklarını gösteriyor. Araştırmacılara göre kullanılan maddelerin bileşimi ve miktarı bile 3000 yıl sonra kullanılanlara çok yakın. Hatta bazı içeriklerin antibakteriyel etkileri vardı ki bu da bunların bilinçli olarak katıldığını kanıtlıyor. CBT 1432 6 /29 Ağustos 2014
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear