23 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

[email protected] T. Bilgehan Gürlek Endüstri Yük. Mühendisi bilgehan Yenilik, kurumsal yetenekler ve sistem yaklaşımı Ü retkenliğin arttırılmasında, insan kaynaklarının eğitimi, yenilik (inovasyon) ve ArGe’ye yapılan yatırımlar önemli olmakla birlikte tek başına yeterli olmamaktadır. ArGe ve inovasyon hedeflerine ulaşılabilmesi için yapılan yatırımların ve sağlanan finansal desteklerin tek başına sistemin diğer öğeleri göz önüne alınmaksızın sağlayacağı gelişme ve sonuçların kısıtlı olması kaçınılmazdır. Bu bağlamda 12 Ocak 2014 tarihinde basında çıkan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’nın “para var, proje yok” açıklaması örnek olarak verilebilir. Sunulan finansal destek miktarlarının giderek arttırılmasına karşın, firma ve kuruluşlarca geliştirilen proje hacminin (burada salt nicelik açısından bir değerlendirme yapılmakta, nitelik değerlendirmesine hiç girilmemiştir) oldukça yetersiz kalmış olması, sorgulanmaya değer bir konudur. Bu konuda gelişme sağlayabilmek için, öncelikle firma ve kuruluşlarda yenilik ve ArGe gereksinimi bilinci, farkındalığı yaratılmalı ve yeterli istem oluşturulmalıdır. Sonrasında, konulan hedeflere ulaşmada etkili olabilecek içsel ve dışsal ögeler bütünsel bir bakış açısıyla ele alınmak durumundadır. Bu öğelerin en başta gelenlerinden birisi de şu ana kadar ülkemizde yeterince üzerinde durulmayan “kurumsal yetkinlikler”dir. “Kurumsal Yetkinlikler” temel olarak üç alt başlıkta incelenebilir: İnsan kaynakları, Kurumsal Yetenekler, İşbirlikleri ve Ağ Yapılanmalar. Bu yeteneklerin bir kısmının ülke dışından edinilmesi olanaklı olmakla birlikte, önemli bir bölümünün aktarımı çok güç, hatta olanaksız olup özellikle ülke içindeki kuruluşlar tarafından geliştirilmesi gereği, olmazsa olmaz bir koşuldur. “Innovation Union Scoreboard” un 2013 yılı tabloları incelendiğinde Türkiye’nin görece olarak zayıf olduğu iki alandan birinin “İnsan Kaynakları” (diğeri “ firma arge ve yenilik yatırımları”) olduğunun vurgulandığı görülmektedir. “Proje temelli yenilik yönetimi”, “organizasyonel yöntemler” , “proje yönetimi”, yönetim destek süreçleri”, “kurumsal etik altyapısı” vb. yetenekler Kurumsal Yetenekleri oluştururlar. “Stratejik planlama” yı da bu yetenekler içerisine eklemek yanlış olmayacaktır. Stratejik ve uzun erimli planlama çıktıları yenilik süreci başlangıcındaki proje fikirlerinin oluşturulması ve seçenek projelerin değerlendirilmesinde girdi rolü üstlenirler ve sürecin sonraki aşamalarını önemli ölçüde etkilerler. Yenilikte başarılı ülkelerde bireysel kahramanlıklara dayalı inovasyon yerine takım çalışmasına dayanan “ortaklaşa inovasyon” kavramı bir toplumsal kurum olarak yerleşmiştir. İleri yönetim teknikleri, takım çalışması vb. örgütsel yenilikler yaygın olarak kullanılan araçlardandır. Bu tür kurumsal yetenekleri ağırlıklı olarak içinde barındıran bilgi çalışanları (knowledge workers) alanına ilişkin göstergelerden “bilgi yoğun istihdam” (knowledgeintensive employment) sıralamasında Türkiye 142 ülke arasında 76’ncılıkla yine alt sıralardadır. Süreç içerisinde sahip olunan kurumsal yenilik ve yönetim yetkinliklerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi var olan kapasiteyi saptamada önemli bir araçtır. Değerlendirme sonuçlarının geri bildirim olarak sisteme tekrar iletilmesi yoluyla süreçte iyileştirmeler yapılabilir ve yetkinlikler daha üst düzeylere taşınabilir. KURUMSAL BELLEK işbirlikleri” önemli boyutlarda teknolojik yetenekler ile iş kültürü, örgütsel yapılar ve yasal prosedürler gibi kurumsal yetenekleri içlerinde barındırırlar. Bu yeteneklerin geliştirilmesi ve öğrenmenin sağlanması ağ yapı sistemlerinin öğeleri arasındaki etkileşim ve geri bildirimler (bir tür “açık inovasyon”) yoluyla mümkün olabilmektedir. Bu nedenle, ülkemiz firma, üniversite ve kuruluşları bizzat ağ yapılanmalar içerisinde rol alarak bu yeteneklere sahip olmak durumundadırlar. “İnsan kaynakları” yeteneklerinin ülke dışından aktarımı hem zor hem de oldukça maliyetlidir. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, teknolojileri üreten insan kaynaklarının sahip olması gereken eğitim düzeyleri de giderek yükselmektedir. Uzun erimde, temel eğitimin yanı sıra bilgi ve teknoloji üretimini gerçekleştirecek insan gücünün yetiştirilmesini sağlayacak nitelikli üniversite eğitimine de ağırlık verilmek durumundadır. Dünya ülkelerinin yenilik performansının belirli faktörler çerçevesinde karşılaştırıldığı “Global Innovation Index (INSEAD) 2013” göstergeleri çerçevesinde Türkiye, “eğitim” başlığında 102’nci, bu başlık altındaki PISA faktörü (matematik ve bilim dereceleri) sıralamasında 40’ncı, “Business sophistication” altındaki “resmi eğitim sunan firmalar” (“firms offering formal training”) oranı (tüm firmaların yüzde 28,8) sıralamasında 142 ülke arasında 67’nci sıradadır. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri verilerinin karşılaştırıldığı radyolojik olarak radyasyon ve yüksek maliyet bedeli ile incelenmekte, ancak bu işlem yeterince amacına ulaşamamaktadır. Hastaları ülke genelinde bu konuda bilgilendirmek hekim olarak vicdan borcumuzdur. İkinci sorun hekimhekim ilişkisi açısından ortaya çıkmaktadır. Hekimlerin yaptığı işlemlerin değeri performans puanı gibi dogmatik, son derece tartışmalı, adil olmadığı her platformda dile getirilen, spekülatif bir sisteme göre değerlendirilmekte ve karşılaştırılmaktadır. Kimi branş hekimi değerli, kimileri ise değersiz kılınmakta; uzun emeklerle yapılan bir inceleme veya anlatılan 1 saatlik ders çok az emek harcananlar işlemlerle eşdeğer olabilmektedir. Hekimleri birbirine düşüren yeni bir uygulama da Sosyal Güvenlik Kurumunun belli işlemlerin ehil olup olmadığına İNSAN KAYNAKLARI Bilgi girdisi kullanımının giderek arttığı yenilik sürecinde; firmalar, üniversiteler, araştırma kurumları, kamu kuruluşları, danışmanlık ve eğitim kuruluşlarının karşılıklı etkileşim içerisinde oluşturdukları ağ yapılar; öğrenmenin, ortaklaşa ArGe ve yeniliklerin gerçekleştirildiği işbirliği platformlarıdır. Global Innovation Index (INSEAD) 2013 göstergelerine göre “Yenilik Bağlantıları” (Innovation Linkages) faktöründe Türkiye 142 ülke arasında 111. sırada yer almaktadır. Ülkemiz, Bu başlık altında gösterilen “üniversite/ sanayi işbirliği” de 69. sırada, “dış kaynaklarla finanse edilen ArGe” oranında 80. sırada (ülke içi toplam ArGe’nin yüzde 0.8’i ), bilgi soğurma (knowledge absorption) başlığı altındaki “bilgiiletişim hizmetleri ithalatı” nda 109. sırada kendine yer bulabilmiştir. Genel Yenilik Göstergesi sıralamasında en ön sıralarda olan ülkelerin “yenilik bağlantıları” göstergelerinde de ilk sıralarda yer aldıkları dikkat çekmektedir. “Ağ yapılar ve bakmaksızın ödeme kapsamına almasıyla, hastanelere atılan sorun yumağı ile ilgilidir. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), yeni düzenlemelerinden biri olan örnek bir kavga geçtiğimiz günlerde kendi departmanımızda yaşanmıştır. PDES öncesinde diğer hekimlerce ilgi çekici bulunmayan çeşitli radyolojik işlemler, SGK’nın birçok branşa ödeme yapması nedeniyle paylaşılamamaktadır. Örnek olarak SGK, bilimsel kriterlere göre bu işlemleri yapmak konusunda hekimin ehil ve yeterince tecrübeli olup olmadığını bakmaksızın x ışını eşliğinde yapılan vasküler girişimsel işlemler için radyolojinin yanı sıra kalp damar cerrahisi, beyin cerrahisi ve nöroloji anabilim dallarına da ödeme yapmaktadır. Yüksek performans ödemesi yapılan bu vasküler işlemler, birden fazla branş tarafın TÜRKİYE YENİLİK İŞBİRLİKLERİNDE EN ALT SIRALARDA Ülkemiz ArGe harTablo1 Global inovasyon endeksi camalarının GSMH içe(INSEAD2013) risindeki payının istenen TÜRKİYE düzeylerde olmamasıson • Eğitimde 102. ci birkaç yıldır yüzde 0,8 • PISA’da 40. cı • Resmi eğitim sunan firmalar 67. ci oranlarındabir yana, su• Bilgi yoğun istihdamda 76.cı nulan destek olanakları• Yenilik bağlantılarında 111. ci nın tam kullanılamaması • Üniversite sanayi işbirliğinde 69, cu da istenilen üretkenlik • ARGE dış finansmanda 80.ci ve teknoloji düzeylerine • Bilgi soğurmada 109. cu erişilememesinde etkili olmaktadır. Proje temelli yaklaşımların yetersizliği, yönetim ve örgütlenme yeteneklerinin yeterince gelişmiş olmaması sürdürülen yenilik çabalarının istenilen sonuçlara ulaşmasını önemli ölçüde engellemektedir. Dışarıdan aktarım kolaylığından vazgeçilerek “kurumsal”, “insan kaynakları” ve “işbirlikleri” yetkinliklerinin geliştirilmesi yönünde planların uygulamaya konulması firmalar, kurumlar ve üst düzey karar organlarınca stratejik olarak ele alınmalıdır. Sözü edilen kurumsal ve teknolojik yeteneklerin geliştirilmesi için önerilebilecek araçlardan bazıları şöylece sıralanabilir: “teknoloji, yenilik ve proje yönetimi yetkinliklerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesine yönelik destekler”; “yeni yönetim tekniklerinin uygulanması, kurumsal yapılanma destekleri (örneğin özellikle “yönetsel süreçler” alanında düzenlenecek bir proje pazarı)”, “ağ yapı ve işbirliklerinin geliştirilmesine yönelik destekler”. Kurumsal yetkinliklerin geliştirilmesinde nitelikli üniversite eğitiminin yaygınlaştırılması ve insan kaynakları kapasitesinin gereken düzeylere yükseltilmesi son derece önemli bir noktadır. Uzun erimli planlama, ArGe ve yenilik yatırımları ile birlikte üretken örgütlenme ve yönetim yapılarının kurulması; “kurumsal ve teknolojik yetkinlikler” in geliştirilmesini sağlayacak sistematik araçların uygulamaya konulması ülke gündeminin en ön sıralarında yer almalıdır. Kendi öz varlıklarımıza dayanan ve onları hızla harekete geçirecek yöntemleri uygulamaya sokmamız, ulusal çıkarlarımız açısından yaşamsaldır. dan ilgi çekici hale gelmiş ve hekimler pastadan pay alma kavgasına tutuşmuştur. Sağlık sistemi, akıl, bilim ve tecrübe yerine, güçlüye ve yöneticiye yakın olanların kazandığı bir güç savaşına sahne olmaktadır. Başta radyoloji klinikleri gibi birçok klinikte hasta tedavi etmek hedefi bırakılarak gücü koruma veya meslektaşlarından yeni performans alanları koparma kavgası başlamıştır. Bu kavgalar, tüm üniversitelere, bilime, etiğe, hekimlere ve en çok da hastalara zarar vermektedir. İlgililere duyurmak ve bu kavgaların nasıl durdurulacağını yetkililere sormak hekim ve insan olarak boynumuzun borcudur. Değişim hep var olmuştur. Toplum ve kurumlar, değişimlerle sınanmaktadır. Önemli olan değişimin neye hizmet ettiğini sorgulamaktır. İnsana mı, yoksa aldatmaca, kaos ve kavgaya mı! “KURUMSAL YETENEKLERİ”Nİ GELİŞTİRMEDEN İNOVASYONDA ATILIM YAPAMAZ CBT 1413 19/18 Nisan 2014 TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear