Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TÜRK BİLİMCİLER VE ARAŞTIRMALARI Türk bilim insanından devrim yaratan teknoloji Çalışmalarını Kanada’da sürdüren patolog Dr. Yeni Yücel* tümüyle yeni, ileri teknoloji ürünü görüntüleme sistemi ile diyabet araştırmalarında devrim yarattı. Bu bütünleşik teknoloji, ses ve ışık yardımı ile diyabeti ve diyabetin yol açtığı sorunları genetik düzeyde tespit ediyor. Kanada’da bulunan St. Michael’s Hastanesi bünyesindeki Keenan Biyomedikal Bilim Araştırma Merkezi’nden patolog Dr. Yeni Yücel’in geliştirdiği yeni bir görüntüleme sistemi, üç ekipmanı tek bir gövdede birleştirerek dünyada bir ilki oluşturuyor. Bu üç ekipman şöyle; • Deney tüpü görüntüleme için foto akustik • Yakın kızılötesi retinal anjiyografi • Hiperspektral mikroskop Bu bütünleşik teknoloji, ses ve ışık yardımı ile diyabeti ve diyabetin yol açtığı sorunları genetik düzeyde tespit ediyor. Hiperspektral görüntüleme NASA’nın yıldızlardan yansıyan ışığı analiz etmekte kullandığı bir teknoloji. St Michael’s Hastanesi’nde Yücel ve ekibi, hiperspektral mikroskop adını verdikleri bir teknoloji ile doku kesitlerini “görebiliyor”. Burada belirleyici olan ışığın ne kadar yansıdığı veya emildiği. Bu teknoloji lazerin oluşturduğu ses titreşimlerini ölçen bir ekipmanla birleştirildiği zaman bilim insanları doku örneğinin hastalıklı olup olmadığını “işitebiliyor”. Dr. Yücel bu konudaki deneyimlerini şöyle aktarıyor: “Bu çalışma, hastalığı erken evrede yakalama ve sorunu büyük bir hassasiyetle tespit etme olanağı sağlıyor. Devrim yaratıcı teknolojileri bir arada kullanarak diyabetin nedenlerini ve etkilerini hastaya acı çektirmeden inceleme şansına sahip oluyoruz.” Diyabet hastalarının küçük, anormal kan damarları göze, böbreklere ve beyne sızıntı yapar. Bu da körlük, böbrek iflası ve bilişsel harabiyet gibi ciddi sorunlara yol açar. Şimdi tek bir görünteleme seansında bilim insanları, canlı bir hayvanın tüm vücudunu inceleyip, diyabetten etkilenen organları tespit edebiliyor. “Bu teknoloji kendi dalında bir ilktir. Ve diyabet tedavisinde yeni yöntemlerin geliştirilmesinde yol açacak” diye konuşan Dr. Yücel, “Gözlerde, böbreklerde ve beyindeki sızıntı yapan kan damarlarını tespit etmek, buralardaki sızıntıyı durdurmak için bizlere yeni tedavi olanakları kazandıracak” diyor. Şu anda tedavi stratejileri bir seferde yalnızca tek bir soruna çare bulabiliyor. Şimdi endokrinoloji, oftalmoloji, sinirbilim patoloji, fizik ve bilgisayar bilimi gibi birden fazla alanı birleştirerek aynı anda çok sayıdaki organdaki sorunu aynı anda tespit etmek mümkün olacak. Bu çalışma Kanada İnovasyon Vakfı tarafından 1 milyon dolar ile ödüllendirildi. Derleyen: Reyhan Oksay Kaynak: St.Michael’s Hospital, InTouch dergisi, Ocak 2014 *Prof. Dr. Yeni Hasan Yücel’in babası, şair Can Yücel, dedesi ise eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’dir. M Dr. Tan İnce’den meme kanseri tedavisinde yeni yaklaşım TEK BİR SEANS İLE TEŞHİS iami Üniversitesi Miller lışan İnce, östrojene bağlı tümörlerin Tıp Okulu patoloji bölümü dörtte üçü ile östrojenden bağımsız asosiye profesörü Dr. Tan tümörlerin üçte ikisinin, D vitamini İnce ve ekibi, meme kanseri tedavi ile testosteron hormon reseptörlerinsinde yeni bir yaklaşım geliştirdi. Bu den etkilendiğini ortaya çıkardı. Soyaklaşımda etkili bir tedavinin belirlenmesinde bugün uygulanmakta olan genetik mutasyonlar yerine, normal doku ve hormon reseptörlerinden yararlanılıyor. Bu buluş Journal of Clinical Investigation der Dr. Tan İnce’nin 10 yıllık çalışması gisinin 27 Ocak Meme patoloğu ve kanser farmakoloğu olan Dr. Tan İnce, bu 2014 online sayı çalışmaya Meme Kanseri Araştırma Vakfı’nın mali desteği sında yayımlandı. ile 10 yıl önce başladı. Bu süreçte insan meme dokusundaki Meme kan normal hücre tiplerini tanımlamak için büyük bir titizlikle serlerinin yak çalıştı. Ekibiyle birlikte 15.000 normal meme hücresini inlaşık dörtte üçü celedi ve daha önce tanımlanmamış 11 normal hücre alt tipi keşfetti. Ekibiyle birlikte bu 11 normal meme hücre tiplerini östrojen hormodört yeni hormonal ayrıştırıcı grup altında topladı (HR0, 1, 2, nundan etkile 3). Bunlar D vitamini, androjen ve östrojen hormon reseptör nir. Bu tür meme ekspresyonu ile sınıflandırılıyordu. kanserlerinin tedavisinde bugün östrojeni engellemek nuçta bilim insanları meme kanseri için Tamoxifen gibi ilaçlardan yarar hücrelerini, D vitamini ve testostelanılır. Ancak hastaların üçte biri ile ron reseptörlerini harekete geçiren yarısı arasında bir kısmı bu süreçte te hormonlarla tedavi ettikleri zaman daviye direnç geliştirir. Bu hastalar ve kanser hücrelerinin küçüldüğünü fark tümörü östrojene bağlı olmayan has etti. Bunun yanı sıra bu hormonlar taların tedavisinde şu anda alternatif standart kemoterapinin yararlarını bir hormon tedavi seçeneği yoktur. artırıyordu. Türk profesöre İngiltere’den ödül Kalp ve damar cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Serdar Günaydın, İngiliz bilim insanlarıyla birlikte geliştirdiği, ameliyatlarda çıkan kanı temizleyip filtre ederek hastaya yeniden verilmesini sağlayan cihazıyla İngiltere’nin önemli inovasyon ödülüne layık görüldü. Kan kaybını önleyen cihaz, Times Bilim Ödülleri kapsamında İnovasyon ve Teknolojiye Sıradışı Katkı dalında birincilik ödülünü aldı. Prof. Dr. Günaydın 2 yıl kadar önce misafir öğretim üyesi olarak çalıştığı İngiltere’de Strathclyde Üniversitesi’nde bir ekiple birlikte konuyla ilgili araştırmalara başladı. Daha sonra ilk uygulamaları İngiltere ve Türkiye’de yine kendi yaptı. 2013 ortalarında bütün onayları alınarak piyasaya sürüldü. Yıl içinde Avrupa’da yapılan ürün geliştirmeye yönelik tüm çalışmaları takip eden Times Higher Education Awards tarafından sözkonusu cihaz birincilik ödülüne layık görüldü. Cihaz 2013 ortalarında tüm emniyet testlerinin geçerek CE belgesi aldı ve bir İngiliz firması tarafından üretilerek piyasaya sürüldü. Tüm Avrupa’da satışa sunuldu. Kanada’da 2013 sonlarında piyasaya verildi. Söz konusu cihaz ile ameliyat sırasında hastadan alınan artık kan bir torba içine konuluyor. Torbanın içinde ortamdaki sıvıyı emen bir kimyasal ve kanın sadece kırmızı hücrelerini geçiren özel bir filtre yer alıyor. 15 dakika içinde torbadaki sıvı yok edilmiş ve sadece kırmızı kan hücrelerinin kaldığı ürüne ulaşılmış oluyor. İşlem 15 dakika sürüyor ve hazırlanan kan doğrudan hastaya geri verilebiliyor. 2 litrelik torbalarda biriktirilen atık kandan geri hastaya verilebilecek (bir ünite) kan elde edilebiliyor. CBT 1403 4 /7 Şubat 2014 Dr. Tan İnce ve ekibi son çalışmalarında yeni bir meme kanseri sınıflandırma sistemi oluşturdu. Bu sistemde, ana akım kanser araştırmalarının yaygın uygulaması olan genetik mutasyonlara değil, normal doku ve hormon reseptörlerine odaklanılıyor. Son yıllarda genel uygulama, meme kanseri içindeki genetik mutasyonları saptayarak her bir mutasyon için hedefe yönelik tedavi geliştirmeye yöneliktir. Bu uygulamada klinik sorun, ortalama bir meme kanserinde 200’den fazla mutasyonun olmasıdır. Son bulguların ışığı altında İnce, “Bugüne dek tüm çalışmaların odak noktası tümörlerdi. Kimsenin aklına normal doku ile tümörleri karşılaştırmak gelmiyordu” diye konuşuyor. Makalenin birinci yazarı olan Brigham ve Women’s Hospital’dan Dr. Sandro Sanfagata ile birlikte ça GENETİK MUTASYONLAR “OUT” ETKİSİ “Bu buluş, kemoterapi görecek olan hastaların, hormon terapisinden daha fazla yarar görmesini sağlıyor” diye konuşan İnce, “Daha ileri çalışmalarla daha düşük dozda kemoterapi uygulanmasının yolu açılacak” diyor. İnce ve ekibi ayrıca bu çalışmada, bazalbenzeri karsinoma adı verilen daha önce tanımlanmış tümör alt gruplarından bazılarının, normal hücre tiplerinin yanlış sınıflandırılmasına bağlı olarak hatalı etiketlendiğini ortaya çıkarttı. Şimdi İnce’nin laboratuvarında ileri çalışmalar devam ediyor. Sylvester’daki Braman Aile Meme Kanseri Enstitüsü’ndeki bilim insanlarıyla birlikte çalışan İnce, bulgularının klinik çalışmalara aktarılması için zamanla yarışıyor. Derleyen: Reyhan Oksay Kaynak:http://med.miami.edu/ news/researchersdiscovernewhormonereceptorstotargetwhentreatingbreastc