26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Tartışma CBT 1440/24 Ekim 2014 19 Genç Cumhuriyetin genç jeologlarından: Necip Tolun’a veda Ahmet Necip Tolun, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin, döndüklerinde ülkenin gelişmesine katkıda bulunmaları amacıyla burslu olarak KIRMIZI VE SİYAH TOLUN’LAR Cenevre Üniversitesine Necip Tolun’dan Avrupa’ya gönderdiği öğrencilerden biridir. bir buçuk yıl sonra, burslu öğrenci olarak Aslı Tolun 1918 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. Yargıç babasının görevi nedeniyle, ilk okulu Urfa’da okudu. Ailenin İstanbul’a taşınmasıyla ortaokulu Üsküdar’da, liseyi ise Pertevniyal Lisesinde bitirdi. 1937 yılında, o zamanlar sınavla girilen tek yüksekokul olan Mülkiye Mektebinde (bugünkü Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi) öğrenim görmeye başladı. Gazetede gördüğü bir ilan üzerine, Maden Teknik ve Arama Enstitüsü’nün (MTA) jeoloji ve maden mühendisliği öğrenimi için yurtdışına göndereceği öğrencileri seçmek için açtığı sınava girdi. Sınavda başarılı olunca, Fransızca bildiği için Cenevre’ye (İsviçre) gönderildi. Anlattığına göre, Cenevre’de bir pansiyona yerleşmiş. Aylık 480 İsviçre frangı olan bursu ile çok rahat geçinirmiş. O zamanlar genç Türkiye Cumhuriyetinin, döndüklerinde sanayiyi geliştirmek ya da yeni kuşakları eğitmek üzere, yurtdışına gönderdiği öğrenciler için ne kadar büyük bir özveride bulunduğu biliniyor. Lisans öğrenimini 3 yılda tamamlayarak 1940’da jeoloji ve mineraloji diplomasını aldı ve hemen ardından doktora çalışmasına başladı. Tez konusu “Sedimanter kayaların petrografi ve stratigrafisi” idi. Bu çalışma sırasında Alpler’de “Cenomanian” tabakasını buldu. Bu konuyla ilgili şu anısını dile getirmişti: “Eğitimimiz harp yıllarında olduğu için talebe sayımız azdı. Buna karşın, diğer ülkelerden [Almanya] kaçan kıymetli hocaların katılımıyla İsviçre’de eğitim en ileri noktaya gelmişti. Hocalarımın arasında, çok ünlü bir jeoloji profesörü olan Maurice Lugeon [1870 1953] da vardı. Hatta doktora çalışmam sırasında, bu zat, ‘Cenomanian’ tabakasını bir Türk bulmamalıydı’ şeklinde bir değerlendirme yapmıştı.” Fakültesi’ var. Ayrıca Kur’an Araştırmaları Merkezi (KURAMER) var. TDV’na bağlı, 1988’den beri çalışan İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) var. Aslında Türkiye’deki tüm üniversiteler İslam üniversitesi, tüm fakülteler İslam fakültesi oldu. Örneğin, tıp profesörleri hastalıkları artık ayet ve hadislerle açıklamaya çalışıyor. Bunlar da DİB’e hizmete hazırdırlar. Tüm bunlara karşı DİB, bugüne kadar hangi sorunu çözdü? İslam adına yapılan hangi vahşeti önledi? Sorunun uluslararası boyutunu bırakalım, ulusala bakalım. İslam adına örneğin, Çorum ve Kahramanmaraş katliamını yapanlarla IŞİD militanları arasında ne fark var? Bunlara karşı Diyanet ne yaptı? Kınadığını bile anımsamıyoruz. Bir siyasal partinin başkanı, sık sık “kefenini giyerek yola çıktığını, dindar ve kindar gençler yetiştireceğini” söylüyor. Mitinglerde kefen giymiş insanlar kürsünün çevresini kuşatıyorlar. ‘Kefen’ ve ‘kin’ şiddeti kutsayan sözcükler değil mi? DİB, bu söylemlere bir tepki gösterdi mi? “Din ile kinin bağdaşmadığıgelen Raşit Tolun, isim benzerliğiyle ilgili anısını şöyle anlatmıştı: “Büyük bir tesadüf eseri, Necip Ağabey ile soyadlarımız aynıydı. İsviçreliler zaten isimlerimizi kullanmadıklarından ona ‘Tolun N’ bana ise ‘Tolun R’ diyorlardı. İkimizi nasıl karıştırmadıklarını anlayamazdım. Cam malzeme deposundan laboratuvar için gerekli malzemeyi alırdık, faturayı MTA’ya gönderirdik, MTA öderdi. Birgün depodan gerekli malzemeyi aldım ve hiç hata yapmadan ‘Tolun R’ diye fiş kesen depocuya “Nasıl oluyor da bizi karıştırmıyorsunuz?” diye sordum. O da, ‘Sen sabahları koştura koştura geliyorsun, yanakların kıpkırmızı oluyor. Senin adın bu nedenle ‘Tolun Rouge’ [Kırmızı Tolun]; o ise karakaşlı, kara gözlü, kıvır kıvır siyah saçlı. Onun adı da ‘Tolun Noir’ [Siyah Tolun] demez mi? Kahkahayı bastık, yani ben kırmızı Tolun’dum; o ise siyah Tolun.” Necip Tolun, 1945’de jeoloji doktorasını aldı. Mecburi hizmetini yerine getirmek için MTA’da arazi jeologu olarak göreve başladı ve 1952 yılına kadar o enstitüde çalıştı. 34.000 kilometre karelik arazinin 1/100.000 ölçekli jeolojik haritasını, birçok maden sahasının ayrıntılı harita ve etütlerini, Güneydoğu petrol sahalarının birçok stratigrafik harita ve etüdünü yaptı. 1953 yılında görevi Etibank’a nakledilince, Keban maden sahasının 1/100.000 ölçekli jeolojik haritasını hazırladı. Aldatılmaya hazır insanların olduğu yerde, her zaman onları aldatacak çıkarcılar türer. Bunlar ortaya politikacı, cemaat/ tarikat lideri, büyük din âlimi, şeyh vb. olarak çıkar ve küplerini doldururlar. Çıkarlarını kaybedecekleri için, bunların ortak bir görüş oluşturmaları olası değildir. nı” açıkladı mı? Dİ Başkanı, aynı zamanda TDV’nın Mütevelli Heyeti Başkanıdır. Adı geçen üniversiteden başka, Kuran kursları, birçok eğitim kurumu ve öğrenci yurtları var. On binlerce öğrenciye burs vermekte. Ayrıca Kazakistan’dan Haiti’ye, Romanya’dan Somali’ye kadar birçok dış ülkede de eğitim kurumları var. Camileri de eklersek devletin en örgütlü ve yaptırım gücü en yüksek kurumu DİB’dir. Yalnız ülkemizde değil, İslam dünyasında da büyük bir kesimi eğitme, etkileme ve yönlendirme gücüne sahiptir. Adını ‘Uluslararası İslam Üniversitesi’ olarak değiştirmek istedikleri üniversitenin, zaten ‘Uluslararası İslam ve Din Bilimleri ZATEN ÜNİVERSİTELER İSLAM ÜNİVERSİTESİ GİBİ Sorunun çözümü DİB’e daha çok rol vermek değil, dini ve diyaneti toplumsal sorunlardan uzaklaştırmaktır. Amerika’yı yeniden keşfe gerek yok. Bursalı’nın dediği gibi, “tarih benzer derslerle dolu.” Avrupa’da yüzlerce yıl din ve mezhep savaşları yaşandı. Onlar Aydınlanma Devrimiyle, Kiliseyi toplumsal sorunlardan uzaklaştırdılar ve kişinin dinini vicdanında yaşamasını sağlayan laik yönetim anlayışını geliştirdiler. Bunun sonunda halkın kutsal duygularını sömürme, din ve mezhep savaşları, vahşet, barbarlık ve vandallıklar sona erdi. Cumhuriyet bu amaçla laikliği benimsedi. Doğal olarak halkı aldatmak isteyenlerin en çok karşı çıktıkları devrim ‘laiklik’ oldu. Bunlara en büyük desteği, Bursalı’nın deyişiyle, “parçala, böl, savaş, savaştır ve yönet” politikası uygulayan ve her zaman sömürüden ‘aslan payını’ alan emperyalistler verdi. Sonunda ülke bugünlere geldi. DİYANET TOPUMSAL SORUNLARDAN UZAKLAŞMALI Raşit Tolun’a göre Güneydoğu Anadolu’daki fosfat yataklarının bulunuşunu ülkemiz Necip Tolun’un jeolog olarak beceri ve başarısına borçludur. Tolun’un Türkiye’deki fosfat yatakları, Çamdağ (Ferizli Tepe) oolitli demir cevheri, Payas (Hatay) tortul demir yatakları, Keban çinkokurşun yatakları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi jeolojisi ve petrol imkânları, Türkiye’nin hidrokarbon imkânları konusunda yayın ve raporları vardır. Ayrıca, çeşitli mineral yataklarının (kurşun, wolfram, cıva, demir, altın, krom, manyezit, linyit, bakır, bor yatakları) 165 jeolojik haritasını yaptı. Necip Tolun 19541961 yıllarında serbest jeolog olarak çalışırken petrol şirketleri ve devlet kuruluşları için saha çalışmaları yaptı. 19561957 yıllarında Tide Water Oil Co.’de müşavir jeolog olarak görev yaptıktan sonra 19581959 yıllarında Petrol Dairesinde teknik müşavir jeolog, 19591961 yıllarında ise Bilgin Maden Ltd. Şirketi’nde müşavir jeolog olarak çalıştı. 19611963 yıllarında Maden Yardım Komisyonu’nda jeolog, 1964’ten 1984 arası serbest müşavir jeolog olarak Türkiye’de ve Avrupa’da (I.E. Solvay Cie, Belçika) çalıştı. Araştırmalarını birçok kitapta topladı. Necip Tolun, Cenevre’de doktora yaptığı yıllarda kimyager İsviçreli Maria Bauer ile evlendi. Anadolu’daki araştırmalarında, eşinin bebeği kucağında hep kendine eşlik ettiğini, hiç şikâyet etmeden birlikte çadırda kaldığını anlatırdı. Çiftin bir kızı (Güzin) ve bir oğlu (Tekinalp) vardır. Sevgili amcamı bu yıl, 13 Şubat 2014 günü, kaybettik. Onun hakkındaki bu kısa yazı, cumhuriyetin kuruluşundan 1950 yılına kadar, devlet tarafından yurtdışına çeşitli dallarda öğrenim görmeye gönderilen ve dönüşlerinde Türkiye’nin kalkınması için özveri ile çalışan gençleri tanıtmak için hazırlanmakta olan biyografik bir çalışmadan alınmıştır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear