26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

SON ARAŞTIRMALAR “Yalnız George”un akrabaları bulundu Penguenler Güney Kutbu’ndaki Kap Washington bölgesinde yaşayan bir kolonidendi. Hayvanları takip edebilmek için hayvanların hareketlerini ve denizde hangi derinliğe indiklerini gösteren bir izleme cihazı kullanıldı. Bu şekilde koloniden avlanmak için ayrılan penguenlerin ortalama olarak beş saat yol aldıkları görüldü. Hayvanlar avlanma süresinin üçte ikisini beş metre derine hatta daha derine dalarak, üçte birini ise buzlarda dinlenerek geçiriyor. Buzda geçirilen zaman sadece dinlenmelerine değil, tahminlere göre onları mesela deniz aslanı gibi düşmanlarından da koruyor. Çünkü penguenler grup halinde avlanmak için buz kenarında saatlerce bekliyor. Sonuçlar deniz buzunun imparator penguenler için ne kadar önemli olduğunu göstermekte. İklim değişimi nedeniyle deniz buzunun dağılımında meydana gelecek değişiklikler penguen kolonilerinin avlanmalarını zorlaştıracak. ki Ardèche ırmağının vadisinde bulunuyor ve duvarlarında 400’ün üzerinde resim yer alıyor. Bilim insanları resimlerin yaklaşık olarak 35.000 yıllık olduğunu düşünüyorlar. Buna göre Lascaux mağarasındaki resimler daha yeni. Çünkü tahminlere göre bu mağaradaki resimler yaklaşık olarak 17.000 yıl önce yapılmış. Videoda çizgi film ilkesinin varlığı diğer buluntu yerlerindeki örneklerle de gösteriliyor. Mesela Portekiz’deki Do Vale do Côa Arkeoloji Parkı’ndaki resimler gibi. İlgili video http://antiquity.ac.uk/projgall/azema332/ adresinde izlenebilir. yerinde bulunur. Araştırma sırasında 31 katılımcının alt koluna veya ayasına iki derece yanık veya derin sıyrık yarasına benzer yani dikiş gerektirmeyen hafif yaralar açılmış. İyileşmeyi takip eden araştırmacılar küçük doku örnekleri alarak mikroskop altında inceledi. Sonuç: Yalnızca üç gün sonra o zamana kadar etkin olmayan ter bezleri üst deri için hücre üretmeye başladı. Hücre alttan yukarı doğru büyümüş ve yüzeye ulaştığında ise yayılmaya devam etmiş. Yedi gün sonra zarar gören cildin yüzde seksen sekizi, on gün sonraysa her yeri iyileşti. Yağ bezleri ve kıl köklerinin de iyileşmede katkıları var ama kıl köklerinden üç misli fazlı ter bezi bulunduğu için, ter bezlerinin önemi daha büyük. Bundan sonraki çalışmalarda ter bezlerindeki hücrelerin kaynağı belirlenecek. Bilim insanları yaralanma anında çabucak bir araya toplanarak bölünen bir kök hücre rezervini tahmin ediyorlar. Eğer bu tez kanıtlanırsa, kök hücreleri hedeflere uygun olarak uyarılarak mesela ağır hastaların yatak yaraları daha iyi tedavi edilebilecek. Geçen Haziran ayında ölen ünlü kaplumbağa “Yalnız George”un (“Lonesome George”) Galapagos adalarında akrabaları bulundu. Yüz yaşından sonra ölen kaplumbağanın, türünün son temsilcisi olduğu sanılıyordu. Fakat bilim insanları şimdi aynı alttürün (Chelonoidis abingdoni) genlerini taşıyan 17 dev kaplumbağa buldular. Ayrıca Galapagos Doğal Parkı ve Yale Üniversitesi’nin birlikte gerçekleştirdiği incelemeler sonucunda da Isabela adasında “Yalnız George”un da dahil olduğu Pinta adasındaki alttürün genlerini kısmen taşıyan dokuz dişi, üç erkek ve beş yavru kaplumbağa da bulundu. Sonuç, 2008 yılından bu yana İsabela adasındaki Wolf yanardağının yamaçlarında yaşayan kaplumbağalardan alınan 1600 doku örneğinin incelenmesine dayanıyor. Bilim insanları adada sadece melez değil, genetik açıdan karışmamış Pinta kaplumbağalarının da yaşadığını düşünüyorlar. Yüz yaşından daha yaşlı olan Yalnız George geçen Haziran ayında kalp rahatsızlığı nedeniyle ölmüştü. Galapagoslar’daki Santa Cruz adasında bulunan araştırma enstitüsünde, ölümünden önce genlerini çiftleşme yoluyla dişi kaplumbağalara aktarılarak akraba olan bir alttür elde etme çabaları hep boşa gitmişti. Alttürler çeşitli Galapagos adalarında yaşıyorlar. 19.yy’da kaplumbağaları yemek için yakalayan denizciler, çok fazla yiyeceğe sahip olduklarında onları canlı canlı denize atıyorlardı. Bu nedenle bir teoriye göre Pinta örnekleri bu şekilde İsabela adasına gelmişler. CBT 1342/ 6 7 Aralık 2012 Uluslararası bir araştırma ekibinin PloS One dergisindeki araştırma yazısına göre Güney Kutbu’ndaki buzlu alanlar, imparator penguenleri için av sırasında önemli dinlenme yerlerini oluşturuyor. Penguenler denizlerde uzun süre yem aradıktan sonra tekrar tekrar deniz buzuna dönüyor ve burada zamanlarının neredeyse üçte birini geçiriyor. Fukuyama Üniversitesi’nden (Hiroşima, Japonya) Shinichi Watanabe yönetiminde çalışan ekip, 2005 yalında bir grup imparator pengueninin (Aptenodytes foster) kuluçka dönemindeki davranışlarını inceledi. Deniz buzu imparator penguenin dinlenme yeri İki Fransız araştırmacı, taş devri insanlarının çizgi film ilkelerinden haberdar olduklarını iddia ediy o r . Hatta bu teorilerini bir video ile de kanıtlamaya çalışıyor. Marc Azéma ve Florent Rivère, “Antiquity” dergisinde yayımladıkları “Animation in Paleolithic art a preecho of cinema” çalışmasında, Chauvet ve Lascaux mağaralarındaki resimlerin ateşin titrek ışığında kısmen “canlandığını” söyleyen hipotezi sunuyor. Alevlerden yansıyan değişken ışık durumlarına göre hareketli bir resmin yanılsaması oluşuyor diyen araştırmacılar bir videoyla taş devri çizgi filminin nasıl göründüğünü açıklıyorlar. 1994 yılında keşfedilen Chauvet mağarası güney Fransa’da Taş devri mağarasında sinema! Sıyrık yaralarının iyileşmesinde ter bezleri çok önemli bir görev üstleniyor. Bugüne dek bilinmeyen bu özelliğe göre ter bezleri cildin onarılması için gerekli olan hücrelerin çok önemli bir kısmını yeniliyor. Bezler sadece insan cildinde bulunuyor ve konuyla ilgili araştırmalarda kullanılan deney hayvanlarında bulunmadığı için de ter bezlerinin bu özelliği bugüne kadar gizli kalmış. Ter bezlerinin yenileme potansiyeli bedenin en iyi saklanan giziydi diyor Michigan Üniversitesi’nden Laure Rittiè. Bilim insanları bugüne dek yaranın iyileşmesi sırasında gerekli olan hücre yenilenmesinin en başta yaranın etrafındaki sağlam cilt, kısmen de yağ bezeleri ve kıl köklerince gerçekleştirildiğini sanıyorlardı. Fakat ne var ki ayalar ve ayak tabanlarında hiç kıl bulunmamasına rağmen buradaki yaralar da sorunsuz olarak kapanıyor. Rittiè ve ekibi bu nedenle yaranın iyileşmesinde başka bir sorumlunun bulunduğunu tahmin ederek araştırmaya başlamış ve sonuç olarak da bu önemli görevin erkin ter bezleri tarafından yerini getirildiğini bulmuşlar. Üst deri ve alt derinin arasındaki sınırda yer alan erkin ter bezleri, cildi serinleten ve aynı zamanda koruyucu asit tabakasını dengeleyen saydam ve kokusuz teri üretir. Erkin ter bezleri göreceli olarak tüm cildin her Yara iyileşirken, ter bezleri hücreleri yeniliyor Bazı virüsler sağlıklı dokuya zarar vermeden kanserli hücreleri öldürebiliyor. Fakat ne var ki bu tür onkolitik virüslerle yapılan tedavi çok az etkili. Amerikalılar bunun nedenini buldu. İnsanda görülen ölümcül beyin tümörüne (Glioblastom) sahip farelerle gerçekleştirilen deneylerle, virüs tedavisinin bağışıklık sisteminin hücrelerini etkinleştirdiği ortaya çıktı. Doğal katil hücreler (NKhücreleri) olarak isimlendirilen hücreler kanserli dokudaki virüslerin çoğalmalarını engelleyerek, tümör hücrelerinin tamamen temizlenmesini önlüyor. Bağışıklık hücreleri bloke edilebilirse, virüs tedavisinin etkisini önemli ölçüde iyile Virüsle kanser tedavisinin başarısızlığından bağışıklık sistemi sorumlu ZİHİNSEL ETKİNLİK=SAĞLIKLI BEYİN Okumak, yazmak ve satranç gibi zekâ oyunları, yaşlılıkta zihni sağlıklı ve açık tutmaya yardımcı oluyor. Bu durum sağlıklı bir beyin yapısında kendisini gösteriyor: Daha fazla zihinsel etkinlikte bulunan yaşlılarda, sinir liflerinden oluşan ak madde varlığını daha iyi koruyor. Bu bağlantıyı özel bir beyin tarama yöntemiyle gösteren bilim insanları, araştırma sonuçlarını Chicago’da gerçekleştirilen “Kuzey Amerika Radyoloji Birliği”nin (RSNA) konferansında sundular. Çalışma, zihinsel uğraş ve zihin sağlığı arasındaki bağlantıyla ilgili bilgileri kanıtlaması açısında önem taşıyor. “Gazete okumak, mektup yazmak, kütüphaneye gitmek veya satranç ve dama gibi oyunlar oynamak, beyni daha sağlıklı kılan basit etkinliklerdir” diye konuşan Rush Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Konstantinos Arfanakis, seksen bir yaşında olan ve herhangi bir demans veya bellek sorunu olmayan 150 yaşlıya bir yıl önceki zihinsel uğraşları hakkında bilgi aldıktan sonra, özel bir manyetik rezonans tomografisiyle de beyinlerini incelemiş. Difüzyon tensör görüntüleme tekniği, beyindeki su moleküllerinin hareketlerini kaydediyor. Beyin dokusundaki suyun ne derecede özgür olarak dolaştığını gösteren ölçü difüzyon anizotropisidir. Bilim insanları zihinsel uğraş ve yüksek difüzyon anizotropisi arasında belirgin bir ilişki saptamış. Daha fazla zihinsel uğraşlarda bulunan yaşlılarda yüksek difüzyon anizotropisi, bu kişilerin gençlere benzeyen beyin özelliklerine sahip oldukları anlamına geliyor. Bilim insanları bazı katılımcıları incelemeye devam ederek difüzyon anizotropisi değerlerinin zamansal değişimini tespit etmek istiyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear