26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Çaldağı’ndan Ankara’ya haykırış! ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: smet Giritli, Kemalist Devrim ve deoloji, .Ü. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1260 13 Mayıs 2011 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir (Gümüşköy’de atık barajının çökmesi ve bütün çevreyi siyanürle zehirleme tehlikesini ortaya çıkartması, iktidarın doğayı ve yaşamı hoyratça harcayan “maden” politikalarının ürünüdür. Bu köşeyi, tarih profesörü Salih Özbaran’ın seslenişine bırakıyoruz bu hafta.) Y Salih Özbaran Sağlık sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.3437274 Faks: 0212.3437264 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul urdun dört bir yanından Ankara’ya yürüyüp doğanın sesini götüren, onun yaşamsal özelliğini duyurmaya çalışan gönüllülere destek için birşeyler söylemek, ülkenin yönetimini üstlenmiş iktidar sahiplerine çığlıklarla seslenmek istiyorum. Benim memleketimin Çaldağı’nı delmeye başladılar, nikel madeni yüzü suyu hürmetine. Bu iş bir ngiliz şirketi olan Europen Nickel tarafından yapılmaya çalışılıyor. Ankara’nın doğadan gelen çığlıkları duymasını istiyorum artık. Çam ağacının boynunu vurdurmamak için yalvarışını, suyu çekilecek olan Gediz’in, yeraltının, yeşilin feryadını, çevredeki güzelim ovanın üstüne çullanacak asite karşı isyanını, yüzyılların uygarlığını yansıtan heykelin, mezarın, işlenmiş taşın “ben buradayım” diyen haykırışlarını. Ve tüm bunlara tercüman olan bilginlerin, çevre köylerdeki/kentlerdeki halk tepkilerinin, doğa severlerin seslerine kulak veren, onları duyuran basın/yayın kuruluşlarının sadece şu birkaç örneğini vereceğim yakarışların, isteklerin, uyarıların çığlıklarını. Sadece bu sağduyu sahiplerinin talepleri harekete geçirmeye yeter Ankara’yı! Haziran 2009 tarihinde Radikal’de Koray Doğan Urbanlı imzasıyla “Çaldağı’nın kaderi” başlığı altında çıkan ve bu yoldaki bilinçlenmeye dikkat çeken yazısı; Serdar Kızık’ın 23 Kasım 2010 tarihinde Cumhuriyet ’te yayımlanan “Çaldağı’nı Çaldırmayın…” savunusu; Ozan Yayman’ın 16 Kasım 2010 tarihli Cumhuriyet Ege’de “Çaldağı’nda topyekun savunma” başlığı içinde verdiği haber; Melis Alphan’ın 17 Ekim 2010’da Hürriyet Pazar’da “Tarım cennetini asitle yıkayacaklar” başlığıyla ilettiği ürkütücü yazısı; Veli Toprak’ın 7 Kasım 2010 tarihli Sözcü’de “Gediz ölüyor, iktidar izliyor” derlemesi; Şule Yıldırım’ın 10 Kasım 2010 tarihli Birgün’deki Manisa milletvekili ve Başbakan yardımcısı “Arınç’ın sessiz kaldığı zehir” yazısı ve “Deniz’i kazanalım derken Gediz’i kaybetmeyelim!” başlığıyla Hasan Karakaya’nın 11 Kasım 2010 tarihli Yeni Akit’teki yazısıyla felaketin boyutunu dile getiren ve “Şahsen ben Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’ın bu işe dur diyeceğini umuyorum ve bekliyorum” yazısı. Daha nice yazılar, uyarılar, haykırışlar…! Nice gösteriler, mitingler, yürüyüşler! Ben de “son pişmanlık fayda etmez” diyerek bitiriyorum bu yoldaki uyarıları; yetkililerden “insaf” dileyerek. Turgutlu Çevre Platformu’nun bilgilendirmeleriyle (www.caldagi.com) daha fazla öğrendiğim European Nickel şirketinin 2000’li yılların başında oluşturulmaya çalışılan Çaldağı serüveni ile ilgili 2010 yılı sonlarında gelen bir haber tüm doğaseverleri sevindirmişti. Londra Borsası’ndan yapılan bir açıklamada Sardes şirketinin bağlı bulunduğu European Nickel’in yaşadığı bazı sıkıntılar dolayısıyla Çaldağı’nın pilot bölge olmasından vazgeçildiği yolunda alınan haberler şüphesiz beni de çok mutlu etmişti. Ama bu mutluluğum endişelerimi tam gidermiyordu, içim rahat değildi... Gerçekten, kuşku yaratacak gelişmeler de art arda geldi. 27 Aralık 2010 tarihli Yeni Turgutlu gazetesi, bir konferans için Turgutlu’ya gelen TÜ’den Prof. Or han Kur al ’ın, Turgutlu Öğretmenevi’nde “Benim kadar hayatını çevreye adamış bir insan tanımıyorum” diyebilen bir kişi olarak, “Sardes’in gitmesi Türkiye için büyük kayıptır” düşüncesini taşıdığını bildirmişti. Bu şirketin maden çıkarıldıktan sonra ormanı (aslında “ekosistemi”) eski durumuna getirme yükümlülüğünü hatırlatmış (nasıl geri gelebilirse!), yöredeki tuğla fabrikalarının varlığına karşı çıkmış, ama madeni temize çıkartmak istemiştir. Ayrıca, Sardes’in sorumlu müdürü, 31 Ocak 2011 tarihinde Turgutlu Ticaret Odası’nda yaptığı bir konuşmada bu işten vazgeçilmediğine ilişkin “muştu”(!) vermişti. Ancak, Sardes Nikel’e karşı olan tepkiler gün geçtikçe arttı, duyarlı insanlar ideolojik ve siyasal düşüncelerindeki farklılıkların engellerine takılmadan tek yürek oldular. Çünkü sorun yaşam sorunudur, insanlık sorunudur. Memleketimin uğrayabileceği doğa felaketinin kefaretini ödemenin olanaksızlığını hatırlatarak bitirmek istiyorum sözlerimi; feryatlara kulak veren siyasilerin de, sorumlu yurttaşların da var olduğunu düşünerek. Çaldağı, köylüsü çiftçi Memed’indir, Çoban Ramazan’ındır, bacılarının, çocuklarınındır. Çaldağı ona siper olanlarındır. Muammer Arabulan’ındır. Turgutlu’nundur. Çaldağı Gediz’indir, çevresindeki ovalarındır. Türkiye Cumhuriyeti’nindir. Çaldağı doğanındır, ona saygı duyanlarındır, TEMA’nındır, TURÇEP’indir. Bilginlerindir, tarihçilerindir, arkeologlarındır. Çaldağı hepimizindir. Kıymayınız ona, kulak veriniz bilime, düşününüz çevresinde yaşayanları, doğayı korumak için yollara düşen, uzaktan çığlıkları duyulan yiğit insanları, anaları, bacıları, ellerinden tabiatı alabileceğiniz masum çocukları! Tek bir ağaç yaprağına bile dokunmayınız! Son pişmanlık çok geç, gerçekten çok geç kalmış olabilir. SON P ŞMANLIK ÇOK GEÇ KALMIŞ OLAB L R ! ÇALDAĞI BEN MD R! Baştarafı 2. sayfada CBT 1260/ 3 13 Mayıs 2011 Coşkun, bu eseriyle, sadece çöküşü incelemiyor, kapitalizmi masaya yatırıyor. Kitabın üç ana bölümü şöyle: 1) Kapitalizmin gelişimi, ekonomi politikaları ve küresel krize nasıl gelindi? 2) Ekonomide devletkarma ekonomi uygulamaları. 3) Türk ekonomisinin tarihi gelişimi. Üçüncü bölümde Türk ekonomisinin incelemesi, kitaba ayrı bir değer katıyor ve bugünkü açmazların tarihi arka planına ışık tutuyor. Bu bölümdeki başlıkların bazılarına göz atalım: Türk ekonomisinini tarihi gelişimi ve Osmanlıdan devranılan miras; Cumhuriyet dönemi ekonomi politikaları; Cumhuriyetin ilk yılları, liberal ekonomi ve devletçi dönemler; Planlı ekonomide ilk uygulamalar ve ilk çatışmalar; Planlı sanayi dönemi; Dünya savaşı ve sanayi atılımların yavaşlaması; 19301939 döneminin değerlendirilmesi; KİT’lerin özelleştirilmesi ve büyük rant aktarımı.. Coşkun, kitabın önemli noktalarını şöyle özetliyor: 2008 krizi dünyanın bugüne kadar gördüğü en büyük krizdir; Bu krizle birlikte “piyasanın görünmez eli piyasayı düzenler” kuralı çökmüştür; Ekonomik sarsıntıları tamir etmek için devletler ekonomiye müdahale ettiler ancak ekonomide hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır, serbest finans sistemi terkedilmek zorunda kalındı, yeni finans düzenlemeleri yapılacaktır; Türkiye’nin ekonomik yapısı güçlü değildir, sıcak paranın etkisindedir. Ekonominin en zayıf halkası yükselen cari açıktır. Dünya ekonomisinide ve siyasetinde tek egemen süper güç dönemi sona ermiştir... Dünyayı anlamak için bir eser, Cumhuriyet kitaplarında..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear