24 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

GÜNDEM Hasan Mandal – Cemil Arıkan ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: smet Giritli, Kemalist Devrim ve deoloji, .Ü. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1254 1 Nisan 2011 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir Sağlık sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.3437274 Faks: 0212.3437264 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul İki dostumuz görev değişikliği yaptı. Yıllardır takdirle izlediğim, ülkemizde sanayinin ve üniversitelerin ARGE ve ürüne yönelik araştırma potansiyelini geliştirme politikalarında büyük emekleri olan Cemil Arıkan, Sabancı Üniversitesi’ndeki görevini, yine bilimsel çalışmalarını büyük bir takdirle izlediğim Hasan Mandal’a devretti. Bu görev değişikliği, Sabancı Üniversitesi’nin candamarı sayılacak bir bölümünde gerçekleşti: Araştırma ve Lisansüstü Politikalar (ALP) Direktörlüğü. Bu bölümün kurucu başkanı idi Arıkan. Bu direktörlük, üniversitenin içindeki bütün araştırma ve eğitim/öğrenim faaliyetlerinden aynı zamanda bir toplumsal değer üretilmesini denetleyen ve bu amaçla faaliyet yürüten bir merkez. Tüm faaliyetleri bir değerler zinciri içinde görüyor. Üniversite içindeki araştırmalar ve akademik aktivitelerden çıkabilecek fikri mülkiyetleri izleme, ticarileştirme; bilimsel yayını ve kişisel araştırmaları destekleme fonları bu merkezin yönetim alanı. Araştırma değerler zinciri, bir yandan tüm ARGE faaliyetlerini, bu faaliyetlere kaynaklık edecek üniversite/ülke içi ve dışı herşeyi bir bütün olarak görüyor. Bu amaçla da bir destek mekanizmaları sistemi, arayüz olarak çalıştırılıyor... Hasan Mandal, Anadolu Üniversitesi’nde Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanlığı ve Rektör Yardımcılığı görevlerindeyken, Sabancı Üniversitesi’nin bu sistemini incelemiş ve üniversitesinde kurulmasına önayak olmuştu. Seramik Araştırmalar Merkezi (SAM), ülkemizdeki seramikçilerin üye olduğu ve istedikleri ARGE vb hizmetlerine yardım ve destek aldıkları bir merkez.. Mandal, SAM’nin sektör için önemli bir artı değere dönüşmesinde büyük rol oynadı. Ayrıca akademisyenlerin araştırmalarının ürüne dönüştürülmesinde de bizzat öncülük etti.. *** Sabancı Üniversitesi (SÜ), Anadolu Üniversitesi’nden (AÜ) çok başarılı bir bilim ve uygulama adamını transfer etti! AÜ’ye yazık oldu, SÜ ise büyük bir kazanç elde etti.. Rektör Nihat Berker’e, Anadolu’nun parlak insanlarına yöneldiniz, diye takıldım. Üniversiteler bir yarış içinde. Bu rekabetin evrensel bir yönü var şüphesiz. Vizyonu olan, evrensel bir değer olma, evrensel değerler yaratma ve ülkeye önemli toplumsal katkılar sunma amaçları olan üniversiteler bu yarışı sürükleyeceklerdir.. Sabancı Üniversitesi şüphesiz ki bunlardan biridir. Arıkan şu bilgiyi verdi: TÜBİTAK’ın 7. Çerçeve Programı 2010 yılı değerlendirmelerine göre, AB’ye 80 milyon Avro ödenmiş, 82 milyon Avro da AB’den bilim ve araştırma kontratı alınmış. Bu kontratlarda SÜ en yakın yerli rakibini iki kat aşan proje almış veya projeye katılmış. Bu alanda başarılı... Öğretim üyesi başına düşen bilimsel makalelerde, KOÇ ve ODTÜ yılda 1 makale ile önde... Bilkent 0.9, Sabancı ise 0.85.. Boğaziçi Ü. ve İTÜ ise 0.65.. Türkiye’de üniversite adı altında kurulan bir dizi kurum, 20 yıl sonra mı yoksa 30 yıl sonra mı gerçekten üniversite adını hakedecek bir faaliyetler bütünlüğüne ulaşacaktır, veya bir kısmı hiç mi ulaşamayacaktır, göreceğiz... Bir kısım üniversiteler (çoğu vakıf) sadece kazanç amaçlı üniversite olarak kalacaktır.. Diploma dağıtan... Şüphesiz ki devlete girecek “üniversite mezunları” ile özel sektörde çalışacak üniversite mezunları, genel olarak, birbirinden çok farklı kalitete diploma sahibi olacaklardır (şimdiden öyle değil mi?!). *** Hasan Mandal’a başarılar dilerim.. Cemil Arıkan’a da yeni “Emeritus Direktör” ünvanı ile Rektör Danışmanı görevinde başarılar dilerim.. SÜ’ndeki görev değişiklerini izliyoruz. Tosun Terzioğlu rektörlüğü Nihat Berker’e devretmişti.. Şimdi o da “emeritus profesör”.. Hepsine kolay gelsin... Gelecek Cuma yeniden birlikte olmak dileğiyle... [email protected] http://orhanbursali.blogspot.com CBT 1254/ 3 1 Nisan 2011 yecanla beklenen nutkunu irada başladı.” smet Paşa, gazetede yer alan konuşmasının bunİsmet İnönü, 23 Şubat 1934 tarihinde halkevlerinin kuruluşunun ikinci yıldönümünde, dan sonraki bölümlerinde diğer Ankara Halkevi’nde önemli bir konuşma yapmıştır. 24 Şubat 1924 tarihli Cumhuriyet şeylerin yanı sıra bilimle ilgili gazetesinin, “Memleketin 80 yerinde halkevlerinin kuruluşu tesit edildi (kutlandı)” olarak da şunları söylemektedir: “Arkadaşlarım, bu vesile ile ve “İsmet Paşa’nın heyecanlı bir nutku” üst başlıklarıyla verdiği konuşmasında İsmet müsbet ilimler üzerine verdiğiİnönü, kendisinin ve Atatürk’ün bilimin toplumsal gelişmedeki büyük ve yaratıcı romiz ehemmiyeti (önemi) tekrar lüyle ilgili düşüncelerini açıklamaktadır. Osman Bahadır [email protected] bütün halkevlerinin dikkatleri Cumhuriyet gazetesi, smet Paşa’nın konuşmasıyla ilgili ha önüne koymak isterim. Bu zamanda yetişen nesillere, gelecek neberi şu şekilde vermektedir: “Halkevlerinin ikinci yıldönümü, sillere müsbet ilimlerin sade ve yaratıcı mahiyetini bütün memmemleketin her tarafında olduğu gibi, Ankara Halkevi’nde de leketin entelektüelleri, memurları, şurada ve burada görmüş olanbüyük merasimle kutlanmıştır. Merasime, muazzam bir kalaba ları her veçhile anlatmalıdır. lık huzurunda saat 2’de stiklal Marşı’yla başlandı. Başvekil smet Arkadaşlar, yeni nesiller bizim içinde bulunduğumuz şartPaşa, Meclis Reisi Kazım (Özalp) Paşa ve bütün vekiller ve me lardan çok daha muğlak şartlarda yaşamak için hazırlanıyorlar. buslar hazirun (katılanlar) arasında bulunuyorlardı. Fizik, elektrik, kimya ve bu gibi müsbet ilimlerin tatbikatını bistiklal Marşı’nı müteakip smet Paşa kürsüye çıktı ve he lenler –bütün halkevlerinde toplananlara söylüyorum– her ve smet nönü ve bilimin yaratıcı rolü sile ile ilmi seviyesi mahdut (sınırlı) olanların bile kavrayabilecekleri sade şekillerle anlatmaya çalışmalıdırlar. Halkevleri tekemmül ettikçe (olgunlaştıkça), bir memleketin laboratuarı gibi sade vasıtalarını toplayarak vatandaşlara müsbet ilimlerin tatbikatını göstermelidirler. Arkadaşlar, bilinmeyen şeyler insanların iradesi üzerinde ürkütecek tesir yapar. Vatandaşların görgüleri ve bilgileri arttıkça cesaretleri, teşebbüs kuvvetleri ve içinde bulundukları şartlara ve istikbâle (geleceğe) emniyetleri artar. Onun için yeni memleketin kurulmasına Büyük Gazi esaslı olarak büyük bir isabetle gösterdi ki, müsbet ilimlerin memlekette yayılmasına, tatbik edilmesine herkes tarafından heves edilmesi lâzımdır. Halkevleri, içtimai (toplumsal) mevzularda vatanı yükseltmek için sarf ettikleri gayret kadar, müsbet ilimleri vatanda sade ve umumi şekilleriyle yaymak için hususi bir dikkat göstermelidirler.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear