Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HUKUK POLİTİKASI Hayrettin Ökçesiz hayret@akdeniz.edu.tr Bilim felsefesi neye yarar? “Bilim felsefesi hiçbir şeye yaramaz; o, bilimsel bilgiyi asla bir adım bile ilerletmez.” Bu sözler, fizik Nobel ödüllü Steven Weinberg’in Reve d’une theorie ultime (nihai bir teori rüyası, 1997) adlı kitabında ileri sürdüğü bir tezi ifade etmektedir. Hazırlayan: Osman Bahadır Hukuk fakültelerinde yalnızca hukukun biliminin yapılmasının; bilimin ve felsefenin yapıldığı her yerde hukuk bilincinin geliştirilmesinin zorunluluğu asla küçümsenebilecek bir ayrıntı değildir. Bir Şölene ÇağrıII Bugün sizi, bu şölenin (Hukuka Felsefi ve Sosyolojik Bakışlar’ın dördüncüsünün) son gününe davet edebilirim, yalnızca, dinlemek, tartışmak için değil, tanığı olmak için de, ülkemizde hukuk üzerine düşünmenin, çalışmanın, duymanın, eylemenin ufkunun ne denli geniş ve zemininin ne denli verimli olduğunun… Bu konulardan, bu insanlardan yansıyan bilinç bir yerlerde, bir zaman olgun meyvelerini verecek; aydınlandıkça biz, adalet ve kanun yeryüzü barışını ekmeğimize, tuzumuza karıştıracak; gözlerimiz gülecek, çocuklarımızın yüzüne bakabileceğiz… Kuştan böcekten utanmayacağız… Zalimden korkmayacağız, en önemlisi, zulmetmeyeceğiz! “İdeoloji, Hukuk ve Yorum Kavramı”, “Hak mı, İnayet mi? Hak almak, hak vermek, yardımseverlik ve kurtarıcılık üzerine bir deneme”, “Hukukta Gaye Problemine Artsüremli Bir Yaklaşım: Şatibi ve John Finnis Karşılaştırması”, “Eşitlik Adaletin Temeli mi?”, “Platon’un adalet tasarımı”, “Yargının Arkeolojisi”, “Organ Nakillerinin Hukuki ve Etik Boyutu”, “Adli Suçlar, Beyaz Yakalı Suçların Oluşumu ve Hukuk Sistemi”, “Çoğulcu Demokratik Toplum İdeali Açısından Hobbes'ta Hukuk”, “Hukuk Devleti Perspektifinde Cumhuriyetimizin Temel Nitelikleri”, “Hak ve Onur Üzerine”, “Ziya Gökalp’in Cemiyet Anlayışı”... “Sosyolojinin, Osmanlı Hukukunun Romanizasyonuna Etkisi”, "Elazığ ve Tunceli Adli Yardım Büroları Örneklerine Sosyolojik Bir Bakış", “Kadın, Hukuk ve Adli Yardım Büroları”, “Suçun Sosyolojisi, Cezanın Felsefesi”, "Dünyayı Anlamlandırma Aracı Olarak İdeoloji", "HukukEtik ilişkisi Çerçevesinde Tıp Alanındaki Eylemlerin, Cezalandırılabilirliği", "Türkiye'de Hukukun 'Minimum Etik' Niteliği Üzerine" , “Hukuk Devleti ve İnsan Onuru” , “Adil Yargılanmaya Tehdit: Bilgisiz Hâkim ve Avukat”, “Temel Bir Birleştirici Olarak Hukuk ve Vatandaşlık Konusuna Sosyolojik Bir Bakış”... “Hukuk Felsefesi Işığında Değişen Hukuk Algıları Üzerine Bir Değerlendirme”, “Bozkır Kültüründe Demokrasi ve Halkın Temsili”, “Teknolojik Gelişmelerin Tetiklediği Toplumsal Değişmelerin Hukuk Sistemi Üzerindeki Etkisi”, “Karl Jaspers'in Hukuk ve Siyaset Felsefesi”, “Hukuksal Yorum ve Yargıcın Yorum Yetkisinin Sınırları”, “Hukuk Düşünce Özgürlüğünün Güvencesi Olabilir mi? Klasik Liberal Görüşün Eleştirisi”, “Kadın Suçluluğu”, “H. L. A. Hart’tın Kurallar Anlayışı”, “Hukuk Felsefesi Açısından Haksız Fiile Kısa Bir Bakış”, “Denizli Açık Cezaevindeki Kadın Suçlulara Hukuki ve Sosyolojik Bir Bakış: Türkiye’deki Kadın Suçluluğunun SosyoEkonomik Nedenleri”, “Felsefi ve Sosyolojik boyutlarıyla, İnsan Hakları Hukukuna İlişkin Ulusalüstü Standartlar Işığında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nda İşkence Suçu”... "Hukukun Siyasal Yapısı ve Egemenliğin Çifte Paradoksu", “Ceza Hukuku Felsefesi Perspektifinden İnternetin Temel Problemleri, “Bir Siyasi İdeal Olarak Eşitlik”, “Norbert Elias ve Displin”, “Minimal Devlet (Robert Nozick) ve Adalet”, “Ben, Başkası, Adalet ve Yarar”, “Jeremy Waldron ve Siyasal Katılma Hakkı”, “Yargıcın tarafsızlığı: Mit mi? İdeoloji mi?”, “Hukuk Sosyolojisindeki Kuramsal Kırılmalar”, “Jeremy Waldron’un Düşüncesinde Önceden Bağlanma’nın Siyasal Değeri”, “Joseph Raz’da Hukukun Otoritesinin Araçsal Meşruluğu”, “Adalet Kavramı Merkezinde Eşitlik ve Özgürlük İlişkisinin Felsefi Analizi”, “İçerden Bakış Açısıyla Hukuk ve Etik Arasındaki İlişki”, “Hukuksal Usavurumda Dedüksiyonun Yersizliği”, "Ceza Hukuku Felsefesi Açısından İnsan Onuru ve Mevzuatımız”, “İde, Kavram ve Olgu Bağlamında Hukuk Kavramı”... “Yargıcın Tarafsızlığı”, “Halkın İradesi Bağlamında Halk Oylamaları”, “Suç Mağdurlarının Hakları ve Psikososyal Profilleri”, “Gaziantep ve Pozantı çocuk infaz kurumlarında tutuklu ve hükümlü bulunan çocuk suçlularla ilgili bir çalışma”, “Türk Hukukunun Seküler Kaynakları: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e” , “Kant’tın Kategorik Emperatifinden Habermas’ın Söylem Etiğine”, "Devlet Toplum Arasında Hukukun Ruhu"… (Yer: Adalet Bakanlığı, Sulhi Dönmezer Eğitim Merkezi, Siyavuşpaşa Çocuk Sitesi İçi, Bahçelievler, Bahçelievler Metro Durağının Arkası, Bakırköy / İstanbul, 0212 441 97 02–03) Hep söylediğim, söyleyeceğim şey şu: Hukuk fakültelerinde yalnızca hukukun biliminin yapılmasının; bilimin ve felsefenin yapıldığı her yerde hukukun bilincinin geliştirilmesinin zorunluluğu asla küçümsenebilecek bir ayrıntı değildir. B ununla birlikte, Albert Einstein, Henri Poincaré, Max Planck, Erwin Schrödinger, Niels Bohr gibi birçok ünlü bilimci, bilimin doğası, araştırmalarının yöntemi ve felsefi varsayımları üzerine düşündüler. Onlara göre, ne olursa olsun, bilim felsefesi, bilimsel faaliyet üzerine yeni bir ışık tutmaya katkıda bulundu. Bilimsel üretimin koşullarına, keşiflerin mantığına, tarihine, iç tartışmalarına vb. ışık tuttu. Bilim felsefesi böylece, bilimsel faaliyeti kuşatan sır perdesinin dağıtılmasına katkıda bulundu. Epistemoloji kelimesi, Fransa’da bilim felsefesi ile eş anlamlıdır. İngiltere’de ise epistemoloji genel olarak tüm bilgi teorisine işaret eder. Epistemoloji sözcüğü ilk defa 1905 yılında Encyclopedia Britannica’da göründü, Fransa’da ise 1906’da Larousse’da. Bilim felsefesinde iki gelenekten söz edilebilir; Karl Popper, Thomas S. Kuhn, Imre Lakatos, Willard W. Quine vb. gibi bilim felsefecilerinin temsil ettiği, bilimin metoduna yönelik olarak çalışan Anglosakson gelenek ile, Alexandre Koyre, Gaston Bachelard, Georges Canguilhem, Michel Foucault, François Dagognet gibi bilim felsefecilerini kapsayan ve daha çok bilimsel fikirlerin tarihini ve evrimini araştırmaya yönelik Fransız geleneğinden. PARADİGMALAR VE BİLİMSEL DEVRİMLER Ptolemée (Batlamyus)’nin yer merkezli modeline göre, dünya evrenin merkezinde sabittir ve Güneş ile diğer gezegenler dünyanın etrafında dönerler. Bu kozmolojik model, eski Yunan ve Arap astronomlarının ve 16. yüzyıla kadar da Batı dünyasının düşüncelerine egemendi. Bu model, Kopernik tarafından geliştirilmiş olan güneş merkezli model ile tahtından indirildi ve daha sonra da Galileo tarafından doğrulandı. Galileo’ya göre dünya ve diğer gezegenler Güneş’in etrafında dönüyorlardı. Bilim, tedrici bir evrim yoluyla değil ve fakat ansızın gerçekleşen devrimler aracılığıyla ilerliyor görülmektedir. Bu tez, Thomas S. Kuhn (19221982) tarafından La Structure des revolutions scientifiques (1962) adlı kitapta savunulmuştur. Bu Amerikan bilim felsefecisi ve tarihçisine göre, bilimler tarihi, paradigma adı verilen belirli referans modellerinin bilim insanlarının düşüncelerine egemen olduğu uzun dönemlerle ayırt edilir. Bir paradigma, belirli bir çağa ait bir bilim topluluğunun düşüncesinin çerçevesini oluşturur. Bilimsel çalışma bu paradigma içinde teoriden kuşkulanmaz ve fakat bu paradigma çerçevesinde bilmeceleri (puzzles) çözmekle ilgilenir. “Normal bilim” böyle çalışır. Ve bu sistem, yeni bir paradigma ortaya çıkmadığı sürece işler. Bir paradigmanın ölmesi için, sadece bağrında çelişkilerin ortaya çıkması yetmez, aynı zamanda yeni bir modelin de o eski paradigmanın yerini alması gerekir. T. S. Kuhn’a göre, 20. yüzyılda Newton’cu fizikten, görelilikçi fiziğe geçiş, bu durumun tipik bir örneğidir. Aynı şekilde Kuhn’a göre, Aristoteles’in Fizik’i, Ptolemée’nin Almagest’i, Newton’un Principia’sı ve Optik’i, Franklin’in Elektrik’i, Lavoisier’nin Kimya’sı, tüm bu kitaplar ve daha başka birçok kitap, uzun süre, bilim insanlarının birbirini izleyen kuşakları için, bir araştırma alanının problemlerinin ve geçerli metotlarının belirlenmesine dolaylı olarak hizmet etti. Kaynak: Sciences Humaines, HorsSerie, “ Histoire et philosophie des sciences”, No: 31, Aralık 2000/ OcakŞubat 2001, Paris, s. 5859. CBT 1119/ 15 29 Ağustos 2008